CHP YDK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat Genel Kurul’da “Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” üzerine konuşma yaptı.
Yasa teklifi gündeme geldiğinde ihracatçıların büyük bir beklenti içerisine girdiğini ancak görüşülen teklifin beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu belirten Polat, “İhracatçılar Birliğinin yedek akçelerini neden İhracatı Geliştirme Anonim Şirketine gönderiyorsunuz? İhracatçı Birlikleri, ihracatı geliştirmek üzere plan ve proje yaparlar, ilgili analiz laboratuvarları kurarlar; bunları oradan alıp İhracatçılar Birliğini güçsüzleştirirseniz İhracatçılar Birliği nasıl ihracatı geliştirecek?” diye sordu.
AMAÇ CHP’Lİ BELEDİYELERİN GERLİRLERİNİ KISMAK
Kanun teklifini eleştiren Polat, “Bu yasa teklifinden üç tane şey çıktı. Birincisi, yirmi yıldır yapamadığınız, CHP belediyelerde iktidara gelince belediyelerin fuardan reklam gelirlerini kısmak; ikincisi, uzun zamandır atanamayan Türkiye İhracatçılar Meclisi genel sekreteri ile genel sekreter yardımcısını değiştirmek; üçüncüsü de kullanılan bir binanın kullanılma şekliyle ilgili bir karar almak. Onun dışında, ihracatçıyla ilgili hiçbir şey yok oysa ihracatçının sizden çokça beklentileri var. Sizin kanun marifetiyle iki genel sekreter ve genel sekreter yardımcısı atamanız, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin ve İhracatçılar Birliği’nin insan kaynağı noktasında eksik olduğunu gösterir ve bir zafiyeti ortaya koyar” dedi.
HAYATIN DOĞAL AKIŞINA TERS
İktidarın ihracatçıyı zor durumda bıraktığını vurgulayan Polat, “İhracatçıların üzerine yükler koyuyorsunuz. İhracat Genelgesi’nde yer alan terkinlerle ilgili madde... İhracatçıya diyorsunuz ki; daha önce 30 bin dolardı şimdi 15 bin dolar, bu kısmı getirin, yüzde 40'ını aracı bankada bozdurun, ondan sonra ne yaparsanız yapın. İhracatçılar dövizle borçlanırlar, dövizle girdi maliyetleri var; siz, bunları bozduracaksınız, sonra döviz aldıracaksınız. İhracatçılara ‘Aradaki parite farkını da cebinden karşıla’ diyorsunuz. Bu, hayatın doğal akışına terstir” diye konuştu.
TURİZM HAK GETİRE, HİZMET SEKTÖRÜNDE CİDDİ HAKSIZLIK VAR!
Konuşmasında iktidarın döviz kazandırıcı işlem politikasına da değinen Polat, “Üç tane döviz kazandırıcı işlem var; bir tanesi turizmdir, bir tanesi hizmet sektöründen gelecek dövizlerdir, biri de ihracattır. Dünyada turistleri en ucuza ağırlayan ülke hâline geldi Türkiye. Yani turizm Hak getire! Özellikle yeme içme sektörünün, ‘franchising’lerin yurt dışında belli giderlerinin karşılanmasıyla ilgili TURQUALITY destekleri vardı, ünlü bir yiyecek içecek firmasının kiralarının yüksek olması sebebiyle bu desteği kaldırıyorsunuz. Bu, diğer firmalara yapılan ciddi bir haksızlıktır, bunu doğru bulmuyoruz” dedi.
DÜNYANIN UCUZ İHRACAT ÜLKESİ HALİNE GELDİK
İhracat rakamlarına ayrıca değinen Polat, “İhracatla ilgili hep beraber iri iri laflar kullanıyoruz, önüne gelen ihracat rakamı açıklıyor, ‘İhracat şöyle arttı, böyle arttı” diye. Ben size başka bir okuma biçimi söyleyeyim; dünyada ülkelerin gelişmişliği 1 kilo ihracatlarını kaç dolara yaptıklarıyla da ölçülür. Amerika, Japonya gibi dünyanın gelişmiş ülkeleri 1 kilogram ihracatı 4 dolara yapar, Avrupa bölgesinde 1 kilogram ihracatı 2 doların altında yapan yok. Bizim ucuz diye küçümsediğimiz, ihracatının ucuz olduğunu düşündüğümüz Çin, maalesef 1,53 dolarları gördü. Bizim ülkemiz ise 1 kilo ihracatı ocak ayında 1,22 dolara, nisanda 1,28 dolara yapıyor. Bunun anlamı şudur; biz, gelecek nesillere bırakacağımız kaynakları, insanımızın emeğini ve iş gücünü Avrupa'ya ve dünyanın çeşitli ülkelerine ucuza satıyoruz! Dünyanın ucuz ihracat ülkesi hâline geldik. Eğer, biz Türkiye'nin gelişmesini ve kalkınmasını istiyorsak, ihracat değerlerimizi eğer Avrupa gibi 2 dolarla çekmiş olsaydık bugün, nisan ayı için, 25 milyar doları değil, 32 milyar doları konuşuyorduk” dedi.
AYÇİÇEK YAĞINA YÜZDE 67,5 GÜMRÜK VERGİSİ GELİYOR
Dış ticaretin bir ülkenin tüm dengelerini etkilediğine dikkat çeken Polat, “Biz, şekeri sıfır vergiyle, tarife kontenjanlarıyla ithal etmeye başladık çünkü şeker fabrikalarını ve üretim dengesini kaybettik. Ülkede krizle birlikte, döviz kriziyle birlikte ayçiçeği yağının tavan yaptığını gördük. Ayçiçek yağında 30 Haziran 2022'ye kadar vergiyi sıfırlamıştınız, 30 Haziran’dan sonra yüzde 67,5 gümrük vergisi var Ayçiçek yağının. Konuyla ilgili önlem almazsanız yine insanlar temel gıdada olduğu gibi Ayçiçek yağına da erişim zorluğu ve fiyat pahalılığıyla karşılaşacaklar, yine fırsatçılar gündeme gelecek. Buradan Bakanlık yetkililerini uyarıyorum” diye konuştu.