Gizem TABAN/GERÇEKİZMİR- İzmir Kent Konseyi’nin 29 Şubat’ta gerçekleşen 16. Genel Kurulu’nda Kent Konseyi Başkanı seçilen Seniye Nazik Işık, Gerçekİzmir’e açıklamalarda bulundu. Görev süresinde geride kalan 5 ayda gerçekleştirdikleri çalışmaları ve hedeflerini anlatan İzmir Kent Konseyi Başkanı Işık, kent konseylerinin önemine vurgu yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile uyumlu bir şekilde çalıştıklarını belirten Işık, merkezi iktidarın yereldeki birimleriyle de doğrudan çalışmalar yapılmasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Başkan Işık ayrıca kent konseyi için yeni mekan müjdesi de verdi.
KADIN TEMSİLİYETİNİN DAHA FAZLA OLMASINI İSTERDİM
‘Yola başladığımda asla yalnız yürümeyeceğim demiştim, gerçekten bugüne kadar hiç yalnız yürümedim’ diyerek sözlerine başlayan İzmir Kent Konseyi Başkanı Işık, göreve seçildiğinden bu yana konsey olarak gerçekleştirdikleri çalışmaları anlattı. Konseyin yürütme kurulunda daha fazla kadın temsiliyeti olmasını beklediğini dile getiren Işık şunları söyledi: “Seçildikten sonra ilk olarak yürütmek kurulundaki arkadaşlarımla bir araya geldim ve onların nasıl bir kent konseyi hayal ettiklerini dinledim. Evet, benim bu göreve aday olduğumda birtakım hayallerim vardı ancak onlar ne hayal etmiş ne yapmak istemişlerdi, burada hangi çalışmalar için var olmak arzusuyla geldiler sorularının cevabını öğrenmek istedim. Öncelikle bu hayallerimizi gerçekleştirmek için birbirimizi tanımamız gerekiyordu. Çünkü ben tek bir liste hayal ederek bu seçime girmedim. Ne öngörüyorlarsa birlikte çalışmaya talip oldum. Kadınların biraz daha fazla olmasını açıkçası arzu ederdim. Çünkü çok az kadın seçildi. Erkek arkadaşlarımızın iyi ve çalışkan insanlar olduklarını, konsey fikrine içtenlikle yaklaştıklarından yana bir kuşkum yok. Ancak STK’lar içinde İzmir’de çok geniş bir kadın kitlesinin var olduğunu bildiğim ve bunu yıllardan bu yana gözlemlediğim için daha fazla kadının seçilebileceğini düşünüyordum. Ancak seçimde oylar çok dağıldı. Yürütme kurulunda oy kullanma işlemi başkana gösterilen ilgi kadar gösterilmedi. İnsanlar başkanlık seçiminin ardından maalesef ki alanı terk ettiler. Aslında bu kadınların lehine olarak kullanılabilirdi ancak beklediğimiz gibi olmadı. Bazen bizim de yeterince hazır olmamamızla ilgili böylesi sonuçlar çıkıyor.”
PANDEMİ NEDENİYLE BİRAZ SEKTEYE UĞRADIK
Pandemi nedeniyle yüz yüze görüşmelerin, ilçe ziyaretlerinin sekteye uğradığını ancak çalışmalarını dijital yöntemlerle oluşturdukları koordinasyon sayesinde yürüttüklerini belirten Işık, “11 Mart’ta maalesef ki bir pandemi sürecimiz başladı. Buna rağmen muhtarlar toplantımızı yapmayı başardık. Bu dönemde birçok sanal toplantıya imza attık. Bu toplantılar da konseyimiz açısından çok verimli oldu. Dış ilçelere gitmek, gerek diğer ilçelerdeki kent konseyleri ile nasıl yol alacağımızla ve onların ihtiyaçları ile ilgili görüşmeleri gerekse o ilçelerdeki sorunları tespit edip konseyle doğrudan ilişkilerini artırma konusunda henüz yüz yüze adım atamadık. Ancak şöyle bir şey yaptık; bütün hazirunu gruplara böldük. Örneğin, odalarla ilgili arkadaşlarımız kendi seçildikleri gruplarla bir toplantı düzenlediler. STK’larla ilgili sandık bizi biraz uğraştırdığı için henüz burada toplantılara başlayamadık. Çünkü 323 üyeyi bölmek ve gruplandırmak biraz zor. Dijital üzerinden yapılan toplantılarda 300 kişilik bir grubun yer alması mümkün değil; bu durum ancak konferanslarla gerçekleşebilir. Biz herkesin sesini yansıtabilmek ve bire bir duymak istiyoruz. O nedenle STK’larla ilgili gruplandırmayı yeni bitirdik. Bu toplantılarımız büyük bir olasılık ile eylül ayına kalacak. Buna rağmen STK’lar birliği ile görüşmelerimizi yaptık. Ziyaret etmek ve bizimle tanışmak isteyen çok insan olsa da süreç nedeniyle çok azıyla görüşme fırsatı yakaladık” diye konuştu.
BÜYÜKŞEHİR İLE UYUMLUYUZ
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile koordineli ve uyumlu bir ilişkide olduklarını belirten İzmir Kent Konseyi Başkanı, “Nisan başından bu yana İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kriz Yönetimi Üst Kurulu’nda üyelik görevimizi sürdürüyoruz. O toplantılarımıza bizim kendi meclisimizden ve çalışma gruplarımızdan gelen ihtiyaçları, önerileri taşıyan bir pozisyonda kalmaya özen gösterdik. Çok önemli birkaç çalışmaya da imza attık. Bu çalışmalardan biri kırılgan nüfus araştırmasıyla ilgiliydi. Bu çalışma belediyenin sosyal politikalarına da dayandırılabilecekti. Çünkü bu dönemde nüfus grupları içerisinde belli kırılmalar oldu. Örneğin, evsizleşen kadınlar karşımıza çıkan yeni bir sosyal grup özelliği gösteriyor. Şiddetle ilgili de artan bir durum var… Buna cevap verebilecek hizmetlerin var olduğunu ve buna karşı çıkacak iradenin de belediyede var olduğunu ortaya koyan bir yaklaşım talep ettik. Bu çalışma yapıldı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de bu konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Biz kriz yönetimi üst kurulunun bu şehirde eksikliğini hissettiğimiz bir mutabakat oluşturma yapısı olarak nasıl şekillenebileceğini ya da böyle bir yapının nasıl oluşturulabileceğini de geleceği inşa etme kısmında önerilerimiz arasına koyduk. Bu konuda da aslında şu anda kriz yönetimi üst kurulunun sosyal belediyecilik alanında da devam etmesi yönünde Tunç Başkan bir irade ortaya koydu. Bugüne kadar toplantılara getirdiğimiz önerileri konuşmaların ardından yazılı bir bildirge haline getirip teslim ediyoruz. Çünkü kent konseyi diğer kuruluşlardan farklı olarak geniş bir alana sahibiz. Bu nedenle bizler çok daha geniş bir yelpazede görüş ve öneri sunabiliyoruz” açıklamasında bulundu.
KONSEYE YENİ MEKAN MÜJDESİ
2020’nin kalan ayları ve 2021 için iş planı çalışması yürüttüklerini kaydeden Başkan Işık, konsey için yeni mekan müjdesi de verdi. Işık şöyle konuştu: “Belediyenin bütçesine neyin neden konması gerektiğine dair bir şekillendirme hazırlığı yaptık. İş planları konusunda bir mutabakat sağlamamız lazım ki yürütme kurulu toplantısından bunları alıp geçirelim ve belediyeye bütçe için nasıl talebimiz olduğu konusunda teklif götürebilelim… Belediyenin bütçe hazırlıkları temmuz ayında görüşülüyor. O nedenle biz de temmuz ayı içerisinde kendi ayağımızla ilgili kısmı tamamlayabilelim istedik. Mekanla ilgili önemli bir gelişme oldu. Bize çeşitli yerler de gösterildi. Bu süreç biraz da uzun bir zamanı kapsıyor. Çünkü öncelikle belediye bünyesindeki yerlere baktık. Kiralık yerlerin riskli olduğunu biliyoruz. Yarın öbür gün oradan çıkmak söz konusu olabiliyor. Bir mekana yayıldığınız zaman toplantı çıkması başka sorunlara da neden olabiliyor. Şimdi yeni bir sorunla karşılaşmak istemediğimiz için öncelikle belediye bünyesindeki yerlere baktık. Oradan bir sonuç alamadık. Bunun üstüne belediye bir yeri kiralamaya karar verdi ama öncelikle planlama yapabilmesi için Valiliğin yer gösterip göstermeyeceğini sormak gerekiyor. Valilik kendi mülkleri konusunda yer gösterilemeyeceğini fakat kiralama yapılabileceğini belirtti. Bunun dışında belediyenin bürokratik sorunları da var. Şimdi, Valilik şu noktada bizim bir yerimiz var, kullanabilirsiniz derse biz kiralama yapılmaksızın orayı kullanabiliyoruz. Kira vermiyoruz, belediye mevzubahis alanla ilgili bir protokol yapıyor, bizde oraya yerleşiyoruz. Valilik yerim yok derse belediye size bir yer kiralama hakkı kazanıyor. Çünkü bütçe ile ilgili meseleler yüzünden böyle bir yol izleniyor. Bu arada kiralama ile ilgili bize gösterilen yerler de vardı bizim de önerdiğimiz baktığımız yerler vardı. Bunların hepsini gezdik gördük, biri üzerinde mutabakat sağladık, kiralama işlemimiz bitti.Çankaya’da Karaca Sineması’nın yanındaki binaya taşınacağız. Herhalde Eylül içerisinde geçmiş oluruz diye düşünüyorum.Geniş ve büyük bir alan, tek kat üzerinde büyük bir alan. Engelli erişimi, kamu ulaşımı açısından da elverişli bir yer.Tunç Başkanın tutumu, verdiği sözler çerçevesinde yürüdü. Konseye gerçekten saygı gösterdiğini görüyoruz.”
YENİDEN YAPILANMA VE YENİ YÖNERGE İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Kent Konseyi’nde yeniden yapılandırma çalışmalarından bahsedenBaşkan Işık, son gerçekleşen genel kurulda tartışma konusu olan yönerge için de bir yenileme hazırlığında olduklarınısöyledi. Işık, şu açıklamayı yaptı: “Yeniden yapılandırmayla ilgili yaptıklarımız oldu. Mesela bütün çalışma guruplarımızla görüşmelerimizi yaptık ve bunlar arasından bazılarının devam etmesine gerek olmadığını gördük. Hiçbir faaliyeti olmayan çalışma guruplarının devam etmesine gerek yok bence. Bunu yürütme kurulumuzda tartışacağız, konuşacağız. İhtiyaçlarımıza göre, yapmak istediklerimize göre yeni çalışma gurupları kurmaya başladık kültür sanat gibi, biraz önce saydığım diğer çalışma guruplarımız gibi mesela kadın ve hukuk çalışma gurubu gibi, kurduğumuz 6-7 yeni çalışma gurubumuz var. Yönergemizle ilgili sıkıntılar olduğunu kongre öncesinde de, 16. Genel Kurul öncesinde de gündemdeydi, ben de kendi konuşmamda yer vermiştim. Evet bir yönerge çalışmasına başladık, yürütme kurulumuz içerisinden 5 arkadaşımız yönerge üzerinde çalışma yürütüyorlar. Bu çalışmayı bizim sivil toplumla yer alan üyelerimizin temsilcileriyle sürdürmek için bir anket çalışması yapmaya, onlar ne istiyorlar, nasıl bir kent konseyi istiyorlar üzerinden şekillendirmeye karar verdik. O nedenle kimlerle nasıl bir görüşme yapılacak, nasıl bir anket çalışması yürütülecek buna göre elden geçireceğiz çünkü yönergemizi. Bizim yönerge ile ilgili bilgimiz var. Aramızda bir önceki yönergenin hazırlanmasında görev almış arkadaşlar var. Ben de o dönem çok destek vermiş, katkıda bulunmuş insanlardan biriydim aktif olarak İzmir Kent Konseyi Üyesi olmamakla birlikte ama, iki çalışma grubunun üyesiydim. Katkıda bulunmuştum yönerge taslaklarıyla ilgili şeyleri ama şimdi yapılması gereken yeni ve basit bir yönerge ortaya koymak. İlkesel olarak yürütme kurulu nasıl bir yönerge istediğinde mutabakat sağladı. İlk genel kurulumuzu bizim herhalde pandemi el verirse Ekim’de falan bir seçimsiz genel kurul yapmamız mümkün olacak, o zaman yönergeyi de gündeme getirebileceğimizi umuyoruz.”
MERKEZİ İKTİDARIN BİRİMLERİYLE DE İŞBİRLİĞİNE İHTİYAÇ VAR
Belediyenin yanı sıra valilik ve merkezi hükümetin diğer birimleriyle işbirliği içerisinde çalışmak için girişimleri olacaklarını kaydeden İzmir Kent Konseyi Başkanı, “İşin belediye olmayan tarafı da var kent konseyi açısından…Bizim açımızdan mesela valilik ve kaymakamlık kuruluşları da aynı şekilde önemlidir. Çünkü onlar da merkezi yönetimin yerel hizmetleri olarak burada var olan pek çok birime sahipler. Yereldeki merkezi hükümetin uzantısı, merkezi iktidarın uzantısı olan pek çok birimle doğrudan çalışma yapmaya ihtiyacımız var örneğin kentsel dönüşüm konusunda, şehircilik bakanlığının yetkisi çok büyük. Örneğin imar planları konusunda ya da ulaşım konusunda belediye karar vermiyor UKOME kararlarını, valilik bünyesinde UKOME ya da valilik bünyesindeki insan hakları kurulunda kadına yönelik şiddet koordinasyon kurulunda ya da başka kurullarda yer alan sivil toplum örgütleri ile buradaki çalışmalar arasında doğrudan ilişki kurarak oralarda daha etkin sivil toplum sesi olmak, vatandaş sesi olmak gibi isteklerimiz de var” diye konuştu.
KENT KONSEYLERİ VATANDAŞIN SESİNİ DUYURABİLME ARACI
Kent Konseyi’nin amacı ve işleyişle ilgili bilgilendirmede bulunan Başkan Işık kent konseylerinin önemini vurguladı. Işık, “Kent konseyi aslında sadece bir sivil toplum kuruluşu değil. Ama ağırlıklı olarak sivil toplumun yer aldığı bir kurumdur. Ama valilik temsilcisi de var, belediye temsilcisi de var o anlamda söylüyorum. Buradaki mesela, özel sektör temsilcileri yok burada. Valilik ve belediye dahil kamu ve sivil toplumun bir arada olduğu, iyi yönetişim, iyi yönetim kuralları çerçevesinde çalışmayı sağlamaya yönelik bir beraberlik burası. Büyük bir imkan aslında bir yandan. Mesela 5 yılda bir belediye seçimleri yapılıyor, belediye meclisleri üzerinden kararlar alınıyor, belediye meclisindeki komisyonlar çalışmalarını hangi şekilde yürütürlerse ona göre bazı imkanlara kavuşuyorlar. Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları, ilçelerden gelen üyeler elbette komisyonlarda yer alıp kent adına yapılacaklarla ilgileniyorlar. Ama 5 yılda bir değişiyorlar, 5 yılda bir hesap veriyorlar aslında bir tarafıyla. Kent konseyi işte bu 5 yılda bir insanların sesini duymaktan, her gün duyabilmeye bir geçiş aracı aslında. Yine 5 yılda bir hesap vermekten çok daha sık aralıklarla hesap vermeye, gündem üzerine çok daha sık etki yapmaya, daha farklı araçlarla etki yapmaya yani İzmir’de hayatın iyileştirilmesinde örneğin; büyükşehir belediyesi açısından çok daha sık vatandaşın, gönüllünün şehirle kentle ilgili olan herkesin ve sivil toplumun taleplerini, sesini duyurabilme aracı. Ama tabi ki bunu herkesin zil çaldığı bir ortam gibi düşünmemek lazım. Belli başlıklar, belli konular, belli içerikler içinde bunu yapmaya ihtiyaç var. Bu içerikleri belirlemekte kent konseyi kendi iradesiyle davranabilir avantajı budur. Kentin gelişmesi için belediyenin neler yapabileceğini konuşuyoruz ve bunlar üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Bunlar için lobiler yapılması gerekiyor, bunları yapmaya çalışıyoruz” ifadelerinin kullandı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |