Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilciliği 'insanca ücret, vergide adalet' diyerek alana indi.
İMAMOĞLU’NA DESTEK
Grev yasaklarına tepki gösterilen eylemde aldığı hapis ve siyasi yasak cezasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na da "Sahip çıkacağız" mesajıyla destek verildi.
BAKAN NEBATİ’YE TEPKİ!
"Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek" sloganının atıldığı eylemde yüksek enflasyon ve zamlara karşı tepki gösterilirken Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin son dönemde gündem olan sözlerine de tepki gösterildi.
MASADAKİ SENDİKALARA SOKAK VE GENEL GREV ÇAĞRISI
Konak’ta Kemeraltı Vergi Dairesi önünde toplanan DİSK adına açıklama yapan Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı konuşmasında asgari ücret görüşmelerine de değinerek, "Biz sokaktayız bazıları masada, masada olanları sokağa davet ediyoruz, gelin genel grev yapalım diyoruz" diye konuştu.
VERDİĞİMİZ YETKİYİ ALMASINI DA BİLİRİZ!
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı sendika adına yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Asgari ücretin Türkiye’ de ortalama ücret haline geldiği gerçeği yok sayılırken, Dünyada asgari ücretin bu kadar yaygın olduğu bir ülke daha gösterilemiyor. Ülkeyi yöneten siyasi iktidar, göz göre göre Türkiye İşçi Sınıfını asgari ücrete mahkum ediyor. Bu ülke 22 yıldır AKP iktidarı tarafından yönetilmektedir. 22 yıldır işçinin, emekçinin, emeklinin ve dar gelirlinin alım gücü düşerken, işsizlik, yoksulluk katlanarak artmakta, genç işsiz, kadın işsiz ve çocuk işçi sayısı ise her geçen gün çoğalmaktadır. Yoksulun daha yoksul, zenginin daha zengin olduğu bir ülkede elinizdeki bu yetkiler, size ülkeyi adaletli bir şekilde yönetin diye verildi, asgari ücreti ve emekli ücretlerini açlık sınırının altında bırakarak milyonlarca işçiyi, emekliyi açlığa yoksulluğa mahkum edin, işsizliğin önünü açın, grevleri yasaklayarak, sendikal hak ve özgürlüklerin önüne engeller çıkartın, işçileri ve emeklileri açlık sınırının altındaki ücretlere mahkum edin diye verilmedi bu yetkiler. Bu ülkenin aydınlık yüzü olan biz işçiler, bu böyle gitmez diyerek verdiğimiz yetkiyi almasını da biliriz.
ÜCRETİN ÇOĞU VERGİYE GİDİYOR!
TUİK yıllık enflasyon rakamını %84 olarak açıklarken, ENAG bu rakamın %170 olduğunu açıklıyor. Gıda enflasyonu ise mutfaktaki yangını gözler önüne seriyor. İnsanlar, eti sütü, peyniri bırakın bir kenara, sebzeye meyveye dahi ulaşamıyor artık. Bizlerin ekmeği küçülürken, “Ülke büyüme rekoru kırıyor” diyenlerin cepleri doluyor; fabrikalar, bankalar, işletmeler karlarına kar katıyorlar. İşçilerin ücretleri artsa bile, vergi kesintisi o kadar yüksek ki, yıl sonuna kadar işçinin eline geçen ücretin çoğu vergiye gidiyor.
MÜCADELEMİZİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ!
Çalışanların Ocak ayında %15 vergi kesintisiyle başlayıp, Nisan- Mayıs aylarında %20, Eylül-Ekim aylarında %27’ lik vergi dilimleriyle gelirlerinin büyük bölümü, vergi olarak devlete ödeniyor. Yani Ocak ayında 637 TL. vergi ödüyorsa bir çalışan Eylül ayında 2342 TL. vergi ödüyordur. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması gerekirken, Türkiye’ de “Verginin tabana yayılması” adı altında vergi yükü; işçiye, emekçiye yani ücretli çalışana yıkılmakta ve ücretlerin büyük bölümünün vergi adı altında adaletsiz bir şekilde kesilerek çalışanların dilim dilim soyulmasına neden olmaktadır. Biz DİSK olarak bugün “Vergide adalet olmadan, gelirde adalet olmaz” demek için alanlardayız ve bu soyguna dur diyerek, vergi adaletsizliğine karşı; alanlarda, meydanlarda taleplerimizle mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz.
Asgari ücretin insan onuruna yaraşır bir ücret olmasını talep ederken, çalışanların asgari ücretli değil, toplu sözleşmeli çalışanlar olmasını dile getiriyoruz ve gelirdeki adaletsizliğin gündeme geldiği bu süreçte vergi sistemindeki adaletsizliğin kaldırılması için taleplerimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz.
TALEPLERİ SIRALADI:
Öncelikle işçilerin gelirlerinden ödedikleri verginin patronlarıyla eşit oranda olması adaletsizliktir.
Vergi gelirleri içerisinde dolaylı vergilerin, yani tükettiklerimizden alınan vergilerin payının %70’ e yaklaşması adaletsizliktir. Dolaylı vergilerde de en yoksul ve en zengin aynı oranda vergi verir. Böyle adalet olmaz!
Daha da ötesi yaşam mücadelesi veren işçilerin, sanki zenginleşmişler gibi yıl içerisinde daha yüksek oranda vergi vermeleri adaletsizliktir.
Bununla birlikte Vergide Adalet için yapılması gerekenler bellidir:
Gelir vergisi oranı, ücretlilerde yüzde 10’ a düşürülmelidir.
Vergi tarife dilimleri en az asgari ücret veya yeniden değerleme oranında arttırılmalıdır.
İşverenlere uygulanan 5 puan SGK prim desteği çalışanlara da uygulanmalıdır.
Çağdışı damga vergisi tümüyle kaldırılmalıdır.
ASGARİ DEĞİL İNSANCA YAŞAM!
Özetle, ücretlerden ve tükettiklerimizden değil, kardan, faizden, ranttan daha fazla vergi alınan, az kazananın az, çok kazananın çok vergi ödediği bir vergi düzeni şarttır. Vergide Adalet için verdiğimiz mücadelemizi bir imza kampanyası ile sürdüreceğiz. İşyerlerimizde, alanlarda, meydanlarda, sokaklarda, bulunduğumuz her alanda işçi, işsiz, emekli, emekçi herkesi her yerde imza toplamaya çağırıyoruz.
Ve diyoruz ki;
Asgari değil, insanca bir yaşam!
Asgari ücret değil, toplu sözleşme!
Asgari ücret 13.200 Net!
Gelirde Adalet, Vergide Adalet!
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |