GERÇEKİZMİR - İzmir'in 4 kadın belediye başkanından biri olan Selçuk Belediye Başkanı CHP’li Filiz Ceritoğlu Sengel, Gerçekizmir’e özel açıklamalarda bulundu.
HER KAPIYI ÇALDIM… İNSANLARA DOKUNDUM
31 Mart’ta yüzde 50’nin üstünde aldığı oyla 1950’lerden bu yana ilçe özelinde rekor bir oya ulaşan Sengel, sandıkta başarının sırrını “Her kapıyı çaldım… İnsanlara dokundum” sözleriyle açıkladı.
GÖNÜLLÜLER ORDUSU KURDUK
Adaylığının geç açıklanması, seçim sürecinde parti ilçe başkanı ve yönetiminin istifa etmesi ile ilçede İYİ Parti ile ittifak yapılmaması gibi handikaplara rağmen seçimden başarıyla çıkan Sengel, “ Bir gönüllüler ordusu kurduk. Partili, partisiz, apolitik, herkesi işin içine davet ettik ve dedik ki, ‘Selçuk için size ihtiyacımız var. Burada doğmuş bir kız çocuğu olarak size ihtiyacım var, hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum ve bu hayaller hepimizin işine yarayacak.’ Sabah saat 7’de kalkıp yola koyuldum, kahvehanelere de girdim, mandalina toplayıcılarına da gittim, gece yarılarına kadar tüm kapıları çalıp insanlara ne istediğimi, hayallerimi anlattım, onların hayallerini de sordum. Herkesle tek tek konuştum. ‘Genel merkezden size bir uyarı mı geldi, hep tek başınıza geziyorsunuz’ diyenler oldu, hayır hızlı olmak için dedim. Nasıl oldu diyorsanız? Bunun çalışmakla ve kendini iyi ifade etmekle alakalı olduğunu düşünüyorum. Şeffaf olmakla alakalı olduğunu düşünüyorum” dedi.
Sengel, AK Partili Zeynel Dahi Bakıcı’dan nasıl bir belediye devraldığını, belediye içinde personele ve bürokrasiye yönelik hangi adımları attığını anlattı.
70 MİLYON BORÇLA DEVRALDIM… ZATEN BİLİYORDUM
“11 Nisan’da mazbatayı aldığımda karşıma çıkan bir borç vardı, 74 buçuk milyonluk bütçeden 70 milyon borçla devraldım” diyen Sengel, “Yabancısı değilim, meclis üyesi olduğum için zaten biliyordum 70 milyon borç olduğunu… Şaşırmadım yani. Aynı zamanda Selçuk’takiler de biliyordu” dedi.
Yeni personel almakta güçlük çektiklerini söyleyen Sengel, “ Çünkü yüzde 30-40’larda olması gereken personel bütçelerimiz yüzde 56’ya varmış. Bu 70 milyon borcu bildiğimiz için bunun çok üzerine de gitmedim açıkçası. ’70 milyon borcumuz var, hiçbir şey yapamayacağız’ gibi bir mızmızlanmaya gitmedim. Sonuçta halk beni seçmiş, ’70 milyon borç olduğunu bilmiyor muydu, o zaman neden talip oldu’ der diye yapmadım, yapmayacağım da… Sadece nasıl iş üretiriz diye çaba sarf ediyorum” dedi.
HERKES ÇALIŞACAK
Belediye içerisinde hantal bir yapı olduğunun altını çizen Sengel şunları söyledi:
Belediye içinde en önemli şeylerden biri olan temizlik, park bahçe gibi görünen vitrin kısmıdır. Bizim temizlik, park ve bahçede çalışan personel sayımız da az. Ben geldikten 2 ay sonra İŞKUR ile olan sözleşme ortadan kalktı. Turistik bir yer olduğumuz için en azından yazı geçirelim diye sözleşmeyi uzatmaya çalıştık ama 83 kişi birden gidince temizlik işleri, park ve bahçede ciddi anlamda zorluk yaşadık. Onu da içeriden telafi ederek, bir şekilde ayarladık. Çalışan işçiler anlamında nasıl bir şey yaptım? Zaten meydanlarda şunu söylemiştim; ‘Ben kimsenin ekmeğiyle oynamayacağım’ demiştim ve oynamadım da! Kimseyi işten çıkarmak gibi bir adımım olmadı. Şöyle bir esas getirdik ve bunu hukuka işleteceğimizi söyledik; Herkes çalışacak! Eğer hepimizin derdi Selçuk’un daha iyi ve güzel olması gerektiğiyse ve ben günde 18 saat çalışıyorsam... Çalışan herkesle de bunu konuştum, ‘sizden de çalışma bekliyorum, tutanak yemeyin’ dedim. Çünkü tutanağı işletmek zorunda kalacağız. Biz çalışan bir belediye olmak istiyoruz ve insanlarda bizden bunu bekliyor. Hiç kimseyi haksız sebeple, ‘sen bunu destekledin, sen onu desteklemedin’ mantığıyla işten çıkarmadım. Gelir gelmez ilk yaptığım şey şuydu, yaklaşık 500 çalışanımız vardı. Hemen anket çalışması yaptık, eğitim durumları, kendilerini nerede iyi ifade edebilirler. Bakıyorsunuz muhasebe mezunu ama otoparklarda görevli, muhasebe işi yapmak istiyor. Sabahlara kadar o anketleri tek tek okudum, kim nerede mutlu olmak istiyor diye. Çünkü mutlu olduğunuz işi yapıyorsanız o size külfet gelmez. Benim asıla amacım, belediyede çalışan herkesin doğru iş yapabilmesi için önce yaptığı işi sahiplenmesi, sonra kurumunu sahiplenmesi ve Selçuk’a olan borcunu ödemesi… Bu borcun ödenmesi için nasıl bir manevra yapabiliriz diye konuşarak bazı değişiklikler yaptık. Müdürlerimizi gençleştirdik, daha tecrübeli olanları daha önemli yerlere koyduk. Böylece biraz daha can suyunu sağlamaya çalıştık. 76. Günün sonunda yapabileceğimiz 5 hedef 50 projemizden de yaklaşık 5-6 tanesini gerçekleştirmek için çok ciddi adımlar attık.”
TARIM-TURİZM-EĞİTİM
“Proje-vizyon ajandanızın en üstünde ne yazıyor?” sorusuna yanıt veren Sengel, tarım, turizm ve eğitimin altını çizdi.
Sengel önümüzdeki dönem projelerini şöyle anlattı:
“Selçuk çevresinde birçok cevheri barındıran bir yer, tarihiyle, doğasıyla, tarımıyla bütüncül bir yer. Bu noktada bizim için önemli olan tarım, turizm ve eğitim. Bu ajandanın en tepesindeki tarım noktasında bir tohum merkezi kurmak istiyorduk, projelendirdik. Şimdi tohum merkezimizin direkt ihalesine çıkıp, gerekli işlemleri başlattık. Kadınların istihdamı çok önemli… Ayrıca bu kadınların çocuklarına da bakabilmemiz gerekiyor. Burada kadınlar sabahın ayazında bahçeye giderler, çocuğu 6 aylıksa sırtına bağlar götürürler. Ama onlara daha konforlu bir çalışma sahası kurmayı düşünüyoruz, o yüzden bir çamaşırhane projemiz var. Selçuk’ta bir çamaşırhane yok ama baktığınızda ciddi bir otel kapasitesi var. Dar gelirli kadınları çamaşırhanede çalıştırıp, para kazanmalarını sağlayalım hem de yanına gündüz bakım evi kuralım ki çocuklarına bu şekilde bakabilelim istiyoruz. Ben hep şunu söylüyorum; Selçuk’taki gençlerin Selçuk ile ilgili hayal kurabilmesini istiyorum. Ama çocuklar burada kalmıyorlar, başka yerlere, daha büyük yerlere gidiyorlar. Ama zehir gibi çocuklar var, onları doğru noktalara kanalize edebilmek lazım, onların projelerini öğrenebilmemiz lazım. Gençlerle buluşmalar yapacağız, onların fikirlerine bakacağız ve belki onlara proje desteği vereceğiz. Turizm ayağı zaten apayrı… Burada Efes var, Meryem Ana var, Artemis var, buram buram bir tarih var. Ama bunların Selçuk’a ait olduğunu ortaya koymamız lazım. İnsanlar Selçuk dediğin zaman Konya-Selçuk diye düşünmemeli. Selçuk deyince Efes ile bütünleşir hale gelmeli. Bu noktada turizmde, çantasını sırtına takıp gelen kaliteli turiste ihtiyacımız var ve onları Selçuk’un içerisinde gezdirebilmemiz gerekiyor. Çünkü esnaf para kazanırsa belediyeye artı değer olacak. Bizim için önemli olan Selçuk’un içerisine de insan çekebilmek. Tarım, turizm ve kültür, eğitim anlamında bir düzlem yapıyoruz. Ama ilk yaptığımız şey pilot olarak başladı. Köy akademileri en büyük hayalim. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün köy projeleri vardır, halka halkadır ve orada bir sürü yeni alanlar oluşur. Biz köy akademilerine çok önem veriyoruz. Çocukların ayağına gideceğiz bu yaz… Temmuz’un 8’i gibi başlayacak, çocuklara; İngilizce, resim, müzik, drama, sonrasında sportif faaliyetler ve kitap okuma faaliyetleri olacak. Köylerimizdeki çocuklarımızın yaz tatilini iyi geçirmesini sağlayıp, sonrasında da bunu kadınlar engelliler ve tekrar çocuklar ve yetişkinler olarak değerlendirip arttıracağız. O çocukların İngilizce öğrenmesi lazım, herkes kolejlere gidemiyor. Her şeyin en başından, çocukluktan yetişebileceğini düşünüyoruz. Selçuk’u da onlara tanıtmak istiyoruz, çocuklardan oluşan bir kulüp kurarak onları Efes’i ziyarete götürmek istiyoruz, değerini fark ettirmek, sahip çıkmalarını istiyoruz. Projelerimizin en büyük hedefleri; tarım, turizm ve eğitim noktasında doğru hedefleri yerine getirmek. Projelerimiz öyle devasa projeler değil, halka dokunan projeler. Mesela, kadınlar burada salça yaparlar, günlerce o salçayla meşgul olurlar. Aslında bir salça makinesi var onları rahat ettirecek, şimdi o salça makinesini araştırıyorum, onların işlerini kolaylaştırmak istiyorum. Kadın kooperatifleri, kooperatifleşmek çok önemli… Hem kırsal kalkınma hem üretici kooperatifi, bunların yapmış olduğu ürünlerin satın alınacağı bir portföy ortaya çıkarmamız lazım. Bunların hepsi yaşama dokunan, yaşamımıza katkı koyan işler.”
ÖRGÜTTEN KOPMAM MÜMKÜN DEĞİL
Sengel parti içi de önemli mesajlar verdi. Belediye başkanı- parti örgütü ilişkisi üzerine önemli açıklamalarda bulunurken, kongre süreçlerine müdahil olup olmayacağıyla ilgili de net konuştu.
“Belediye ve parti bağlantısı çok önemli... Çünkü bu üçlü bir sac ayağı... Yönetim, belediye başkanlığı ve meclis… Bu ayaklardan bir tanesinin kırılması bazı şeyleri daha da fazla zedeler” diyen Sengel şöyle devam etti:
"Bu üçlü sac ayağının birlik ve beraberliği, birbirine destek olması çok önemlidir. İş üretmeyi daha da kolaylaştırır ve büyütür. Şunu söyleyemiyorum; ‘Artık belediye başkanı oldu, partiden bağımsız…’ Böyle bir şey olması mümkün değil. O zaman ‘git bağımsız aday ol derler’ insana. O yüzden ikisinin çok komplike olduğunu düşünüyorum. Burada belediye başkanıyım, herkesi kucaklıyorum, 38 bin kişinin belediye başkanıyım. Ama parti ayağını yok saymam mümkün değil. Partiye gittiğim zaman da ilçe başkanının altındayım. Dolayısıyla tabi ki de bir fikrim var, o fikrimi ifade etme özgürlüğüm olduğu gibi, o fikrime dair olarak üye olarak, belediye başkanı olarak oy kullanma hakkım varsa örgütten kopmam mümkün değil. Ben belediye başkanıyım, gerisini üye bilir diyerek kenarıya çekilemem.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|