Bu yılın ilk 10 ayında bin 640 işçinin çalışma ortamında hayatını kaybettiğine dikkat çeken Beko, “Güvencesizliği ve esnek çalışmayı ilke edinen AKP'nin iktidar yıllarında 20 bin 500 işçi yaşamını yitirdi. OHAL, kanun hükmünde kararname rejimi ise güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışma koşullarını daha da ağırlaştırdı ve yaygınlaştırdı” diyerek şöyle devam etti:
“2017 yılına baktığımızda, İSIG verilerine göre iş cinayetleri sonucu 2.006 işçi maalesef yaşamını yitirdi. 2006 işçinin çalıştıkları iş kollarına, ölüm nedenlerine, cinsiyetlerine, yaş gruplarına ve şehirlere göre bilgilerinin satır başları ise şöyle; 116 kadın ve 1.890 erkek işçi, 18'i 15 yaş altında olmak üzere 60'ı çocuk işçi, çoğunluğu Suriyeli olmak üzere 88'i göçmen, mülteci işçi, 230 işçi İstanbul'da, 93 işçi İzmir'de, 88 işçi Bursa'da, 79 işçi Antalya'da, 72 işçi Konya'da, 71 işçi Kocaeli'de, 67 işçi Ankara'da, 65 işçi Manisa'da, 62 işçi Adana'da ve 52 işçi Denizli'de yaşamını maalesef yitirdi. İşçilerin 453'ü inşaat, 385'i tarım, 272'si taşımacılık, 154'ü ticaret, büro, 116'sı metal, 93'ü madencilik, 89'u belediye ve 65'i enerji iş kolunda çalışıyorlardı. Ölüm nedenlerinin 446'sı trafik, servis kazası, 347'si ezilme, göçük, 317'si yüksekten düşme, 183'ü kalp krizi, beyin kanaması, 164'ü şiddet ve 135'i elektrik çarpmasıydı. Soma'da, Torunlar İnşaatta, Isparta'da, Şirvan'da, Zonguldak'ta ve Ermenek'te yaşanan iş cinayetlerinden hâlâ ders almadığınız görülmektedir. Arkadaşlar, unutmayalım ki Ermenek'te lastik ayakkabılı Recep amcanın eşinin, oğlunu maden kapısında beklerken madenin sular altında kaldığını anlayınca (Benim oğlum yüzme bilmez ki) ifadesini hatırlatmak istiyorum. Ne yazık ki kendisi hayatını kaybetmiş; ışıklar içerisinde yatsın.
“İŞSİZLİK FONU, AMACI DIŞINDA KULLANILIYOR”
Türkiye’de Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen, 2 milyon çocuğun hâlen tehlikeli ve riskli iş yerlerinde çalıştığının altını çizen CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, hükümetin İşsizlik Fonu’na yönelik yaklaşımını da sert bir dille şöyle eleştirdi:
“Ulaştırma Bakanlığı 25 milyon TL kara yolları ve GAP yatırımları için harcamıştır maalesef. Devlet bütçesi varken işsizlik fonundan 25 milyar da işverenlere verdiler, içi boşaltılan bankalara 11 milyar verildi. Sanki burası bir ticarethaneymiş gibi 3 milyar da İşsizlik Fonu'ndan vergi alındı. Varlık Fonu da ayrı bir konu. Aslında işsiz kalan işçilerin alması gereken işsizlik paraları amacı dışında maalesef kullanılmaktadır”
“EYT’LİLER LÜTUF DEĞİL, HAKLARINI BEKLİYORLAR”
Konuşmasında Emeklilikte Yaşa Takılanlara da yer veren Beko, devletin “Sen gençsin, git çalış” dediği bu kişilere patronların “Sen yaşlısın, gençler varken seni işe alamam” dediğini vurguladı. Beko, “Oysaki emeklilikte yaşa takılanlara, Cumhurbaşkanının dediği gibi, bir yılda 750 milyar değil, 700 bin kişiye emekli maaşı bağlanacak olsa yılda 10 milyar ödenecek. 40 Milyar dolar, yani 200 Milyar TL'yi Suriyeli misafirler için harcadıysak 10 milyar da bizim ülkemizin insanlarına vermemiz gerekirdi. Ayrıca, onlar lütuf değil kazanılmış haklarını istiyorlar” diye konuştu.
“LEŞ KARGALARINA YEDİREMEZSİNİZ”
"Kıdem tazminatını leş kargalarına yediremezsiniz" diyen CHP’li Beko, sözlerine şöyle devam etti:
“Kıdem tazminatı işçilerin kırmızı çizgisidir. Kıdem tazminatı olmazsa işçinin iş güvencesi olmaz. 20 milyon işçi ve sendikaların karşı çıktığı bu uygulamaya izin vermemiz mümkün değildir. Kıdem tazminatını leş kargalarına yediremezsiniz. İşsizlikle ilgili çarpıcı bir araştırmadan söz etmek istiyorum. Askerden gelen, üniversite mezunu olan gençler, patronlarla pazarlık yapıyorlar: "Asgari ücret 1.603 TL, bu parayla geçinemem. Emeklilik yaşı 65, ben 65 yaşına kadar yaşayamam." diyen gençler yani patronlarla pazarlık yaparak iş güvencesi olmadan, sigorta olmadan, tehlikeli işlerde biraz daha fazla para almak için çalışmaya maalesef devam ediyorlar.
Ekonomik krizden, enflasyondan etkilenen çalışanların ve emeklilerin yüzde 35'Iere varan ekonomik kayıpları, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi eşel-mobil sistemi uygulanarak telafi edilmelidir. 1 milyona yakın kamuya, belediyelere ve özel idarelere aktarılan taşeron işçileri 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle 2020 yılına kadar toplu iş sözleşme yapamayacaklar, ikramiye alamayacaklar, sosyal hakları alamayacaklar, sadece verilecek yüzde 4+4 zammı sizin takdirlerinize sunuyorum. Ekonomik krizi kimler yarattıysa bedelini de onlar ödesin.
“İŞÇİLER SERBEST BIRAKILSIN”
3.Havalimanı inşaatında çalışma koşullarına itiraz ettikleri gerekçesiyle tutuklanan işçilerin serbest bırakılmasını da isteyen Beko, “5 Aralıkta duruşmalarının yapılacağı bilgisini aldık, aylardır yatırılmayan ücretlerini isteme, yatakhanede tahtakurusu olmasın, servisler düzenli kalksın demek için maalesef mesai paraları alamadıkları için bugün bu arkadaşlarımız cezaevinde, bu işçi arkadaşlarımızın derhâl serbest bırakmalarını talep ediyorum” dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |