Deprem bölgesinden gelen hırsızlık ve yağma görüntüleri vicdanları yaralıyor. Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burcu Dönmez, bu kapsamda bölgedeki huzuru bozacak suçların cezaları da en üst sınırdan verileceğini belirtti. Somut olaylara ilişkin Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında düzenlenmiş nitelikli hallerin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Burcu Dönmez, "OHAL bölgesinde bunların tatbiki olacaktır. Normalde yağma suçunun cezası 10 ile 15 yıl arası hapis cezası olarak değişirken depremzedelere giden yardım TIR'larının önünün kesilerek yağma suçunun işlenmesi durumunda fail ya da failler, üst sınır olan 15 yıl hapis cezasına çarptırılır. Buna bir de yağma suçu sırasında kasten yaralama da dahil olursa 15 yıl olan infaz süresinin üzerine bu suçların cezası ayrıca eklenir. Bunlar da 3 yıldan 18 yıl hapis cezası demektir. Başka bir deyişle gasp edilen kişiyi kasten yaralayarak yağma yapan zanlılar, 18 yıl ile 33 yıl arasında hapis cezasına çarptırılır" dedi.
'ŞİKAYET OLMAKSIZIN CEZALANDIRMA SÖZ KONUSU'
Depremin ardından zarar gördüğü için binalara giremeyen insanların korkularından faydalanarak market ve dükkanların camlarının kırılarak hırsızlık yapılması suçunun 5 yıldan 10 yıla kadar cezalandırıldığının altını çizen Prof. Dr. Dönmez, "Bu tür durumlarda şikayet aranmaksızın cezalandırılma söz konusudur. Fakat fail, acil bir ihtiyacı karşılamak için bu suçu işlemişse cezada indirime gidilebileceği gibi durumun özelliklerine göre ceza da verilmeyebilir. Marketlerden beyaz eşya, mutfak robotu gibi acil olmayan şeylerin çalındığına da şahit olduk. Bu gibi durumlarda ise faile, nitelikli hırsızlık suçundan 5 ile 10 yıl arasında ceza uygulanacaktır. Bunun yanı sıra yetkisi olmadığı halde kolluk kuvvetlerinin üniformasını ya da resmi arama kurtarma ekiplerinin kıyafetlerini giyerek suç işleyen zanlılar, muhtemelen durumun vahameti göz önünde bulundurularak üst sınır olan 10 yıl hapis cezası alacaktır" diye konuştu.
Öte yandan depremzedelerin geçici olarak kaldıkları çadırlardan yapılan hırsızlıkların normal bir evden yapılan hırsızlıktan farkının olmadığını belirten Prof. Dr. Burcu Dönmez, "Afet çadırları, konut statüsündedir. Yargıtay'a göre konut, devamlı veya geçici olarak kişilerin yerleşmek ve barınmak amacıyla oturmalarına elverişli yerleri ifade eder, bu anlamda çadırlar da konut olarak değerlendirilecektir. İzinsiz girilmesi ve hırsızlık yapılması durumunda konuta girilmiş sayılır. Fail, buna göre yargılanır" dedi. (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |