CHP'li Sındır'dan örgüte 2014 üzerinden mesaj!

GERÇEKİZMİR - İsmi Büyükşehir Adaylığı için geçen isimlerden olan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Gerçekizmir’de Kafe Siyaset programında gazeteci Sercan Avcı’nın konuğu oldu.

KRİZ YOK DEMEK VATANDAŞI KANDIRMAKTIR

Türkiye’de yerel seçimlere giderken ekonominin durumunu değerlendiren Sındır şunları söyledi:

“Ekonomik kriz yoktur demek, her şey iyi gidiyor demek kendi kendimizi kandırmak olur. Şuan da bile kamunun yeniden değerleme oranı yüzde 24-25 oranında... Kamunun tüm hesaplamalarının 2018 oranı yeniden değerleme oranı ile artacak. Son 15 yılda ülkenin en yüksek enflasyonu, paranın en çok değer kaybettiği son 1 yıl oldu. Bu kriz, birikmiş sorunlar yumağının bir an da patlak vermesidir. Bu kriz, Türkiye’de yüksek katma değer yaratan ürünlere yönelik üretim ekonomisinin değil de tüketim ekonomisine dayalı inşaat sektörüne dayalı kısa vadede istihdam yaratıp uzun  vadede işsizliğin patlak verdiği  bir ekonomi modelinin AKP tarafından uygulanması sonucunda oluşan krizdir. Yüzlerce firma konkordato ilan ediyorsa, esnaf kepenk kapatıyorsa, genç işsizler yüzde 30’un üzerine çıkmışken ekonomi iyi gidiyor demek abes olur. Asgari ücretli vatandaşlarımızın ne durumda olduğunu yaşayan bilir. Asgari ücretteki artış iyi bir artış diyenlere şunu söyleyeyim; Asgari ücretin 2018 yılındaki karşılığı 422 dolar idi bugün 378 dolar düzeyinde... Yani biz kendi kendimizi kandırıyoruz. Böyle uyutulmaya uyuşturulmaya çalışılıyor. Kriz yok demek  vatandaşı kandırmak dışında bir şey değil.”

CUMHUR İTTİFAKI İZMİR’DE SONUÇ VERMEZ!

İzmir’de Büyükşehir ve 30 ilçe adayını ilan eden Cumhur İttifakı’nda İzmir fotoğrafını yorumlayan Sındır, “Siyasette bu tür ittifaklar matematikle hesaplanamaz. Matematikte 2 artı 2 4 eder ama siyasette bu öyle olmuyor. 2 artı 2 etmiyor. Çünkü bu kimi zaman 3 de edebilir 5 de edebilir. O, konjonktüre, siyasetin dinamiklerine, seçmen davranışları ve toplum genelindeki algıya dayalıdır. Belki Anadolu’nun ücra bir ilçesinde Cumhur İttfakı, AKP ve MHP arasında seçmen geçişgenliğinin olduğu yerlerde belli bir sonuç verir ama İzmir’de asla sonuç vermez. Bu ittifak çabası İzmir’de kendilerine de zarar verir. Ama onlar artı 3,5 de gelse biz razıyız noktasındalar. Partilerin liderleri teşkilatlarına örgütlerine, “Şu partiyle ittifak halindeyiz, o adayı destekleyeceğiz” diye çağrıda bulunabilir, parti disiplini, kültürü gereği o partinin üyeleri liderlerinin gösterdiği doğrultuda sandıkta bu tercihi yapabilir. Ama o partiye gönül veren seçmen tabanı lidere uymak zorunda değil. Örneğin MHP’ye oy veren bir seçmen, “ Ben asla AK Parti’ye oy vermem, giderim başka partiye oy veririm” diyen ciddi  bir seçmen tabanı var. MHP’de de AKP’de de var. Ben özellikle MHP’li seçmenin gidip AKP’nin adayına oy vereceğini asla düşünmüyorum. İzmir’de bu ittifak kesinlikle başarıya ulaşamayacaktır. Tam aksine MHP aday çıkarmadığı için MHP’li seçmen onun karşısındaki en güçlü adaya oy verecektir. O da CHP’nin adaylarına fayda sağlayacaktır” dedi.



TİTİZ ÇALIŞMA VAR

CHP’nin İzmir Büyükşehir Adayının henüz belli olmaması ve isminin adaylık için geçmesinin sorulması üzerine Sındır şunları söyledi:

Büyükşehir adayımız 4’nde bekleniyordu olmadı, 16 Ocak’ta belirlenme ihtimalinin yüksek olduğu söyleniyor, çalışmalar sonuçlanırsa... Aday olacak kişinin kim olduğu çok önemli. Kişilik özellikleri, topluma, insana güven verici nitelikleri, siyasal, sosyal, kültürel tüm geçmişi bilgi birikimi yerel yöneticilikte deneyimi, siyasal diyaloglarda bilgi birikimi, deneyimi çok önemli... İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı salt bir idareci olarak görmek yanlış olur, sonuçta çok önemli bir şehrin temsilcisi...  İzmir’i dünya kenti yapacaksa, o kabiliyete vizyona sahip biri olması lazım. Bir oy fazla getirecek aday çalışması hep yapılır. Bir oy fazla getirecek adayı bulabilirsiniz ama 1 oy fazlalıkla göreve getirdiğiniz de 5 yıl sonunda sizden 10 oy götürebilir de... Burada esas olan 1 oy fazla getirecek birini bulabilmek ama kenti 10 adım ileri atacak 10 oy ileriye götürecek adayı da bulmak... Şuan yerel seçimlerde belirlenecek adaylar Türkiye’nin kaderini değiştirebilecek nitelikte adaylar olması çok önemli. Parti de bundan dolayı titiz bir çalışma içerisinde... Titiz bir çalışma olduğu için İzmir bugüne kadar geldi. Herkesin gözü İzmir’de olduğu için söylüyorum. CHP’nin tüm adaylarının, önümüzdeki 5 yıllık yerel yönetim sürecinde Türkiye’nin demokrasi ve özgürlükler adına kaderini değiştirecek niteliklere haiz olması için çok hassas davranılıyor. Mevcut başkanla beraber yol yürümek konusunda karar vermek daha kolaydır, ama mevcut “ben yokum” demiş . Onun adaylık için bir talebinin olmadığı bir süreçte de ondan sonra gelecek kişinin kim olması gerektiği noktasında titiz  bir çalışma yapılıyor.

EN UYGUN KİŞİ BENSEM HAZIRIM

Daha önce de Bornova Belediye Başkanlığımdan sonra Büyükşehir’e aday olmam konusunda ciddi bir talep vardı. Ben o zaman onun doğru olmayacağını, Bornova’da başlamış olduğumuz siyasi, sosyal, kültürel durumu pekiştirmek zorunda olduğumuz, bir dönem daha olması gerekiyor diye düşünüyordum.  Onun için büyükşehir belediye başkanlığı düşüncesi olmadı. Şimdi de aynı şeyi söylüyorum. Ben, genel başkanımızla fikirlerimi de paylaştım. Eğer ki siz takdir ederseniz, halkımızda ‘biz seni Milletvekili yaptık ama Büyükşehir daha önemli, kente ülkeye partiye  daha çok fayda sağlayabilirsin’ diyor ise buna heyecanla, şevkle hazır olduğumu ifade etmiştim. Bu konuda ciddi bir talep olduğunu da söyleyebilirim. Meslek örgütleri, hemşeri örgütleri, dernekler... Partimizin yetkili organları da görev tebliğ ederse ben hazır olduğumu ifade ettim. İzmir’de ki diğer adayın da durumuna bakarsanız İzmir için en uygun aday profilinin belirlenmesi gerektiğini, bu profile de en uygun kişi ben olursam hazır olduğumu söylemiştim. Hala da aynı noktadayım. Partimiz bu noktada en doğru kararı verecektir. İzmir’in ve ülkenin geleceği adına belirlenecek adayın çok önemli olduğunu düşünüyorum.”

ÖRGÜTE 2014 ÜZERİNDEN MESAJ!

CHP’de 2014 yerel seçimlerinde parti içi küslüklerin yaşanması sonucu 8 ilçenin kaybedilmesinin hatırlatılması üzerine Sındır, “ 2014’te yaşanmışlıkların bu dönemde olmayacağını düşünüyorum ve olmamasını ümit ediyorum. Siyaseti kendisi için yapan, kendi menfaati için yapanların kendi egolarına yenik düşebileceklerini görmek lazım. Kimse CHP’den daha büyük değil. ‘Ben aday gösterilmesem de, aday adayı olan biri aday gösterilmese de önemli olan CHP’ denmeli. Egolarımızı, kendi bireysel duygularımızı ve  düşüncelerimizi partiye zarar verecek, partinin, ülkenin geleceğine zarar verecek bir noktada açığa vurursak, bu davranışları ortaya koyarsak bu partiye, kendi çocuklarımızın geleceğine zarar verir. Tüm aday adayları birbirinden kıymetlidir. Bir aday adayı şunu düşünmeli; “Evet ben şu iş yaparım ama diğeri de benden bazı noktalarda üstün olabilir” demeli. Aday adayları hepsi kıymetlidir ama sonuçta bir kişi aday gösterilecek diğerlerinin de buna razı olması ve etrafında kümelenmesi gerekli. 2014'teki sorun son anda PM’de yapılan değişiklikler, müdahalelerden sonrasındaki rahatsızlıklardan dolayıydı. O yüzden kararlı ve geriye dönülmez bir süreç olmalı” diye konuştu.