GERÇEKİZMİR - Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) soruların sızdırıldığı iddiasıyla yapılan ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme (ÖSYM) Başkanı'nın görevden alınmasına kadar uzanan soruşturma İzmir siyasetinde de tartışma konusu oldu.
Gaziemir Belediyesi Siyasi Başkan Yardımcısı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili, İzel Zenginobuz Derinsu'nun ilçe belediye meclisinde ağustos ayı ilk oturumunda yaptığı konuşma AK Parti cephesinden tepkiler alırken, sert eleştirilere maruz kaldı.
Gaziemir Belediye Başkan Yardımcısı CHP'li Derinsu basın mensuplarıyla bir araya gelerek konuya bir kez daha açıklık getirirken, çarpıcı açıklamalarda da bulundu.
"O SINAVA GİRENLERDEN BİRİYİM, BU İŞİN TANIĞIYIM!"
Süreci değerlendiren CHP'li Derinsu, “Bu süreci ilk 2010 yılında yaşadık. Yaşadıklarımızdan sonra sessiz kalıp kıyıya çekilenlerden değilim. Hiçbir zaman da öyle bir karaktere sahip olmadım. 2010 yılında gerçekleşen YGS’nin sonrasında ÖSYM önünde yapılan eylemlere katıldım, verilen toplu dilekçelere de imza attım. Fakat tabii ki de o zaman 18 yaşındaki bir grup gencin yaptığı eylemler hiç kimsenin dikkatini çekmedi. O dönemler, iktidarın en güçlü ve en parlak dönemleriydi. Doğal olarak kimse sizi görmüyordu. Bugün bir makam ve mevkii sahibi olunca ve yaşadıklarımı dile getirince de gündem oldu. İyi de oldu. Bu defa herkesin dikkati buraya çevrilmiş oldu. Bunları defalarca yaşadık; 2010’da, 2011’de, 2012’de, ÖSYM’nin yaptığı her sınavda alanı fark etmeksizin birçok problem yaşadık. Bu yaşadığımız problemleri de elbette dile getireceğiz. 2010 YGS’yi bire bir yaşadım, o sınava girenlerden biriyim; bu işin şahidi, tanığıyım" dedi.
"HİÇ KİMSE LEKE BULAŞTIRAMAZ!"
Derinsu yapılan eleştirilere şöyle yanıt verdi: Duruşumuz net, saklayacağımız bir şey yok. Ardımız tertemiz, pür-i pak. Bir leke kimse bulamaz, hiç kimse de leke bulaştıramaz. Bizim üzerimizde tutmaz bunlar. Büyüklerimiz hep bize ‘Siyaset kirli, aman bulaşmayın’ dedi. Ancak siyaseti temiz olarak yapacak olanlar bizleriz. Bu yüzden görev talebinde bulunduk, sahaya çıktık, aday adayı olduk. Doğal olarak siyasetin içinde gelmiş olan yapıya, alışılmış düzene ayak uydurmuyorsanız hedef haline geliyorsunuz. Baktığınızda Gaziemir siyasetinde, İzmir siyasetinde farklı bir bakış açımız var. Her anlamda ‘Daha iyisini yaparız ve eleştirdiğimiz şeyleri düzeltiriz’ diyerek yola çıktık. Böyle olunca hedef haline geliyorsunuz. Tunç Başkan’ın seçim zamanında Okan Bayülgen’in programında bir açıklaması olmuştu, ‘Eleştirdiğiniz şeyleri düzeltilmesini istediğiniz kişilerden bekleyemezsiniz. Bu yüzden görev talep etmeniz gerekir’ dedi. Biz de işte bu noktada bunu yapmış olduk. Bunu yapınca da hedef olmanız çok normal, doğal…” ifadelerini kullandı.
“BU TELEFON HERKESE AÇILIR”
Derinsu, hedef gösterildiğini düşünüp düşünmediği yönündeki soruyu ise “Siyaset yapıyorsunuz, aktifsiniz. Hele hele de başarılıysanız… Bunun bir de kişisel boyutu var: 27 yaşında meclis üyesi, 29 yaşında başkan yardımcısı oldum. Gaziemir’in üçte bir nüfusunun olduğu Sarnıç gibi bir yerde başkan yardımcılığı görevini yürütüyorum. Gündüz nüfusu 100 binin de üzerinde çünkü sanayi bölgesi de var. Vatandaşımız beni en ufak problemi için bile arayabiliyor. Biliyorlar ki bu telefon herkese açılır, cevap verilir. Burada doğru işler yaptığımız için vatandaşın takdirini alıyoruz. Tabii ki de bu noktada başarımıza gölge düşürmek için hedef oluyorsunuz. Netice de partiliye de bir puan kazandırıyoruz; siyaseti bireysel yapmıyoruz, partinin de mensubuyuz. CHP’nin bir üyesi olarak her gün sahada koşturuyoruz” sözleriyle yanıtladı.
YARGI MESAJI: ASLA PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ
CHP'li Derinsu hakkında çıkan haberler hakkında ise, “Güldüm. Çünkü söylemek istemediğim sözler bambaşka bir şekilde yansıtılmıştı. Bir hukukçu olarak da direkt dostlarımla iletişime geçerek hukuken desteklerini ve bu süreci takip etmelerini istedim. Onlar da derhal harekete geçtiler, ben de açıklama paylaştım. Dava süreci şu anda beklemede, ihtarnameler çekildi. Yasa süreleri her birinin dolacak, eğer tekzip yayımlanmazsa bununla ilgili ilk Suç Ceza Hakimliği’ne, aynı zamanda da iftira suçu için Asliye Ceza Hakimliği’ne başvuracağız. Her birini takip edecek, asla peşini bırakmayacağız” mesajını verdi.
İL BAŞKANI YÜCEL'E TEŞEKKÜR
Kendisine destek olan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’de teşekkür eden Derinsu, “Başkanımız zaten yaptığı açıklamada her şeyi dile getirdi. Bu ülkenin içinde bulunduğu durumu çok kısa ve net özetledi. Bunun ötesinde de zaten bir şey söylemeye gerek yok, her şey apaçık ortada. Ben de destekleri için kendilerine teşekkür ettim. Verdikleri mesaj da benim için çok kıymetliydi. Bunun için siyaset yapıyoruz; bu ülkede hakkı yenen, umudunu yitiren gençler için çalışıyoruz. Benim her mecrada dile getirdiğim bir söz var: Bu ülkede gençler maalesef ki kaçıyor. Müthiş bir şekilde gençlerimiz yurtdışına kaçıyor, geleceğimizi kaybediyoruz. O yüzden bunun mücadelesini veriyoruz” diye konuştu.
"ANLIK REAKSİYONA İHTİYACIMIZ VAR!"
Derinsu açıklamalarına şöyle devam etti: Serde delikanlılık oluyor… Biraz genç olmanın verdiği fütursuzluğumuz oluyor. Biraz daha yaşını almış siyasetçilere göre sert ve tepkili olabiliyoruz. 18 yaşında bir eyleme giderken, ‘İleride burada çekilen fotoğraf karşımıza çıkar mı?’ diye düşünmüyorsunuz. Ancak 30 ila 40 yaşına geldiğinizde ‘Bu fotoğraf beni lekeler mi, acaba ben bu kareye girmeli miyim?’ diye düşünmeye başlıyorsunuz. Yaşınız gençken biraz daha anlık reaksiyon veriyorsunuz. Bence Türkiye siyasetinin de ihtiyacı olan şey bu. Anlık reaksiyona ihtiyacımız var, maalesef ki topluluk olarak tepkisizleşmeye başladık. Bu doğrultuda hareket ederek aslında çok daha aktif bir siyasi mekanizma ve ortam yaratabiliriz. Bence gençlerin de isteği bu. Birçok yazılı basın, medya gençler tarafından takip edilmiyor. Siz güçlü bir duruş sergilediğinizde ve ‘Ben buradayım’ dediğinizde bunlarla karşılaşıyorsunuz. Yaşadıklarımız beklenmedik ya da bilmediğimiz şeyler değildi. Ben lisede de böyleydim; kantinde bir zam olduğunda arkadaşlarla birlikte tepki gösterenlerden biriydim. Hakkını arayan insanlarız, neyin ne olduğunu biliyoruz. Yanlış yerde olmadığımız sürece dimdik dururuz. Her zaman da doğru yerde olduğumu düşünüyorum. Dimdik ayaktayım, istedikleri kadar saldırabilir ve kara propaganda yapabilirler ama bizi bilen biliyor” dedi.
“KENDİ PİSLİKLERİNİN ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Konunun yargıya taşındığını belirten Derinsu, “İşin altına yatan bu sebepler de var. Psikolojik nedenlerinden az önce sohbet ederken de bahsettik. Birçok şeyde bunlar gerçekleşebiliyor. Bu sözü söyleyen bir erkek olsaydı aynı şekilde basına yansır mıydı? Bilemeyiz. Niyet okumaya döner. Ama net bir değerlendirme: kendi pisliklerinin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Benim söylemlerimi ve sözlerimi çarpıtarak. Bu konuda özellikle çok cümle sarf etmek istemiyorum. Çünkü yargıya taşınmış bir mesele üzerinde konuşmak çok doğru olmaz. Ama tabi ki de altında yatan hem kadına şiddet versiyonu, bir erkek olsaydı bu noktalara gelir miydi? Tabi ki de bir soru işareti. İçerisinde bulunduğumuz durumu kendi kimliğimiz üzerinden yürütülmesini de çok doğru bulmam. Burada yapılan siyasi kara propaganda. Dün de söyledim. Benim gibi yüzbinlerce şahit var. Tanıdığım tanımadığım. Türkiye’nin her yerinden bana yüzlerce mesaj yağdı. Hiç tanımıyorum o insanları. Yeri geldi bu kişi mesleğini yerine getirdi. 2010 yılında YGS’ye giren insanlar bana mesaj attı. Yarın onlar da çıkacak bu cesareti gösterecek. Ben söyledim. Ben cesurum. İnşallah bir gün bunun ardında yer alanlar yargılandığında ben o mahkeme salonlarında da tanık olarak dimdik ayakta duracağım ve ifademi vereceğim” açıklamasında bulundu.
"16 ÖNERGE VERİLDİ, HEPSİ AKP OYLARIYLA REDDEDİLDİ"
Yaşadığı sürece bir kez daha değinen Derinsu, “Burada yaşanan süreç tam da Gaziemir meclisinde anlattığım gibi oldu. Dershaneler kapanmıştı, YGS’ye bir hafta var ve son hafta içinde sınava 4 - 5 gün kala bazı dershaneler ek ders koydu. Mantık konu anlatımı üzerine. Onların dershaneleri de kapanmıştı. Son hafta sadece hocalara etüt için gidersiniz. Bu süreçte aniden tüm Türkiye’de arkadaşlarımızla haberleşiyoruz haber geliyor… Ek ders koyan belli başlı dershaneler ve misafir öğrenciye de açık olan dershaneler. Beni de bir arkadaşım davet etti. Gel beraber gidelim konu anlatımını dinleyelim dedi. Birlikte konu anlatımına gittik. 2010 yılından bahsediyoruz. Böyle bir skandalla alınan bir sınav değil maalesef. Sadece bir konu anlatımı kaldı ki misafir öğrencileri başka bir yerde topladılar. Biz sadece kantin gibi bir ortamda bize bir ders anlatımı yapılmıştı. YGS birinci bölümün konusudur sadece 9. Sınıfın konusudur. Bu eğitimi aldık. 9. Sınıfta aylarca mantık dersi işlenir. Dershane eğitimlerinde de hatırlatma yapılır. Soru da basit bir soru zaten… Basit konuların basit halleriyle çıkan bir soru. Ben konuşmamda diyor ki, 12 yıl önce de bu böyleydi şimdi de böyle diyorum. Yıllardır ardından çıkan basından çıkan haberlere de bakıyorsunuz. 12 yıl önce de araştırma önergeleri başlıyor TBMM’de 16 tane. Hepsi AKP oylarıyla reddediliyor. Ve bugün geldiğimiz noktada ÖSYM başkanı görevden alınmış ve bu konuyla ilgili araştırma yapılıyor diye kendilerini aklamaya çalışıyorlar. 12 yıldır yaşananlar ne olacak. Bu süreçte yine bir KPSS iptali olmuştu hatırlıyoruz. Bunlar ne olacak? Bunların üzerinde kimse durmuyor. Savunmaya sebep olabilecek bir noktada değilim aslında bu işin tanığı olan biriyim. Bir örneklem yaptım ve yaşadığım bir şey duyduğum bir şey de değil. Evet, 2011 KPSS’de bir skandal yaşandı 2011 KPSS’de de skandallar yaşandı. Ama ben bunları dile getirmedim çünkü ben o sınavlara girmedim ben onları yaşamadım. Onları ben basında gördüm ama 2010 YGS’ye ben birebir şahidim. Benim gibi binlerce yüzbinlerce şahit var” dedi.
“SİYASET TOPLUM İÇİNDİR”
Derinsu genç bir siyasetçi olarak gelecek hedeflerini ise şu sözlerle anlattı: Herkesin bir hedefi vardır. Fakat bu bir görev bu bir bayrak devri… bir hedef koyarak yol yürürseniz yanlış yaparsınız hatalar yaparsınız. Ben meclis üyesi adayı olurken de bir hedefle mutlaka başkan yardımcısı olmalıyım, vekil olmalıyım bir hedefle yola çıkmadım. Herkesin gönlünde yatan bir şey mutlaka var ama nokta atışı bu değil. Biz doğru düzgün siyaset yaparak gençlere bırakacağımız temiz düzgün bir siyasi bakış açısı. En büyük hedef bu aslında. Bir şeyi hedefleyip ona doğru hareket ettiğinizde hatalar peşinden gelir. Tek bir amaç uğruna siyaset yapılmaz. Bireysel hedefler için siyaset yapılmaz. Siyaset toplum içindir. Bir toplum bilimidir aslında. O yüzden bireysel hedeflerle hareket etmek doğru değil. Şu açıdan sorarsanız evet gelecek vadettiğimi düşünüyorum. Bu işi iyi yaptığımı da düşünüyorum. Şu anda almış olduğum bu güne kadar her sorumluluğu layıkıyla yerine getirdiğimi düşünüyorum. Doğal olarak bundan sonrası için de gerek partim bundan sonrası içinde göreve gelecek olan görevlerle her zaman bu göreve talibim. CHP’nin bir mensubu olarak… Tabi ki de yükselmeyi hedefliyoruz ama bu iş başarıyla olabilecek bir şey. Koyduğunuz hedefle değil. Siz bu görevi iyi yapıyorsanız bir sonraki kapı zaten size açılır. İyi bir meclis üyesi olarak 2 sene görev yaptım, bunun ardından başkan yardımcılığı gibi bir görevle mükafatlandırılmış gibi oldum. İyi bir meclis üyesi olmasaydım 2 sene sonra başkan yardımcılığı görevi verilir miydi? Bunları değerlendirmek gerekiyor. Grup Başkanvekilliği ve meclis birinci başkanvekilliği de var. Yani kendinizi ne kadar ispatlarsanız, verilen görev ve sorumlulukları ne kadar yerine getirirseniz o kadar var olursunuz. En önemli nokta temiz bir siyaset, biz bunu başarıyoruz ve bundan sonra da başaracağımıza inanıyoruz. Bu duruşla da eminim ki gelecekte çok daha güzel kapılar bizler için aralanacak" ifadelerini kullandı.
"HAFİYECİLİK YAPMIYORUZ"
Gaziemir Belediye Başkan Yardımcısı AK Parti cephesinden gelen gelen "Dershanenin ismini açıkla" çağrısı için ise "Onlar o dershanelerin isimlerini çok iyi biliyorlar, bana sormasınlar. Herkes biliyor, burada hafiyecilik yapmıyoruz" yorumunu yaptı.
"YEREL SİYASETİ GENEL SİYASETTEN AYIRAMAZSINIZ"
Gaziemir Meclisi'ndeki gergin atmosfer ve sadece yerel siyaset değil genel siyaset konuları üzerinden de çok sayıda tartışma yaşanmasına yönelik olarak da konuşan Derinsu, "Yerel siyaseti genel siyasetten ayrı tutamazsınız. Gaziemir Meclisi'nde en çok tartışılanlar mezarlık, Sarnıç Cumhuriyet Meydanı, Gölet, Seyir terası, Aktepe Emrez kentsel dönüşümü gibi konular. Kentsel dönüşüm uzadı, 10 yıl davası sürdü, hazine hisseleri Büyükşehir'e devrolmadı kanun çıktıktan sonra ama bu AK partili belediyelerde devroldu. İzmir'de devrolmadı, İzmir yasada yer alan maddeyi dava açarak elde etmek zorunda kaldı, bu genel siyaset değil mi? Ben buradan eleştirilirken genel siyasete girmeden nasıl cevap vereceğim? Onlar da bu konuyu bu şekilde sürdürmek istiyorlar. Ancak dediğim gibi genel siyasetten bağımsız yerel siyaset yapamazsınız. Eleştirildiğiniz konuların hemen hemen tamamı genel siyasete dayanıyor. Mezarlık problemi tamamen genel siyasete dayanıyor, ağaçlandırılacak alan diye yanmış bir alan mezarlık için ve mezarlığın hemen bitişiği Gaziemir'de Orman tarafından verilmiyor. Sebebi genel siyaset! CHP'li bir belediyenin talep etmiş olması. Hem Gaziemir hem Büyükşehir belediyesi... Onu geçiyorsunuz tapu problemleri olsun her konuda karşınıza geliyor. Aksayan, yapılamayan işler, süreci uzayan işlerin nedeni de ekonomi... Aldığınız mazot, akaryakıt buna bağlı olarak asfalt ve inşaat maliyetleri olarak insanlar bunları görüyor ve önünü göremedikleri için ihalelere girmiyorlar. Ondan sonra sen yapamadın oluyorsun, aslında ülkenin mevcut durumu sebebiyle insanlar ülkedeki ekonomiye güvenmediği için bu işe talip olmuyorlar. Doğal olarak genel siyasetle yürüyor ve onlar da biraz daha belki ortalığı kızıştırma amaçlı davranıyorlar. Aslında bize vuracakları konular değil, daha çok kendi açıklarının olduğu meseleler. Ortalığı kızıştırma yönünde hamleleri oluyor" açıklamasında bulundu.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |