Çigli Belediyesi'nin öncülüğünde Raoul Wallenberg Enstitüsü, İzmir Barosu ve Kentsel Stratejiler ve Yerel Uygulamalar Derneği'nin katkılarıyla düzenlenen "İnsan Hakları Kenti Çiğli" paneli, Çiğli Belediyesi Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi. Kentsel Stratejiler ve Yerel uygulamalar Derneği’nden İkbal Polat’ın moderatörlüğünü yaptığı panele, CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Gülizar Biçer Karaca, Raoul Wallenberg Enstitüsü sorumlusu İlhami Alkan Olsson, İzmir Barosundan Av. Ali Deman Güler ve Çiğli Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürlüğünden Mine Kıllı konuşmacı olarak katıldı.
Gülizar Biçer Karaca: “Haklarımızı koruyamayanlardan iktidarı almak demokrasinin gereğidir”
Panelin açılış konuşmasını yapan CHP Denizli Milletvekili ve İnsan Haklarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “İnsanlarımız sandığa giderken haklarını bilmeli. Bu bağlamda, İnsan Hakları Kenti yolunda ilerleyen Çiğli’de bulunmaktan dolayı son derece mutluyum. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde sandığa gitmek demokrasinin şartıdır. Seçmenin sandığa bilinçli bir şekilde gitmesi demokrasiyi güçlendirir. Kişi haklarını bilirse haklarının yerine getirilmesi için devletten talepte bulunur. Hak bilincine erişmiş, haklarını bilen ve mücadelesini veren vatandaşlar, sahip oldukları hakları koruyamayan iktidarları değiştirir. Bu da demokrasinin gereğidir” dedi.
“Cesaretinden dolayı Utku Başkanımızı kutluyorum”
Türkiye’de hak bilincinin yeterince gelişmediğine de vurgu yapan Karaca, “Maalesef ülkemizde hak bilinci yeterince gelişmediği için hak aranmak için seçimler, takım tutar gibi oy verilen bir sisteme dönüştü. 31 Mart’tan sonra İnsan Hakları Kentleri Projemizi ete kemiğe büründürmek için mücadele verdiğimiz bu proje bizim için büyük öneme sahip. Aslında İnsan Hakları Kenti Projesi belediyeler için büyük bir risktir ama ülkemiz için gereklidir. Hak bilincine erişmiş bir seçmen kitlesinin oluştuğu bir ortamda belediyecilik yapmak yürek ister. Ben bu yürekliliği ve cesareti dolayısıyla Belediye Başkanımızı kutluyorum” diye konuştu.
“Ülkemizi gerçek demokrasi ile buluşturacağız”
Kişi hak ve özgürlükleri anlamında dünya sıralamasında Türkiye’nin geriye doğru bir gidiş içerisinde olduğunu vurgulayan Karaca, “Yapılan kamuoyu araştırmalarında vatandaşlarımız bu olumsuz tabloyu %83 devlet hayat tarzıma karışmasın, %73 çok fakirleştim, % 68 bunun nedeni Mustafa Kemal’in yolundan şaşmaktır gerekçeleriyle açıklamıştır. İşte bu nedenlerle ekonomik ve siyasal haklar anlamında ilk defa kurulduğumuzdan beri ülkemiz özgür olmayan ülkeler sıralamasına geriledi. Yerelden başlattığımız bu mücadelede gelinen noktayı Çiğli’de keyifle izleyeceğiz. Yurttaşa bu senin hakkın, benim de görevim demek çok kıymetli. Eğer ki vatandaşımız haklarını bilirse sosyal yardımların herhangi bir partinin ulufesi veya sadakası değil sosyal devletin gereği olduğunu fark eder. Böyle olursa da iktidara kim gelirse gelsin ona deriz ki sosyal devlet anlayışı bir haktır. Bizler iktidara geldiğimizde İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin, Türkiye Anayasa’sının tanıdığı hak ve özgürlükleri güden bir politika izleyeceğiz. Vatandaş hakkını bilecek, talep edecek ve yerine getirilmemesinin de iktidara hesabını soracak. Bugün ekonomik, sosyal ve siyasi hakları ile bezenen ülkeyi gerçek demokrasi ile buluşturacağız” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
Başkan Gümrükçü: “Bu konuda söz verdik”
Panelin açılış konuşmasını yapan Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, “Yaklaşık 2 buçuk yıldır bu sürece hazırlanıyoruz. İzmir Barosu ve Cumhuriyet Halk Partisi, belediye başkan adaylarına ve belediye başkanlarına; İzmir’i insan hakları kenti yapma kararlılığında bir sözleşme imzalattı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi tarafından Afyon’da gerçekleştirilen toplantıda başkanların kendi yönettikleri kentleri İnsan Hakları Kenti yapması gerektiği vurgusu oluştu. Bizler de bu anlamda gerekli adımları attık. Çiğli’de insan hakları nasıl şekillenir, konunun neresindeyiz ve Çiğli’yi nereye götürmek istiyoruz tüm bu kriterleri göz önünde bulundurarak adımlar attık. Düzenlediğimiz panelde değerli katılımcılarımızla birlikte bu sürecin dününü, bugününü ve geleceğini konuşacağız” dedi.
“Bu halkı kimse yenemez”
Sözlerini insan hakları mücadelesinin tarihsel gelişimine değinerek sürdüren Başkan Gümrükçü, “İnsan hakları mücadelesi Avrupa’da başlamış, daha sonra uluslararası beyanname ile resmiyet kazanmıştır. Maalesef ülkemiz hala insan hakları noktasında gerekli gelişmişlikte değil. Emperyalizme karşı ilk direnme Hasan Tahsin ile başlamış ve gazetesinin adı da ‘İnsan Haklarıdır’. Bu nedenle İzmirli, kendi hakkını, hukukunu ve yaşam tarzını koruyan bir seçmen kitlesine sahiptir. Bizler de Millet ittifakı olarak insan haklarını korumak amacıyla mücadele ediyoruz. Hakkımızı bilir, sahip çıkar ve örgütlenirsek bu halkı kimse yenemez” diye konuştu.
İlhami Alkan Olsson “Çiğli çok önemli bir adım attı”
Raoul Wallenberg Enstitüsü sorumlusu İlhami Alkan Olsson, “Bazı kentler kendisini İnsan hakları kenti ilan etti. Peki, neden ve nereden çıktı İnsan Hakları Kenti fikri? Bunun nedenleri arasında; 2008 yılından itibaren dünya nüfusunun yarısından fazlasının kentlerde yaşamaya başlaması, ulus devletlerin insan haklarını yerine getirmekteki isteksizlikleri, hayatın karmaşık hale gelmesi, ülke yöneticilerinin sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kalmaları, küresel kentlerin ortaya çıkması yer almaktadır. İnsan hakları kavramının yaşadığı prestij kaybı da nedenler arasında yer almaktadır. Türkiye, AB üyeliğine aday bir ülke ve bu nedenle de darbe girişimi sonrası Türkiye’ye de insan haklarına nasıl bir çözüm bulabiliriz gibi bir soru aklımıza geldi ve yerel yönetimlerle işe başlamak istedik. Bizimle protokol imzalayan 7 belediye ver; CHP, AK Parti ve MHP’li, 5 üniversite ile de parterlik anlaşması imzaladık. Türkiye’den güçlü bir katılımın olması kentlerin gelişimine ciddi bir fayda sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
“İzmir, Türkiye’ye örnek olacak”
Panele konuşmacı olarak katılan Av. Ali Deman Güler, “Karşımızda hiçbir hakkı tanımam, Anayasa’da benim, devlette benim diyen anlayış var. Buna karşın, insanın zorbalığa ve baskıya karşı ayaklanmaması için insan haklarının bir Anayasa ile korunması gerekir. Eğer bir tiranlık ortaya çıkarsa o zaman ülkeler ve vatandaşlar olumsuz etkileniyor. Adliyelerde her gün Cumhurbaşkanına hakaret davaları görülüyor. Biz Avrupa’nın gelişmiş herhangi bir kenti değiliz. Biz bu çalışmayı çaresizlikten yaptık, bu iktidar ile bunu tesis edemeyiz diyerek CHP ile İzmir Barosu iş birliğiyle tüm Türkiye’ye örnek olacak bu hareketi İzmir’den başlatacağız” dedi.
“İnsan Hakları en barışçıl silahtır”
Çiğli Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürlüğünden Mine Kıllı, yapılan çalışmalar hakkında bir sunum gerçekleştirdi. “Kapsayıcı ve Katılımcı bir sistem içinde vatandaşların haklarını bilmesini ve bunları da belediye işleyişine yansıtmayı amaçladık. Başkanımız Utku Gümrükçü, göreve gelir gelmez İzmir Barosu ile beraber bir protokol imzaladık. Raporumuzu tamamladığımızda bunu resmi internet sistemsizde paylaşacağız, deklarasyonu da en kısa zamanda belediye meclisimize sunacağız. Kadınlara ve çocuklara yönelik çalışmalarımız artırıldı. 8 Mart’ta tüm çalışan kadın personellerimiz bir gün izin verildi, kadınlar için güvenlik faaliyetleri, suç ve şiddete yönelik farkındalık çalışması gerçekleştirildi. Öte yandan kadın erkek eşitliği anlamında da çalışmalarımız devam ediyor. Belediye Çocuk Hakları Birimimiz her ay toplanıyor. Engelli Hakları Birimimiz öncülüğünde ilçemizde ikamet eden engelli bireylerin görüşleri alınıyor, mimari yapılar engelli bireylerimizin kullanımına uygun olarak tasarlanıyor. Sunumumu Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi ‘İnsan hakları yeryüzünün en barışçıl silahıdır; bizi korur. Kurallar gibidir; nasıl davranacağımızı bize söyler. Yargıçlar gibidir; ona başvurabiliriz. Duygular gibi soyuttur ama duygular gibi herkese aittir’ ifadeleriyle tamamlıyorum” diye konuştu.
Deklarasyon yayınlanacak
Başkan Utku Gümrükçü öncülüğünde Çiğli’yi “İnsan Hakları Kenti” yapma yolundaki çalışmalarını kararlılıkla sürdüren Çiğli Belediyesi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında İnsan Hakları Kenti Deklarasyonu için Niyet Mektubu yayınlanacak. Yayınlanacak mektupta; bu süreçte izlenecek yol haritası ve hayata geçirilecek çalışmalarla ilgili açıklamalara yer verilecek.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |