AK Partili Sürekli'den Kılıçdaroğlu'na 'vakıf iddiası', Soyer'e 'Atina' salvosu!

AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, Haftalık Olağan Yönetim Kurulu Toplantısı sonrası siyasi gündeme dair açıklamalarda da bulundu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı ve ailesine yönelik kaçma iddiası için “Halüsinasyon görüyor olmalı!“ diyen Sürekli; Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Atina Belediye Başkanı Kostas Bakoyannis’i ziyaretinin ardından yaptıkları açıklamaları da eleştirdi.

Başkan Sürekli; “CHP zihniyeti, gerginlik ve çatışmadan besleniyor. Bilgisiz, belgesiz ve asılsız iddialarla halkı galeyana getirmeye çalışıyorlar. Kılıçdaroğlu’nun kaçış tantanasının başka izahı yok. Milleti bir şekilde germekten usanmadılar. Tunç Soyer’in Atina Belediye Başkanı ile birlikte verdiği mesajı da kabul etmiyoruz. Bu yaptığı; devletlerarası ilişkileri doğru okumadan, halklar üzerinden Cumhurbaşkanımızı hedef göstererek durumdan yersiz ve haksız bir vazife çıkarmaktır. Genel siyasi emelleri ile oturduğu koltuğun sorumluluğu asla bağdaşmıyor.” diye konuştu.

Soyer’in ‘gündelik siyaset’ dediği, ulusal çıkarlarımız!

AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli yaptığı değerlendirmede, Soyer’in Atina Belediye Başkanı Bakoyannis’i ziyaretinden sonra yaptığı paylaşımda, iki ülke halkı arasındaki barış ve kardeşliğin feda edildiği yönündeki açıklamasını sert bir dille eleştirdi. Sürekli, şöyle konuştu; “CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, bunu hep yapıyor ve bu tesadüf değil; fikir ve zikir yansıması. Yunanistan’la diplomatik ilişkilerdeki gelişmeleri fırsat bilerek, gerçek niyetini bir kez daha ortaya koymuş. Ve yakın geçmiş bu örneklerle dolu. Kadifekale’nin yanına Pagos yazarak tavrını resmileştirmek istemesi, İzmir’e özel bir para basılması, bayrak tasarımı önerisi hafızalarda! İdlib operasyonu için, yani terörle mücadelemize ‘Savaşa hayır’ diyerek tarafını belli ettiği duruşu hafızalarda. ‘Kıbrıs, Kıbrıslılara bırakın.’ diyecek, Türk düşmanı mizahçılarla festivaller organize edecek kadar rengini belli eden açıklamaları, girişimleri unutulmadı. Şimdi de ‘gündelik siyaset’ diyerek, ülkemiz tarihini ve ulusal menfaatlerimizi yok sayıyor. Neden? Çünkü, kendisine böyle bir misyon seçmiş. Bir süredir, bu türlü söylemlerden imtina ediyordu. Ancak yeniden başladı. Biz de dün olduğu gibi bugün de şiddetle kınıyoruz.”

Kılıçdaroğlu; halüsinasyon görüyor olmalı!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine yönelik yurt dışına kaçacakları iddialarına tepki gösteren Başkan Sürekli, şunları söyledi; “Halüsinasyon görüyor olmalı. Yine neresinden tutarsanız tutun elinizde kalacak bir iddiayla ortaya çıktı. Bilgi yok, belge yok, gerçeklik yok. Bunların yerine kirlilik ve çelişki var; nefret var, haksızlık ve nezaketsizlik var. 2014’te FETÖ Terör Örgütü’nün ekranlarından da aynı ithamlarda bulunmuştu. Ne hikmetse, kendisini misafir edenlerin darbe girişiminde de ortadan kayboldu. İşte belgesi olan asıl bilgiler bunlardır. Tehdide varan bu dayanaksız çıkışları kadar, kullandıkları dille de tansiyonu yükseltmeyi marifet sayıyorlar, kendilerine oy olarak geri döner sanıyorlar ki boşuna. Her durumdan ve olumsuzluktan muhalefet malzemesi çıkarmak istemeleri doğal. Ama, böylesi değil! Muhalefet yapacaksanız, önce ayaklarınız yere basacak. Masanın üzerine belgenizi koyacaksınız, projenizi koyacaksınız. Kutuplaştırma siyasetlerinden, kendi kendilerini yalanlama pahasına çatışma iklimi yaratma çabalarından gına geldi. Milletimiz de artık gerçek yüzlerini görüyor. Cumhurbaşkanımızı hedef alanlara en gerçekçi yanıtı yine onlar veriyor.”

Önceliği İzmir’e hizmettir, işine bakmalı!

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun gün boyu kamuoyunun zamanını ve dikkatini söyleyecekleri yalan dolanlar için rehin aldığını söyleyen Başkan Sürekli; “Rehin almak tam olarak da budur! Cumhurbaşkanımızın Türk-Yunan halkının ilişkisini rehin aldığını söyleyenlere destek verenler, bununla yüzleşmelidir. Türkiye ve Yunanistan arasında, son günlerde yaşanan gelişmeleri iyi okumak gerekiyor. Soyer’in devletlerarası diplomasiyi yine hiçe sayarak, hatta ‘gündelik siyaset’ diyecek kadar aşağı görerek davranış geliştirmesine alışığız aslında. Cumhurbaşkanımızı iki halkı birbirine düşürmekle itham eden bu söylemlerin sahibi, gerçekte İzmir halkına hizmet etmekle yükümlüdür ve önceliği bu olmalıdır. Her fırsatta genel siyaset yapma eğilimi, vatansever İzmir için de kaş yapayım derken göz çıkaracak kadar rahatsız edicidir. Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in Kıbrıs’ta iki devletli çözümü kabul etmemesinin; Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları çerçevesinde ABD Kongresi’nden, Türkiye’ye askeri ekipman satışına onay verilmemesini istemesinin kendisi için anlamı olmayabilir ama ülkemiz için var. Cumhurbaşkanımızın bu tepkisini ülkemizde ve dünyada, taraflı tarafsız herkes haklı bulurken, Soyer’in zamanlaması ve çıkışı her zamanki gibi oldukça manidardır. İzmir halkı da asıl gayesini görmektedir.”