CHP'de Bornova’nın tek kadın Aday Adayı Kınay: Önceki seçimden çok daha yüksek oy alacağız!

Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Türkiye yeni yılla birlikte yüzünü 31 Mart’ta gerçekleştirilecek yerel seçimlere çevirirken belediye başkanlığı için yola çıkan aday adaylarının ve siyasi partilerin yoğun mesaisi devam ediyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin(CHP) İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe adayları merakla beklenirken geçtiğimiz genel seçimlerde CHP’den İzmir Milletvekili adayı da olan Çevre Yüksek Mühendisi ve Eski TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil Kınay 13 erkek aday adayının yanında Bornova’nın 30 senenin ardından ilk kadın belediye başkanı olmak için yola çıktı… (Bornova’da seçilen son kadın belediye başkanı 1994-1999 yılları arasında görev yapan Prof. Dr. Aysel Bayraktar oldu)

1977 Uşak doğumlu Kınay 1999 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünden mezun oldu. İzmir’de son yıllarda gündem olan pek çok kent mücadelesinin içinde yer alan Kınay ‘Büyüdüğüm, köklendiğim ve aile kurduğum yer’ dediği Bornova’ya kadın başkan olmak için çıktığı yolun hikayesini, hedeflerini, projelerini ve hayallerini Gerçekİzmir’e anlattı…

‘’KÖKLENDİĞİM YER BORNOVA’’

Kınay sözlerine Bornova’daki geçmişinden bahsederek başladı.

Kınay, ‘’Devlet memuru bir anne babanın çocuğuyum. Tayinlerle geçen bir hayatım oldu. Ülkenin tüm zenginliklerinden nasibini almış biriyim. Dokuz Eylül Üniversitesi’nden mezun oldum. Bornova beni karşıladı, İzmir’de bana ev sahipliği yaptı. Köklendiğim yer de Bornova bu şekilde tanımlıyorum ben kendimi. Hayatımı, evimi ve ailemi kurduğum yer Bornova. Tayinlerle geçen bir çocukluğum oldu o yüzden köklendiğim yer Bornova diyorum. İzmir’e ilk adımımı attığım yer Bornova. Yurtta öğrenci olarak kaldığım, aşık olduğum, çalıştığım bir yer. 30 yıllık bir geçmişim var Bornova’da’’ dedi.  

‘‘YÜZÜMÜZÜ GÖSTERMEDİĞİMİZ GÖNÜL ÜYELİĞİ HEP VARDI’’

CHP ile bağının aileden geldiğini aktaran Kınay geçmiş yıllarda toplumsal mücadele alanlarında parti ile sık sık yan yana geldiğini belirtti.

Kınay, ‘’Çevre Mühendisleri Odası’ndaki yöneticiliğim, 10 yıl şube başkanlığı, İzmir’in her yerindeki teknik çalışmalarımız, toplumsak çalışmalarımız, bakanlıklarla çalışmalarımız derken herkes beni Çevre Mühendisleri Odası Başkanı olarak tanıdı. Çevre sorunları çünkü hayatın her alanına dokunuyor. Ekonominize, tarımınıza, sağlığınıza ve eğitiminize her alana dokunuyor. O yüzden çok farklı alanlarda halkla birlikte sokakta mücadele eden isimlerden bir tanesi olsun. Siyasi tercihimizin dışında hep haksızlıktan mustarip olanların yanında olduk. Hak mücadelesi içinde olduk. Ben bir devlet memuruyum bu arada kamuda görev yapan birisi olarak bu çalışmaları gönüllü olarak yürüttüm. Kamuda görev yapan biri olarak herhangi bir partiye üyelik durumumuz söz konusu değil. Hayata soldan bakan, CHP’nin kurucu ilkeleri parti tüzüğü ile özdeşleşen bir şey ben tabi ailemden dolayı CHP’liliğim de var. Tüm bu süreçler ile birlikte milletvekilliği seçimi ile birlikte ülkede siyasetin değişmesi mücadelesinin içine şu ana kadarki çalışmalarımın hepsini artık bir parti siyaseti içinde bir milletvekili adaylığı başvurusunda bulundum. CHP’ye üye oldum. Biz ülkeyi değiştirmek için mücadele ettik. Hala ediyoruz. Bu gücü büyütmek gerekiyor. Kadınlar ve gençler olarak büyütmek gerekiyor. Çevre, kadınlar ve gençler üzerinden çok büyük bir talan yürüyor. Ben kendi adıma tüm bu çalışmaları daha fazla kişiye duyurmak adına CHP’nin üyesi oldum. Milletvekilliği sürecinde çalıştım. Zaten sahada hep vardım. Bir gönül üyeliği vardı. Zaten çalışmaların içinde yer aldım. Projelerle yüzümüzü göstermediğimiz ama çalışmalarınızla mücadelenizi yürüttüğünüz bir gönül üyeliğim var bunu çok daha değerli buluyorum. Bu bana milletvekili adaylığını getirdi. Biz hayatın her alanında hep konuştuğumuz mühendislik yaparken de ben toplumcu mühendisliği savundum. Bunu yaparken belediye başkanlıklarında da halka iç içe olduğumuz bir noktada planlamadan, kamudan, doğadan yana çözümleri büyütmek ve bunun siyasetini yürütmek adına yıllardır bu çalışmaları aktarıyoruz ama bir karar verici olarak mücadeleyi yürütenlerden biri olmak adına bir aday adaylığı başvurum var. Bir kadın olarak da bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Bornova’da 30 yıl sonra ilk kadın belediye başkanı olarak adaylığımız açıklandığında şu ana kadarki yaptığımız işleri hayata geçireceğimiz için Bornova’dan büyük bir örneği Türkiye’ye yaymış olacağız’’ ifadelerini kullandı.

‘’BORNOVA BELEDİYESİ’Nİ TÜM YÖNLERİYLE BİLİYORUZ’’

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizle birlikte belediyelere İller Bankası’ndan aktarılan paylar da azalırken iğneden ipliğe maliyetler de arttı. Belediyecilik hizmetleri de krizden payını alırken Kınay konuya ilişkin, ‘’Biz ülke olarak bir ateşten gömleğin içindeyiz zaten. Yıllardır o mücadeleyi yürütüyoruz. Enkaz altında kalan bir ülkede ayakta kalmaya çalışıyoruz… Bu lafı sık sık kullanırım. Bugün değil 20 yıldır bu enkazı yaşıyoruz. 6 Şubat depremleri ile çok daha acı sonuçlarını yaşadık. Bizler aslında yıllardır o enkazın altında mücadele etmeye çalışan daha iyi, eşit ve adil bir yaşam için ateşten gömleği giymiş insanlarız. Biz şu anda bu sözlerimizi büyütmek için bu enkazın altında elimizi daha çok tutmak ve o yükü beraber kaldırmak aslında o ateşten gömleğin ateşini güce çevirmek adına bir çalışma yürütüyoruz. Belediyeyi de ben diğer çalışmalardan farklı görmüyorum. Bornova Belediyesi’ne baktığımızda bütçesini ve çalışmalarını da tüm yönleriyle biliyoruz. Şu anda değil zaten yıllardır bu sürecin içerisindeyim. Böyle bir avantajımız var. Hepimizin yaşadığı sorunları Bornova’da yaşıyor. Ülkenin değişimini çıkarak bir ateşi Bornova’da beraber yakacağız’’ açıklamasını yaptı.

‘’EKSİK KALAN VARSA TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYMAK İÇİN GELİYORUZ!’’

‘’Bornova’da gördüğünüz eksik ne?’’ Sorusunu yanıtlayan Kınay, ‘’Bornova benim evim yıllardır yaşadığım yer. Üniversite öğrencisi, ailesinden yeni ayrılmış biri olarak adımımı attığım 2 çocuk annesi bir mühendis ve ülke adına da mücadele eden bir birey olarak da tüm aşamalarını geçirdiğim bir yer. Bornova ülkenin sorunlarını kendi içinde yaşıyor. Belediyecilik olarak baktığımızda CHP’nin sosyal demokrat belediyecilik anlayışı var. Ancak ülkeden yaşananlardan sokaktan kopuk değil belediyecilik hizmetleri de. Burada hem şu anki başkanımızın yaptığı çalışmalar içinde iyi yapılan çalışmalar var. Her noktaya ulaşamamış, eksik kalmış olan çalışmalar var. Biz burada iyi olanları Bornova’nın her yerine doğru yaymak büyütmek, eksik kalanlar varsa taş üstüne taş koymak için geliyoruz. En önemlisi CHP’nin sosyal demokrat toplumcu belediyecilik anlayışını, birlikte yönetim anlayışı ile birlikte sözde kalan değil, birilerinin iki dudağı arasında değil, tüm paydaşların sesinin olduğu birlikte yönetilen bir yönetim modelini hayata geçireceğiz. Bornova’ya baktığınızda bir öğrenci ve sağlık kenti. İzmir’in ulaşım ağının aksında İzmir’i karşılayan ve İzmir’den uğurlayan bir kent. Bornova sadece sabit nüfusa değil hareketli nüfusa da ev sahipliği yapan bir ilçe. Sağlık hizmetlerinden yararlanmak için gelenler, öğrenciler ekstra desteğe ihtiyacı olanlar. Üniversiteler, hastaneler ile beraber 500 bin yerleşik nüfusun dışında çok kalabalık bir nüfusa hizmet eden bir yer Bornova. Bu hizmeti doğru yönetmek gerekiyor. Belediyecilik hizmetleri de zaten insana, sokağa dokunan hizmetlerdir. Zaten yapılıyor. Bizim ülke olarak de değişime ihtiyacımız olduğu için. Bu çalışmaları daha da büyüterek, Bornova’dan başlayacağımız çok daha iyi örnekleri tüm Türkiye’ye yayacağımıza inanıyoruz. ’’ dedi.

‘’EN BÜYÜK PROJEM…’’

Seçim çalışmaları kapsamında Bornova’yı sokak sokak gezen Kınay aldığı tepkileri aktardı, ‘’Ben sokakları geziyorum. 45 yıldır farklı farklı kimliklerle sokaktaydım. O kimliklerin getirdiği sorumluluklarla bakış açınız da değişiyor. Bornova’ya baktığımızda insanların sorunları ülkeden farklı değil aslında. Biz çevre mühendisi olarak da yıllarca bunu söyledik. Bizler evimizde mutlu olduğumuz, sokağımıza çıktığımızda nefes aldığımız, küçük mutluluklarla emeğimizin karşılığını aldığımız bir hayat istiyoruz. Çok fazlasını istemiyoruz. Normal şartlardan o kadar uzaklaştırıldık ki. Hak ettiğimiz değil bambaşka bir enkazı yaşamak durumundayız. Bornova’da da sokağa çıktığınız insanlarımızın en çok dokunduğunuz şey temizlik hizmetleri, ulaşım ve yeşil alan gibi son derece insani ve temel hizmetler. Bunların herkese ulaşabilmesi önemli. Bunlar zaten belediyenin yapmak zorunda olduğu hizmetler. Belediye bunu bütçesi ile kalitesini artırmak zorunda ben bunları proje olarak değerlendirmiyorum. Bornova için projelerim 45 tane mahallenin tamamı için yıllardan beridir çalıştığımız, konuştuğumuz meslek odası üyesiyim ben. Meslek odaları ile, sendikalar ile farklı paydaşlarla yıllardır neyin nasıl yapılması gerektiğini anlattık. Belediyelere örnekler verdik. Proje havuzumuz çok zengin. 45 mahalledeki her bir evimizin ihtiyacını karşılayacak bir proje çalışması ve yönetim anlayışından söz ediyoruz. En büyük ihtiyacımız birbirimize dokunabilmek ve anlayabilmek. Hangi projeyi yaparsanız yapın vatandaşınıza kentin havasıyla beraber yönetemezseniz projelerin hiçbir anlamı kalmıyor. En önemli projem Bornova’da birlikte yönettiğimiz, birlikte yürüttüğümüz her bir kesimin sözü olan bir belediyecilikle beraber Türkiye’deki değişim ve demokrasinin sözünü Bornova’dan büyütmek. En büyük projemiz bu.’’

‘’BORNOVA’DA BAŞLATACAĞIM BİR HİKAYE VAR’’

Yerel seçimler yaklaşırken İzmir’de ithal aday, CHP içinde ise ‘örgütten gelen aday’ tartışmaları devam ederken Kınay, ‘Siyasetçi nasıl olmalı?’’, ‘’Belediye Başkanı nasıl olmalı?’’ sorularını da yanıtladı.

Kınay, ‘’Siyasetçi nasıl olmalı? Belediye başkanı nasıl olmalı? Sözleriyle, yaptıklarıyla, birikimiyle kendisini değil toplumu düşünen emeğini buraya koymuş, koltuk makam derdi olmadan hizmet üretme derdi ile kendini büyütmüş kişilerin; liyakatlı, ahlaklı, toplumdan yana bakan kişilerin bu görevlerde olması gerekiyor. Ancak o zaman hepimizin başkanı olur. Türkiye’ye baktığımızda siyaset nedir dediğimizde, herkesin aklında iktidarın 20 yıldır bize getirdiği o yozlaşma ile beraber de aslında kafalarımıza yerleşmiş normal gibi kabul ettiğimiz süreçler var. Paranız varsa, dayınız varsa siyasetin içinde olursunuz. Bunlar zaten olmaması gereken şeyler, mücadele ettiğimiz şeyler. Çok net şekilde şunu söylüyorum; Ben herkes gibi sokakta mücadelesini yapan, hepimiz aynı hayalleri kuran tüm hayatım boyunca işimi bu bakış açısı ile götüren bir insanım. Her zaman kendimden yana bir çıkar ilişkisi içinde olmadım. Ailemden de bana öğretilen gelenek ile beraber. Herkes için çalışan bir anlayış ile beraber buralarda oldum. Bu mücadeleler beni siyasetin içine itti. Bu değerlendirmeler beni aday adaylığına getirdi. En önemli güç örgütlü mücadele. Bu anlamda hayatımın her alanında örgüt ve mücadelenin içinde olduğunuz için bunu hangi sıfatla yaptığınız önemli değildir. Hangi niyetle yaptığınız önemli. Ben kendimi örgütün dışında görmüyorum. Aslında tam da CHP’nin siyasetin içinde çalışmaları büyüten en büyük neferlerden birisi olarak görüyorum. Bundan sonra bunun resmi yüzü olarak Bornova’da başlatacağım bir hikaye var’’ diye konuştu.

‘’EN DOĞRU SEÇİM YAPILACAK, O YÜZDEN DOSYAMI TESLİM ETTİM’’

CHP’de yaşanan genel başkan değişimi sonrasında belediye başkan adaylıkları için ince elenip sık dokunurken yöntem tartışmaları da sürüyor. Kınay başkan adaylarının belirlenmesi için süren yöntem tartışmaları ile ilgili, ‘’Uzun zamandır CHP’nin süreci ile ilgili değerlendirmeleri duyuyoruz. Biz demokrasiyi savunan bir ülke olarak CHP’nin kurultay süreci ile beraber de bir demokrasi hikayesi gördük ve yaşadık. Seçimle değişen bir genel başkanlık koltuğu gördük. İlçelerden ve illerden başlayan kurultaylar ve bunun sonuçlarıyla parti değerlendirmesini yaptı. Şu anda da belediye başkan adaylarının belirlenmesi sürecinde partimizin yöntemleri ile ilgili değerlendirmeler var. Burada önseçim, sokağın sesinin dinlenmesi, üye yoklaması adayların incelenmesi ve bunun içerisinden en doğru adaylarla değişimi, ülkenin ihtiyacı olanı, halktan yana bir anlayış ile kentleri yönetecek CHP’nin yüzü olacak sokakla bağını kuracak doğru kişilerin seçilmesi için çok titiz bir çalışma yürütülüyor. Ben bu anlamda parti yönetimimize güveniyorum. Bu takvim sıkışıklığı içinde her şeyin istediğimiz gibi olması hukuki sebeplerle de mümkün gözükmüyor. Nasıl kurultayda bir demokrasi süreci gerçekleştiyse bu partinin yöneticileri ve genel başkanımız da aday belirlemede en doğru seçimi yapacaklarına, en doğru yöntemle belirleyeceklerine inanıyorum. O yüzden ben de dosyamı teslim ettim’’ dedi.

‘’İYİLİKLERİ BİRLİKTE BÜYÜTMEK ÇOK DEĞERLİ’’

Başkan olduğu takdirde partisinin ilçe örgütü ile nasıl bir iletişim biçimi izleyeceği hakkında konuşan Kınay, ‘’CHP’de Bornova Belediye Başkan Aday Adayıyım ben. Partim beni başkan adayı olarak belirlediğinde ben Bornova nüfusuna sosyal demokrat CHP’nin belediyecilik anlayışını oraya koyacak bir çalışma ile birlikte geleceğim. Partimize oy vermiş ya da vermemiş herkesin belediye başkanı adayı olarak tüm bu siyaseti büyüten bir belediye başkanı olacağım. Bornova’da da tüm bu çalışmaları yaparken oy oranımızı yükselteceğimizi, CHP’nin bir önceki seçimde aldığı oy oranından daha fazla bir oy oranı ile belediye başkanı olacağımızı, bir sonraki seçime partimizi hazırlayacağımızı, 5 yıl sonra da hem yerel seçimlerde hem genel seçimlerde CHP’nin Bornova’daki bu seçimde aldığı oy oranını yükselterek yani taş üstüne taş üstüne koyarak ifadesini o yüzden kullandım ilerleteceğimizi biliyoruz. Bu bir parti çalışması tabi, bu anlamda örgütümüz çok değerli. Belediye başkanlığı sürecinde ilçe örgütümüz de CHP’nin siyasetini devam ettirecek. İyilikleri birlikte büyütmek çok değerli. Bu noktada herkesin üstüne düşeni yapacağına inanıyorum. Zaten bunun sonuçlarını da başkan olduğumuzda hep birlikte Bornova’da yaşayarak biz sadece Bornova’ya değil, tüm Türkiye’ye göstermiş olacağız’’ diye konuştu.

‘’ÖNCEKİ SEÇİMDEN ÇOK DAHA YÜKSEK BİR OY İLE KOLTUĞA OTURACAĞIZ, SOKAK BUNU SÖYLÜYOR’’

Yerel seçimler için aday gösterildiği takdirde oy hedefi hakkında konuşan Kınay, ‘’Sokaktaki değerlendirmeler, ziyaretlerimiz, sohbetlerimiz beklediğimizin çok daha üzerinde bir enerji veriyor bize. Ben kendi adıma şundan çok memnunum. Yürüdüğümüz yolda yaptığımız işlerin ne kadar doğru izler bıraktığını biliyorum, görüyorum. Bizler sokakta sohbet yaparken kimseden oy istemiyoruz. Biz seçim çalışması değil hizmet çalışması yapıyoruz. Bu anlamda şu ana kadar aldığımız geri dönüşler beklentilerimizin üzerinde. Bunun asıl resmi adaylıkla beraber seçim kampanyasında örgütümüz ile beraber sokağa girdiğimizde çok daha fazlası olacağımızı biliyoruz. Bir önceki seçimde aldığımız oy oranının çok daha üzerinde bir oy oranı ile biz belediye başkanı koltuğuna oturacağız. Kendi adıma 14 tane aday adayı içerisinde bütün bu çalışmalarda ortak olduğumuz noktalar var. Bir de geçmişten bugüne yaptıklarımız var. Ben tek kadın aday olduğum için biraz da bu kadın arkadaşlarımın, genç arkadaşlarımın bu çabayı ortaya koymak isteyen ama koyamamış arkadaşlarımın omuz başında desteğini istiyorum. Ben 30 sene sonra Bornova’da ilk kadın belediye başkanı olarak beklenenin çok daha üzerinde bir oy oranı ile geleceğimizi biliyorum. Sokak bana bunu söylüyor’’ diyerek sözlerini noktaladı.