Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 108. yılı. Destansı mücadelenin yazıldığı gün. Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul’a girmek isteyen işgal güçlerinin en güçlü savunmayla karşı karşıya kaldığı Çanakkale cephesi, Türk ulusu için de bir kırılma noktasını oluşturdu. Verilen destansı mücadele, daha sonra emperyalistler tarafından Anadolu’dan atılmak istenen Türklerin verdiği Kurtuluş Savaşı için bir yandan özgüven kaynağı bir yandan da bağımsızlık mücadelesinin ön izlemesi haline geldi.
Mustafa Kemal Paşa’nın burada söylediği “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum” sözleri de Türk ulusunun bağımsızlık isteğinin sloganı oldu. Prof. Dr. Hakkı Uyar ve Doç. Dr. Halil Özcan, bağımsızlığın ilk kıvılcımının ateşlendiği 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin tarihin seyrini değiştirdiğini vurguladı.
"KURTULUŞ SAVAŞI’NIN ÖNCÜSÜ"
Çanakkale Zaferi’nin Rus Çarlığı’nın çöküşünü hızlandıran ve Birinci Dünya Savaşı’nın uzamasına yol açan savaş olduğuna işaret eden Uyar, bu zaferin İngiltere’de travma yarattığını aktararak, “Bizde ise Çanakkale, Türklerin tarih sahnesine yeniden çıkacaklarının sembolüdür. Kurtuluş Savaşı’nın öncüsüdür. Birinci Dünya Savaşı’nda ve Çanakkale’deki kadrolar ödenen ağır bedele rağmen orada kazanılan deneyimle Kurtuluş Savaşı’nı başarabildiler. Çanakkale kan dökülerek ve can verilerek kazanılmış tarihin ender büyük destanlarındandır” dedi. Çanakkale Savaşı’nda Atatürk’ün rolüne de değinen Uyar, şunları kaydetti:
“Çanakkale, birilerinin görmezden gelmesine rağmen Mustafa Kemal Atatürk’ün yıldızının parladığı yerdir. Çanakkale’deki başarısı, askeri ve siyasi zekâsı onun bir lider olarak ortaya çıkışına imkân sağladı. Cesareti, yeteneği Atatürk’ü, Çanakkale’nin kaderini değiştiren isim yaptı. Bu da onun Kurtuluş Savaşı’nın liderliğine taşıyan nedenlerin başında gelmektedir.”
"VATAN SAVUNMASI"
Çanakkale hakkında kimi çevrelerce uydurulan “Evliyalar savaştı, melekler yardım etti” hurafelerine değinen Uyar, “Hiç şüphesiz savaşanlar dini ve milli duygularla savaştılar. Ancak evliyaların ya da meleklerin savaşa katıldığı hurafesi, Atatürk’ün ve diğer büyük komutanların başarısını küçültmeye yöneliktir” dedi. Doç. Dr. Özcan ise Çanakkale Boğazı’nın işgal kuvvetleri tarafından geçilmesiyle “Türklerin teslim olmaya zorlanmak istendiğini, ardından Anadolu’nun ele geçirilerek Türkler’in Anadolu’dan çıkarılmasının hedeflendiğini” söyledi.
Çanakkale’de Atatürk ve askerlerin vatan savunması yaptığını vurgulayan Özcan, “Çanakkale, Mustafa Kemal’in aklıyla, cesaretiyle ve inisiyatif kullanmasıyla tarih sahnesine çıktığı yerdir. Mustafa Kemal’in Mehmetçik ile yaptığı vatan savunmasıydı” dedi. Çanakkale Zaferi’nin ezilen diğer halklara umut olduğunu ve başka ülkelerde bağımsızlık savaşlarının başlamasına kaynaklık ettiğini belirten Özcan, “İngiltere’nin yenilebileceği görüldü. İngiltere’yi Çanakkale’de durduran Atatürk, mazlum milletlere ilham kaynağı olmaya başladı. Çanakkale Atatürk’ün doğduğu, Türklerin vatan bilincini kanlarıyla toprağa yazdığı yerdir” diye konuştu.
"MİLLİ KURTARICININ DOĞDUĞU YERDİR"
Doç. Dr. Halil Özcan, Atatürk’e güven duyulmasında Çanakkale’deki başarının etkili olduğunu söyledi. Halil Özcan, Türk dirilişinin başlangıcının Çanakkale olduğuna işaret ederek “Çanakkale’de Mustafa Kemal Paşa’yı tanıyan ve ona güvenen kendisinden rütbeli komutanlar da Milli Mücadele’de onun emrinde çalışmayı kabul etti. Çanakkale’de başlayan ve Milli Mücadele’de zirveye ulaşan kahramanlığı sayesinde zaferden sonra ulu önder Atatürk, tam bağımsız ve çağdaş bir Cumhuriyeti kurmayı başardı” diye konuştu. (Cumhuriyet)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |