Mecliste görüşülmeye devam eden Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 1. Bölümü üzerine, CHP Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, teklifin zamanlamasına dikkat çekerek, "6 Şubat tarihinde 11 ili etkileyen depremle birlikte telafisi hiçbir zaman olmayacak kayıplar yaşadık. Bugün biz, deprem kaynaklı sorunların çözümlerini bulmamız gerekirken, OSB kanununu görüşüyoruz. Çok mu acildi bu kanun? Bu kanunun neresinde depremden etkilenen sanayicinin sorununu çözecek, madde var? Anayasaya aykırı, vakıflar üzerinde ciddi sorunlar taşıyan, vatandaşların elindeki toprakların zorla alınmasına yol açacak bu kanunun, seçime 40 gün kala görüşülmesini etik ve ahlaki olarak doğru buluyor musunuz?’’ sorularını yöneltti.
"TOPRAKLARI ELLERİNDEN ALINMAYA ÇALIŞILIYOR"
Mahkeme yoluyla aşılamayan yolun, AKP tarafından yeni bir yasa ile çözülmeye çalışıldığının altını çizen Bayır, ‘’Anlaşılan o ki, köylülere gol atmaya çalışıyorsunuz. Ellerindeki tarlaları almaya çalışıyorsunuz. Mahkemelerin verdiği karara, çıkacak yeni bir kanunla köylüyü teslim almaya çalışmak hoş bir durum değil. Rant konusunda sanayide ve sitelerde çevreyi düşünmediğimiz gibi, çocuklarımızın geleceğini de düşünmeyen davranışlar içindeyiz yani hangi akla biz, atalarından, dedelerinden miras kalan tarım arazilerini çiftçinin, köylünün elinden emrivakiyle alıyoruz? Köylünün toprağına el koyamazsınız. Sanayi bölgesinin açılması kamu yararına olacak deniliyor. Peki, tarım alanlarının korunması, kamu yararı değil midir? Tarım alanlarına yapılan inşaatların durumunu son depremde görmedik mi? Rant için satın alanların, arazileri kamulaştırılacaksa kamulaştırılsın. Kaldı ki bu madde, Anayasa’nın, ‘Mülkiyet hakkı’ kenar başlıklı 35. Maddesine de aykırıdır. Köylülerin arazilerinin kamulaştırılması mülkiyet hakkına müdahale oluşturmaktadır. Bu da açık bir biçimde Anayasa’ya aykırılık taşımaktadır’’ dedi.
14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde oy verirken unutulmaması gerekenleri sıralayan Bayır, şunları söyledi.
Sandığa giderken, vatan topraklarımızı Araplara peşkeş çekip, satanları unutmayın.
Gün ışığı doğmadan gecenin bir yarısı uykulu gözlerle, çocuklarımızı okula gönderenleri unutmayın.
2 ay sonra verilen hastane randevularına sebebiyet verenleri unutmayın.
Sınav sorularının çalınmasına göz yumarak, çocuklarınızın hakkını yiyenleri unutmayın.
Ulusal bayramlarda, Anıtkabir’den yolu geçmeyenleri unutmayın.
Kadın cinayetlerin önlenmesi ile ilgili olarak harekete geçmeyip, kadınların katledilmelerine ses çıkarmayanları unutmayın.
Ülkenin kozmik odalarına girilmesine izin vererek, devlet sırlarına erişmesine izin verenleri unutmayın.
Her ilde üniversite açarak, niteliksiz ve kalitesiz bir eğitime yol açanları unutmayın.
Gerçek enflasyon verileri yerine, pembe tablolarla yalan üzerine kurulu enflasyon rakamları açıklayan TÜİK’i unutmayın.
Kendi yandaşlarına sahip çıkıp, vatandaşlarını unutanları unutmayın.
Bir maaşla nasıl geçinirim diye kara kara düşünürken, kendilerini bulunmaz hint kumaşı sanarak, 5 – 6 yerden ayrı maaş alanları unutmayın.
Çocuğunuza 1 mandalina bile alamayıp, kendiniz 1 bardak çayın hesabını yaparken, ejder meyvesi yiyip, kilosu 3 bin tl olan beyaz çay içenleri unutmayın.
Ne istediniz de vermedik, deyip ülkede darbe girişiminin yapılmasına yol açanları unutmayın.
Pandemide maske, depremde ise bir çadır bile dağıtmasını beceremeyenleri unutmayın.
Cumhuriyet döneminden kalan fabrikalarımızı satanları unutmayın.
Askerlerimizin başlarına çuval geçirtmelerine ses dahi çıkaramayanları unutmayın.
Sınır güvenliğimizi adeta yolgeçen hanına çevirip, Suriyelileri bu ülkenin başına bela edenleri unutmayın.
Ülkemizi uyuşturucu ticaretinin içine sokup, mafya liderlerinin ülkemizde cirit atmalarına neden olanları unutmayın.
Kamu Kurum ve Kuruluşlarında çalışan insanlar arasında kadro ayrımını yapanları unutmayın.
Sekiz kez İmar Affı çıkartarak, insanların evlerini beton tabutlar haline getirip, ölümlerine neden olanları unutmayın.
İşin ehlini atamak yerine, akrabasını, eşini, dostunu kurumların başına getirenleri unutmayın.
· Depremde, evlat edinecek ailelere, ‘’Onlar sizin öz çocuğunuz değil. Evlenebilirsiniz’’ diyenlere, ses dahi çıkaramayanları unutmayın.
· KIZILAY’ın depremde, vatandaşlara çadır dağıtmak yerine, başka bir Sivil Toplum Kuruluşuna çadır satmasına tek laf etmeyenleri unutmayın.
· Temelsiz temel atarak, milletin aklı ile dalga geçenleri unutmayın.
· Her seçim arifesinde, petrol bulup, tank, araba üretip, fabrika temelleri atıp, seçim sonra kaybolan bu hayali vaatleri unutmayın.
· Ülkeyi 21 senedir yönetip, hala utanmadan son bir şans isteyenleri unutmayın.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |