ABD Büyükelçisi Bass'tan 'vize yasağı' açıklaması

ABD Büyükelçisi John Bass, vize hizmetlerinin askıya alınması kararının ardından ilk kez konuştu. Yazılı ve görsel bir açıklama yayımlayan Bass, vize hizmetlerinin askıya alınması kararının nedenlerini sıraladı.

Bass, "Bu yıl ikinci defa olarak geçen hafta, diplomatik misyonumuzun bir Türk çalışanı Türk yetkili mercileri tarafından tutuklanmıştır. Ancak, bu tutuklamanın neden meydana geldiğini veya ne olduğunu ve şayet varsa çalışanımıza karşı olan delilleri, sarf ettiğimiz tüm çabalarımıza rağmen tespit edemedik. Bu personel, kanun uygulama konularında Türk yetkili kurumlarıyla işbirliğini güçlendirme ve Amerikan ve Türk vatandaşlarının güvenliğini temin etme alanında faaliyet gösteren bir bölümde görev yapmaktadır. Üstelik, çalışma arkadaşımızın avukatına erişimine yeterli izin verilmemiştir." 

Bass, Türk yetkililerin sanığı ve avukatını bilgilendirmeden bazı gazetecilere bilgi sağladıklarını da iddia etti. Bu durumun rahatsızlık yaratıcı olduğunu belirten Bass, tutuklama kararının iki ülke arasındaki ilişkileri bozmaya yönelik olduğunu söyledi.

Bass, "Eğer doğruysa, bu durum, diplomatik tesislerimizde çalışan ve buraları ziyaret eden kişileri risk altına sokacaktır. Bu tutuklamaların münferit bir olay mı olduğunu, yoksa başka Türk çalışanlarımızın da sadece görevlerini yerine getirirken Türk hükümeti yetkilileri ve daha geniş kapsamda Türk toplumuyla görüşmeleri nedeniyle tutuklanmalarını mı beklemeliyiz, bilmiyoruz" dedi.

ABD Büyükelçisi, alınan kararın vize yasağı kapsamında değerlendirmemesi gerektiğini söyledi. Sadece yeni vize taleplerinin askıya alındığını belirten Bass, geçerli vizesi bulunanların bu durumdan etkilenmeyeceğini hatta Türkiye dışındaki ABD büyükelçiliklerine vize başvurusu yapılabileceğini belirtti.

Bass, "Bu kolay aldığımız bir karar değildir, büyük üzüntüyle aldığımız bir karardır. Vize hizmetlerinin askıya alınmasının insanlara rahatsızlık vereceğinin farkındayız. Uzun sürmeyeceğini umuyoruz, ancak bu konunun çözülmesinin ne kadar süreceğini kestiremiyoruz. Bu süreyi, yerel çalışanlarımızın gözaltına alınma nedenleriyle ilgili her iki hükümet arasında devam eden görüşmeler ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Türkiye’deki tesislerimiz ve personelimizin güvenliğine ilişkin taahhütleri belirleyecektir." açıklamasında bulundu.