CHP İzmir Milletvekili Bakan'dan başkanlara: Tarif yap, müdahale etme!

GERÇEKİZMİR - CHP İzmir’de partinin uzun yıllar sonra yaptığı önseçimden çıkmayı başaran vekil seçilen Murat Bakan, parti içi yarışa yönelik çarpıcı mesajlar verdi.

Bakan, belediye başkanlarının sürece kesinlikle karışmaması gerektiğinin altını çizdi.

“Belediye başkanları kendi yerel iktidarını koruyacak ilçe yönetimlerini seçtirmek için bir tavrı olmaması gerekir” diyen CHP İzmir Milletvekili, ilçe belediye başkanlarının karıştığı noktada Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da üst noktadan karıştığını ifade etti.

Bakan üye yapısındaki sıkıntıyı işaret etti. Bakan üye yapısının sıkıntılı olduğu yerlerde belediyenin kamu gücünün delegeyi belirleme noktasında çok etkili olduğunu söyledi. Bakan, vekillerin de sürece müdahil olmaması gerektiğini söyledi, il başkanlığı için ‘kadın veya genç biri İzmir’e yakışır” dedi.

BELEDİYE BAŞKANLARI MÜDAHİL OLMAMALI
Vekil Bakan, parti içi yarış sürecine yönelik Gerçekizmir’e şu açıklamaları yaptı:

"Belediye başkanları sürece, delege seçimlerine hiç müdahil olmamaları gerekir. Belediye başkanlarının ‘tarafları barıştırayım, tek liste çıkmasını sağlayayım’ misyonu da yok! Kendi yerel iktidarını koruyacak ilçe yönetimlerini seçtirmek için bir tavrı olmaması gerekir. Geçmişten beri yapan karışan belediye başkanları olabilir. 20 yıldır bunun yapılıyor olması doğru olduğu anlamına gelmez. CHP iktidar olacaksa yeni bir siyasi anlayışla iktidar olacaktır.

BOZUK SİSTEM AŞAĞIDAN YUKARIYA GİDİYOR
Siyasete giren insanların profiline baktığımızda tüm siyasetçileri kastetmiyoruz. CHP’de de MHP’de de Adalet ve Kalkınma Partisi’nde de, yerelde iktidar olunduğu yerlerde siyasette bir gelecek bekleyen iş bekleyen makam bekleyenlerin aktif üye olduklarını görüyoruz. Ama o siyasi partilere oy verenler bunlardan ibaret mi, değil... CHP’ye oy veren seçmen eğitim düzeyi en yüksek entelektüel derinliği olan, dünyayla iletişim kanalları açık olan seçmen...  Aldığın oy oranının çok üzerinde üyeye sahip olduğumuz mahalleler var. Önce partinin üye yapısını değiştirmemiz gerek. Partiye oy veren seçmenin demografik olarak temsilini sağlamamız gerek. Bunların özgür iradeleriyle en nitelikli ismi seçmesini sağlamamız gerek. Üye yapısı sıkıntılı olursa belediyenin kamu gücü delegeyi belirleme noktasında çok etkili oluyor. Bozuk sistem aşağıdan yukarıya gidiyor. ‘Ben ağabeyim ben belediye başkanıyım tarafları birleştiriyorum uzlaştırıyorum’ anlayışı doğru değil. İlçe belediye başkanı bunu yapınca Büyükşehir başkanı da üst noktadan yapıyor. Yerel yönetimlerin elinde kamu güzü olan istihdam gücü olanların bu işe girmemesi gerek.


 
BELEDİYE BAŞKANI TARİF YAPABİLİR, MÜDAHALE EDEMEZ
Önce delege seçiminde özgürleştireceğiz partiyi. O irade ilçe başkanını, il başkanını daha sonra genel başkanı seçecek. Böyle böyle CHP iktidara taşınır. Belediye başkanı politikacıdır. Elbette politika yapacaktır. Ama dediğimiz nokta müdahale noktası. Belediye başkanı nasıl bir ilçe başkanıyla çalışmak istediğini söyler, genç der, ağabey der, kadın başkan der. Kriter tarif eder. Birisinin adına liste yapıp istihdam gücünü kullanamaz. Belediye başkanının yapması gereken temel iş paradigmasını örgüt üzerinden değil yerel yönetim üzerinden inşadır. Yani kentteki seçmenin sevdiği takdir ettiği bir başkan olmaktır. Bunu sağlayan bir yerel yöneticinin kongre sürecine müdahil olmasına gerek kalmaz. Belediye başkanı toplumda takdir kazanamadıysa gelir örgütü dizayn etmeye çalışır. Genel Başkanın iradesi üzerine karışılması son derece yanlış.  Buna rağmen ‘ben karışırım’ denmesi doğru değil. Bu tüm belediye başkanları için geçerli.

VEKİLLER DE KARIŞMAMALI
Milletvekili olarak sürece karışmayı doğru bulmuyorum. Partinin çevreyle doğayla adaletle ilgili siyasetini inşa etmeye çalışırken bunları bırakıp mahallede üyenin tek onure olma alanına müdahale etmek yanlış.Hepsi bu partinin üyesi. Bana önseçimde oy versin vermesin. İçlerinde yarışsınlar. Ne belediye başkanı ne milletvekili karışsın. Toplansınlar, tek liste yapsınlar çift liste yapsınlar. Siyaset konuşsunlar. Bu iş böyle yürüsün.

'MÜHÜR BENDE, SÜLEYMAN BENİM' ANLAYIŞI YANLIŞ
Geçen il kongresi süreci gibi olmayacağını düşünüyorum. O aday bu aday şeklinde kayıkçı kavgası yarışı doğru değil. Birkaç belediye başkanı x’i, diğerleri y’yi destekliyor. Çözüm önerilerinin konuşulmadığı ‘senin adayın benim adayımın’ konuşulduğu bir süreci doğru bulmuyorum. Sonuç il başkanına on binlerce isim oy verdi. Yarış oluyor. Yarıya yakın oy alan aday kaybetti. En son kalan kişi tüm örgütün iradesini değil kendi iradesini yansıtıyor kurultaya. Doğru bir şey mi? Bunca emek neden verildi. 'Ben il başkanı oldum. Mühür bende Süleyman benim!' Böyle bir anlayış olamaz. İzmir’in ideolojisini kent kültürünü yansıtan bir anlayış kurultay tecelli etmeli. Kurultay delegasyonun iradesinden bağımsız bir iradeyi il başkanı Genel Merkez’e yansıtmamalı.

İZMİR’DE İZMİRLİ VEKİL OLSUN AMA…
Bu partide üye olan herkes kurultay delegesi de olabilir PM üyesi de olabilir. Bu kent dinamiklerinin içinden çıkması gerek. 'İzmir’de İzmirli vekil olsun' diyorum ama bizim önseçimden gelmeyen partinin aday yaptığı değerli isimler var. Bu da partinin demokratik merkeziyetçi parti olmasından kaynaklanıyor. Önseçimden gelmeyen Tuncay Özkan gibi bedel ödemiş, ulusal marka bir isim gelip İzmir’den vekil olabilir. Büyükelçi’ye ‘gel önseçime gir’ diyemezsin. O kişi merkez yoklamasıyla gelecektir. Özcan Purçu, Selin Sayek Böke gibi…Böyle isimler gelmeli. Sadece oransalı üzerinden tartışılmalı.

KADIN VE GENÇ İL BAŞKANI İZMİR’E YAKIŞIR
Benim kafamda il başkanı profili var. Öncelikle genç ve kadın üzerinde durulmalı. Genç bir aday kadın aday çıkması İzmir’e yakışır. Kanada’nın Başbakanı, kaç yaşında. Benle yaşıttır. Dünyada bir çok örnek var. 40’lı yaşlarda jenerasyon dünyayı yönetmeye aday. Biz hala ağabey abla formülü diyoruz. Kadın genç il başkanları vekiller gelmeli. Bu iş öğrenilen bir iş. 5 yıl Grup Sözcülüğü yaptık Büyükşehir’de. Yerel yönetim üzerine paradigma inşa ettik. Bugün genel siyaset üzerine paradigma inşa ediyoruz. Hala öğreniyoruz. Ne kadar fırsat verirseniz kürsüden konuşturursanız fırsat verirseniz başarılı politikacılar yetiştirirsiniz.”