Mardin’de JÖH'te görev yaparken, 1994 yılında teröristlerle girdiği çatışmada sol ayak eklem kapsül kemiğinden yaralanan Burhan Sel, tedavi olduktan sonra yeniden görevine geri döndü. Ancak görev sırasında, girdiği çatışmalarda, sağ koluna yorgun mermi isabet eden, sağ gözünün üzerine de roket parçası saplanan Burhan Sel, 1998 yılında, verimli olmadığını düşündüğü için JÖH'ten istifa etti. Sivil hayata geçen Burhan Sel, doktorlar tarafından kendisine, ‘Tedaviden sonuç alamayabiliriz. Bu ameliyatlar riskli" denildiği gerekçesiyle ameliyat olamıyor. Bedeninde çatışmanın izlerini taşıyan Sel, 24 yıldır devletin kendisini ‘Gazi’ olarak kabul etmesi için uğraşıyor. Uzuv kaybı olmadığı gerekçesiyle gazi sayılmadığını söyleyen Sel, “24 yıl önce girdiğimiz bir çatışmada, bombalı saldırı sonucu yaralandım. Saatlerce yardım gelmesini bekledim. 24 yıldır gazilik unvanını almak için uğraşıyorum" dedi.
‘BU DEVLET İÇİN 3 KEZ YARALANDIM’
Görev yaparken yaralanan fakat gazi sayılmayanlar tarafından, Terörle Mücadelede Yararlananlar ve Gazi Sayılmayanlar Derneği kurulduğunu belirten Burhan Sel, "Türkiye’de benim gibi gazi sayılmayan 19 bin kişi var. Bizler neredeyse her hafta Ankara’ya gidiyoruz. TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştük ama bizim derdimize derman olmadılar. Ben 3 kez yaralandım bu devlet için. İlk girdiğimiz çatışmanın ardından sol ayak eklem kapsül kemiğimde, bomba parçası kaldı. Ameliyat oldum, bir kısmını aldılar ama hala bir parça duruyor. Sağ kolumda yorgun mermi var. Ayakta durmakta zorlanıyorum. En fazla 3 dakika ayakta durabiliyorum" dedi.
'METAL ZEHİRLENMESİ YAŞIYORUZ'
Bedenindeki metallerin alınmasını istediğini ancak ameliyatın riskli olmasından dolayı korktuğunu söyleyen Burhan Sel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"SGK, 2 yıl önce bizden yaralandığımıza dair durum tespit raporu ve tedavi süreçlerine dair hastane raporları istedi. Hepsini gönderdik ama iki yıldır devlet bizi oyalıyor. Vücudumda roket parçası ve kurşun var. Ankara Meslek Hastanesi’nden aldığımız toksikoloji raporuna göre, biz metal zehirlenmesi yaşıyoruz. Metaller bizim kanımızı zehirliyor. Deniz kenarında yaşıyoruz. Burada nem olduğu için vücudumuz nemden dolayı hep sızlıyor. Bu metaller alınmadığı sürece, zorluk yaşıyoruz. Gözlerini kaybeden askere ‘Siz gazi değilsiniz’ diyorlar. Biz 1053 sayılı Nizamnameye takılıyoruz."
'PARA DEĞİL GAZİLİK İSTİYORUM'
Evli olan ve eşi hamile kaldığında kendisinin vücudundaki metal nedeniyle çocuğun zehirlendiğini ve anne karnında öldüğünü belirten Sel, "Eşim hamile kaldığında, benim kanımdaki zehirli madde çocuğumuzu da etkilemiş. Anne karnındayken hayatını kaybetti, daha sonra da korktuğumuz için çocuk yapmadık" diye konuştu.
Burhan Sel, uzun süre özel sektörde iş aradığını ancak kimsenin işe almadığını, 2 yıl önce Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’nde işe başladığını belirterek, "Sosyal hayata adapte olmakta zorlanıyorum. Ruhsal olarak da zor zamanlar yaşıyoruz. Yaşadıklarımızı bir biz bir de Allah biliyor. Dizilerin gösterdiği gibi bir hayatımız yok. Bunu yaşayanlar bilir" dedi. Devletten para veya pul istemediklerini söyleyen Sel, "Bize bir kart verilsin, öldüğümüzde, şanlı bayrağımızın altında gömülmek istiyorum. 47 yaşındayım, bu devletten hiçbir maddi beklentim yok. Tek istediğim onurumu almak. Tek gayemiz gazilik hakkını almak. Biz devletimizi seviyoruz. Bizden para istemediğimize dair imzalı belge de alabilirler" diye konuştu. (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |