CHP İzmir’de yerel seçimlerle birlikte büyük değişim yaşandı. 

Yeni dönemin ilk il kongresi olan kadın kollarında neler yaşanacağı, nasıl bir tablo oluşacağı önümüzdeki sürece yönelik epey bir ipucu verecekti.

CHP İzmir’de kadınlar il başkanını seçmek için sandık başına gitti ancak arka planda erkekler yarıştı. Belediye başkanları, ilçe başkanları, Büyükşehir cephesi, il başkanlığı hatta eski başkanlar ile genel merkez bile topa girdi. Son dönemde bu kadar aktörün topa girdiği bir kadın kolları kongresi hatırlamıyorum.

Yerel seçim öncesi ve sonrası yazdığım yazılarda özellikle 7-8 genç belediye başkanının birlikte hareket edebileceğine dikkat çekmiştim. Bunun ilk fotoğrafı kadın kolları kongresinde verildi. Kazanan listeye bakıldığında Bornova, Buca, Torbalı, Selçuk, Tire, Balçova, Çeşme belediye başkanlarının birlikte hareket ettiği görülüyor. Bir başka deyişle yeni dönemin ilk il kongresinin kazananları da olmuş oluyorlar. 

Kadın kolları kongresiyle birlikte gördük ki yeni dönemde Büyükşehir cephesi ve özellikle parti örgütünün içinden gelen belediye başkanları parti içi yarışlara müdahil olmaktan çekinmeyecek.

Ve görünen o ki bu kongreyle birlikte İzmir’de yeni dönemde parti içinde konumlanmanın ilk adımları atıldı.

Geçtiğimiz hafta start alan gençlik kolları kongre sürecinde de benzer bir tablonun yaşanması muhtemel.  Önümüzdeki yıl yaşanacak ana kademedeki yarışın provaları kadın ve gençlik kollarında yaşanacak gibi duruyor.

İl kongresinde kazanan listenin kurultayda genel merkezin adayı olduğu iddia edilen genel başkan adayı Merve Kır’a tam destek vereceğini öğrendim. Zaten seçim sonrası Kır ve Kurun’un verdiği fotoğraf da (kutlama) buna işaret ediyor.

İzmir il kongresine katılan genel başkan adayı Merve Kır, tıpkı Genel Başkan Özgür Özel’in yolundan gidiyor. Merve Kır, Özel gibi genel başkan adaylığını açıkladıktan 1 gün sonra İzmir il kongresine katıldı. Kır’a kongrede yoğun bir ilgi vardı. 

Kadın kollarının İzmirli 2 MYK üyesinden kongre sonucunda gülen isim Ayten Gülsever, üzülen isim Nurşen Balcı oldu.

Kongrenin en dikkat çeken hamlesi birleşme kararı alan Pınar Sert Ceylan ve Nurdan Şenkal Uçar’ın ilçesi olan Karabağlar’ın ilçe kadın kolları başkanı olan Gülüş Karakartal’ın Zahide Kurun’un listesinde kurultay delegesi bölümünün ilk sırasına yazılması oldu. 

Kongrenin kazanılmasında son dönemeçte Çiğli’nin de kazanan tarafa geçmesinin etkisi büyük.

Kongrede aday olmayan ve Pınar Sert Ceylan lehine çekilen Nurdan Şenkal Uçar’a olan tepkiler, iptal edilen Buca kongresiyle ilgili uzun süre verilmeyen kararın mağduriyet yaratması gibi faktörler de sonuçta etkiliydi.

***
ASLANOĞLU'NUN DİKKAT ÇEKEN DANIŞMA KURULU KONUŞMASI

CHP İzmir’de geçtiğimiz hafta gerçekleşen ve eski il yöneticilerinin de davet, katılım ve konuşamama yönünden eleştiri oklarına hedef olan, il başkanı Şenol Aslanoğlu döneminde ilk kez yapılma özelliği de taşıyan danışma kurulu hala konuşulmaya devam ediyor.

Benim en dikkatimi çeken danışma kurulunda Aslanoğlu’nun yaptığı konuşmaydı.

Aslanoğlu, “Kurultaydan sonra birbirimize düşmemizi beklediler. Herkes partimizden kriz bekliyordu, benim bir kriz çıkarmamı bekliyordu. Tarih benimle ilgili bir şey yazacaksa o krizi çıkartmamak için elinden geleni yaptı diye yazacak” dedi.

Neden bu sözleri söyledi?  “Benim kriz çıkarmamı bekliyordular. Kriz çıkartmamak için elimden geleni yaptım” mesajıyla neyi kastetti? 

Araştırdım… 
Ve Aslanoğlu haklı… 
Kriz çıkarmamak adına iyi direnmiş.

Aslanoğlu’na kurultay sonrası hatta yerel seçim sürecinde bir çok kez birlikte siyaset yaptığı aktörler tarafından ‘istifa et’ baskısı yapılmış bilgisini net şekilde öğrendim…

Bu baskıyı Oğuz Kaan Salıcı mı yaptı?
Tunç Soyer mi?
Rıfat Nalbantoğlu mu?
Mahir Polat mı? 
Ya da hepsi mi? Başkası mı?

Bunun cevabı ben de yok Aslanoğlu’nda var.

Belki ileri ki zamanlarda bunun yanıtını verir.