Delican'dan Kocaoğlu'na 'elim kırılsaydı' kontrası: Seçim telaşı!

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun bakanlığa Otogar-Halkapınar metro hattı için söylediği "Elim kırılsaydı da başvurmasaydım" sözlerine AK Parti İl Başkanı Bülent Delican'dan yanıt geldi. 

AK Parti İl Başkanı Delican, Kocaoğlu'nun hükümeti eleştirmesini yalan yanlış bilgilerle kamuoyunu yönlendirme gayreti ve seçim sathı mahalline girme telaşı olarak nitelendirdi.

Delican, “AK Parti hükümetleri İzmir için de neyin sözünü verdiyse, başladı, bitirdi. Metroyu da Kemalpaşa’ya kadar uzatıyoruz.  Sadece hükümetle ortak olduğunuz yatırım ve projeleri tamamlayabileceksiniz, hanenize yazdığınız hatırı sayılır işler bunlar olacak; sonra kalkıp düşmanca söylemler geliştireceksiniz! Bu olmaz! ”diye konuştu.

Delican; hali hazırda devam eden bir projeyi manipüle etmenin, ancak köşeye sıkışmışlık psikolojisi ile açıklanabileceğini belirttiği açıklamasında; “Sayın Kocaoğlu; aslında ‘elime yüzüme bulaştırdığım’ işler nedeniyle İzmir’i harabeye çevirdim demek yerine, zaten planlanmış ve temeli atılmak üzere olan Halkapınar Metro projesini topa tutmayı siyaseten daha uygun bulmuş ve ‘elim kırılsaydı da başvurmasaydım’ diyerek yaklaşan seçim sendromu ile haksız bir çıkış yapmıştır. İzmir halkı çok uzun zamandır ne yapıldığını ve ne yaşadığını görüyor, biliyor. Kendisi epey geç kaldı" ifadelerini kullandı.

Kendileriyle karıştırmasınlar
AK Parti’nin genelde olduğu gibi yerelde de her başladığı projeyi yüzünün akıyla tamamladığını vurgulayan Delican; söz konusu projenin zaten büyük bir girişimin parçası olduğunu hatırlatarak  sözlerini şöyle sürdürdü: 
Kemalpaşa – Torbalı – Alsancak Demiryolu Etüt Proje çalışmaları devam ederken Otogar – Halkapınar arasında bir metro hattının da proje çalışmaları yapılmasına karar verilmişti. 6.03.2017 tarihinde ise AYGM, TCDD ve İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerince İzmir’de yapılan toplantıda alınan karar gereğince Metro trenleri için Otogar, Altındağ, Çamdibi, Vakıf ve Halkapınar istasyonlarının yapılması kararlaştırıldı. 4,5 km.lik hattın zemin etütleri ve fizibilitesi tamamlanmış, 2017 yılı içeresinde “ÇED Gerekli Değildir” belgesi alınarak, yatırım programında sadece yapım işi olarak yer alan proje için 40 adet metro aracı alımı dahil, proje bedeli yaklaşık 950 milyon TL, yani neredeyse bir katrilyon bütçe yapılmıştır. Hızlı tren projesi ile entegre yürütülen bu etap için kalkıp bütçesi de yetersiz diyorsunuz. Bilmiyor musunuz ki; bu tür projelerde aşama aşama bütçe artırımı da yapılabiliyor. ‘El insaf’ derler. Gerçekten işi bilmeden işe gitmeye kalkışan bir yerel yönetimin balondan muhalefetiyle karşı karşıyayız... 

Söz konusu hattın yapılmasıyla İzmirli’lerin otogara rahatlıkla ulaşmasının yanı sıra Halkapınar istasyonundan hem İZBAN banliyö hattına ve hem de şehrin diğer metro hatlarına aktarma yapılabileceğini, her ayrıntının değerlendirildiğini ve metronun Kemalpaşa’ya kadar uzanabildiğini belirten Delican, “Ulaşım bir entegrasyon işidir. Bizi kendileriyle karıştırmasınlar. Bu proje de başladığı gibi bitecek. İzmirli hemşerilerimiz de daha öncekiler gibi bunun da konforunu yaşayacak” diye konuştu. 

Sokaktan yükselen…
"Sayın Kocaoğlu; İzmir sokaklarından yükselen feryadı duymuş da üstüne alınmamakta ısrarlı gibi. İnönü Caddesi’nde yıllarca süren, kan ağlatan, kepenk kapattıran metro hezimetini unutmuş gibi... Yılan hikayesine çevirdikleri, insanları yolda, trafikte canlarından bezdirdikleri basit bir tramvay inşaatının altında kalmış gibi. Sanki, üç dönemdir belediye başkanı olduğu İzmir’in ‘elim kırılsaydı da oyumu vermeseydim’ dediğini ve 2019’da tercihini değiştirmeye hazırlandığını görür gibi" diyerek tepkisini sürdüren Başkan Delican, açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verdi: 
Bir kenti yönetiyorsanız; bir işi kotarmaya çalışmanın, talep etmenin pişmanlığı olmaz. Ellerim kırılsaydı da başvurmasaydım demek, niyet ortaya koyar. Düşmanca bir söylemdir. Bir belediye başkanına yakışmıyor. ‘İstedim vermediler’ i de söyleyemeyince bu ifadeler çıkmış ağzından ki bu bir belediye başkanı için gerçekten vahim bir durum. Belli ki; nihayet İzmirli’nin yerel hizmetlere, yaptıkları, daha doğrusu ellerine yüzlerine bulaştırdıkları işlere isyanını görebilmiş ve seçime çeyrek kala, bu kez yüzlerine esen rüzgarı tersine çevirme hamlelerine başlamış. 2019’da İzmir’i kararlı ve üreten AK Belediyeciliğe kavuşturmak için çalışıyoruz. Onlar debelenedursun, biz işimize bakarız...