Aslanoğlu’ndan çarpıcı seçim mesajları, ‘ekipçilik’ çıkışı ve AK Parti’ye çifte rest!

GERÇEKİZMİR – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Şenol Aslanoğlu Bir TV’de yayınlanan Politika Durağı programının ilk bölümüne konuk olarak Gazeteci Sercan Avcı’nın sorularını yanıtladı.

Söze CHP’nin de yer aldığı 6’lı masanın yol haritasını, vaat ve hedeflerini oluşturan Ortak Mutabakat Metni’ni ve ‘aday’ konusunu değerlendirerek başlayan CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İl Örgütü’nün seçim öncesi durumunu, sandık hedeflerini, önseçim ve milletvekili aday listelerine bakışını anlatırken, görev geliş süreci ve perde arkası yorumlar ile koltukta hedeflediği çalışma sistemi ile yol haritası hakkında da çarpıcı mesajlar verdi.

CHP İl Başkan Aslanoğlu programda ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile iletişim ve uyumları hakkında açıklamalarda bulunurken, İzmir gündemine damga vuran İktisat Kongresi ve yatırım tartışmaları hakkında da dikkat çeken çıkışlara imza attı. Aslanoğlu açıklamalarını İYİ Parti’nin yeni İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu’na yaptığı ziyaretin gölgesinde kutuplaştırmaya karşı bir arada yaşam kültürüne dair verdiği önemli mesajlarla tamamladı.

“15 MAYIS SABAHI KAHKAHAYLA UYANMAYI VAAT EDİYOR”
6’lı masanın Ortak Mutabakat Metnini değerlendiren Aslanoğlu, “Salonda gurur duydum. Birbirinden farklı 6 siyasi parti çok detay bir programında anlaşabilmeyi, uzlaşabilmeyi, bir mutabakata varabilmeyi başarmışlar. Öyle çok uzun sürelerde de değil, demokrasi tarihimizde ilk kez bir iktidar olduktan sonra, seçim bittikten sonra, zorunlu değil, öncesinde yapılmış bir mutabakat. Detaylarıyla, neyin nasıl yapılacağına varana kadar her şeyi barındırıyor. O yüzden çok gurur duydum. Ülkem adına da bir umut besledim. Kutuplaşmış, birbirini reddeden bir yerden, bir arada ortak akılla yönetmeyi hedefleyen bir iktidar göründü. Bunun toplum nezlinde de böyle olduğunu görüyorum, pazartesiden bu yana toplumun birçok kesiminden olumlu mesajlar alıyorum” derken, ‘6 lider ülkeye ne vaat ediyor?’ sorusuna ise, “Tabi tam tarihi bilmiyoruz ama seçim 14’ünde olursa, 15 Mayıs sabahı kahkahayla uyanmayı vaat ediyor” yanıtını verdi.

“ÖNCE UZLAŞILAN BİR METİN OLMALIYDI…”
Aslanloğlu Millet İttifakı cephesindeki aday belirleme sürecine ve bu yönde bir kriz yaşandığı iddialarına dair ise şu mesajları verdi: Bir isme indirmek istediler. İlla adayın ne olacağı konusu? Ama şunu düşünemiyorlar, 6 ayrı partiyiz. Bizim adayımız ortaya çıktığında hangi vaatleri söyleyecekti. Uzlaşılan bir metin olmalı… Uzlaşılan metnin işte son hali verildi, verildiği an adayın açıklanacağı tarih de açıklandı. Seçim takvimi netleşmeden çok uzun süre önce Genel Başkanımız demişti ki, ‘Siz seçim takvimini netleştirin, biz de size adayın kim olacağını açıklayalım’… İnşallah 13’ü gibi adayın kim olacağı açıklanacak. Bu çok normal bir şey… İlk önce hangi metin etrafında bir uzlaşı olacağına göre adayın belirlenmesi doğru bir yer. Ben çok geç olduğunu düşünmüyorum, daha seçime 100 gün var, eğer erkene getirmek isteseler de… Biraz bence korkularından ne olacağına tam karar verebilmiş değiller. Ama 1 ay önceye çekseler de 2 ay önceye çekseler de hiçbir sorun yok bence…  

“ADAY AÇIKLANINCA HİÇ BİR SORUN OLMAZ!”  
Olmaz, ben hiç beklemiyorum. Hepimizin daha iyi olacağını düşündüğü isimler olabilir. Her vatandaşın olabilir. Ama genel anlamda biz sadece bir aday belirlemiyoruz, cumhurbaşkanlığı yapacak kişiyi de belirliyoruz. Parlamenter sisteme geçiş sürecinde uzun süre bu hükümeti yürütecek bir cumhurbaşkanını belirliyoruz. Tümünü değerlendirdiğimizde vatandaşın da bunu çok rahat düşünüp gönül rahatlığıyla adaya evet diyeceğini, bir sorun da çıkmayacağını düşünüyorum.

“SAHA BİZE BUNUN BİZE UYGUN BİR REJİM OLMADIĞINI SÖYLÜYOR”
CHP İl Başkanı, 9 Ocak’ta göreve geldikten hemen sonra başladığı saha çalışmaları kapsamında izlenimlerini ise, “Sokakta birkaç temel şey var. Bir tanesi alım gücünün azalması, ekonomik sıkıntılar. Bu o kadar büyümüş ki artık engellenebilir yeri de aşmış. O yüzden dile de en çok dökülenlerden biri o… Esnafı ziyaret ederseniz, elektrik faturası kirasını aşar hale gelmiştir, satışı çok ciddi miktarda geriye düşmüştür, elindeki sermaye artık eskisi kadar ürün almaya yetmiyordur. Vatandaşın da alım gücü ciddi şekilde azalmıştır. Ekonominin yanı sıra tüm alanda gördüğümüz bir özgürlük ve demokrasi sorunu var. Bazen espriyle karışık diyorlar ya, ‘Silivri çok soğuktur’ diye… Bunun sahanın birçok yerinde gördüğümüz yanları var. Ciddi bir şekilde ülkenin geleceği için sıkıntı olduğunu, tek adam rejimini hızlanmak için denediğimizi ama bu hızla sağa sola çarptığımızı, bunun bize uygun bir rejim olmadığını artık saha bize söylüyor” sözleriyle anlattı.

“CHP ÇOK UZUN SÜREDİR HAZIR VE HER YERDE!”
Aslanoğlu CHP ve İzmir Örgütü’nün seçime her daim hazır olduğunun altını çizdiği açıklamasında da,  CHP Örgütü bence ben atanmadan önce 1 Ocak’ta seçim olsaydı ona da hazırdı. Bir önceki dönem il başkanlığı yapan Deniz Başkan ve yönetimi, belediyelerimiz, meclis üyelerimiz, ilçe örgütlerimiz çok uzun süredir sahada… Genel merkez yöneticilerimiz ve milletvekillerimiz de öyle… Benim programımı biraz farklı görüyoruz ama aslında bakın Genel Başkanımızın programı çok daha yoğun. Biz ilçeler arasında gidip geliyoruz, bir günde 3 ilçe, 4 ilçe geziyoruz, O bir günde 2-3 il geziyor. CHP çok uzun süredir her yerde bence” ifadelerine yer verdi.

SANDIK HEDEFLERİ
CHP İl Başkanı son seçimde her iki bölgeden 7’şer vekil çıkaran İzmir Örgütü’nde bu anlamda yeni hedefi ne olduğu sorusuna ise, “Cumhurbaşkanlığı seçimi için hedef açık ara farkla seçim almak. Çok küçük farklarla değil açık ara farkla… Ve Millet İttifakı iktidarının tümünün parlamentoda büyük bir çoğunluğu elde etmesi… Vekil konusuna biraz daha teknik bazı gelişmelerden sonra cevap vermek lazım… Milletvekilliği seçimine tam olarak nasıl gireceğimiz netleşince üç aşağı beş yukarı bunun matematiksel hesapları yapılabilir” yanıtını verdi.

ÖNSEÇİM İÇİN CİDDİ YAPILANMA VURGUSU, ADAY LİSTELERİ İÇİN TARİF
Aslanoğlu partide seçim dönemlerinde sık sık gündeme gelen tartışmalar ekseninde önseçime ve aday listelerinin oluşturulması sürecine bakışını ise şu sözlerle anlattı: 
Ciddi bir yapılanmayla yapılacak önseçimlerin çok doğru olduğunu düşünüyorum. Üyeyle ilgili programların tamamı yapıldığında çok doğru… Bugünkü süreçle ilgili olarak ise konuya benden daha vakıf olanın Genel Merkezimiz olduğunu düşünüyorum. Konuyu biliyorlar ve çeşitli araştırmaları var. Buna ilişkin olarak da doğru karar vereceklerini düşünüyorum. Eğer önseçim kararı çıkarsa biz örgüt olarak hazırız, hızlı çalışmaları oluşturur önseçimi tamamlarız. Olmazsa başka bir metodoloji izlenecek olursa biz ona da hazırız.
Bugüne kadar seçimli görevler neyse, hayatımda tüm liste çalışmalarında hep isimlerden uzak duran ama bir meseleyi tarifleyen noktada olmayı tercih ettim. O yüzden samimiyetle milletvekilliği listeleri gibi bir liste de kimlerin olması gerektiğini tariflemek gerekir. Gençlerin, kadınların, çeşitli meslek gruplarının içerisinde barındığı, ilçelerimizin aidiyet hissedeceği bir liste olmalı. İzmir kamuoyunun saygıyla baktığı bir liste olmalı. İzmir kamuoyunun daha önceki çalışmalarıyla başarılı addettiği isimlerin olduğu bir liste olmalı…

“AÇIKÇASI HAYAL ETTİĞİM BİR GÖREV DEĞİLDİ AMA…”
Aslanoğlu tarihi süreçte peş peşe iki çok önemli seçim öncesi göreve gelişine yönelik soruyu ise, “Bazı kişiler çocukluğunda, daha sonrasında bazı görevleri hayal eder ya böyle hayal ettiğim bir görev değil açıkçası… Düşündüğüm şeylerden biri değildi. Zaman içerisinde benden daha çok sizler yazdınız, çizdiniz süreç böyle gelişti. Ama kendime bu tür görevleri yapıp yapamayacağımı sorduğumda, hele böyle bir dönemde keyifli olduğunu düşünüyorum. Ben hiç gittiğim yerlerde böyle ‘ateşten gömlek, çok zorlu şeyler’ demiyorum. Kişiliğime de aykırı zaten, ben soruna çok odaklı bir yerde değilim. Aksine çok keyifli bir zaman dilimi, sürekli bir adrenalin var, sürekli bir hedef var, o hedefe kitlenme var. Benim ‘boş-beleş’ dediğim işlerle ilgilenmeye zaman yok. İlgilenmediğim için de kimse kızmıyor, çünkü bir seçim var, seçime odaklı gidiyoruz. O yüzden ben çok keyifliyim. Bu tempo ve daha icracı görevler daha bana göre işler…” sözleriyle cevapladı.

“HER KAMUSAL GÖREV BELLİ SINIRLANDIRILMALARI TAŞIMALI”
CHP İl Başkanı görev süresi ve partilerde ve makamlarda görev sürelerine ilişkin de önemli bir açıklama yaptı. Aslanoğlu şöyle konuştu: Bazen basın gerçek yüreğimden süzülenin dışında bir şey çıkarmaya çalışıyor. Gerçek yüreğimden süzülen şu; her kamusal görev belli sınırlandırılmaları taşımalı… Çünkü yeni gelen kanı alabilmeniz, diğer kuşakları yetiştirip geliştirebilmeniz lazım. Yani insanlar biraz ilçe başkanlığı yapmalı, orada biraz tecrübe kazanmalı, meclis üyesi olmalı, tecrübe kazanmalı, belediye başkanı olup tecrübe kazanmalı, il başkanı, milletvekili olup tecrübe kazanmalı. Böyle böyle gelmeliyiz bir noktaya… Epey bir süzülen, deneyimlerden ve birikimlerden oluşan bir noktaya gelmeliyiz. Birileri bu akışı tıkarsa o zaman gelişi çok engellersiniz. Gelen kadrolarımızı daha yukarılara doğru evriltip yenilerini de sürekli besleyen bir yapının doğru olduğunu düşünüyorum. O yüzden tüm görevler için bir dönem sınırlamasının doğru olduğu kanaatindeyim.

“YOĞURT YİYİŞİMİN EN FARKLI OLACAĞI YER BURASI!”
Aslanoğlu CHP içinde yine sık sık gündeme gelen ekipçilik konusu ve tartışması hakkındaki açıklamasında ise şunları kaydetti: Parti içinde mücadele edeceğim bir alan olur, olmasa zaten bu görevde olmamın bir anlamı olmaz. Ben de partide olmasını daha çok arzuladığım bazı çalışma şekilleri, daha duruşla ilgili şeylerim vardır. Ama benim kişilerle ilgili bir odağım yok. Aslında bunun da partilerde bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Ahmet-Mehmet, 4 kişi bir araya gelmişler, whatsapp grubu kurmuşlar, yok 5 kişi aynı kahvehanede oturmuş bir şey söylemiş… Bunun politik olduğunu da düşünmüyorum. Yoğurt yiyişimin belki de en farklı olacağı yer burası. Bence politika kamu kaynaklarını halka, toplum katmanlarına nasıl dağıtacağımızı belirleme işi ve toplumun bu katmanlarını örgütleme işi… O yüzden böyle bakıyorum. Ahmet’ler yan yana duruyorsa duruyordu, Mehmet’ler yan yana durmak istiyorsa duruyordur. Ben gittiğim ilçede de bahsettiğim şey budur, kim olursa olsun çalışmak istiyorsa yolunu açın. Kim kimle arkadaşmış, kimin Ankara’da abisi varmış, bu soruların hiç birini de merak etmiyorum. Bu arada partilerde bir sürerliği de yok.

“BEN BAŞARILI OLURSAM HEPSİ KAZANACAK, OLAMAZSAM HEPSİ KAYBEDECEK!”
CHP İl Başkanı, ‘ekipçilik’ tartışmasına paralel olarak yöneltilen, ‘Siz atandığınızda kazanan ya da kaybeden ekipler olduğu söylendi. Bu konudaki görüşünüz nedir?’ sorusuna ise şu yanıtını verdi:
Neden kaybedilsin? Bir kere ben başarılı olmazsam hepsi kaybetti, başarılı olursam hepsi kazandı… Bütün partililer için geçerli… Benim herhangi birine yakınlığım ya da uzaklığı diye bir şey yok, ben CHP’lilerin hepsinin il başkanıyım. Görüyorsunuz sahada ben 30 tane ilçeyi birbirinden ayırmıyorum, hiçbir belediye başkanını birbirinden ayırmıyorum, hiçbir milletvekilini birbirinden ayırmıyorum, ayırmam da zaten…

“AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ”
Yaptıklarıyla değerlendirilmek istediğinin altını çizen CHP İl Başkanı, ‘Aslanoğlu döneminin farkı ne olacak’ şeklindeki soruya ise, “Ben bu konularda öyle büyük laflar söylemeyi seven biri değilim. Bunu insanoğlu kendisi görmeli. Biz Azerilerde bir laf var, ‘Özü özünü teritlemek’ diye… Kendi kendini methetmek… Bizde bu yok, zaman içerisinde görülecek, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Belli bir süre sonra ilk 20 günümü, sonra 40 günümü, 60 günümü değerlendireceksiniz, yaptıklarımızla anılacağız” yanıtını verdi.

NASIL BİR SİSTEMLE ÇALIŞACAK?
Aslanoğlu göreve geldiğinde yaptığı sistem vurgusuna şu sözlerle açıklık getirdi: Sistem aslında neyi nasıl yapacağınızı tariflediğiniz bir şey. O yüzden partide de ne yapıyorsak bunları yazılı bir format içerisinde nasıl yaptığımızı anlatan, yazdıklarımızı yapan, neyini ne zaman kimin hangi kaynaklarla yaparak hangi sonuçları bekleyeceğini belirleyen bir şey… Başka bir yerde de ‘Bu kadar büyütülecek bir mesele değil’ dedim ve şunu söyledim: Bir önceki dönem görev yapan il yöneticilerimizle şimdiki il yöneticilerimiz 2 haftada bir bir toplantı yapacaklar sonra yönetim kurulu toplantısı yapacağız. Bana göre bu sistem. Ya da il disiplin kurulu üyeleriyle ayda 1 kere buluşacağız, bana göre bu bir sistem. Milletvekilleriyle her konularda nerede, ne zaman istişare yapacağız, onların sonuçları nasıl olacak, bunları partiye nasıl vereceğiz, bu da sistem. CHP’li herkes bizim üyemizdir ve çalışmak istedikleri her yerde önü açılmalıdır. Diğeri koltuk sevdasıdır. Bu sadece yönetimle bitmeyecek, eski dönemlerde görev almış il başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye meclis üyelerimiz… Her biri için sahalar açacağımız, çalışmak isteyeni davet edeceğimiz bir mekanizmayı kurmak istiyoruz, kuracağız.

“SEÇİM DÖNEMİ BOYUNCA TEK BİR ŞEY ANLATACAĞIM: BÖYLE DEVLET OLMAZ!”
CHP İl Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 4 yıllık görev süresini nasıl değerlendirdiğine yönelik soruya dönemin şartları vurgusuyla genel bir değerlendirme yaparak yanıt verdi ve şunları söyledi: Çok zorlu bir dönemde görev alan yerel yöneticilerin tümü için söylüyorum, yani partili ayırmaksızın, sadece İzmir için değil tüm Türkiye için zorlu bir dönem. Pandemi atlattılar, 2018’den beri çok ciddi bir kriz var, kabul etsinler ya da etmesinler büyük bir krizle boğuşuyor Türkiye ve kamu bu durumu çok daha büyük bir zorlukla yürütüyor. Daralan bütçelerle işleri yürütmeye çalışıyorlar, aldıkları araba 3 katına, mazot 5 katına çıktı. Gelirleri de sürekli tırpanlanarak gitti. Ben seçim dönemi boyunca insanlara tek bir şey anlatacağım, böyle devlet olmaz! Devletin tüm kurumları, adının ne olduğu fark etmiyor, belediye ya da kamunun herhangi bir yeri, herkes vatandaşa hizmet için vardır ve herkes ‘Vatandaşa daha iyi hizmeti nasıl yaparız?’ demelidir. Birinin diğerinin hizmet yapmasını engelleme durumu vatana ihanettir. O yüzden belediyelerin ekonomisini kesmeye çalışmak, yapacakların işin önünü kesmeye çalışmak, yetki gasplarıyla hizmetinin önünü kapamaya çalışmak vatandaşa hizmet değildir. Yerel yönetimler böylesi zorlu bir dönemde görev alıyor. Destek bulamadığı gibi sürekli bir köstekle karşılaşıyor. O yüzden tüm belediye başkanları için aynı şeyi düşünüyorum.

"ÇOK SAĞLIKLI BİR İLETİŞİMİMİZ VAR" 
Aslanoğlu ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile iletişimi ve mesaisine ilişkin olarak da, “ Şu an çok sağlıklı bir iletişimimiz var. Ben CHP’nin örgütlerinden sorumlu bir görev üstlenmiş durumdayım. Belediye başkanlarımız da belediye hizmetleri veriyorlar. Büyükşehir Belediye Başkanımız da öyle. Sürekli toplantılarımız, rutin değerlendirmelerimiz var. Tabi ki hepimizin diğerine anlatmak için eksik gördüğü noktalar olabilir. Ama onun dışında görevlerimiz apayrı görevler… Ama parti içine gelince şeylere gelince, benim en büyük şanslarımdan bir tanesi olduğunu düşünüyorum, genelde bu tür süreçlerde isimler ya da partilerin seçimlerine ilişkin tartışmalar çıkar, çok ciddi tartışmaların olacağını düşünmüyorum. Gayet uyumlu çalışacağımız görülüyor” açıklamasını yaptı.

AK PARTİ’YE İKTİSAT KONGRESİ ÇIKIŞI VE METRO RESTİ!
CHP İl Başkanı’ndan kentin 2 büyük tartışma konusuna yönelik de çarpıcı mesajlar geldi. İzmir’de 2 ayrı İktisat Kongresi düzenlemesine yönelik tartışmalar ve bu eksende AK Parti cephesinden Büyükşehir’e gelen eleştiriler hakkında konuşan Aslanoğlu, “Büyükşehir Belediyesi İktisat Kongresi çalışmalarına hangi tarihte başlamış? Çalışmaları mı kessinler, yarıda mı bıraksınlar. İktisat Kongresi’nin ana ruhuyla ilgili tüm paydaşlarla çok uzun zamandır bir çalışma yürüyor. Bu çalışma bu şehrin sadece bir bakışı, sadece akademisyenlerin ya da paydaşların yürüttüğü bir çalışma değil. Çok uzun süredir görüyorsunuz ki bu toplantıların neredeyse tamamına, 8-9 saat süren o çalışmaların tamamına Tunç Bey de başından sonuna katılıyor. O paydaşlarla gerçekten bir ilk İzmir İktisat Kongresi’nin ruhunu yansıtan, gerçekten geleceği ışık tutacak bir çalışma çok uzun süredir yürüyor. İktisatla ilgili derdi olanlar iktisatla ilgili konuşamıyorlar ya! İktisat biliyorsunuz ekonominin temeli… Buna ilişkin söyleyecek lafı olmayanlar kongresini söylüyorlar!” dedi.  

CHP İl Başkanı, Halkapınar-Otogar metro hattına 2023 yatırım programında 3 bin liralık sembolik ödenek ayrılmasıyla patlak veren tartışma hakkında, “ Özellikle bu raylı sistemlerle ilgili epeydir bir tartışma konusu gidiyor. Çok tartışılacak bir şey de yok aslında… Mesela İZBAN konusu, Aziz Bey zamanında o da bir hesap yaparak, ‘Bunun yüzde 70’i Büyükşehir tarafından yapılmıştır’ diyordu, AK Partili arkadaşlar da ‘Yok toprağı bizimdi, yok oradan geçen hava bizimdi’ diye diye ‘Yoo yüzde 70’i bizim’ diyorlar. Şimdi bunu kapatalım, ben çok basit bir şey soruyorum. Ben hazırım, yarın da hazırım,  AK Parti İl Başkanıyla her yeri gezmeye hazırım. Yapılan metro çalışmaları neredeyse beni oraya götürsünler. Daha önce yapılmış metro tüneli varsa, nereye yapmışlarsa oraya gidelim. Nerede varsa gidelim, diyelim, ‘Evet bunlar burada 2 metre tünel kazmışlar, 1 metre de raylı sistem kurmuşlar’… Ama aynı şekilde Ankara ve İstanbul’a da gidelim. Bakalım orada Ulaştırma Bakanlığı kaç metre tünel kazmış, kaç metre raylı sistem yapmış. Ondan sonra diyelim ki, ‘Biz haksızlık yapıyoruz, Ankara’yla İstanbul’u eşit tutmuşlar’… Eğer yoksa hep birlikte haykırarak diyelim ki, ‘İzmir’e haksızlık yapıyorlar’…” mesajlarını verdi.

“İZMİR’İN HANGİ PAZARINA İSTİYORLARSA GİDELİM…”
CHP İl Başkanı, AK Parti’nin kentteki muhalefetini nasıl bulduğuna yönelik soruyu, “
AK Parti muhalefeti alanda muhalefet edebilir durumda değil… O yüzden ben onlara her gittiğim yerden gelin pazarı birlikte gezelim diye çağrı yapıyorum. Pazara gidelim, sulama kanallarını, kaç baraj yaptıklarını anlatsınlar. İzmir’in hangi pazarına istiyorlarsa gidelim, yaptıkları duble yolları anlatsınlar. Vatandaş ne diyor hep beraber dinleyelim, gelelim. Siyasetçinin görevi konuşmak değil, vatandaşı dinlemek, gelebiliyorlarsa gelsinler” sözleriyle yanıtladı.

KUTUPLAŞTIRMA TEPKİSİ, BİR ARADA YAŞAM VURGUSU!
CHP İl Başkanı sözlerini İYİ Parti’nin yeni İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu’na yaptığı ziyaretin gölgesinde kutuplaştırmaya karşı bir arada yaşam kültürüne dair verdiği önemli mesajlarla tamamladı. Aslanoğlu şunları kaydetti: Sinan Bey benim hem İzmir Ticaret Odası’ndan hem de Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği’nden eski arkadaşım, dostumuz. CHP ve İYİ Parti bugün ittifaktalar, onun dışında ben şunu sonuna kadar savunuyorum… En özlediğim şeylerden biri keşke bu partiler, 5-6 tanesi bir araya gelip konuşsalar. Birbirilerine biraz laf sokarlar, nüktedan espriler yaparlar sonra kalkarlar çay içerler giderler. Aynı kahvede aynı toplumda yaşayacağız biz. Bu topluma yapılan en büyük kötülüklerden biri bu ayrıştırma meselesi… O yüzden biz gerilimden hoşlanmıyoruz, buna ilişkin şeyleri de sürdürmenin çok bir alemi olmadığını düşünüyorum. Bizim çocuklarımız aynı yerlerde aynı okullara gidecek. Bu gerilim meselesini kapatıyor olmamız lazım, aynı programlara çıkıp konuşuyor olmamız lazım. Dolayısıyla Sinan Bey ya da diğer partiler… Biz İzmir gibi çok güzel bir şehirde yaşıyoruz, birbirimizle tokalaşmamak için ne derdimiz olabilir? Sadece bir iddiamız var, Sinan Bey de öyle, bir partinin il başkanı… Tabi ki ‘Ben daha iyi yapacağım’ diyecek. Tabi ki bir iddiayı ortaya koyacağız.