Başkan Tugay'dan çarpıcı Soyer, siyasi profil ve 'Karşıyaka' mesajları!

GERÇEKİZMİR - Karşıyaka Belediyesi’nin Cumhuriyet Halk Partili Başkanı Cemil Tugay, Okan Bayülgen’in Nokta Programı’na konuk oldu. Karşıyaka Belediye Başkanı Tugay birçok konuda açıklama yaparken net mesajlar verdi.

CHP'YE BAKIŞ AÇISI DEĞİŞECEK 
Başkan Tugay toplumu en iyi analiz eden partinin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olduğunu ifade ederken, "Partimizin yerel yönetim anlayışı ile olsun, iktidar olduğunda yapacakları da olsun böyle bir gerçek CHP'de yaşanıyor. Toplumu daha iyi analiz eden bir parti hürriyetinde. Bunun daha somut sonuçları henüz ortaya çıkmadı. Belki benim ve benim gibi yeni siyasetçilerin buna katkısı olabilir ancak şunu görüyoruz, biz topluma her geçen gün daha fazla yaklaşıyoruz. Z kuşağının büyük bir kısmı siyasetle ilgilenmiyor ancak bazı ihtiyaçları var. Bizde bunlar için çalışmalar yapıyoruz. Belediye başkanlar toplantısı yapıyoruz, sivil toplumlar ile görüşüyoruz. Anket sonuçları değişecek. CHP'ye bakış açısı değişecek" dedi. 



SOYER'İN DESTEĞİ İLE ÇOK GÜZEL İŞLER YAPACAĞIMA İNANCIM TAM OLDU 
Karşıyaka Belediye Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile ilgili de çarpıcı mesajlar verdi. Başkan Tugay, "Ben 10 yıldır partiye üyeydim ve amacım siyasete kendi görüşümle arka plandan destek vermekti. Belediye başkanı olayım gibi bir düşüncem yoktu. Belki ileride milletvekili adayı olurum diyordum ancak belediye başkanlığı hiç aklımda yoktu. Partimizin içinden bazı büyükler Karşıyaka için uygun bir profile uygun olduğumu ve aday olmam halinde destekleyeceklerini söylediler. Bu süreçte Tunç Başkan ile tanıştım. Onla tanıştığımda daha da etkilendim. Ben Tunç Başkanı zaman zaman överim ancak bunu gerçekten hak eden bir kişi. Ben de böyle biri ile aynı dönem belediye başkanı olursam onun desteği ile birlikte çalışarak çok güzel işler yapacağıma inancım oldu. Bu fırsatı kaçırmak istemedim" diye konuştu.

BİRAZ FARKLI OLDUĞUMU DÜŞÜNÜYORUM
Gelen soru karşısında siyasi profiline ilişkin açıklama yapan Başkan Tugay, “Biraz farklı olduğumu düşünüyorum. Bir gelişim gösterdiğimi düşünüyorum. Olumlu mu olumsuz mu bilmiyorum ama yaşadığımız günler olağanüstü günler. Dünyada hızlı bir dönüşüm yaşanıyor. Bu bizi de etkiliyor. Acaba bu tarz bir siyaset doğru mu diye sorguluyoruz. Ben bu sorgulamayı fazla yapıyor olabilirim. Kentimize belediyecilik hizmeti veriyoruz ama sorunlarımız global… Sadece Karşıyaka ve İzmir perspektifiyle doğru değerlendirme yapabileceğimizi düşünmüyorum. Dünyanın dört bir köşesinde siyaset konusunda uğraşan insanların neler yaptığını, problemleri nerede gördüğünü ve ne çözüm ürettiğini görmeye çalışıyorum. Bu dışarıdan pek görünmeyebilir. İnsanlar bana park, yol ve belediye hizmetleriyle sorular yöneltiyorlar.  Ben de onlarla ilgili bir şeyler yapmaya çalışıyorum, mekanizma kurmaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

BEN ÇOK İYİ NUTUK ÇEKEN BİRİSİ DEĞİLİM
Yeni siyasetçi profiline dair de konuşan Tugay, “Ben vatandaş olarak tanımlıyorum kendimi aslında. Aynen vatandaş tarafım siyasetçi tarafıma göre daha ağır basıyor diye düşünüyorum. Vatandaş gözüyle baktığımda kendini özel, farklı bir insan olarak gören, göstermeye, tanıtmaya çalışan, bir yaptığını bin yapıyormuş gibi çaba gösterenleri görmek istemiyorlar. Artık bu bizim çağımızda artık tutmayacak bir şey. Özellikle 40 yaş altında… Hatta 40 yaş altındaki insanların şiddetli reaksiyon gösterdiği bir durum. Yapılan araştırmalarda Z Kuşağı olarak tanımlanan gençlerin, özellikle 1997 ve sonrasında doğmuş gençlerin politikadan, siyasetten tamamen uzaklaşmasına sebep olan bir tavır. Bunun bir parçası olmayı doğru bulmuyorum. O yüzden kendimi değil de yaptığımız işleri ön plana çıkarmak, görüntü olarak ben değil kafamızın içindekiler, söylediklerimizin tutarlılığını gözeterek profil tanımlaması olsun istiyorum. Yakışıklı olmamız, gösterişli olmamız, çok iyi gülmemiz, iyi poz vermemiz hatta iyi konuşmamız, iyi nutuk çekmemiz değil. Ben çok iyi nutuk çeken birisi değilim. Kendimi öyle tanımlıyorum. Ama söylediğimin içeriğinin doğru ve anlamlı olmasını çok önemsiyorum. Onun için konuştuğumuz şeylerin hakikaten bir anlamı olsun. Çünkü zamanımız az. O kadar hızlı bir sorun artışı yaşıyoruz ki buna karşın kişisel egolarımızı tatmin etmek bana çok doğru gelmiyor” dedi.

YERİME BENDEN DAHA İYİ BU İŞİ YAPABİLECEK BİRİ OTURSUN AMA…
Tugay, “Yerime benden daha iyi bu işi yapabilecek biri otursun ama lütfen benim gibi düşünsün isterim. Ben ne düşünüyorum? Toplumla, insanlarımızla kopuk olmayan, çok sağlam bağlantıları olan, kelime itibariyle değil tam bir katılımcılık anlayışı isterim. Dünyada yeni bir siyasal anlayış var, bunun ilerleyen yıllarda Türkiye’de tarz haline geleceğini düşünüyorum. İnsanların mutluluğunu, refahını düşünen bir siyaset anlayışıdır. İdeolojinin içeriği değişiyor. Bizim devletimiz güçlü olmalı, zengin olmalıyız deniyor. Ama ülke olarak zengin olmamızın bireylerin refahına bir faydası yoksa bu zenginliğin bir anlamı yok. Her bireyin değerli olduğu ve nitelikli yaşama hakkıyla ilgili yapılacakları önceleyen bir siyasi anlayış olmalı. Bunun bir tarafında mutlaka çevre var, bir tarafında insan hakları var, kadın hakları, dezavantajlı gruplara yönelik yapılacakların bir an önce yapılması var. Amaç toplumda bir an önce mutluluğu yakalamak” ifadelerini kullandı.

CENNETTE SANAT VAR MIDIR?
Tugay ayrıca, “Milyonlarca insanla birlikte yaşıyoruz. Cennet diye bir yeri hayal ediyoruz. Oranın ne olduğunu düşünüyoruz? Orada insanların birbirine kötülük yapmadığını, herkesin bolluk ve refah içinde yaşadığını düşünüyoruz. Cennette sanat var mıdır? Bence vardır. Dünyayı müziksiz, şiirsiz, tiyatrosuz, heykelsiz düşünebilir miyiz? Bize hayatın tadını hissettiren her şey, içinde aşk var, mutluluğun bin bir adı var. Başka dünyalar bulalım diye söylemler var. Bu ne kadar saçma geliyor bana. Çünkü elimizde çok güzel bir dünya var. Bunu en ideal şekilde yaşamaya çalışan yaratıklarız. Bu doğanın bir parçasıyız. Bırakalım birbirimize ve diğer canlılara zarar vermeyi, farklı bir şey deneylim. O yolda çok mutlu olabileceğimizi düşünüyorum” dedi.

KARŞIYAKA’DA YAŞAYAN BİR SÜRÜ İNSAN BİLE FARKINDA DEĞİL!
Karşıyaka’nın marka değerine ilişkin konuşan Tugay, “Karşıyaka’da yaşayan bir sürü insan bile Karşıyaka’nın ne kadar özel niteliklere sahip olduğunun farkında değil diye düşünüyorum. Yaşam şekillerinden anladığım bu. Türkiye’deki en çağdaş, en medeni, eğitim seviyesinin en yüksek olduğu, kültür-sanat faaliyetlerini en çok yapıldığı bir yer. İddia ederim, isteyen gelsin. İnsan profili, doğası muhteşem. Bir şey değişecekse Karşıyaka’dan başlayabilir. Ne kadar güzel bir kader ki bu kentin belediye başkanı olabildim ve hizmet etmeye çalışıyorum. Karşıyaka’nın marka değerini tam anlayamamış epey büyük bir toplum kitlesine bunu anlatmaya çalışıyorum. Siz sıradan bir kentte yaşamıyorsunuz. Bırakın binalar, altyapı sorunlarımız olduğuna, insan kalitesine, kültürüne, birikime bakın. Aslında bütün sorunları ne kadar kolayca çözebileceğimize bakın. Bunu görün ve gereğini yerine getirin. Bunun için yapmanız gereken tek şey yönetime katılmak. Gelip bana parmağınızı sallayarak şundan şikayetçiyiz demeyin. Bir şeylerin ucundan tutun. Temizlikten şikayet ediyorsanız siz de temiz olun, insanların temiz olmasına fayda sağlayın. Kendiniz de öncülük yapabilirsiniz. Sporda çok enteresan çeşitlik içinde çok aktif bir kitle var. Karşıyaka Spor Kulübü gibi bir değerimiz var. Olağanüstü özel bir kulüptür. Her şeyiyle kendine özel bir spor kültürünü 1912’den bugüne kadar yaşatan, cumhuriyeti de temsil eden bir kulüp. İlla ki şampiyonluklar, madalyalar olması gerekmiyor. Karşıyaka’da birçok insan su sporu, yelken yapar. Sokaklarda hiç kimsenin oynamadığı kadar basketbol oynanır. Çok değerli kültür insanları yetiştirmiştir. Bunları da çok fazla ihraç etmiştir. Bu göçü tersine çevirmek istiyoruz” açıklamasında bulundu.

HİP-HOP’UN BAŞKENTİ KARŞIYAKA’DIR!
Kültürel alanda bilgiler veren Tugay, “Hip-Hop’un başkenti neresi? Karşıyaka’dır. Edebiyatı destekliyoruz. Biz bunların fark edilmesini istiyoruz. Salah Birsel, Atilla İlhan var. Şiirlerini biliyor muyuz? Karşıyakalı olduklarını bile çok kişi bilmiyordur” dedi.

SOKAKLARDA ROBOT ÇÖPÇÜLER HAYAL ETMİŞTİM
Sıra dışı fikirlerinin sorulması üzerine konuşan Tugay, “Sokaklarda robot çöpçüler hayal etmiştim. Bugün bile birçok insanın hayalinden geçmeyen araştırmalar yapıyoruz. Projelere açığız. Türkiye ve dünyanın her yerinden yapılanları takip etmeye çalışıyorum. Bize taşınabilecek, yaşanabilir bir şeye dönüşecek şeylerle ilgili uğraşıyorum” ifadelerini kullandı.  

KÜPE TAKMAYI SEVİYORUM
Başkanlığının öncesindeki dönemde küpe taktığının hatırlatılması üzerine konuşan Tugay, “Ben bir özel hastanede doktorluk yaptım. Orada bir süre küpem yoktu. Sonra takmaya başladım. Hastanenin sahibi odama geldi, küpemi fark etti. O andan itibaren dikkatini küpeme dikti. O kadar rahatsız oldum ki kendimi taciz ediliyormuşum gibi hissettim. Bazı insanlar bunu büyütüyor. Çok gereksiz. Küpe çok hoş bir aksesuar. Erkeklere yakıştığını düşünüyorum. Hoş buluyorum. Tek küpem vardı. Adaylığım açıklandıktan sonra çevremdekilere sordum, ‘sizce küpeyi çıkarmalı mıyım?’ dedim. Koro halinde evet çıkarmalısın dediler. Kazandıktan sonra takmayı da samimiyetsiz buldum. Takmak istiyorum. Belki takarım da, bilmiyorum nasıl karşılanır ama. Şu an benim sorunum küpe değil. İyi belediye başkanlığı yapmak istiyorum. Kilo aldım biraz çirkinleştim! Küpe üzerine bir gündem olsun istemiyorum. Bireysel hak ve özgürlüklerden bahsettiğimiz bir ortamda bunun söz konusu bile olmaması gerekiyor. Çok güzel işler yapıyoruz ve bunun gündem olmasını istiyorum. Ama zamanını bekleyeceğim, takacağım. Küpe takmayı seviyorum” dedi.