CHP İzmir'de bir dönemin sonu: Ve Yücel vekillik için yola çıktı!

Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Örgütü'nde beklenen istifa resmileşti. 

CHP İl Başkanı Deniz Yücel görevinden istifa ettiğini açıklayarak 2023 seçimleri öncesinde milletvekilliği için yola çıktı. 

CHP Genel Merkezi, il ve ilçe başkanlıklarına gönderdiği genelgeyle, 2023 seçimlerinde milletvekili adayı olmak isteyen örgüt yöneticilerine, mevcut görevlerinden istifa için 26 Aralık’a kadar süre vermişti. 

Kararını kesinleştirdikten sonra ilçe ilçe gezerek CHP örgütlerini ziyaret eden ve il dışında da temaslarda bulunan CHP İl Başkanı Yücel partisinin il binasında yapılan açıklamada 5 yıldır sürdürdüğü görevinden istifa ederek milletvekilliği için yola çıktığını duyurdu. 

Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Milletvekilleri Ednan Arslan, Atilla Sertel, Tacettin Bayır, Bedri Serter ve Kani Beko, il yöneticileri, ilçe başkanları, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda partili katıldı. 



Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren CHP'li Yücel sözlerine, "İnsanın hayatında unutamadığı, hayatına yön veren kararlar aldığı ve bu kararlar doğrultusunda önemli adımlar attığı günler olur: Demokrasinin, Cumhuriyetin, barışın ve hoşgörünün kenti İzmir'de, 7 Ocak 2018 tarihinde 5 yıllık İl başkanlığı yolculuğuna çıktığım gün gibi, İşte bugün, benim için öyle önemli bir gün" diyerek başladı. 

DENİZ GEZMİŞ’LER VURGUSU!
Yücel şöyle devam etti: Siyasetle, 1986 yılında Sosyal Demokrat Halkçı Parti'de İlçe başkanlığı yapan babam Esen Yücel'in siyasi mücadelesiyle, daha 9 yaşımdayken tanıştım. Onun siyasi çevresi, sohbetleri; Deniz Gezmiş'lerin, Harun Karadeniz’in, Taylan Özgür'ün, Vedat Demircioğlu'nun mücadele arkadaşı olması; onların 6. Filoya ve Amerikan Emperyalizmine karşı verdikleri tam bağımsız Türkiye mücadelesi, benim için her zaman ilham kaynağı oldu. 1999 yılında üye olduğum partimde, 2014 yılında Büyükşehir Belediyesi meclis üyeliği ve grup sözcülüğü göreviyle devam eden aktif siyaset yaşamımı, 5 yıldır da İzmir İl başkanlığı göreviyle büyük bir onurla sürdürdüm. Siyaseti hiç bir zaman kişisel ikbal peşinde koşarak yapmadım. Her zaman ülkemin ve partimin yüksek yararını gözettim, bu doğrultuda sorumluluk ve insiyatif almaktan hiçbir zaman çekinmedim. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun göreve geldiği günden bugüne kadar büyük bir özveriyle, ilmek ilmek ördüğü; ülkemizde yaşanan haksızlıklara, hukuksuzluklara ve adaletsizliklere karşı, "Hak, Hukuk, Adalet" diyerek ve herkes için adalet çağrısıyla gerçekleştirdiği Adalet yürüyüşüyle başlayan, 2018 milletvekili seçimleri öncesinde İYİ Partinin seçimlere girip giremeyeceği tartışılırken, 15 milletvekilimizin demokrasi adına İYİ partiye geçmesiyle bu tartışmalara son verilmesi, ardından Millet İttifakının kurulması ve 31 Mart yerel seçimlerinde doğru stratejiyle, doğru adayların belirlenmesiyle ve ittifakın da desteğiyle Türkiye genelinde büyük bir başarı elde edilmesi ve millet ittifakına mensup partilere DEVA ve Gelecek Partisinin de katılmasıyla, farklı geleneklerden gelen 6 siyasi partinin, yani 6’lı masanın; başta “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” olmak üzere ülkemizin geleceği için bir çok noktada mutabakat sağlamasıyla devam eden süreç, Bugün;Ülkemizi yirmi yıldır, baskıyla, takıyyeyle, liyakatsiz kadrolarla yöneten; iktidarını sürdürmek için toplumu, kamplaştıran, kutuplaştıran ve düşmanlaştıran,İşlerine geldiğinde terör örgütleriyle yol yürüyen, terör örgütü elebaşlarıyla görüşmekten çekinmeyen fakat kendilerine muhalefet yapan, eleştiren, herkesi terörist ilan eden, Akıldan ve bilimden uzak liyakatsiz kadrolarla toplumu derin bir yoksullukla karşı karşıya bırakan AKP iktidarını, son bulması noktasına getirmiştir.

"MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI OLMAK İÇİN GÖREVİMİ NOKTALAMAYA KARAR VERDİM!"
Bugün AKP iktidarının son bulmasını samimiyetle ve inanarak konuşabiliyorsak bunun mimarı Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'dur. İşte bu mücadelenin bir parçası olarak 5 yıldır büyük bir onurla sürdürdüğüm İl başkanlığı görevimi, partimizin yayınladığı genelge doğrultusunda milletvekili aday adayı olmak için noktalamaya karar verdim. Her son, aynı zamanda yeni bir başlangıçtır. Bizim bir ünvana, mevkiye, makama ya da titre ihtiyacımız yok. CHP üyesi olmak zaten bize en büyük sorumluluğu yüklüyor.

"İŞTE BİZİM DAVAMIZ…"
Şahsi ikbal ya da çıkar beklemeden, bir dava adamı anlayışıyla ve şiarıyla... İşte bizim davamız Cumhuriyet davasıdır, demokrasi davasıdır, aydınlanma davasıdır. Bizim davamız hak, hukuk, adalet davasıdır. Bizim davamız toplumsal huzurun ve barışın sağlandığı, temel hak ve özgürlüklerin devlet eliyle korunduğu ve hayata geçirildiği, Gelir dağılımında adaletin, Hayatın her alanında fırsat eşitliğinin sağlandığı ve devlet kurumlarında yükselme kriterinin liyakat olduğu bir Türkiye Cumhuriyeti kurmanın davasıdır. Bizim davamız hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, küçük kızların tarikat mensuplarıyla evlendirilmediği, kadına şiddetin ve kadın cinayetlerinin son bulduğu Türkiye’yi kurma davasıdır. Bizim davamız hırsızlara, arsızlara, yüzsüzlere dur deme davasıdır. Yasamanın, Yürütmenin ve Yargının kişilere veya belli odaklara değil, Türkiye’de yaşayan herkes için eşit uygulanması davasıdır. Bizim davamız, tarihe yön verenlerin cesaretinin davasıdır. Bizim davamız 19 Mayıs 1919 kararlılığıyla kurtuluşu hedefleyen Mustafa Kemal ATATÜRK’ün davasıdır.

ÖRGÜTE TEŞEKKÜR
Bugün burada benimle birlikte olan ya da olamayan ve 5 sene birlikte görev yaptığımız İl yönetim kurulu üyelerimize, Zaman zaman kendilerini çok zorladığımdan şikâyet etseler de, her zaman büyük bir titizlikle görevlerini yerine getiren İlçe Başkanlarımıza ve ilçe yöneticilerimize, Birlikte çalıştığımız mesai harcadığımız, bizleri TBMM’de temsil eden İzmir milletvekillerimize, Bugün bu önemli günümde beni yalnız bırakmayan, Parti Meclisi üyemiz ve milletvekilimiz Ednan ARSLAN’a, TBMM Divan Katibi Milletvekilimiz Sevda Erdan KILIÇ’a, Milletvekilimiz Bedri SERTER’e, Her türlü engellemeye, baskıya ve soruşturma tehdidine rağmen, zor koşullarda görev yapan Belediye Başkanlarımıza, Bugün bu önemli günümde beni yalnız bırakmayan ve desteğini her zaman hissettiğim Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Tunç SOYER’e, Konak Belediye Başkanımız Abdül BATUR’a, Narlıdere Belediye Başkanımız Ali ENGİN’e, Bayraklı Belediye Başkanımız Serdar Sandal’a, Buca Belediye Başkanımız Erhan Kılıç’a, Selçuk Belediye Başkanımız Filiz Ceritoğlu SENGEL’e, Desteklerini esirgemeyen Disiplin kurulu başkanımız ve üyelerimize, Yıllarca birlikte çalıştığımız belediye meclis üyelerimize, Kadın Kollarımıza ve Gençlik Kollarımıza, Parti Çalışmalarında, etkinliklerde ve saha çalışmalarımızda büyük emek harcayan tüm parti üyelerimize ve İzmir örgütümüze, Ve 5 yıldır sürdürdüğüm İl başkanlığı görevimde ailenin sorumluluğunu daha çok üstlenen ve aldığım her kararın arkasında duran eşim Gönenç Bilgen Yücel’e, 5 sene birlikte çalıştığımız ve zaman zaman bana katlanmak zorunda kalan İl başkanlığı çalışanlarımıza, Bizlerle birlikte çalışan, eylemlerimize, adaletsizliklere karşı verdiğimiz hak ve özgürlük mücadelesine katkı veren tüm Sivil toplum kuruluşları,

"EN BÜYÜK TEŞEKKÜR KILIÇDAROĞLU’NA!"
Çok değerli İzmirli hemşerilerimize, Ve elbette bugüne kadar bizleri hiçbir yerde yalnız bırakmayan sesimizi Türkiye’ye ve İzmir’e duyuran siz basın mensuplarına teşekkür ediyorum. Değerli arkadaşlarım, bugün burada olan tüm dostlarımızla, yeni ve adaletli bir Türkiye rüyasına ulaşmak üzereysek; bunu en başta Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’na borçluyuz.  Çıktığımız bu yolda en büyük teşekkürü; CHP İzmir İl Örgütünü hiçbir zaman yalnız bırakmamış ve kentimizin milletvekili olarak bizleri ayrıca onurlandırmış olan, desteğini her zaman yanımızda hissettiğimiz Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na ediyorum. Mücadelemiz, dün olduğu gibi yarınlarda da Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidara taşımak üzere devam edecektir. Saygılarımla.

SOYER: YOLDAŞLIK BİTMEYECEK!
Toplantıda söz alan Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer de, "Hem teşekkür ediyorum hem de bundan sonraki yolculukta iyi yolculuklar diliyorum. Bahsettiği dava hepimizin davası. Biz o davanın neferleriyiz. Özgürlük davası, ekmek davası, Cumhuriyet devrimleri demokrasi davası biz o davanın nöbetçileriyiz. Nöbet yerleri değişebiliyor. Yoldaşlık hukuku yoldaşlık değişmiyor. Bizim yoldaşlığımız da bitmeyecek. Bu davanın bekçisi olduğumuz sürede makamlar değişse de aydınlık Türkiye davası devam ettikçe bizim de yoldaşlığımız hiç bitmeyecek. Yeni bir nöbet yeri olacak, yolu açık olsun diyorum bu yoldaşlığın devam etmesini diliyorum’’ ifadelerini kullandı.