GERÇEKİZMİR - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'ndeki Millet İttifakı oturumunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Türkiye ekonomisi üzerinden dikkat çeken mesajlar veren DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan ayrıca, "6 tane farklı parti Türkiye’nin yarınlarında demokrasi için buluştu, anayasa değişiklik paketimizi açıkladık. Arkasından 6 imza ile eylem planının her kelimesinde mutabık kaldık. Bu tam bir Türkiye mutabakatı! Yüzde 60’ını 5 yılda gerçekleştirelim Türkiye kanatlanıp uçar" dedi.
Babacan tarihi kongrede şu mesajları verdi:
ÜLKE EKONOMİSİ FOTOĞRAFI!
100 sene sonra yeniden ülkemiz bir demokrasi eşiğindeysek iktisat konuşuyoruz. 100 sene sonra bağımsızlığımız bir asrı devirdiği günlerde yeniden iktisat konuşuyoruz. Konu iktisat olunca anlaşılması zor kelimeler havada uçuşuyor. Ben mümkün olduğunca sade anlatmaya çalışacağım. Son 20 yıldan ders almamız gereken birkaç grafikle başlayacağım. 34 yıllık iki üç haneli enflasyon döneminden sonra enflasyon tek haneye iniyor. Son yıllarda tekrar alıyor başını gidiyor. Bu da milli gelir 3 bin küsür dolardan geliyor, zirveye ulaşıyor sonra düşüyor. Bu da şeffaflık endeksi. 2012-2012 arası zirveye ulaşıyor sonra düşüyor. Bu üç grafik bize esiz enflasyonu düşük hale indirdiğinizi ekonomik büyüme geliyor. Şeffaflık ne kadar yükselirse ekonomi o kadar büyür. Şeffaflık azaldığında ülke fakirleşiyor. Yolsuzluk çoğaldığında ülke fakirleşiyor. Ekonomi için olmazsa olmaz iki kavram hukuk ve eğitim. Şu anda ülke bir orta gelir tuzağında. Fakat bu tuzaktan çıkış mümkün. Endişeye mahal yok. Doğruları yaptığımız sürece Türkiye bu tuzağı karar atar ve yüksek gelirle ülke konuma yükselir. Biliyoruz ki ne kadar çok demokrasi o kadar ekonomi. Ne kadar liyakat, eğitim o kadar ekonomi. Bu çoklu kriz ortamında çıkmak hem dünya gerçeklerini görmemiz hem de ülkenin içinde bulunduğu durumu iyi analiz etmemizden geçiyor. Otokratlarca karşı demokratların verdiği mücadeleyi pek çok coğrafyada görüyoruz şu an. Bugün ülkemizde de otokrat yönetime karşı bir haysiyet mücadelesi var. Hukuk devletinin ayaklar altına alındığı bir yönetime karşı geniş mahallelerin mücadelesi. Bu mücadele şu an bu salonda ve millet ittifakı çatısı altında yürüyen bir mücadele. Biz bu demokrasi feryadının sesiyiz. AİHM kararlarına, Anayasa Mahkemesi kararlarına saygı duymuyorum diyenlerin yönettiği ülkede refahtan bahsedilemez. Bu ülkenin sorunlarının çözümü eşitlikten ve demokrasiden geçiyor. Adalet aynı zamanda fırsat eşitliğidir. Adalet çok geniş bir kavramdır ve maalesef son yıllarda sadece son 2 yılda milli gelirden alınan pay… 2020’de ücretlilerin milli gelirden aldığı pay yüzde 37 iken yüzde 25’e düşmüş. Sermayenin aldığı pay ise tam o kadar yükselmiş. Türkiye’de orta direk çökmüş Özal’ın da dediği gibi. Dünyayı anlamadan Türkiye’nin sorunlarına çözüm bulmamız kolay olmayacak. Güneyimizde 10 yılı aşkın zamandır devam eden iç savaş var, pandemiyle bozulan tedarik zincirleri eski haline kavuşmuş değil, ülkeler daha çok sistem olarak kendisine benzeyen ve güvendiği ülkelerden alacaklarını tedarik etmek istiyor. Bölgesel ekonomik kümelenmeler ortaya çıkıyor, Türkiye pek çoğunun dışında. İklim krizi ile mücadele artık tam bir kriz tehdidi olarak kapımızda. Tüm enerji denklemi değişmiş durumda. Türkiye gibi büyüyen ülkenin, dünyadaki enerji trendlerini kaçırmaması gerekiyor. Peki biz dünyadaki değişimi dikkate alarak ülkemiz insanları için ne yapmalıyız?
YÜZDE 60'INI 5 YILDA YAPALIM, TÜRKİYE KANATLANIP UÇAR!
Partimizi kurduğumuzda ülkemizin yarınlarıyla ilgili hazırlıklar gündemimizdi. Binlerce sayfa çalışma yaptık. Takvime bağladık, bütçe hazırladık. Sonra 6 parti bir araya gelerek ortak politikalar mutabakat metnini hazırladık. Tam 2 bin 300 madde. Tarihimizde böyle bir şey yok. 6 tane farklı parti Türkiye’nin yarınlarında demokrasi için buluştu, anayasa değişiklik paketimizi açıkladık. Hükümetten ses yok. Arkasından 6 imza ile eylem planının her kelimesinde mutabık kaldık. Bu tam bir Türkiye mutabakatı. Yüzde 60’ını 5 yılda gerçekleştirelim Türkiye kanatlanıp uçar. Tam bir hazine var burada. Her alanda hazırız. Bugüne kadar hiçbir parti grubunun olmadığı kadar biz bu ülkeyi yönetmeye hazırız. Çok önemli bir eşikteyiz. Kılıçdaroğlu 4 ana sütundan bahsetti. Onlardan biri olmasa sistem topallar. Hepsini sağlam tutacağız ki ülkemizin hakettiği büyüme modeline hep birlikte geçeceğiz. Önemli bir eşikteyiz ve tüm çalışmalarda bana sorarsanız en önemli püf noktası nedir diye? Benim cevabım özgürlükler olur. İfade ve basın özgürlüğü… Ve bunu yapmak o kadar hızlı olacak ki, ilk 90 dakika! Cumhurbaşkanımız inşallah yemin töreninden sonra her halde konuşma olur… 3 tane cümle önereceğim kendisine. ‘Ey basın mensupları, köşe yazarları… Derin bir nefes alın artık özgürsünüz… Bu kadar! ‘Hakimler, savcılar… Vicdanınızın sesini dinleyin kararlarınızı alın...’ Yargının bağımsızlığı bu kadar basit.
BU ENKAZI KALDIRACAĞIZ!
Endişeye mahal yok, biz millet olarak 1921’de kurtuluş savaşını meclis ve hukukun üstünlüğüyle taçlandırmış milletiz. Daha zor şartlarda 1923’te Cumhuriyet’i biz kurduk. 27 Mayıs’ta, 12 Eylül’de, 15 Temmuz’da bu ülkenin iradesine kast edenleri de tarihin tozlu sayfalarına gömdük. Bunu millet olarak biz yaptık, yine yapacağız. Her şeyi en hızlı çözecek takım burada. Gençlerimizin kaçmak istediği değil yaşamak istediği bir Türkiye kuracağız. Bu enkazı kaldıracağız. Nasıl depremde ilk günler milletin kendisi o enkazı kaldırdıysa hukuk eğitim enkazını da milletin kendisi kaldıracak. Türkiye’nin parlak yılları yani emeklilerin küçük birikimleriyle Avrupa tatili yaptığı yeni mezunların aldığı maaşla aldığı arabalar, kira öder gibi ev sahibi olunan yıllar… Onların çok daha iyisini yapacağız. 14 Mayıs’ta kazanacağımız zafer demokrasi mücadelesi verenler için umut olacak. Türkiye başardıysa biz de başarırız diyecekler. Yaptıklarımız ders kitabı olacak, gerçekten bir demokrasi tarihi yazıyoruz.