AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ile birlikte partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenledi. İzmir’in depreme hazır olmadığını söyleyen ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerini göreve davet eden Nasır, Bugün itibarı ile İzmir’in yapı stokuna baktığımızda; yapıların yaklaşık yüzde 65’inin kaçak ve gecekondulardan, geri kalanın yüzde 50’ye yakınının deprem yönetmeliğine uygun olmayan yapılardan oluştuğunu görüyoruz. İzmir yaklaşık yüzde 20 civarında sağlıklı konut stokuna sahiptir. Yaklaşık 2 milyon 600 bin bağımsız bölüm yapı stoku bulunan nüfusu 4.3 milyonu aşan, yapı stokunun yaklaşık yüzde 80’inin dönüşmesi gereken İzmir’de meydana gelebilecek 7 şiddetinde bir depremin sonuçlarını düşünmek bile istemiyoruz” dedi.
DEPREM TEHLİKESİNE DİKKAT ÇEKTİ
Depreme ve kentsel dönüşüme dair açıklamalarda bulunan Nasır, “Anadolu coğrafyası, binlerce yıldır çok ciddi depremlerle sarsılmış büyük acılar ve yıkımlar yaşamıştır. Ülkemizin yüzde 70’inin birinci ve ikinci derece deprem bölgesi olduğunu biliyoruz. Nüfusumuzun ve sanayi tesislerimizin dörtte üçü, birinci ve ikinci deprem bölgesinde yer alıyor. Deprem gibi hayati meselelerin siyaset üstü olduğunu; her türlü siyasi hesap ve beklentisinin dışında, bir kentin ve bir ülkenin sağlıklı geleceğinin kurulabilmesi için bu anlayışla konuşulması, tartışılması, halkımız için işbirliği ve dayanışma içinde çalışılması gerektiğine inanıyoruz. Ancak konunun aktörlerinin de üzerlerine düşen sorumluluklarını yerine getirmeleri büyük ve mukaddes bir görevdir. Aksi takdirde depremden sonra yaşanacak acılara suçlu aramanın hiçbir anlamı olmayacaktır. 1’inci derece deprem bölgesinde olan İzmir, doğrudan kent merkezinden geçen 17 fay gerçeğinin olduğu, 7 şiddetinde deprem üretebilecek potansiyelde ve ülkemizde deprem riski en yüksek olan illerden biridir. Depremle ilgili büyük riskler taşıyan, acil önlem alınması gereken İstanbul’da, Marmara denizinden geçen 2 fay mevcut olup, İstanbul’un kuzeyi ise 2’inci derece deprem bölgesindedir. Oysaki İzmir, kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına tamamen 1’inci derece deprem bölgesinde olup çok daha büyük bir risk altındadır. 1998 yılında Birleşmiş Milletlerin başlattığı RADIUS (Kentsel Alanların Deprem Felaketlerine karşı incelenmesi için Risk Değerlendirme Araçları) Projesinde dünyada 9 kentten biri olarak seçilen İzmir için hazırlanan deprem master planın 1999 yılındaki raporuna göre olası 6,5 büyüklüğünde bir depremde, 11 merkez ilçede, 19 bin 538 kişinin hayatını kaybedebileceği, 1 milyon 474 bin 785 kişinin açıkta kalabileceği tahmin edilmiştir” şeklinde konuştu.
SAĞLIKLI KONUK STOKU YÜZDE 20
İzmir’de yapı stokunun ağırlıklı olarak kaçak ve sağlıksız olduğunu ifade eden Nasır, “Bugün itibarı ile İzmir’in yapı stokuna baktığımızda; yapıların yaklaşık yüzde 65’inin kaçak ve gecekondulardan, geri kalanın yüzde 50’ye yakınının deprem yönetmeliğine uygun olmayan yapılardan oluştuğunu görüyoruz. İzmir yaklaşık yüzde 20 civarında sağlıklı konut stokuna sahiptir. Yaklaşık 2 milyon 600 bin bağımsız bölüm yapı stoku bulunan nüfusu 4.3 milyonu aşan, yapı stokunun yaklaşık yüzde 80’inin dönüşmesi gereken İzmir’de meydana gelebilecek 7 şiddetinde bir depremin sonuçlarını düşünmek bile istemiyoruz” dedi.
İZMİR DEPREME HAZIR DEĞİL!
“Yoğunluklu olarak dönüştürülmesi gereken yapı stoku kent merkezinde olan ve nüfusun büyük bölümünün kent merkezinde yaşadığı İzmir’in artık deprem riskine karşı kaybedecek zamanı kalmamıştır” diyen Nasır, “Bu hayati mesele siyaset üstü bir meseledir, bu konuda ilgili aktörlerin görevlerini zaman kaybetmeden yerine getirmeleri önemli ve veballi bir sorumluluktur. Biz hükümet olarak TOKİ aracılığıyla sosyal konut projelerine devam edeceğiz, ancak büyük oranda yoğun dönüşümün olması gereken alanların kent merkezinde olması nedeniyle büyük görev ve sorumluluk büyükşehir ve ilçe belediyelere düşmektedir. Kentsel dönüşümle ilgili yapılacak her türlü çalışmada Hükümetçe desteklenmesi gereken her konuda, iktidar milletvekilleri olarak bizler ve İl başkanımız 7/24 üzerimize düşen göreve hazırız. Bakanlığımız dönüşüm çalışmaları için her türlü desteğe hazır olduğunu her fırsatta ifade ediyor. Belediyelerimizin talepleri halinde 6306 Sayılı kanun doğrultusunda; Bakanlığımız Planlama ve projelendirme çalışmaları için kaynak tahsisi yapacağını, kira yardımı yapacağını, rezerv alan talep edilmesi durumunda rezerv alan vereceğini her fırsatta belirtiyor. Bakanımız Murat Kurum İzmir Büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyelerimizin talebi halinde işlerin daha hızlı yürümesi için İzmir’e kentsel dönüşüm genel müdürlüğüne bağlı müdürlük açmaya hazır olduğunu söylüyor. Vatandaşlar kentsel dönüşümü kendileri yapmak istiyorlarsa, ada bazında komşuları ile anlaşıp Çevre İl Müdürlüğümüzde kentsel dönüşüm şube müdürlüğüne müracaat ederek dönüşüm yapabilirler” dedi.
BELEDİYELERİ GÖREVE DAVET EDİYORUM
“Nüfusunun büyük çoğunluğun kent merkezinde, fay hatlarının üzerinde, depreme dayanıksız yapılarda ve belediyelerin sorumluluk alanı içinde yaşandığı İzmir’in dönüşümü için, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri göreve davet ediyoruz” diyen Nasır, “Bu çağrımız, İzmir halkının esenliği, kentimiz için, Güzel İzmir’in Güzel insanlarının sağlam yapılarda, sağlıklı bir gelecek kurması idealimizin en somut yansıması ve en yalın ifadesidir. Bugüne kadar bütün açıklama ve ifadelerimizde olduğu gibi bundan sonra da yasalar çerçevesinde bize düşen her türlü göreve ve desteğe 7/24 hazır olduğumuzu belirtiyoruz” dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |