GERÇEKİZMİR - CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu parti içindeki kurultay tartışmaları, aralarında İzmir milletvekillerinin de olduğu yapılan sert açıklamalar, 81 il başkanının ‘kurultay gündemimizde yok' mesajı verdiği ortak açıklama ve bu açıklamaya kurultay delegelerinden gelen eleştiriler ile bazı belediye başkanlarının kurultay tartışmasına katılması özelinde önemli açıklamalarda bulundu.
Aslanoğlu, Gerçekizmir’e ziyaretinde ‘kurultay tartışmaları’ özelinde şunları söyledi;
İKTİDAR ZOR DURUMDAYKEN İÇSEL MESELELERE FAZLA ODAKLANMAMALIYIZ
“Partinin dışa odaklanması gerektiğini düşünüyorum. Tam yeri ve zamanı iken, iktidar çok zor durumdayken, bu süreçte yaptığımız her iş çok daha fazla ses getirebilir. Konjonktürün bu şekilde olduğu bir dönemde CHP’yi çok konuşmak bana doğru gelmiyor. CHP’yi fazla konuşmamalıyız. İçsel meselelere de fazla odaklanmamalıyız.
YOLDAŞLIKLA UYUMLU BİR DİL KULLANMAMIZ GEREK
Üslubun parti içerisinde kötüye gittiğini düşünüyorum. Taraflaşma çabası yanlış. Biz bir partiyiz. Çok spesifik konularda partinin bir kanadı olabilir, ama bu, gerçekten ülke ile ilgili politika yaptığımız konularda olur, diğer konularda değil. Partideki arkadaşlarımıza, nereden gelirse gelsin, kendilerini kötü hissettirecek açıklamalar doğru değil. İzmir İl Başkanı olarak, üslubun bütün partililer için daha yumuşak olması gerektiğini düşünüyorum. Bizim yoldaşlıkla uyumlu bir dil kullanmamız gerekiyor. Bu anlamda, sakinliğe ihtiyacımız var. Bunun gündem konusu haline gelmesi, tartışmalara yol açması da doğru değil. Genel Başkanımız çok güzel bir açıklama yaptı ve “konuyu ben kapatıyorum” dedi.
BİR VE DİRİ KALMAMIZ GEREKİYOR
Kurultay isteyen arkadaşlar, “Sen mi bizi kapatacaksın?” diye tepki gösterdiler. Kimseyi kapatmıyor; zaten bununla ilgili partinin tüzüğü var. Elinde imza varsa, kurultaya götürürsün. Bu konunun kamuoyu önünde tartışılmasını doğru bulmuyorum. Bu meselenin sevgi diline dönüşmesi gerekiyor. Bu iktidarın gitmesi için bir ve diri kalmamız gerekiyor.
KURULTAY DELEGELERİ ADINA KONUŞMADIK
81 il başkanı, il başkanları olarak gördükleri şeyleri söylüyorlar. Yani, partinin il başkanı, il başkanlığı kimliğiyle bunu ifade edebilir. Ortak bir açıklama yapıldı. Ama bu, kurultay delegelerinin adına bir konuşma değil. Kurultay delegelerine “Siz susun, biz konuşacağız” demek doğru bir yaklaşım olmaz. Böyle bir hadsizlik de olmaz. Kurultay, partinin en üst karar organıdır ve o kişiler bu karar mekanizmasını elinde tutuyor. Farklı düşünebilirler, saygı duyarım, ama tıpkı bu konuda olduğu gibi bu da benim kararım. İl başkanının Genel Başkanına sahip çıkması çok normal. Açıklanan metinde kurultay delegelerini rahatsız edecek ibareler var mıydı? Yoktu...
BELEDİYE BAŞKANLARI PARTİ İÇİ KONULARDA İNCE ELEYİP SIK DOKUMALI
Özellikle ana siyaset ve parti içi konularda, belediye başkanlarının biraz daha ince eleyip, sık dokumalarının faydalı olacağını düşünüyorum. Çünkü onların söyledikleri cümlelerin yanlış anlaşılma olasılıkları da var. Ama İzmir’de belediye başkanlarının bu tartışmalara çok girdiğini görmedik. Benim duruşum çok net: Bu tartışmalar olmamalı. Bir tartışma açmışız, o tartışmayı içerdeki bir zeminde yürütmüyoruz ki herkes fikrini beyan etsin. Eğer bir durum söz konusu olursa, ilçe başkanlarımız ve diğer yöneticilerin fikri alınır.
GENEL BAŞKANI BASIN ÖNÜNDE TARTIŞTIRTMAMALIYIZ
Sıfatı ne olursa olsun, bu konunun kamuoyunda tartışılması veya tartıştırılması doğru değil. Genel başkanı basın önünde tartıştırdığınızda çok ciddi sorunlarla karşılaşırsınız. Kamuoyu endişe duyar ve partiye olan güven ilişkilerinde sorunlar çıkar."