CHP'li Pekşen'den İzmir'de genel başkanlık sorusuna yanıt: Ben zaten adayım da...

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen 'Kurtuluş Destanı'nın son 15 günü' adlı serginin açılışına katılan CHP Trabzon eski Milletvekili Haluk Pekşen, burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı. CHP'de 24 Haziran'dan sonra yaşanan gelişmelerin hiçbirisinin olağan olmadığını savunarak, toplumda büyük duygusal bir kopuş olduğunu söyleyen Pekşen, insanların mutsuz olduğunu kaydetti.

CHP'li Pekşen, "Sokaklarda yürürken insanlar bizlere partiye ilişkin duygusal kopuş hakkında ifadeler kullanıyorlar. Bunu görmezden gelerek sorunları çözmemiz mümkün değil. Hepimiz buna ilişkin son derece önemli çalışmalar yürütüyoruz. Elbette CHP de Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği de rastgele sonuçlara teslim edilemez. Hepimiz büyük bir gayret içindeyiz. Kısa süre içinde inanıyorum ki toplumun beklentilerini karşılayacak, CHP'yi yeniden umut haline dönüştürecek siyasi beklentilerle örtüşen bir tüzük, bir program ve kadro çalışması toplumun önüne konacaktır" diye konuştu.

'MİLLETVEKİLLİĞİME NEDEN OLACAĞINI BİLİYORDUM'
24 Haziran'da yapılan genel seçimlerde partisi tarafından aday gösterilmeyen Haluk Pekşen, liste dışında kalmasının gerekçelerinden en önemlisinin 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olduğunu ileri sürerek, şunları söyledi:
"Ben Muharrem İnce'ye yakın olduğu için dışarıda kalan milletvekili değilim. İki nedenden dolayı uyarıldım. En çok uyarılma konum Abdullah Gül konusudur. Abdullah Gül'e karşı çıkmamın buna neden olacağını biliyordum. Ama her defasında şunu söyledim; Abdullah Gül cumhurbaşkanı adayı olmayacak, benim milletvekili adaylığım feda olsun. Az önce gezdiğimiz sergideki insanlar bu ülke için canlarını feda ettiler. Bizim milletvekilliğimiz gitse ne olur. Demek ki doğru bir yerde durmuşum, doğru bir davranış sergilemişim. Bugün bin defa milletvekilliğimi elimden alacak olsalar 1 milyon defa daha Abdullah Gül'e karşı çıkarım."

'2 MİLYON 500 BİN SAHTE SEÇMEN VARDI'
Aday gösterilmemesinin bir diğer nedeninin ise 2 milyon 500 bin seçmenle ilgili olduğunu söyleyen Haluk Pekşen, "5 yıldır bize gelen bir ihbarı belli bir noktada belgelendirdiler. Belgeleriyle birlikte bana teslim etmişlerdi. O belgeleri Genel Merkeze sundum. Genel Başkanın bilgisine sundum. O belgeler doğrultusunda seçimin sağlıklı olmayacağını, buna ilişkin sağlıklı tedbirlerin dikkatle alınması gerektiğini, bu tedbirler alınmadığı takdirde 24 Haziran'da seçim değil, planlanmış bir simülasyonu izleyerek sonuçların ona göre belirleneceğini söylemiştim. Bugün haklı çıktım. 2 milyon 500 bin sahte seçmenin olduğu CHP'nin yapmış olduğu raporda bile kamuoyunun önüne konuldu. Raporda isim isim, sandık sandık hepsi görünüyor" diye konuştu. Tüm çalışmalara rağmen rapora ulaşmadığını iddia eden Pekşen, ısrarla istediğini, 10 günü aşkın bir süredir beklediğini dile getirdi. Pekşen, "Şunu biliyorum ki artık 2 milyon 500 bin sahte seçmen bir iddia olmaktan çıkmış bir gerçek vakaya dönüşmüştür. O da milletvekili olmamdaki diğer engellerden biridir. Bu konuda da milletvekili grubuyla birlikte uyarılmıştım. 10'a yakın milletvekiliyle Genel Başkana ziyarete gittiğimizde, konuyu açtım. Ben orada aynı duruşu sergiledim. 2 milyon 500 bin sahte seçmeni belgeleriyle birlikte bir kez daha önlerine koydum. Bedel ödenmeden bir ülkede bir şeyin olması mümkün değil. Bedeli ödemesi gerekenler ödemeli" dedi.

'CHP'DE 40 YILDIR AHMET GİDİYOR MEHMET GELİYOR'
Doğru söylemekten, iddia ortaya koymaktan ve iddiaların ısrarından vazgeçilmemesi gerektiğini söyleyen Haluk Pekşen, Türkiye'nin yeni bir siyasi sürece doğru evirildiğini, çok kısa bir süre sonra CHP'nin yeniden gündemde olacağını belirtti. CHP'de 40 yıldır Ahmet'in gittiğini, onun yerine Mehmet'in geldiğini fakat partinin iktidar olamadığını söyleyen Haluk Pekşen, "İktidar olmanın yollarını dünyayı yeniden keşfederek bulmak mümkün değil. İktidar olmanın yolları çok basit. Toplumun geniş kesimlerini karşılayacak bir tüzük, toplumun beklentilerini, yani gazetecinin, yargıcın, bürokratın, iş insanının, öğrencinin, üniversite camiasının, çiftçinin, işçini, köylünün, çalışanın beklentilerini karşılayacak, 'CHP benim için ne söylüyor' dediği bir program gerekiyor. Bunları gerçekten yapabilecek bilgi, birikim, liyakat ve kariyere sahip bir kadro. Bu üçü var mıydı imza toplama sürecinde? Yoktu. Ben de destek verdim ama son dakikaya kadar bekledim. Bu üçü vaat edilmişti. Ama gördüm ki bunlar vaatten öteye geçememişler. Ben yıllardır bunun peşindeyim. İktidar olmaktan başka sonuçların tamamı hüsrandır. Eğer partiniz iktidar olamıyorsa hiçbir anlam ifade etmez. 'Yenildik ama çok iyi oynadık.'  Geçiniz onları. Sonuç itibariyle bu bir yenilgi" diye konuştu.

'TÜRKİYE'NİN ÖNÜNE HAYRAN KALINACAK BİR KADRO KOYACAĞIZ'
24 Haziran'ın CHP için geçmiş 40 yılın hesabını görme açısından önemli bir fırsat olduğunu, partinin bu fırsatı kaçırmaması gerektiğini söyleyen Haluk Pekşen, "Ben ve arkadaşlarım bunu kaçırma niyetinde değiliz. Çok kısa süre içinde Türkiye'nin önüne hayran kalınacak bir kadro koyacağız. Toplumun belki gözleri ışıldayacak. Ben İzmir'in caddelerinde yürürken beni gören insanların yüzlerine baktığım zaman suratlarının asıldığını görüyorum. İzmir'de suratlar asılmışsa Erzurum'u, Diyarbakır'ı, Urfa'yı, Trabzon'u düşünün. Mutsuz, umutsuz insanlar. Öyle değil. Bu ülke güzel bir ülke" ifadelerini kullandı.

BEN ZATEN ADAYIM DA... 
CHP'li Pekşen, "Genel başkan adayı mısınız" sorusuna da "Ben zaten adayım ama CHP'de adaylar kurultay delegeleriyle oluyor. Zaman" diye yanıt verdi. (DHA)