Türkiye genelinde olduğu gibi İzmir’de de ‘duruşma bekleme’ savunma makamının temsilcisi avukatların en büyük sorunlarından biri haline geldi. Zamanında başlamayan duruşmalar sebebiyle zaman, emek ve kazanç kaybına uğrayan avukatlar, tepki gösterdiklerinde ‘İstediğiniz yere şikayet edin’ yanıtını alıyorlar. Öte yandan her güne yayılan sorun artık öyle bir hal aldı ki bazı avukatlar tarafından neredeyse olağan karşılanmaya başlandı.
İlkses'ten Çağla Geniş'in haberine göre özellikle bazı duruşmaların saatinde başlamayacağından emin olanlar yanlarına dosya veya bilgisayar alarak koridorlarda kalan işlerini yapmaya çalışıyorlar. Saatlerce süren bekleyiş sırasında kitap yazan ya da tez çalışmasını tamamlayan bile var.
ZAMAN, EMEK VE KAZANÇ KAYBI
Yargının üç sacayağından biri olan avukatların en büyük sorunlarından birisi haline gelen ‘duruşma bekleme’ sorununa dikkat çeken İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel, “Bu sorun avukatlar açısından büyük bir zaman, emek ve kazanç kaybına neden oluyor. ‘Nasıl olsa bekleyecekler, istediğimiz saatte alırız’ anlayışıyla bir anlamda kapı kulu yerine konuluyorlar. Hakimler, savcılar, avukatlar bir sacayağının eşit parçaları. Birinin zamanını diğerinden daha değerli kılmak mümkün değil” dedi. Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanan Yargı Etiği Bildirgesi’ne de vurgu yapan Yücel, “Bildirgenin 8.maddesinde; hakim ve savcıların çalışma saatlerini verimli kullanacakları, zamanın herkes için değerli olduğunu bilerek bu konuda duyarlı davranacakları belirtilmiş ve bu bildirgenin bağlayıcı bir belge olduğu açıklanmış. Oysa saat 10.00’a konulan bir duruşmaya saat 18.00’da girdiğimiz çok olmuştur! Duruşmanın geç alındığı gerekçesiyle yapılmış hiçbir şikayete bugüne kadar HSK’dan bir soruşturma açılmadı. O zaman yargı etiği bildirgesi neden var?” diye sordu.
GECİKEN DURUŞMALARI BİZE BİLDİRİN
İzmir Barosu olarak avukatlardan gelen şikayetler doğrultusunda zamanında başlamayan duruşmaları kayıt altına aldıklarını ve sorunun çözümü için gerekli girişimlerde bulunacaklarını kaydeden Yücel, şunları söyledi: “Sorunun büyüklüğünü ortaya koyabilmek için bu çalışmayı başlattık. Gelen şikayetleri havuzda topluyoruz. Hepsini ilgililerine ileteceğiz. Diyeceğiz ki önlem alın! Çünkü bizim zamanımız sandığınız kadar ucuz ve değersiz değil.”
İSTEDİĞİN YERE ŞİKAYET ET!
Avukat Duygu İnegöllü, bu sorunu yaşayan ve bundan rahatsızlık duyan avukatlardan sadece birisi... İnegöllü’nün sıkıntı duyduğu konulardan biri de aynı güne ve aynı saate çok sayıda duruşma saati verilmesi. İnegöllü, “Mesleğimize yönelik saldırılar da eklenince duruşma salonu önünde bekletilmek büyük bir kabus oldu. Hiçbir neden yokken sabah 9.00’a duruşma saati verip, 10.30’da duruşmalara başlayan, tepki gösterdiğinizde ise nasılsa ceza almayacağına güvenerek, ‘İstediğiniz yere şikayet edin’ diyen hakimler var. Ya da tüm duruşmalarını aynı saate verenler... Sabah 9.00’da duruşma için adliyeye geliyorsunuz; 30 duruşmanın hepsi 9.00’da ve siz son sıradasınız! Saat kaçta sıra size gelecek belli değil. 30 dosyanın tarafları saatlerce ayakta bekliyor” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
DURUŞMA BEKLERKEN KİTAP YAZDI
Duruşma bekleme çilesinin artık avukatlar tarafından neredeyse olağan karşılanmaya başlandığını belirten Avukat Onur Özkılınç ise “Bazı mahkemelerin kesinlikle saatinde başlamayacağını bildiğimizden, yanımıza dosya veya bilgisayar alarak koridorlarda işlerimizi yapmaya çalışır olduk. Bir keresinde, Asliye Ceza Mahkemesi’nde 10.00 duruşması için evden mahkemeye gidiyordum. Trafik olduğunu fark ettim, park yeri problemi de yaşamamak için taksiye bindim. Adliye girişinde saat 9.50’idi. Asansör bile beklemeden hızla 4. katta bulunan mahkeme salonunun önüne geldim. Ancak önümüzde 10 duruşma daha vardı. Sanıyorum duruşmaya girdiğimizde saat 14.50 civarıydı. Tam 4 saat 50 dakikam, duruşma salonunun önünde bekleyerek geçti. Şu anda doktora eğitimime hazırlanmaktayım ve aynı zamanda borçlar hukuku alanında bir kitap çalışması yapmaktayım. Çalışmamın hatırı sayılır bir kısmını duruşma beklerken tamamladığımı söylemeden edemeyeceğim” dedi.
YENİ MAHKEMELER KURULMALI
Dosya yükünün ağırlığına da dikkat çeken Özkılınç, yeni mahkemelerin kurulmasının bir zorunluluk olduğunu savunuyor. Duruşmaların zamanında yapılamamasının en önemli sebeplerinden birinin de Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) olduğunu dile getiren Özkılınç, “SEGBİS’in açılması, sanığın ekran önünde getirilmesi, sorunsuz şekilde sistemin koordineli olarak aktif hale getirilmesi zaten çoğunlukla en az 10 dakika sürmektedir. Saatlerce havasız, dar koridorlarda beklemek zorunda kalan, ‘Acaba sıra gelir mi?’ endişesi ve pasif psikolojik şiddetiyle su almaya bile gidemeyen avukatların, bırakın savunma yapmayı, duruşma salonuna girerek adlarını doğru yazdırması bile bir meziyettir. Mahkemelerin duruşma günü ve saati belirlerken, kaç dakika süreceğini önceden öngörerek planlama yapması, hakimin dosyalara önceden çalışarak duruşma zaptının taslak olarak önceden hazırlanması, duruşmaların zamanında yapılmasına olanak sağlayabilir” ifadelerini kullandı. (Çağla Geniş / İlkses Gazetesi)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |