Ünlü sanatçı Coşkun Sabah kızının bikinili fotoğrafları üzerinden Posta Gazetesi'ne verdiği demeçte "Ben bir kez Diyarbakırlıyım. Batılılara da saygı duyuyorum. İzmirli, Aydınlı, Manisalı bunun üstünde düşünmeyebilir ama bir Urfalı, Diyarbakırlı, Antepli bunun üstüne düşer. İnsanlar gelenek görenekleriyle yaşarlar. Olur mu öyle şey? Bize ters bu. Siz normal buluyor musunuz bunu?" demişti.
Sabah'ın bu sözleri ayrımcılık üzerinden kamuoyunda büyük tartışma konusu olurken yargıya da taşındı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Avukat Taner Kazanoğlu Sabah hakkında suç duyurusunda bulundu.
İŞTE O SUÇ DUYURUSU:
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
SUÇ DUYURUSUNDA
BULUNAN ŞİKAYETÇİ: Av.Taner KAZANOĞLU
Cumhuriyet Halk Partisi
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi
VEKİLLERİ : Av.Elif KAÇMAZ MUTLU
Büyükdere Cad. Sakarya Apt.No.6/12 Şişli,İstanbul
ŞİKAYET EDİLEN: Coşkun SABAH
KONU: Suç duyurusu dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR :
1-Fantezi müzik dünyasının tanınan ismi Coşkun Sabah, 19.12.2020 tarihinde Posta gazetesine vermiş olduğu röportaj sırasında sarf ettiği bir takım sözler ile halkı birbirine kırdıracak derecede büyük bir provakasyona bilerek ve isteyerek imza atmış ve Türk Ceza Kanunu’na göre suç işlemiştir.
İlgili röportajda, Coşkun Sabah'ın kızı Roza Sabah'ın sosyal medyada yer alan bikinili paylaşımları hakkında röportajı yapan gazeteci tarafından sorulan; ‘Mesela, bikini giydi diye kızınızla bir ay küs kalmışsınız....' şeklindeki soru üzerine Coşkun Sabah tarafından aşağıda yer aldığı şekilde skandal beyanlarda bulunulmuştur; ‘O olayın evveliyatı var. Benim kızım da babası gibi saftiriğin teki. Instagram'ına koymuş bikinili fotoğraflarını. Haber siteleri de girmişler sayfasına tüm fotoğrafları yayınlamışlar. Fotoğraflar elden ele dolaştı. Bu hoş bir şey mi? Burası Türkiye! Türkiye nüfusunun yüzde kaçı türbanlı biliyor musunuz? Kimse kimseyi yargılamasın. Gelenek, göreneklerim var benim. Ben bir kez Diyarbakırlıyım. Batılılara da saygı duyuyorum. İzmirli, Aydınlı, Manisalı bunun üstünde düşünmeyebilir ama bir Urfalı, Diyarbakırlı, Antepli bunun üstüne düşer. İnsanlar gelenek görenekleriyle yaşarlar. Olur mu öyle şey? Bize ters bu. Siz normal buluyor musunuz bunu?’
2-Şüpheli, söz konusu beyanları ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında ırkçılık hatta bölücülüğe varan bir ayrım yaparak, kendisinin gelenek ve göreneklerini olduğunu beyan ettikten sonra İzmir, Aydın, Manisa illerimizin ismini özellikle belirtip, bu illerde yaşayan vatandaşları açık açık ‘namuslu’ olmamakla itham etmiştir.
Şüphelinin bu eylemi çok açık şekilde ülkenin huzur ve sükûnu ile kamu barışını bozmayı hedef alan topluma kin ve nifak sokmayı amaçlayan söylemlerdir. Şüpheli manipülatif bir dil kullanarak, soyut saygısızlığın ötesinde kin ve nefret duyguları ile düşmanca sözler sarfederek kasıtlı olarak halkın bir kesimini hedef göstermiş, halkı kin ve düşmanlığıa tahrik ve aşağılama suçunu işlemiştir.
Bilindiği üzere; Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun maddi unsuru, halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek, halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılamak veya halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılamaktır.
Şüphelinin bu sözleri o denli tehlikelidir ki; bu ifadelerde yer alan “tahrik” unsuru halkın bir kesimine karşı düşmanca tavırlar gösterilmesini sağlamaya veya bu tür tavırları pekiştirmeye de son derece elverişlidir.
Şüphelinin söz konusu röportajı sırasında kullandığı kamu barışını zedeleyen bu pervasız dil ve suç teşkil eden ifadeleri kamu vicdanını yaralamış ve kamuoyunda da büyük tepki görmüştür. Kaldı ki, tüm bu suçlar; sadece İzmir, Manisa, Aydın halkına karşı değil; tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ve özellikle kadınlara karşı işlenmiştir.
3-Şüphelinin kin ve nefret dolu ayrıştırıcı beyanlarına, Yurt gazetesi köşe yazarı gazeteci İsmet Orhan tarafından da tepki gösterilmiş ve aşağıda yer alan yazı kaleme alınmıştır;
Hem cahil...Hem de ülkenin ekmeğini yiyerek,
Bölücülüğün daniskasını yapan bölgeciler de var...!
Densizin biri, Ben Diyarbakır’da doğdum diyor...
Diyarbakır’ın ülkeye kazandırdığı değerleri bilmediği gibi,
Araştırıp, öğrenip ders bile çıkarmamış....
Sanatçıyım diye gezinen bu densizin kızının “ bikinili fotoğrafları “ piyasada dolaşıyor...
Coşkun Sabah denilen sanatçı müsveddesi,
Haddi olmadan, İZMİR ile DİYARBAKIR kıyaslaması yapıyor...
…..
“ Ben kızımın resimlerini,
Kimseye izletmem!...
Çünkü ben,
İZMİR’DE doğmadım,
DİYARBAKIR’DA doğdum “ diyor...!
Senin haddine mi İZMİR’DE yaşayanları NAMUSSUZ demeye getirmeye?!...
Senin, İki kızına gücün yetmiyorsa,
İZMİR’LİNİN SUÇU NE ?
Karını aldatırken,
Doğduğun yer Diyarbakır aklına gelmiyor da,
Kızların hovardalık yaparken mi aklına geliyor ?!.....
Tüm bu sebeplerle Sayın Savcılığınıza suç duyurusunda bulunma zarureti hasıl olmuştur.
NETİCE VE TALEP:Yukarıda açıklandığı üzere; Sayın Savcılığınız tarafından, Şüpheli hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak kamu davası açılmasını saygıyla arz ve talep ederiz.
20.12.2020
Şikayetçi Av. Taner Kazanoğlu Vekili Av. Elif Kaçmaz Mutlu
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |