İzmir’in Aliağa ilçesi, Türkiye’de çevre kirliliği denilince ilk akla gelen ilçelerden biri... Meslek odaları, çevre örgütleri ve yurttaşların direnişiyle asbest yüklü Nae Sao Paulo adlı savaş gemisinin Aliağa’da sökümü engellense de bölgede doğaya ve insan sağlığına yönelik saldırılar sürüyor. Son olarak Aliağa’da sayısı hızla artan cüruf depolama ve bertaraf tesislerinden birinin daha halkın ÇED toplantısını yaptırmamasına karşın, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED raporu onaylandı. Şehitkemal Mahallesi’nde Ekovar Çevre Geri Dönüşüm A.Ş. tarafından kurulmak istenen ‘Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık Bertaraf Tesisi’ projesinin hayata geçmesi durumunda; İzmir, Manisa, Aydın, Denizli, Çanakkale, Balıkesir, Bursa illerinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne kayıtlı bulunan çelikhane tesislerinde çelik üretimi faaliyeti sonucunda oluşan cüruf atıkları bu alanda toplanacak. Aliağa Çevre Platformu’nun (ALÇEP) çağrısıyla Aşağı Şehitkemal Mahallesi’nde bir araya gelen yöre halkı, tartışmalı karara karşı çıkmak için protesto eylemi düzenledi. Eylemde basın açıklamasını Aşağı Şehitkemal Mahalle Muhtarı Ayşe Algül okudu. Kararın iptali için yargıya başvurduklarını hatırlatan Algül, “Madem sıra bizim köylerimize kadar gelmiştir; bizler için de bu karara direnmekten, mücadele etmekten başka bir yol kalmamıştır. Daha Aliağa’mızın hangi bölgesine kıymayı planlıyorsunuz?” diye sordu.
TESİS PROJESİ YARGIYA TAŞINDI
Bakanlığın ‘ÇED olumlu’ kararının iptali için yargıya başvurduklarını hatırlatan Algül, “Yöre halkı ve ALÇEP olarak; ÇED toplantı sürecinde bu tesisleri defalarca istemediğimizi belirttik, itirazlarımızı ilettik. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığının, Yukarı Şehitkemal ve çevre köyleri de hiç düşünmeden, çevre zarar analizi yapılmadan, ÇED sürecine itirazları dikkate almadan, bölgenin içme sularının, göletlerinin, bal ormanlarının, zeytinliklerinin nasıl kirleneceği düşünmeden, Ekovar Çevre Grup Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık (cüruf) bertaraf tesisi projesi ÇED raporunu onayladığını öğrenmiş bulunmaktayız. Bizler birlik halinde Zehir Gemisi Nae Sao Paulo gemisini nasıl durdurduysak Batı Ege ve Güney Marmara bölgesinde 7 ilin endüstriyel atığını da ilçemize getirecek olan bizim için daha çok kanser daha çok ölüm anlamına gelen bu projeyi de birlikte durduracağız. Bizler tesisin yapılacağı bölgede oturan yöre halkı ve ALÇEP olarak bugün Aliağa 2. Noterliğinde EGEÇEP’in de takipçisi olacağı mahkeme itiraz sürecini başlattık” ifadelerini kullandı.
BU FİRMALARA NASIL GÜVENELİM?
İlçedeki çevre kirliliğinin geldiği noktaya isyan eden Algül, konuşmasının devamında yetkililere şu soruları yöneltti: “10 yıl boyunca hiçbir geri dönüşüm yapmadığını, ruhsatsız, kuralsız, kaidesiz çalıştığı İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından da tespit edilen bu firmalara Aliağa halkı olarak nasıl ve neden güvenelim? Madem sıra bizim köylerimize kadar gelmiştir; bizler için de bu karara direnmekten, mücadele etmekten başka bir yol kalmamıştır. Daha Aliağa’mızın hangi bölgesine kıymayı planlıyorsunuz? Biz Aliağa’da yaşayan insanlar olarak, Bakanlığın bu kararından vazgeçmesini, demir çelik firmalarının bölgedeki cürufu kurallara uygun olarak geri dönüştürmesini, yine bu firmaların Aliağa’dan uzak durmasını ve mevcutta yıllar boyunca kuralsız bir şekilde çalışarak kirlettiği Foça Ilıpınar’daki depolama alanını da ivedilikle mevzuatlara uygun şekilde dönüştürmelerini talep ediyoruz.”
DAHA ÇOK KİRLİLİĞE NEDEN OLACAK
ALÇEP Sözcüsü Zeki Küçükakyüz ise şu ifadeleri kullandı: “Aliağa’ da yaşayan herkes bu tesislere karşıdır ve her zeminde yasal haklarımızı sonuna kadar kullanmaya kararlıdır. Geçen hafta Aliağamızdan 12 mahalle muhtarı ve yörede yaşayan insanlardan oluşan 50 kişi bu kararın yürütmesinin durdurulması ve tamamen iptal edilmesi için EGEÇEP’in üstlendiği dava sürecinin başlatmış olması bu kararlığımızın bir göstergesidir. Bu firma yapacakları işin boyutunu gizlemek içinde aklımızla alay ederek ‘cüruf’ kelimesini parantez içine alarak; 7 ilin endüstriyel atığını da İlçemize getirmeyi planlıyor. Bunun ne anlama geldiği açık. Kendi kirliliğimiz yetmezmiş gibi dışarıdan endüstriyel atıklar getirerek daha da çok çevre kirliliğine neden olacaklar. Aliağamızın havasına bir kez daha kast ediliyor. Gemi söküm tesisleriyle, hurda tesisleriyle, asbestli gemilerle, hava kirliliği sınırlarını çoktan aşan Aliağa’yı bir kez daha firmaların karı uğruna kıyılıyor. Yani bilerek ve isteyerek hayatımız yok ediliyor. Elbette kıyılan, kast edilen bizlerin hayatıdır, çocuklarımızın geleceğidir, yeşil alanlardır, su kaynaklarımız, göletlerimiz, bal ormanlarımızdır. Biz Aliağalılar, yeraltı su kaynaklarımızı, tarım alanlarımızı, zeytinlerimizi, göletlerimizi, Bal Ormanımızı kirletecek tesisleri istemiyoruz. Alaiağa’da yeni kirletici tesislerin kurulmasını kabul etmiyoruz. Söz konusu projelerin ÇED olumlu raporunun yürütmeyi durdurularak tamamen iptal edilmesini talep ediyoruz. Her yurttaş gibi temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz. İnanıyoruz ki biz istemezsek yapamazlar. Biz karşı çıkarsak, biz itiraz edersek Aliağa’yı çölleştirmeye cüret edemezler. Biz izin vermezsek bütün bir hayatı paraya tahvil edemezler. Biz istemezsek gerçekten de yapamazlar. Nasıl ki Zehir gemisi Nae Sou Poulo ‘yu birlikte durdurduk bu tesisleri de durduracağız.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |