CHP’li Özkan’dan ‘İzmir’ mesajları: Çarpıcı ‘güvenlik bürokrasisi’ çıkışı ve Soyer’in Ankara sitemine destek!

GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan Gerçekizmir’e çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Ekonomik kriz, olası erken seçim, Millet İttifakı’nın hazırlıkları, ‘adaylık’ konusu hakkında konuşan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan teftiş ekseninde ‘CHP’li belediyelere baskı’ tartışmasına da değinen CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan bir de önemli ‘İzmir penceresi’ açtı. Çarpıcı bir güvenlik bürokrasisi çıkışına imza atan CHP İzmir Milletvekili Özkan, “Kentin güvenlik bürokrasisinin, yargı mekanizmasının politik emellere alet edilmesi kadar çirkin bir şey olamaz. İzmir çok büyük bir güvenlik kıskacında... İzmir ile sandıkla baş edemeyenler, İzmir’i sandıkta yenemeyenler bunu güvenlik bürokrasisini kullanarak aşmaya çalışıyorlar. Biz buna izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. CHP İzmir Milletvekili Özkan kent gündeminin öne çıkan konuları; Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ‘Ankara’ sitemi ve Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) Emniyet’e tahsis iddiaları hakkında da önemli mesajlar verdi.

TARİHTE GÖRÜLMEMİŞ BİR YOKSULLAŞTIRMA OPERASYONU!
Söze ekonomik krizle giren CHP İzmir Milletvekili Özkan, “Yeni yıla çok büyük problemlerle başladık. Ekonomik bir Tsunami yaşadık. Yoksulluk daha da büyüdü. Zenginler daha zengin, yoksullar daha yoksul oldu ve ilk defa iktidar eliyle yoksullar soyuldu. ‘20 Aralık operasyonu’ dünya tarihinde görülmemiş bir yoksullaştırma operasyonudur. Küçük yatırımcının, dar gelirlinin elindeki milyonlarca, milyarlarca dolar çekildi ve zenginler arasında paylaştırıldı. 5’li çete dahil olmak üzere Türkiye’de korunan kollanan bütün zengin sınıflar bundan yararlandılar. Kimin parasını aldılar; En yoksulların parasını aldılar. Yani cebinde 100 doları olan, 200 doları olan 1000 doları olan, 1500 doları olan en yoksul kitlenin parasını aldılar. ‘Zehir zıkkım olsun’ diyoruz. Bu konuda Meclis’e getirdiğimiz araştırma önergesini AKP ve MHP reddetti. Biz iktidara gelir gelmez önce 128 milyar dolardan başlayarak 20 Aralık operasyonuyla bu paraların nereye gittiğini halkımızla paylaşacağız ve bu konuyla ilgili olarak yargıya, hukuka başvuracağız. Bunu yoksullarımızın daha da yoksul hale getirilmesini kimsenin yanına kar olarak bırakmayacağız. Ağlayanın malı gülene hayır etmeyecek!” dedi.



TÜRKİYE’DE YOKSULLUĞU SIFIRLAYACAĞIZ!
Özkan partisinin iktidara gelmesi durumunda bu büyük krizden çıkış planlarının da hazır olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

Her şey için hazırız. Ekonomi programlarımız hazır. Aile destekleri sigortası ile Türkiye’de yoksulluğu sıfırlayacağız. ‘Merkez Türkiye’ projemizle Türkiye’nin gelecek 10 yılını, 20 yılını planlayacağız. Büyük kentlerden Merkez Türkiye projemizin uygulandığı güney illerimize doğru Mersin dahil olmak üzere bir göç başlayacak. Oradaki madenlerimiz ve maden ocaklarımızla gerçekleştireceğimiz büyük hamlelerle Türkiye’yi bugün içine düştüğü tuzaktan çıkartacağız. Siyaseten genel başkanımızın söylediği şeyler bir bir gerçek olacak. Türkiye’de hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Türkiye’de hiç kimse ben yoksulum, sahipsizim demeyecek. Bunlarla ilgili bütün projelerimiz hazır. Biz iktidara geldiğimizde bürokraside 2 milyon istifa gerçekleşecek bir günde. Biz tamamının yerine koyacak nitelikli, liyakatli arkadaşlarımızı şu andan oluşturmaya başladık. Türkiye’ye şunu söylemek istiyoruz; Bize güvenin bize inanın, kimsesiz değilsiniz sahipsiz değilsiniz. Biz tüm Türkiye’nin yaralarını saracağımız gibi projelerimizle de her yurttaşımızın kaybettiklerini telafi edeceğiz onlara sahip çıkacağız. Onların mutluluğu ve refahı için gereken her türlü projeyi hazırladık, her türlü eylem planını ilk 6 ay içinde yürürlüğe sokacağız.

CHP VE MİLLET İTTİFAKI SEÇİME HAZIR!
CHP’li Özkan siyasetin başlıca gündemi olan olası erken seçim hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. CHP İzmir Milletvekili Özkan,, “Sayın Genel Başkanımızın söylediği gibi 19 Eylül’de seçim bekliyoruz. Biz hemen istiyoruz. Türkiye daha çok bunalım yaşamasın, daha çok kriz içinde kalmasın diye hemen istiyoruz ama 19 Eylül’e yönelik de tüm çalışmalarımızı yapıyoruz” derken, CHP ve Millet İttifakı’nın sandığa hazır olduğunu da şu sözlerle anlattı: CHP ve Millet İttifakı hazır. Birlikte hangi liyakatlı kadroların nerelere geleceği konusunda çalışmalarımız var. Güçlendirilmiş parlamanter sisteme dönüş için çalışmalarımız var, mutabakatlar tamam, liderlerin imzasına kaldı. Aday konusunda hemen seçim sürecinde bir araya gelinecek ve aday belirlenecek, yola çıkılacak. Türkiye’nin sorunlarına çözüm noktasında Millet İttifakı’nın ve bizim çalışmalarımız hazır zaten ortak yürütüyoruz. Her şeyiyle Türkiye’yi sarmalamaya kucaklamaya, Türkiye’de sosyal devleti yeniden inşa etmeye, Türkiye’nin sorunlarını tek tek çözmeye, Türkiye’de tek adamın iki dudağının arasına sıkışan kamusal gücü yeniden millete, meclise iade etmeye hazırız" dedi.

CHP’NİN ADAYI KILIÇDAROĞLU’DUR AMA...
Özkan CHP ve Millet İttifakı cephesinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın isimleri ekseninde dönen ‘Cumhurbaşkanı Adayı kim olacak’ tartışmalarına da değinerek, “Cumhuriyet Halk Partisi adayı bir kişidir. Üç kişi beş kişi değildir. İYİ Parti, Saadet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti ittifakımıza katılırlarsa eğer DEVA ve Gelecek Partisi hep beraber otururuz ve bir kişiyi hemen belirleriz o gün biter o iş... Siz merak etmeyin. Türkiye’nin sorunlarını çözecek liyakatlı, namuslu bu halkın içinden çıkmış gelmiş devleti tanıyan, devlet kadrolarını bilen, devlet içinde nasıl davranmasını gerektiğini bilen bir liderin öncülüğünde Cumhurbaşkanı seçerek onu güçlendirilmiş parlamenter sisteme döneceğiz. Ha şunu soruyorsanız eğer, CHP’nin adayı kim? Söyledim yine söylüyorum Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Neden? Liyakatıyla, namusuyla, dürüstlüğüyle o makamı kendisine değil millete kullanacak erdemiyle Kemal Kılıçdaroğlu’dur adayımız ama Millet İttifakı neye karar verirse de başımızın üzerinde yeri var” dedi.

BUNU YAPARAK BELEDİYELERİMİZİ ÇALIŞMAZ KILMAK İSTİYOR!
CHP İzmir Milletvekili İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde başlatılan teftiş ve ‘CHP’li belediyelere baskı’ iddialarını da şöyle değerlendirdi:

Evet baskıların artmasını bekliyoruz ama bunların kimseye faydası yok. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız aslan gibi çalışıyor. Çocuklara süt götürüyor engelliyorlar, ekmek götürüyor engelliyorlar, bütün bu engelleri yıka yıka kenti yeniden inşa ederek, kentin bütün sorunlarını çözerek çalışıyor. Bakın kentin her yerinden kanalizasyon bırakılıyordu Boğaz’a, İstanbul’a… Şimdi hepsini topladı. Şu anda İstanbul’da kentin denizine bir tek noktadan dahil kanalizasyon bırakılmıyor. Bunu iki yılda yaptı. Hem de bütün engellemelere rağmen yaptı. Kendisini avuçlarımız patlayana kadar alkışlıyoruz. ‘Helal olsun Ekrem Bey’ diyoruz. Bizim arkadaşlarımız böyle çalışırlar. Bu tüm Türkiye’ye dünyaya örnektir. Bakın hem İzmir’de hem İstanbul’da metro işlerimiz yürüyor. Onlar engelledikleri halde yürüyor. İstanbul’un her bir köşesinde metro çalışması devam ediyor. Bunu bizim başkanımız, Ekrem Başkan yapıyor. Belediyecilik örneği gösteriyor. Çok önemlidir bunlar. Akıllanmıyorlar. Ders almıyorlar. Recep Tayyip Erdoğan beni engelliyorlar diyerek, mağdurum diyerek, baskılarla şöyle böyle yaptılar diyerek iktidara geldi, aynısını yaparak belediyelerimizi çalışmaz kılmak istiyor. Tarihten ders alsa, tarih tekerrür etmez. Akıllı bir adam bunları yapar mı? Demokrat bir adam bunları yapar mı? Yazıklar olsun… Başka hiçbir şey söylemek istemiyorum ben.

İZMİR 10 VERİYOR, 1 ALIYOR... KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL!
Özkan açıklamalarında ‘İzmir perdesi’ni kentin bütçeye koyduğu kattığı miktarından pay alamadığını söyleyerek açtı. CHP İzmir Milletvekili, “İzmir Türkiye’nin göz bebeği bir kenttir. Onu Akdeniz’in incisi haline getireceğiz. Bunu dayanışarak yapacağız. Bu kentin sorunları evet var ama biz bunları çözerek geliyoruz. Ben geçenlerde Genel Başkanımızla Türkiye’yi gezerken, Mersin’de kamyoncular buluşmasında vatandaşımız çıktı ve şöyle dedi; Ya İzmir köy gibi… Öyle değil. İzmir yağmaya açılmamış bir kenttir. İzmir Türkiye’nin bütçesine kattığı büyük miktarlardaki artı değeri geri alamayan bir kenttir. İzmir 10 milyon lira veriyor diyelim. Gerisin geri 1 milyon lira alıyor. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil! O nedenle İzmir’in payının büyütülmesinin, İzmir’in payının önündeki engellerin kaldırılmasını bekliyoruz. Biz kenti nasıl yöneteceğiz? Biz kenti adaletle yöneteceğiz! Türkiye’yi nasıl yöneteceksek öyle yöneteceğiz. Özgürlükle, danışma ile yöneteceğiz, akıl ile yöneteceğiz. Bizim yerel seçimlerden sonra bütün başkanlarımıza genel merkezimizin gönderdiği bir direktif var. ‘Bunları yapacaksın’ diyor. Kreş yapacaksın, sosyal tesis yapacaksın… Şimdi kentimizde seçime kadar her mahalleye bir kreş projemizi biz politik olarak çok değer veriyoruz. Her mahallemizde bir kreş olacak. Kadınlarımız çocuklarını bırakacaklar ve özgürce kent yaşamına katılacaklar. Çocuklarımız kaçak yapıların, onun bunun elinde kalmayacak. Çocuklarımız kreşlerde devletimizin güvencesi altında eğitim görecekler. Bir kere bunu kesinlikle sağlayacağız. İkincisi kentin temizliği, yolu, yol güvenliği, düzeni, parkları ve bahçeleri ile ilgili olarak bizim politik duruşumuz çok nettir. Buralar halkımızın mutluluk içerisinde zaman geçireceği, hedeflerine ulaşacağı araçlar olarak kesinlikle elden geçirilecek. Yani bu iki yıl içerisinde bunlar gerçekleştirilecek. Biz politik olarak kentimizdeki dayanışmayı ve özgürlüğü büyüteceğiz” dedi.  

SANDIKTA YENEMEYENLER GÜVENLİK BÜROKRASİSİNİ KULLANMAYA ÇALIŞIYOR, İZİN VERMEYECEĞİZ!
Özkan ardından İstanbul’daki teftiş, ‘CHP’li belediyelere baskı’ tartışmalarının gölgesinde çok önemli bir açıklamada bulundu. “İzmir çok büyük bir güvenlik kıskacında!” diyen Özkan, “İzmir ile sandıkla baş edemeyenler, İzmir’i sandıkta yenemeyenler bunu güvenlik bürokrasisini kullanarak aşmaya çalışıyorlar. Biz buna izin vermeyeceğiz. Biz politik olarak bu tür girişimleri asla kabul etmeyiz ve bundan sonra gelecek olan bu tür girişimlere karşı da olağanüstü tepki veririz. Kentin güvenlik bürokrasisinin, yargı mekanizmasının politik emellere alet edilmesi kadar çirkin bir şey olamaz” diye konuştu.  

ÇAĞIRDIN DA SANA GELMEDİLER Mİ?
Buca Belediyesi’ne yapılan operasyondaki uygulamaları örneklendiren Özkan, “Bakın, Buca’da 2 yıldır devam eden bir çalışma kapsamında polis geldi, Buca’daki arkadaşlarımızı gözaltına aldı. Sabah aldı akşam bıraktı ama ellerine arkadan kelepçe vurdular ve Türkiye tarihinde ilk kez müzikli klip yayınladılar. Korku efektli klip yayınladılar. Onlar 25-30 yıllık devlet memuru evlerinden alıyorsun, çağırdın sana gelmediler mi? Hangi soruşturmaya karşı durduk? Ya da diğer kentlerde yaşanan şeyler, diğer ilçelerimizde yaşanan sorunlar… Bizim bunlara sessiz kalmamız mümkün değildir. Böyle zorla sandıkta halledemediğini, halkın teveccühünü, güvenlik bürakrasisini kullanarak, yargı bürokrasisini kullanarak halletme alışkanlığına asla boyun eğmeyiz. Bu kent de, bu kentin seçmeni de, bu kentin belediye çalışanları da sahipsiz değil. Gereken tepkiyi göreceklerdir. Bir soruşturma mı var… Elbette soruşturma olur. Hukuk karşısında boynumuz kıldan incedir.

CHP’DE PKK ARAYANLAR AYNAYA BAKSINLAR!
”Cumhuriyet Halk Partisi’nde PKK arayanlar, Cumhuriyet Halk Partisi’nde yasa dışılık arayanlar aynaya baksınlar. Kol kola girdiklerine baksınlar. Daha şurada bir sene önce birlikte yedikleri nanelere baksınlar” diyen Özkan şöyle konuştu:

Cumhuriyet Halk Partisi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolunda kararlılıkla ilerleyen, devletini sosyal devlet anlayışını büyütmeye çalışan, milliyetçiliğini öyle dağa taşa İzmir’in açıklarındaki Kıbrıs’a yazan milliyetçi duruşu asla tartışılamayacak bir partidir. Cumhuriyet Halk Partisi kafa tasçılığı reddder. CHP bu ülkenin refaha kavuşmasını, İzmir’de herkesin refah içinde yaşamasını, kardeşçe yaşamasını savunan bir milliyetçiliğin temsilcisidir. Bizim milliyetçiliğimiz, mutlulukta refahta, kederde, kıvançta bir olmaktır. Bizim milliyetiçliğimizde hiç kimseyi renginden, dilinden, etnisitesinden dolayı dışlamak söz konusu değildir. Bizim milliyetçiliğimiz evrensel anlamda büyük bir sevgiyle insanlarımızı kucaklamaya dayanır. Bizimkisi umutsuzluk dergahı değildir. Biz umudun adıyız, bize gelen herkesi kucaklarız. Hiç bir vatandaşımızı dışarıda bırakmayız. Hangi kökenden, hangi renkten, hangi dinden olursa olsun. Herkese sahip çıkarız. Mustafa Kemal’den bize miras kalan şeydir. CHP kimsesizlerin kimsesidir. Hiç kimse kendisini güvencesiz, kimsesiz hissetmesin. Biz onların hepsinin dayanışacağı, birlikte hareket edeceği bir partiyiz. Hepimizin gönlü kapısı onlara açıktır ve biz İzmir’de dayanışma ruhunu birlikte hareket etme bilincini öyle bir noktaya getireceğiz ki göreceksiniz Cumhurbaşkanı adayımız bu kentten çok yüksek oranda bir oy alarak seçilecek. Biz bunu yaratacağız kentimizde. Bu kentin her yurttaşı, bu kentte yaşayan her bir kardeşimiz mutlulukla Türkiye’nin geleceğini inşasına katılacak. Her biri… Yaşam biçimimize müdahale eden, bizi değiştirmeye çalışan, bize ‘sen böyle yaşayamazsın’ diyen karanlığa karşı omuz omuza İzmir’den başlayan büyük bir mücadele ile geleceği inşa edeceğiz. Türkiye’nin güzel günlerini inşa edeceğiz. Göreceksiniz İzmir orada birinci sırada yer alacak. Bunu bütün Türkiye görecek.

HİÇ KİMSE İZMİR’İ ARKA BAHÇESİ GİBİ OPERASYON YAPABİLECEĞİ BİR YER OLARAK GÖRMESİN!
Özkan ayrıca, “Hiç kimse İzmir’i arka bahçesi, öyle operasyon yapabileceği bir yer olarak görmesin” dedi ve “Biz İzmir’in sahibiyiz, İzmir’de kale gibiyiz biz. CHP İzmir’de kale gibidir. CHP bayrağını şanlı bayrağımızla birlikte asla yere indirmeyeceğiz. Biz Mustafa Kemal’in sancağını taşıyoruz. Cumhuriyet’in bayrağını taşıyoruz. Bizim için nasıl vatan ve bayrak kırmızı çizgi ise İzmir de kırmızı çizgidir. Biz İzmir’e sahip çıkarız. Hiç kimse bizi hesaba katmadan hesap yapmasın.Eğer merkezi hükümet, AK Parti bu kentin gönlüne girmek istiyorsa gelsinler depreme hazırlık işinde birlikte hareket edelim, partiler üstü bir bakış açısıyla büyükşehir belediyemizin koordinasyonunda kenti depreme hazırlayalım. Kentin yoksulluğu ile gelsinler birlikte mücadele edelim. Bu kent tarım kenti… Bu kenti hep beraber Türkiye’nin ve Akdeniz’in birinci ekonomisi haline getirebiliriz. Bunlar için gelsinler ama anladığım kadarı ile böyle şeylere güçleri ve çabaları yetmediği için sürekli bir entrika, dedikodu düzeni yaratmaya çalışıyorlar. Biz onun dışındayız elimizin tersiyle iteriz” diye konuştu.



SEÇİLMİŞİ DIŞLARSANIZ HALKIN VİCDANINDA YOK OLURSUNUZ!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in son meclis oturumunda geride kalan hafta AK Partili Milletvekilleri’nin oda başkan ve temsilcileriyle ve Vali Yavuz Selim Köşger’in de katılımıyla Ankara’ya yaptığı, bakanlıklarda temaslar içeren ziyarete davet edilmemesiyle ilgili sitemine destek veren CHP İzmir Milletvekili, “İzmir’in sorunlarını CHP’yi ve seçilmişlerini dışlayarak çözecek hiç kimse olamaz. Gelecek biziz. Geliyor gelmekte olan… Kimse hesabını yanlış yapmasın! Herkesi uyarıyorum. Bu kentin sorunları ancak CHP eliyle çözülür ancak Millet İttifakı eliyle çözülür. Kimse hesabını kitabını köhnemiş, çürümüş düzen üzerinden yapmasın. Biz diyoruz ki çürüyen her şey düşer… Bu düzen çürüdü ve düşecek. Kimse o düşen şeyin altına kendini sokmasın, herkes gelsin bizim kapımız herkese açık, geleceği birlikte kuralım. Biz sorunları birlikte aşarız, bizsiz hiç bir sorun çözülemez ama bizim çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yok. Biz umudu dayanışmayı, özgürlüğü ve adaleti büyütmeye geliyoruz. Bizim bu millete borcumuz var. Biz bu milletin ayağının turabıyız. Biz bu milletin sorunlarını çözmek için gerekirse canımızı veririz ama bizsiz sorun çözmek isteyenlere şunu söylerim; Hiç bir sorunu bizsin çözemezsiniz. Biz yoksak çözüm yoktur. Dün de böyleydi İzmir’de, bugün de böyle, yarın da böyle olacak. Bizim seçilmiş arkadaşlarımızı dışlayarak, halkı dışlayarak sorun çözmeye çalışanları uyarıyorum! Halkın vicdanında yok olursunuz” ifadelerini kullandı.

EMNİYET’E BUGÜN TAHSİS ETTİNİZ, PEKİ YARIN?
Özkan son olarak kent gündeminin öne çıkan konularından Ege Üniversitesi’ne ait olan Atatürk Kültür Merkezi’in Emniyet’e tahsis edileceği iddiasını da değerlendirdi. CHP İzmir Milletvekili, “Kentte bir deprem gerçeği var ama bu tür sorunları çözmek yerine entrika üretiyorlar yani emniyete tahsis edilmiş valiliğe tahsis edilmiş önemli bir şey değil elbette ihtiyaç varsa tahsis olur ama önemli olan buraların asli görevlerine yani kültür merkezlerine dönmesidir. Orada yapılan işin kendisinin sağlanmasıdır. İzmir’de depremle ilgili hiç bir çalışma yok. Halkın kullandığı kurumları alıp kamu kurumlarına devrediyorsunuz. Niçin o kamu kurumları ile ilgili olarak herhangi bir şey yapmadınız bugüne kadar? Neden emniyet müdürlüğünü tahkim etmediniz? Neden adliyeyi tahkim etmiyorsunuz? Deprem olunca mı aklınıza gelmek, valilik binalarını boşaltmak? Deprem gerçeğini yatsıyarak, deprem gerçeğini görmezden gelerek, depremle ilgili kentin bütün bileşenlerini bir araya getirip çözüm üretmek dururken böyle gelip geçici şeyler kentin sorunları çözülemez! Kentin sorunlarının bir çözümü vardır; Ortak akıl. Gelecekler belediye başkanlarımızla, milletvekillerimizle hepsi gelecek AK Parti’li arkadaşlarımız da MHP’li arkadaşlarımız da HDP’li arkadaşlarımız da gelecek, İYİ Parti’li arkadaşlarımız da gelecek, herkes gelecek, birlikte çözeceğiz sorunları. Hiç kimse çözümün dışında kalmayacak. Şimdi soruyorum; emniyet müdürlüğüne bugün tahsis ettiniz, peki yarın?.... Emniyet Müdürlüğü’nün bina sorununu niye dün çözmedin kardeşim? Neden? Şimdi deprem gerçeği var, emniyet müdürlüğünün sorununu çözüyorsun, vilayetin sorununu çözüyorsun halkın sorununu kim çözecek kardeşim? Sen nasıl bir iktidarsın ki halkın sorununu çözmüyorsun sadece bürokratik oligarşinin çözmeye çalışıyorsun. Biz bunu kabul etmeyiz. Yani emniyet müdürlüğü yıkılacak, valilik yıkılacak, belediye yıkılacak da vatandaşın evi yıkılmayacak mı? Vatandaşın sorununu çözmeyen hiçbir anlayışı kabul etmiyoruz. Halkın sorunları ile kucaklaşmak o sorunları çözmek, hepimizin görevi. Merkezi hükümetin İzmir’e karşı bu zalim tutumunu terk etmeye çağırıyorum. Bu iktidar çürüdüğü için yozlaştığı için düşüyor, düştüğü yere İzmir’i çekmek istiyor biz gitmeyeceğiz oraya. Bizim önümüz, ufkumuz açık. Biz geleceğin mutlu, büyük, güçlü Türkiye ve İzmir’ini el birliği ile yaratacağız” diye konuştu.