Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duyurduğu 3 haftalık tam kapanma kararına süreçle ilgili herhangi bir ekonomik destek açıklanmaması nedeniyle tepkiler yükseliyor. Kararın herhangi bir paketle desteklenmemesinden en çok geçimini gündelik işlerden kazandıkları parayla sağlayan kesim etkilenecek. Salgının yayılmasını engellemek amacıyla herkes gibi onlar da 17 gün boyunca evlerine kapanacak. Bu süreçte çalışamayacakları için hastalığın yanı sıra açlık tehlikesiyle de karşı karşıyalar...
- SEYYAR İSYAN: YA AÇLIKTAN ÖLECEĞİ YA İNTİHAR EDECEĞİZ...
İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre onlardan biri olan ayakkabı boyacısı Ali Güngör, “Cebimde şu an 50 lira para var. Ben bu 50 lirayla 17 gün nasıl yaşarım? Hiçbir şey yiyip içmeyecek miyim? Beni dışarıya çıkarmıyorsun ama bir sor bakalım yiyeceğin, içeceğin var mı diye! Bizler nasıl yaşayacağız?” sözleriyle tam kapanmada herhangi bir gelir desteği olmamasını eleştirdi.
BİR ŞEY YİYİP İÇMEYECEK MİYİM?
Ayakkabı boyacılığı yaparak kazancını çıkaran 58 yaşındaki Ali Güngör, “Bu işten kazandığım para ile hayatımı idame ettiriyorum. Herhangi bir yerden yardım almıyorum. Sigortasızım, sağlık güvencem dahi yok. 17 gün kapanma açıklayan devlet bizim gibi garibanlara yardımcı olması gerekir. Gelirimiz yok, brikmiş paramız yok. Bu yüzden devletin bize yardım etmesi, el uzatması gerekir. Cebimde şu an 50 lira para var. Ben bu 50 lirayla 17 gün nasıl yaşarım? Hiçbir şey yiyip içmeyecek miyim? Bu parayla ben kaç gün idare edebilirim? Beni dışarıya çıkarmıyorsun ama bir sor bakalım yiyeceğin, içeceğin var mı diye! Bizler nasıl yaşayacağız? Bunu devleti yönetenler düşünsün biz değil” sözleriyle isyan etti.
NE YAZIK Kİ BİZİ DÜŞÜNEN YOK
Geçimini sokaklarda hırdavat satarak sürdüren 56 yaşındaki Bayram Gülşen de, “Hükümet tam kapanma diye bir karar açıkladı ama benim gibi günlük kazandığı ile geçinmeye çalışan milyonlarca insan var. Biz bu süreçte ne yapacağız bilmiyorum. Allah yardımcımız olsun. Evliyim, dört çocuğum var. İşimiz çok zor. Bize yönelik destek paketi de açıklanması gerekirdi. Herkes kara kara 17 gün boyunca ne yiyip ne içeceğini düşünüyor. Kaldı ki kira ve faturalar da var ama ne yazık ki bizi düşünen yok” diye konuştu.
‘SOSYAL CİNAYET’ VURGUSU
Tam kapanma kararının ardından herhangi bir ekonomik destek paketi açıklanmamasıyla birçok emekçinin kazançtan yoksun bırakıldığını belirten DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Merkezi hükümetin desteği yok denecek kadar az. Kapanma tamam ama evde kalacak bu insanların yaşamlarına dokunacak destek paketlerini açıklaması gerekirken hiçbir destek paketi açıklamayarak insanları açıkla, yoksullukla imtihan etme çabaları toplumumuz tarafından hoş karşılanmamaktadır. Bu kapanma aslında turizm sektörünü canlandırmak adına yapılan bir kapanma olarak görünmektedir. İnsanlar doğalgaz, elektrik, su faturalarını ödeyemeyecek; temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumdayken ben kapattım deyip oldubittiye getirmek bir sosyal cinayetin altına imza atmaktan başka bir şey değildir. Tam kapanmaya evet ama herkese kira yardımı, gıda yardımı ve insanca yaşayacağı koşullar oluşturulması gerekirken bu şartlarda bir tam kapanma iktidarın kendi halkına bakış açısını göstermekten başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı.
CİDDİ MAĞDURİYET YAŞAYACAKLAR
İşsizler, yoksullar ve düşük ücretle çalışanların bu süreçte ciddi ekonomik mağduriyet yaşayacaklarının altını çizen İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı ise, “Bilim insanları artan vakalar karşısında daha etkin kararlar alınması gerektiğini bunların başında da toplumsal hareketliliğin kısıtlanması gerektiğini öteden beri söylüyorlar. Ama bilimin ışığında hareket etmeyen anlayış bugüne kadar önerileri dikkate almadı. Gecikmiş bir irade beyanı görüyoruz. Açıklanan ‘tam kapanma’nın aslında bilim insanlarının önerdiği tam kapanma olmadığı bir gerçek. Bizler bu tür toplumsal hareketliliğin kısıtlanması dediğimiz tedbirlerde mutlaka sosyal ve ekonomik destek paketlerinin de hayata geçirilmesini savunmuştuk. Gündelik çalışan milyonlarca insan var bu ülkede. Bunları eve kapatıyorsunuz ama çarklar dönüyor. Çok elzem olmayan birçok sektörün çalışmaya devam ettiğini görüyoruz. Oysa toplumsal hareketliliğin yavaşlatılmasında özellikle önemli bir bulaş kaynağı olan bu yerlerde çarkların durmasını önermiştik. Bu süreçte işsizler, yoksullar, düşük ücretle çalışanlar ciddi ekonomik mağduriyet yaşayacaklar. İnsanları hastalık yerine açlığa mahkum ediyorlar. Tam kapanma vaka sayıları azaltarak toplum bağışıklığı sağlanacak düzeyde bir aşılama hızına ulaşabilmek için yeterli zaman kazanmak için yapılır. Ama ellerinde aşı yok! Eğer aşılama olmayacaksa, vaka sayısı düşse bile toplumsal bağışıklık sağlanamayacaksa tekrar başladığımız yere dönme ihtimalimiz olur” açıklamasında bulundu. (Çağla Geniş/İlkses Gazetesi)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |