Akşener'den İzmir mesaisinde anlamlı ziyaret: 'Kahraman'a gitti!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, perşembe günü başladığı İzmir turuna bugün de devam etti.

PKK'lı teröristlerce 3 yıl önce Bayraklı Adliyesi'ne yönelik düzenlenen saldırıda şehit olan polis memuru Fethi Sekin'in adliye binası önündeki anıtını ziyaret eden Akşener, çelenk bırakıp, dua okudu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, perşembe günü geldiği İzmir'de, temas ve ziyaretlerini bugün de sürdürdü. Akşener, programın son gününde ilk ziyaretini Bayraklı Adliyesi'ne gerçekleştirdi. Akşener'i burada partililer karşıladı. TBMM İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu ile Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray da, Meral Akşener'e eşlik etti. 2017 yılında Bayraklı Adliyesi'ne yönelik terör saldırısında şehit olan İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi Motosikletli Şahinler Timi'nde görevli polis memuru Fethi Sekin'in C kapısı girişinde bulunan anıtına çelenk bırakan Akşener, şehitler için dua okudu. Akşener, burada kendisini bekleyen partililerle bir süre sohbet ettikten sonra Çeşme ilçesindeki programlara katılmak üzere, Bayraklı Adliyesi'nden ayrıldı.


 

AKŞENER, TARIMDA ÜRETİMİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Çeşme İlçe Başkanlığı'nı ziyaret etti. Bir süre ilçe yönetimi ile sohbet eden Meral Akşener, daha sonra esnafı gezdi. İnkılap Caddesi'ndeki esnafla bir araya gelen Akşener'e Çeşme Belediye Başkanı CHP'li Ekrem Oran da eşlik etti. Meral Akşener, ilçede düzenlenen Tohum Takas Şenliği'ne katıldı. Şenliğin konuşmacıları arasında yer alan Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Tunç Soyer'in eşi Köy-Koop İzmir Birliği Başkanı Neptün Soyer'le bir süre sohbet eden Akşener, yerli tohumun önemine dikkat çekerek, "Yerli tohum ölüyor. Hibrit tohum, genetiği değiştirilmiş  tohum, domatesi, biberi, sebzede, buğdayda pek çok şeyi bir defada atılıp, bundan başka bir şey üretilmeyen, herhangi bir işe yaramayan, sadece domatesinden faydalandığımız ama ikinci kez domatesten aldığımız tohumu yetiştiremediğimiz bir sistemin içerisine Türkiye itildi. Bundan nasıl çıkabilir? Milli ve yerli istiyorlar ya, asıl milli ve yerlilik Anadolu'nun tohumunu, Anadolu'nun büyükbaş hayvanını, Anadolu'nun keçisini, Anadolu'nun koyununu muhafaza etmekle olur" dedi.

‘ANADOLU TOHUMLARINI TANITMAK ZORUNDAYIZ’

Köylüye toprağını ekmemesi, boş bırakması için teşvik verildiğini ileri süren Meral Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Toprak boş kalsın diye teşvik veriliyor ve köylü evinde oturmak zorunda kalıyor. Eken ise ektiği mamul para etmiyor, girdiler çok pahalı. Burada bir devlet bakış açısı yok. Şimdi belediyelerin, sizin gibi inisiyatif sahiplerinin eline kalıyor. Sizler öncülük yapmak zorunda kalıyorsunuz. Bu tohumun ekilmesini, bu tohumun üretilmesini, bu tohumdan üretilen ürünün satın alınmasını sağlamak zorundasınız ama ben inanıyorum, sivil inisiyatifler, inanmış insanlar bu işi başaracaklar. Gerçekten bir sene, iki sene sonra buraya tekrar geldiğimizde farklı şeyler konuşuyor olacağız. Eğer buraya dönmezsek, buraya önem vermezsek, göreceksiniz Türkiye nasıl saman, buğday, nohut, sarımsak ithal ediyorsa bir gün dış politikada bir sorun olduğunda bunları satmazlar ve bu ülke aç kalır aç. O nedenle kendimiz yetiştirmek zorundayız. Bu kadim Anadolu'nun tohumlarını yetiştirip, yayıp, onu tanıtmak zorundayız."

Konuşmasının ardından Akşener'e bir çiftçi Çeşme limonu verdi. Akşener de, çiftçilerden üretime önem vermelerini istedi. (DHA)