GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, internet üzerinden gerçekleştirdiği basın toplantısında önemli mesajlar verdi.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen’in yönlendiriciliğinde ilk kez gerçekleşen ‘Başkana Sor’ adlı canlı yayında yerel basındaki kurum temsilcileriyle çevrim içi olarak buluşan Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, kente ve gündeme dair gelen soruları yanıtladı.
Belediye Başkanı Soyer öncelikle; kentsel dönüşüm, deprem, kuraklık, ulaşım, yatırımlar başlıkları olmak üzere ve birçok konuda geniş yelpazede açıklamalarda bulundu.
İZMİRLİ İZMİRLİYE SAHİP ÇIKTI!
Soru cevap bölümüne geçmeden önce açıklamalar yapan Başkan Soyer, “2020 yılından ayrılıyor olmamız nedeniyle mutluyum. Bu yıl bizim için çok ağır geçti. İlk İzmir tarihinin en büyük orman yangınlarından biriydi. Kampanya başlatmıştık. Arkasından pandemi patladı. Deprem ve tsunamiyi gördü İzmir. Neredeyse 18 ay krizlerle geçti. Bir yandan çok acılar yaşandı. Zaman zaman günlük kayıp oranları çok yüksek rakamlara çıktı. 117 canımızı depremde kaybettik. Hastanelerdeki doluluk oranlarının yüksekliği... İç karartıcı her şey vardı. Güzel bir şey oldu ve depremde İzmirliler birbirlerine sahip çıktı. 1 ay bile dolmadan topladığımız bağış miktarı 42 milyon lirayı geçti. İç karartıcı bir seneydi ama içimizi aydınlatan destansı bir dayanışma yaşadı İzmir. İzmirli İzmirliye sahip çıktı. İzmir’e tüm Türkiye sahip çıktı” dedi.
FİLOYA 40 YENİ ELEKTRİKLİ ARAÇ GELDİ
Büyükşehir filosunun 40 yeni elektrikli araçla güçlendiğini söyleyen Soyer, “40 elektrikli araçla filomuzu zenginleştiriyoruz. Kriz dönemleri bize gösteriyor ki kuraklık, küresel ısınma doğanın tahribatı sonucunda ortaya çıkıyor. Doğaya uyum sağlamak zorundayız. Çevreyi kirletmeyen araçlar olmasının ötesinde İzmirlilerin sağlıklı, güvenli, doğayı koruyan etkileri var bu araçların. Biz teşvik etmeye devam edeceğiz. Özel park yerleri tasarlıyoruz. Elektrikli araç kullanan kişi bilecek ki İzmir Büyükşehir Belediyesi ona destek olacak, teşvik edecek” açıklamasında bulundu.
ESNAFLARA KATI ATIK VE SU MÜJDESİ!
İZSU’yla ilgili yeni bir gelişmeden söz eden Soyer, “Esnafımız çok büyük mağduriyet içinde. 1 Ocak’tan itibaren uygulayacağımız bir karar aldık. Ticari işletmesi olan esnaflarımız için katı atık bertaraf bedelini 3 ay boyunca tahsil etmeyeceğiz. Diliyorum ki ilçe belediyelerimiz de benzer uygulamayı yapar. Esnaf arkadaşlarımızın su bedellerinde yüzde 50 indirim yapacağız” dedi.
NİHAİ KARAR BAKANLIĞIN
İnciraltı’nın yıllarca imar planı beklemesine değinen Soyer, “İnciraltı’yla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Balçova Belediyesi bir araya gelmiş, çalışma yapmışlar. Bakanlık bizden de görüş istedi, gönderdik. Çok kısa süre içinde bakanlıktan dönüş alacağız. Onların hazırladığı taslakla bizimkisi arasında farklılıklar olduğu bilgisini aldık. Nihai halini görmedik. Karşılaştırma yapamam. Sağlık turizmi ağırlıkta olacak, tarım korunarak, bölgenin doğal yapısına sahip çıkılacak, çok fazla yapılaşmaya açmadan, çözüme kavuşturacak bir taslak idi. Nihai karar bakanlığın olacak. Bizim de görüşlerimizi alarak planlama yaptıklarını biliyoruz” açıklamasına imza attı.
İZMİR’DEKİ SUYUN SADECE YÜZDE 10’U EVLERDE KULLANILIYOR
Su sorununa dair konuşan Soyer, “Doğayla uyumlu bir yerleşim, kent planlıyor ve tasarlıyorsanız bu felaketler çok daha az oluyor. Su kaynaklarını bugüne kadar çok hoyratça kullandığımızı, vahşi bir tüketim yaptığımızı söylüyorum. Biz bu toprakların yerel tohumuna sahip çıkmadık. Dışarıdan getirdiğimiz hayvan ve tohumlarla tarım yapmaya başladık. Böyle olunca su tüketimi inanılmaz boyutlara ulaştı. İzmir’de tüketilen suyun yüzde 72’sini tarımda, yüzde 18’sini sanayide, yüzde 10’unu evde tüketiyoruz. Tarım politikasını değiştirmemiz lazım. 102 yeni sondaj kuyusu açıyoruz. Geneldeki su şebekelerini yenileyerek kayıp kaçak oranlarını aşağıya çekmek istiyoruz. Şu an bu oran yüzde 28’lerde. 100 bin metreküp atık suyu tarımda kullanmak için arıtma tesisi planladık. 8 yeni baraj ve göletten su aktarımına başlıyoruz. Deniz suyundan arıtmayı Çeşme’den başlayarak hayatımıza sokmayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
SİNEKLERLE UĞRAŞMAK DEĞİL BATAKLIĞI KURUTMAK İSTİYORUZ
Hava kirliliğine ayrı bir parantez açan Soyer, “Sineklerle uğraşmak değil bataklığı kurutmak istiyoruz. Fosil yakıtlardan arınacağız. 100 elektrikli otobüsü ESHOT filosuna önümüzdeki yıl katmayı düşünüyoruz. Bu yakıtlardan arınmak mecburiyetindeyiz. Tercihlerimiz bu yönde ilerleyecek. Hava kirliliğiyle başa çıkacağız” dedi.
BUNDAN SONRA KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TÖKEZLEME OLMAYACAK
Kentsel dönüşüm üzerinden mesajlar veren Soyer, “Ege Mahallesi’nde uzun yıllardır bekleyen dönüşümü başlattık. Bir belediye şirketini ihaleye sokarak diğer müteahhitleri tetiklemiş olduk. Eğer hiç kimse ilgilenmeseydi, daha önce ertelendi çünkü, biz İZBETON olarak girip ihaleyi alacaktık. Buna gerek kalmadı. Yıkım başladı. Bin konutluk kentsel dönüşümün ilk etabı başladı. Kentin merkezinde yoksulluğun derin bir şekilde yaşandığı bir mahalle. Bu kentsel dönüşüm sadece oradaki insanlar için değil kentin yenilenmesi için önemli. İkinci bölüm Örnekköy’de ilerliyor. Bugün Örnekköy’ün 3 ve 4’üncü etaplarıyla ilgili sözleşmeyi imzaladık. Bin konut orada başlıyor. Bunların devamı gelecek. Kentsel dönüşümü en öncelikli mesele olarak görüyoruz. Deprem sonrası kentteki tüm yapıları tarayacağımızı söyledik. Büyük ihtimalle yıkım kararı alınması gerekecek. O kararları aldığınız anda oralarda yaşayan insanlara da çözüm üretmeniz gerekecek. Dünya Bankası ile 2-3 haftadır görüşüyoruz. İzmir’de depreme dayanıklı, güçlendirilmiş binaların yapılabilmesi için bu görüşmeden olumlu dönüş alacağımızı düşünüyorum. Benden önceki dönemde başlatılmış olan kentsel dönüşüm projelerini hızla hayata geçireceğimiz gibi deprem sonrası da çözüm üretecek yepyeni bir kentsel dönüşümü yeni yılın başında başlatmış olacağız. 6 alanda ihale süreçleri devam edecek. Yeteri kadar güçlü katılım göremezsek müteahhitlerden belediye şirketleriyle yapacağız. Bundan sonra tökezleme olmayacak” ifadelerini kullandı.
YÜZDE 42’Yİ YATIRIMA AYIRDIK
Yatırımlara ve ulaşıma ilişkin bilgilendirme yapan Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi 2 aydır dışarıda, başımızı sokacak evimiz yok. Buna rağmen 2021 yılı bütçesinde yüzde 42 payı yatırımlara ayırdık. Türkiye’de başka bir belediye yok. Bu kadar yüksek yatırım taşıyan başka bir belediye yok. Hükümete de bakıldığında yüzde 42’nin ne kadar yüksek olduğu görülecektir. Bütün bunlara rağmen yatırımlardan vazgeçmiyoruz. 2021 yılını da yatırım yılı olarak görüyoruz. Bir yandan pandemi, deprem yaşanırken Narlıdere’de 10 bin metre üzerinde tünel kazdık. Metronun vaat edilen tarihe doğru dörtnala gidiyoruz. Şehitliğe gelmek üzere… Çok kısa sürede süreç tamamlanmış olacak. Niyetimiz 2021 yılının Temmuz ayında tüneli tamamen bitirmek ve öngörülen tarihte metroyu açmak. Çiğli tramvayı için de süreç başladı. Buca 1 milyar 70 milyon euroluk dev bir yatırım olacak. 80 milyon euroluk ilk süreç gerçekleşti. Ocak ayında uluslararası ihalesine çıkacağız. Toplu ulaşım raylı sistemlerle daha cazip hale gelecek. ESHOT’a otobüs alımları yapıyoruz. 2 feribot kazandırdık. Büyük rakamlar bunlar. Kısacası ulaşım İzmir’in önümüzdeki yıl en temel çalışma alanlarından biri olacak. Bisikletten de asla vazgeçmeyeceğiz. Yoğun bir bisiklet kenti olacağımızın sözünü veriyorum” dedi.
OCAK AYI İÇİNDE KAMUOYUNA DUYURULUR
Basmane Çukuru’nun akıbetiyle ilgili konuşan Soyer, “TMSF görüşmelerimiz olumlu gidiyor. Henüz sonlanmadı ama Ocak ayı içinde kamuoyuyla paylaşılacak noktaya gelmiş olacağız. Üzerinde çok çalıştık. İzmir için hayırlı bir biçimde sonlanacak” diye konuştu.
AK PARTİ’NİN ELEŞTİRİLERİ İÇİN: BEL ALTI VE SIĞ BULUYORUM!
Zaman zaman AK Parti kanadından gelen şiddetli eleştirilerin sorulması üzerine konuşan Soyer, “Çok yoğun saldırılarla karşılaşıyoruz. Bunlara baktığımız zaman gerçekten incir çekirdeğini doldurmayacak şeyler ve asla performans ve icraat üzerinden yapılan eleştiriler değil. Ne yazık ki kişiselleştirilmiş ve bel altı diyebileceğim saldırılar. Bunlar gerçekten üzüyor. Hepimiz etten kemikteniz, sinir sistemimiz var. Üzülüyoruz. Sebebini anlayınca üzüntümüz bir nebze azalıyor. Çünkü arkasında iyi niyet olmayan, siyasetin sığ seviyelerinden gelen saldırılar olduğunu görüyorsunuz. Artık kırılmıyoruz, incinmiyoruz. HDP’ye yakın siyaset güttüğümüze dair söylentiler var. Ben herkesin belediye başkanıyım. Hangi siyasal partiye oy verdiğini kimseye sormadım. Ben tam tersine İzmir’deki herkesi kucaklayacak bir belediye başkanlığı, halkın başkanlığı yapmaya çalışıyorum. Kimsenin hangi siyasi partiye inandığıyla ilgili bakışım yok. Tamamıyla Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği rotada yürüyerek belediye başkanlığı yapmaya çalışıyorum. Tüm halkımızı kucaklayarak belediye başkanlığı yapmaya çalışıyorum. Saldırıların seviyesi hep bu noktalarda seyrediyor. Ya açıklamamızdan cımbızlanan bir ifadeyle oluyor ya başka şekilde oluyor. Bunlar oluyor, biz üretmeye devam edeceğiz. Kimseyi birbirinden ayırt etmeden devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
İZMİR’DE BENZER GİRİŞİMLERDE BULUNACAKLARINI ZANNETMİYORUM
Merkezi hükümetin bakanlıklar aracılığıyla bazı parselleri satması üzerine gelen soru karşısında konuşan Soyer, “Bakanlık, Mavişehir’de iki parselle ilgili satış kararı almıştı. Sonrasında bu satışların birinden kesin olarak vazgeçti, diğeri de vazgeçme sürecinde diye hatırlıyorum. İzmirlilerden gördükleri hızlı reaksiyon ve bu olağanüstü seferberlik hali bu iradeyi ortaya koyanları tekrar düşünmeye sevk edecektir. Ben İzmir’de benzer bir girişimde bulunacaklarını zannetmiyorum. Yasal gücümüz yok. Ama yeni bir karar alınması konusunda yeterli bir tablo ortaya koymuştur” açıklamasında bulundu.
YENİDEN DEĞERLENDİRMEYE ALDIK
Depremden etkilenen Büyükşehir Belediye binasının yıkılması fikrinin yeniden değerlendirmeye alınıp alınmadığıyla ilgili gelen soruyu yanıtlayan Soyer, “Deprem öncesinde belediye sarayında yapılan meclis toplantılarında ya da başka toplantılarda ‘ne zaman yeni bir bina yapacaksın, ne zaman kurtaracaksın bu personeli?’ diye defalarca söylenmişti. İçimizde kaygıyla gider çalışırdık. Çünkü güçsüzlüğüyle ilgili bir algı vardı. Nitekim o gün 4 ayrı bina olarak yapılmış yapıda ön cephedeki binada duvar kaplamalarının döküldüğünü gördük. Birçok tespit yapıldı. Az ve orta hasarlı olarak tespit edildi. İlk meclis toplantısında gündeme geldiğinde alkışlarla tüm meclis üyeleri binanın yıkılmasını karşıladı. Meydana kimlik süreci çıktı. Bunun anlamını da bilmiyorum. Meydana kimlik kazandıran bina tarifini de bilmiyorum. Saygı duyuyoruz. Şöyle bir çalışma başlattık. Güçlendirme yapılsaydı ne maliyeti olacaktı? Yeni bir bina maliyeti ne olacak? Bu ikisini kıyaslayacak. Yeni bina arayışı çalışmaları devam ediyor. En kısa sürede netleşecek. Belediye binasının o meydanla ilgili ne kadar kimlik kazandırdığı meselesini tartışmalı buluyorum. Oraya kimlik kazandıran hükümet konağı, saat kulesidir, camidir, sarı kışladır. Bu konudaki çok net olan kararımızı Mimarlar Odası ve başka çevrelerden gelen çıkışlar sonrasında değerlendirmeye aldık” dedi.
HİLTON’DA SORUMLU ARANIYORSA…
Hilton Oteli’nin hissedarı olan Büyükşehir Belediyesi’nin sözleşmeden kaynaklı zarar ettiğinin Sayıştay raporlarına yansımasıyla ilgili konuşan Soyer, “Sayıştay raporunda böyle bir tespit var. Vereceğimiz cevaplar var. Şu kadar yıllık ortaya çıkan zarar konusunda belki de önce o sözleşmeyi yapan iradeyi ortaya koymak lazım. Yapılan sözleşmenin kamuyu ne kadar koruyup korumadığına bakmak lazım. Hilton konusunda sorumlu aranıyorsa buradan başlanması gerekiyor diye düşünüyorum. Biz Hilton Oteli ortaklarıyla mutabık kalarak deprem sürecinde odaları kullanma hakkını alarak uyumlu bir çalışma sürdürüyoruz. Bu süreç sonunda umuyorum İzmir yine Hilton olmasa da 5 yıldızlı otel hizmetini alacaktır” dedi.
SİHİRLİ DEĞNEK HIZI DEĞİL!
Ulaşım sorunlarının hızla çözüleceğini vurgulayan Soyer, “Sihirli değnek hızı değil. Öyle bir beklentiyle başa çıkamayız. Bir yandan deniz trafiğini arttırarak, bir yandan kent içi araç trafiğini hafifleterek, bir yandan toplu sözleşmeyi özendirerek çözümleri arttıracağız. 2021 yılı en çok ulaşım yatırımının yapıldığı yıl olacak” açıklamasında bulundu.
HAKKIMIZ OLAN NE VARSA TALİBİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
İl Özel İdarelerin kapatılması sonrasında Büyükşehir mülkiyetinde olan taşınır ve taşınmazları talep etmeyi sürdüreceklerini söyleyen Soyer, Büyükşehir binası için İzmir Valiliği’ne yönelttiği isteği yineledi. Soyer, “İçinde meclis salonu olan binanın yarısı bizim mülkiyetimizde… Biz aslında hakkımız olanı istiyoruz. Sayın valimize bu talebimizi ilettik, onu bekliyoruz. Buradan hakkımız olan ne varsa talibi olmaya devam edeceğiz” dedi.
DEĞİŞİKLİK YOK, HALA VERMİYORLAR!
Ankara’dan onay bekleyen elektrik fabrikası için konuşan Soyer, “İhale 19 ay önceydi. 35 milyon bedel yatırmayı taahhüt etmiştik. Bir değişiklik yok, hala vermiyorlar. Biz de istiyoruz ama bekliyoruz. Ama biz de boş durmadık. Yıldız Sineması ve Bıçakçı Han’ı çevresiyle birlikte kamulaştırdık. Çok kısa sürede Bıçakçı Han’ı açacağız. Yıldız Sineması için de görev süremizi bitirmeden İzmirlilerle buluşturmuş olacağız. Bir yandan bunları yapmaya devam ediyoruz diğer yandan elektrik fabrikası talebimizi yineliyoruz” ifadelerini kullandı.
KÜLTÜRPARK MESAJI: TEK KARAR VERİCİ OTORİTE OLMAMIZA RAĞMEN ORTAK AKILLA GİTTİK
Kültürpark için hazırlanan mutabakat metni için konuşan Soyer, “Ortak akıla inanıyoruz. Herkesi duyarak yol almak istiyoruz. Kültürpark gibi Türkiye’nin pırlantası alandan söz ediyoruz. Herkesi dinlememiz gerektiğini düşünüyoruz. Çok fazla müzakere edilmeden Anıtlar Kurulu’na gittiğini düşündüğümüz koruma amaçlı imar planını geri çektik. Arkadaşlarımız da 1 yıldır çalışıyoruz. Ortak bir şekilde Kültürpark anayasası ortaya çıktı. Binlerce bilimsel rapor var. On yıllar boyunca dokunulmayacak bir anayasa ortaya çıktı. Beğenmeyenler, memnun olmayanlar olacaktır. Buranın sahibi İzmir Büyükşehir Belediyesi olmasına rağmen, tek karar verici otorite olmamıza rağmen asla böyle bir şey yapmadık. Üzerinde 1 yıldır müzakere yapılıyor. Mükemmel bir sonuç ortaya çıktı” açıklamasında bulundu.
ERKEN SEÇİM SORUSUNA TEK KELİMELİK CEVAP!
“Erken seçim bekliyor musunuz?” sorusunu yanıtlayan Soyer, “Bilmiyorum” cevabını verdi.
KADİFEKALE’YE ORMAN MÜJDESİ
Kadifekale’ye yapılacak teleferik projesinden vazgeçilmediğini söyleyen Soyer, “Orada çok ciddi bir ağaçlandırma çalışması da yapıyoruz. Kadifekale arkasındaki o alan yepyeni bir ormana dönüşecek” dedi.
BANA KİMİN SAHİP ÇIKIP ÇIKMADIĞININ ÇETELESİNİ TUTACAK VAKTİM YOK
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) örgütü tarafından yeteri kadar savunulmadığının söylenmesi sonrasında açıklama yapan Soyer, “Ben tüm İzmir’in belediye başkanıyım. Bana İzmir’in sahip çıktığını biliyorum. Kimin sahip çıkıp çıkmadığının çetelesini tutacak vaktim yok. Ben İzmir halkını bana sahip çıktığını biliyorum. Bundan büyük güç ve mutluluk yok” diye konuştu.
HAYATIM BOYUNCA HEP KENDİMLE REKABET ETTİM, KİMSEYLE DEĞİL!
Arka sokaklar vurgusu yapan Soyer ayrıca, “Hayatım boyunca hep kendimle rekabet ettim. Başka kimseyle rekabet etmedim. Dün Karabağlar’da sokaklardaydık. Arka sokaklarda acil çözüm ekipleri hazırlamıştık. Onun için oradaydım. En çok bunu yapmak istiyorum. Bu kentte bir yandan refahı büyütüyoruz, büyüteceğiz. Bunu bütün dünya görecek. İzmir zamanı diye bir şey dedik, gönüllü proje çağrısı 150 üzerinde. Bir yandan refah büyürken bir yandan adil bir biçimde paylaşılmasını sağlayacağız. Adile Naşit Parkı açılırken arkadaşlarıma söyledim; Alsancak’taki bir parkı nasıl yaptıysanız bu park için de aynı malzemeyi kullanacaksınız. Karabağlar’da da aynı çalışmayı başlattık. Bu şehirde yaşayanlar bu şehirde yaşıyor olmaktan gurur duyacaklar ve mutlu olacaklar. Gerçekçi ol imkansızı iste! Bu söylediğim şeyin ne kadar imkansız göründüğünü biliyorum. Ben bu yolda mücadele etmeyi kendime hedef olarak seçmişim. Bunun ne kadarı görev süremde hayata geçer bilemem. Karınca demiş ya, bu uğurda ölmek var diye…” ifadelerini kullandı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |