İzmir'de Cumhuriyet Halk Partili (CHP) ilçe belediye başkanlarının aldıkları atama kararları tartışma konusu olurken, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ'dan önemli açıklamalar geldi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Dağ, turizm sektörü temsilcileriyle yaptığı toplantıda, “İzmir’de CHP’li belediyelerin gözümüzün içine baka baka yalan söyledikleri bir durumla karşı karşıyayız. Geçtiğimiz hafta İzmir’de belediyecilik açısından son derece üzücü bir hafta geçirdik. Seçim öncesinde ve sonrasında yapmayacaklarını taahhüt ettikleri şeyleri tek tek yaptıklarını görmekteyiz. Son günlerde ne yazık ki bu güzel şehir sadece ilçe belediyelerinde gerçekleşen usulsüzlükler ve nepotizm ile anılır oldu" ifadelerini kullandı.
“Gözümüze baka baka yalan söylüyorlar”
Son dönemde İzmir’de belediyecilik açısından üzücü hadiselerin yaşandığını söyleyen Dağ, "31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerden önce ve sonra buldukları her fırsatta adil yönetim anlayışından ve liyakat esaslı atamalardan bahseden bir CHP vardı. Ancak göreve geldikten bir süre sonra söylediklerinin tam tersini yapan bir CHP ile karşı karşıya kaldık. Bu durum, gözlerimizin içine baka baka yalan söylediklerinin kanıtı niteliğindedir. Son günlerde yaşanan hadiselere baktığımızda, şehrimizin ne yazık ki ilçe belediyelerindeki usulsüzlükler ve nepotizmle ülke gündemini meşgul ettiğini görüyoruz" dedi.
Belediyenin şahsi mülk gibi görülemeyeceğinin altını çizen Dağ, “Belediye şirketleri, belediye kaynaklarının sağlıklı ve verimli kullanılması noktasında önemli bir sorumluluk üstlenmektedir. Bu nedenle şirketlerin yönetimi için görevlendirilen kişilerin özenle seçilmesi gerekmektedir. Son günlerde ise Karaburun ve Torbalı’da bu özenin gösterilmediği atamalar görmekteyiz. Bir tarafta Torbalı Belediye Başkanı üniversiteden henüz mezun bile olmamış oğlunu genel müdür yardımcılığına atadı ve bunu yaparken de o ilçedeki tüm gençleri güvenilmez ilan etti. Diğer tarafta ise Karaburun Belediye Başkanı kendisini genel müdür, akrabalarını ise üst düzey yönetici olarak görevlendirdi. Ardından gelen eleştirilere ise hiç çekinmeden, pişkince bir basın bildirisi ile tepki gösterdi. Tüm bunların yanında bir de Kemalpaşa Belediye Başkanı’nın, yanına bir kamu görevlisini alarak şahsi alacak-verecek meselesinin peşine düştüğünü gördük. Bu durum hem hukuka aykırı hem de fecaat bir durumdur. Her ne şekilde olursa olsun, vatandaşlardan gördüğü teveccühe ve aldığı oylara ihanet edenleri ne tarih affeder ne de İzmirliler" diye konuştu.
“Başarısızlığın itirafı”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın turizmciler ile yaptığı toplantıda söylediklerine de değinen Dağ, açıklamasını şu sözlerle noktaladı: İzmir geçmişte gelişmişlik düzeyi açısından İstanbul ve Ankara ile kıyaslanan bir şehirdi. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, İzmir’in turizmde bulunduğu konumu Bitlis ve Sivas örnekleri üzerinden ifade etmeye çalışması ve bunu yaparken de bu güzide şehirlerimize yönelik kırıcı bir dil kullanması gelinen noktayı özetlemektedir. Bu aslında bir vizyon daralmasının da ispatıdır. İzmir, ülkemizin turizm potansiyeli en yüksek şehirlerinden biridir ve tarih boyunca da göstergeler hep bu durumu tasdik eder nitelikte olmuştur. Belediye Başkanı’nın kullandığı bu ifadeler, 15 sene içinde İzmir’de başta turizm olmak üzere ne denli başarısız olunduğunun itirafıdır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı bir taraftan ‘Biz bu şehri iyi yönetemedik, profesyonel ligde oynarken alt liglere düştük’ şeklinde bir itirafta bulunurken, bir taraftan da yeni rant yollarının önünü açmayı planladığına şahit oluyoruz. Turizm temsilcileriyle yapılan toplantıda Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kardeşinin de yer alması, Torbalı’daki gibi bir hadisenin Büyükşehir Belediyesinde de gerçekleşebilme ihtimalini akıllara getirmekte ve bunun altyapısının hazırlandığını düşündürmektedir.”