CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde PKK terör örgütüne yönelik yürütülen operasyon sırasında bir uzman çavuşun şehit edildiğini belirterek, Türk milletine başsağlığı, şehit uzman çavuşa da Allah'tan rahmet diledi.
KKTC'nin 34. kuruluş yıldönümünü kutlayan Tezcan, Kıbrıs Türklerinin sorunlarının çözüldüğü bir süreci arzu ettiklerini, KKTC'nin üzerine düşeni gerçekleştirdiğini, uluslararası toplumdan da üzerine düşeni yapmasını beklediklerini aktardı.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatının 79. yılında bir kez daha andıklarını belirten Tezcan, 10 Kasım'da vatandaşların akın akın Anıtkabir'e gittiğini ifade etti.
Bülent Tezcan, "Atatürk'ün büyüklüğü her geçen gün bir kere daha anlaşılıyor. Bölgede, dünyada, Türkiye'de yaşananlara baktığımızda Atatürk'ün ne büyük bir lider olduğunu bir kere daha görüyoruz. Atatürk bizim ortak değerimiz. Atatürk'ü seviyoruz ama Atatürk tekelciliği yapmıyoruz. Atatürk, milletimizin ortak malıdır, herkesin sevmesini, anlamasını istiyoruz" diye konuştu.
Atatürk tekelciliği yapmanın Atatürk'ün değerini hafifleteceğini, Atatürk sevgisini azaltacağını bildiklerini aktaran Tezcan, şöyle konuştu:
"10 Kasım, en azından herkesin Atatürk'ü hatırlaması açısından bizi mutlu etti ancak Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamanın bize, bürokrasiye yüklediği görevler var. Bunların gerçekleşmesini de bekliyoruz. 'Bütün kötülüklerin sebebi tek partidir' demekten uzaklaşmamız gerek. Tarihten husumet değil, ders çıkarmamız gerektiğini de bileceğiz. Türkiye'nin çok partili hayata geçmek için harcadığı emekleri bilmemiz gerek. Atatürk'ü anlayıp sevdiğimizi ifade ettikten sonra hızla yetkili kesimlerin şunu yapması lazım, derhal müfredattan çıkardığınız Atatürk'ü müfredata koyalım. Koyalım ki gelecek nesiller de Atatürk'ü tanısın. Mesela, haremlik selamlık okul sevdasından vazgeçelim. Başka bir şey daha Milli Eğitim Şurası, daha önce söyledik. Tüm paydaşların katılacağı bu şura bir an önce toplanmalı. 10 Kasım'dan sonra Atatürk'ün anlaşılmış olmasından duyduğumuz memnuniyetle şunu bekliyoruz, 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir' sözünün ışığında bir kuşak yaratalım. Eğitim sistemimizin aklı ve bilimi ön plana çıkararak gelin yeniden düzenleyelim. İnanıyoruz ki 10 Kasım'daki bu dönüşüm olumlu sonuçlara yol açacaktır. Bunu hem bekleyeceğiz, hem takibini yapacağız."
OFF-SHORE ELEŞTİRİSİ
Vergi cennetleri olarak tanımladığı off-shore merkezlerine değinen Tezcan, ilgili kanunda "bu vergi cennetlerinden" parasını getirenlerden yüzde 30 vergi alınacağının yazdığını ancak nerelerin "vergi cenneti" olduğunun bir türlü belirlenmediğini kaydetti.
"11 yıl geçti vergi cennetlerinin nereler olduğunu Bakanlar Kurulu belirleyemedi" diyen Bülent Tezcan, "Devleti yönetenler vergi almak için vergi cennetlerini bulmakta zorlanırken, çocuklarına şirket kurdurmak için hemen tespit ediyorlar. Başbakan Binali Yıldırım'ın çocuklarının yakınlarının buralarda şirketleri olduğu ortaya çıktı. Bu ahlaki bir durum değildir. Bir ülkenin başbakanını çocuklarının vergiden kaçmak için vergi cennetlerinde şirket kurmaları ahlaki değildir" ifadesini kullandı.
Bu konuda kendilerinin ve HDP'nin verdiği araştırma önergelerinin AK Parti oylarıyla reddedildiğini bildiren Tezcan, Başbakan Yıldırım'ın bu konuda "araştırılsın" demesine rağmen, önergelerin reddedildiğini savundu.
Tezcan, şunları söyledi: "Başbakan 'soruşturma açılmasını özellikle istiyorum' dedi. Kendisine teşekkür ediyoruz. Başbakan araştırılsın diyor ben merak ediyorum AK Parti'li milletvekillerini, Başbakan 'tavşana kaç, tazıya tut' mu diyor? Kamuoyunun önünde bu işi araştırılsın deyip Meclis Grubu'na 'reddedin' diye talimat veriyor demek ki. Ya da grup, başbakanı dinlemiyor. Şimdi düşünün ki burada bu tablonun sonucunda artık Türkiye'de bir off-shore'cu Başbakanımız var. Bu açık. Bunların araştırılmasını Meclis'teki parmak hesabıyla önleyip, bunu haber yapan gazetelere tazminat davası açarken, dönüp hala 11 yıldır, hükümet olarak görevini yerine getirmeyip off-shore cennetlerinin listesini yayınlamayan bir hükümetin başbakanının yakınların da o cennetlerde şirketleri varsa onun adı off-shore'cu başbakandır. O zaman bize de Meclis'te düşen bir başka görev var, off-shore'cu başbakan hakkında gensoru önergesi vereceğiz. Arkadaşlarımız hazırlık yapıyorlar, gensoru önergesi hazırlayacağız. Türkiye böyle bir tabloyu hak etmiyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda Meclis'te Başbakan hakkında gensoru önergesi vereceğiz. Orada daha ayrıntılı bu konuları TBMM'de tartışacağız."
İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile ilgili istinaf mahkemesinin "davayı ben göreceğim" dediğini aktaran Tezcan, "Ama bu istinaf mahkemesi kendi kararına rağmen tahliye kararı vermemiştir. Derhal tahliye edilmesi gerekir. İstinaf mahkemesi duruşma gününü beklemeden karar vermeli" dedi.
DIŞ POLİTİKA ELEŞTİRİSİ
Tezcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşmeye giderken, Trump-Putin görüşmesine ilişkin, "askeri çözüm olmuyorsa çekin askerinizi" dediğini hatırlattı.
Erdoğan'ın Putin'le görüştükten sonra ise "Gelinen noktada siyasi çözüme odaklanabileceğimiz bir zemin oluştuğu hususunda mutabıkız." dediğini aktaran Tezcan, "Biz askeri çözüm olsun diye söylemiyoruz ama Türkiye'nin dış politikasının hangi noktaya geldiğinin ibret verici bir görüntüsü ortaya çıktı. 24 saat geçmeden karar değiştiriyor. Hangi dediğin doğru? Ne milletin, ne bürokrasinin bu dönüşümü takip edecek takati kalmadı" diye konuştu.
Bülent Tezcan, 18 Kasım Cumartesi günü Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katılacağı taşeron işçilik çalıştayı yapacaklarını bildirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın dün Meclis'te yaptığı bir konuşmada, "sarı, kırmızı ve yeşil özgürlüğün ve bağımsızlığın simgesidir" şeklinde bir ifadesi olduğu hatırlatılarak, görüşünün sorulması üzerine Tezcan, "Renklerle ilgili kim hangi sıkıntıları yaşamış bilemem ama Orta Asya'dan bu yana bu yana bu coğrafyada renkler konusunda insanlarımız duyarlıdır. İnsanlarımıza bırakalım renkleri, renkler üzerinden bir tartışma uygun olmaz" yanıtını verdi.
Rakka'daki DAEŞ'li teröristlerin tahliyesine ilişkin görüntülerle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Tezcan, şunları söyledi:
"Suriye'de, bölgede, Ortadoğu'da terör örgütleriyle iş tutulmasının ne kadar yanlış olduğunu başından beri vurguluyoruz. Bölgede hangi ülke, hangi devlet olursa olsun terör kendi çıkarı adına terör örgütleriyle iş tutarsa, bugün bölge ortaya çıkan cehennemi yaşıyor olacaktır. Bölge terör örgütleri üzerinde senaryoların kurgulandığı bölge olmuştur. Biz bu tür senaryolara karşı çıktık."
İsmail Kahraman'ın adaylığı ile ilgili bir soruyu da yanıtlayan Tezcan, "Sayın İsmail Kahraman'a hayırlı olsun, başarılar diliyorum. Ama nasıl seçilecek merak ediyorum. Herhalde seçilemez. Çünkü AK Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan'ın 10 Kasım'daki konuşmasını dinledikten sonra ben Sayın İsmail Kahraman'a destek vereceği noktasında biraz tereddütlüyüm. Sayın Erdoğan'ın desteğini almazsa, AK Parti Grubu'nun desteğini almazsa nasıl seçilir, onu kestiremiyorum" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin seçimlere dönük iş birliği açıklamalarının sorulması üzerine de Bülent Tezcan, CHP'nin barajla ilgili düşüncesini çok net ifade ettiklerini hatırlattı.
CHP olarak seçim barajının tamamen kalmasının illa olacaksa da yüzde 3'ün konuşulabileceğini belirten Tezcan, "Seçimler sürecinde biz partiler üzerinden bloklar tarif etmedik, etmeyi doğru da bulmuyoruz. Tarif etmek isteyenin kendi tercihidir ama biz demokrasi üzerinden buluşmalar tarif ettik, etmeye de devam ediyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Tezcan, başka bir soruyu yanıtlarken de AK Parti'nin 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağını çıkarma gayreti olmadığını savundu.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun SSK ile ilgili sözleri sorulan Tezcan, "Sayın Genel Başkan '2 milyar benim dönemimde 20 milyar sizin döneminizde' dedi. 10 kat artmış. Çalışma Bakanı'ndan beklenen şey, '20-21 milyar lira açık yok' demesiydi bunu diyemiyor. Çünkü rakamlar meydanda. 15 yılda bu açığı kapatamamışlar, büyütmüşler 10 katına çıkarmışlar, şimdi diyorlar ki 'bunun sorumlusu Kılıçdaroğlu'nun genel müdürlük dönemidir.' Yakında çıkar derlerse ki 'Roma'yı da Kemal Kılıçdaroğlu yaktı' kimse şaşırmasın. Öyle bir iktidarla karşı karşıyayız" yanıtını verdi. (AA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |