Yunanistan'ın düzensiz göçmenleri geri iterek doğrudan denize attığına yönelik iddialara 5 gün içinde bir yenisi eklendi.
Aydın'ın Kuşadası ilçesi Güzelçamlı Sazlık bölgesinde 18 Eylül'de bulunan ve Yunan Sahil Güvenlik görevlilerince Ege Denizi'nin ortasına atıldıklarını iddia eden Kamerun uyruklu bir düzensiz göçmenin, yüzerek kıyıya çıkmayı başardığını ancak beraberindeki 2 kişinin yaşamını yitirdiğini söylemesinin ardından 23 Eylül'de de benzer bir olayın yaşandığı belirlendi.
Aydın İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, aynı bölgede Yemen uyruklu bir kişiyi tespit etti. İşlemleri için karakola götürülen düzensiz göçmen, ifadesinde, Somali, Suriye ve Filistin uyruklu bir grupla İzmir'den bir bota binip Sisam Adası'na gittiklerini, adaya ulaşanların gruplar halinde ayrıldığını, kendisinin de yoluna tek devam ettiğini anlattı.
Bir süre yürüdükten sonra yolda karşılaştığı kişilerin kendisine kampın yerini tarif ettiğini aktaran düzensiz göçmen, kamp alanında yaşadıklarına ilişkin şunları kaydetti:
"Kampa ulaştığım zaman orada resmi olduğunu düşündüğüm bir görevlinin yanına gittim. Görevliye sığınma talebimi ilettim, o da 'Tamam, otur sen, ben halledeceğim.' dedi ve telefonla konuşmaya başladı. Telefon yoluyla bana tercüme etti ve 'Biraz bekle, ne yapabileceğimize bakacağız.' dedi. Gece olduğunda, maskeli ve tamamen örtülü şekilde giyinmiş 2 kişi geldi. Bana şiddet uyguladılar. Bir tanesi çekiçle alnımın üstüne, bir tanesi kafama vurdu. Sol omzumun arka tarafına, sol dizimin üstüne yine çekiçle vurdular. Bir saat boyunca kafamdan kanlar akıyordu. Orada tek başımaydım. Sivil bir araç getirdiler beni oradan çıkarmak için, kendimde değildim, içinde yine örtülü bir kişinin olduğunu gördüm. Beni arabaya aldıktan sonra kapıyı açtılar, Somali uyruklu 2 kişi getirdiler. Biri kadın, biri erkekti. Bana yaptıkları gibi onları da yakaladıktan sonra üstlerini çıkardılar, soydular ve aradılar. Telefon ve paralarını aldılar. Bu sivil araca üçümüzü bindirip sahile götürdüler."
Yemenli göçmen, Yunan Sahil Güvenlik botuna bindiklerinde ise kendilerine can simidi verilmediğini, yakındaki bir başka gemiye götürdüklerini düşündüğünü ifade etti.
Denizden bakıldığında bir dağ gördüklerini belirten düzensiz göçmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dalgalar çok yüksekti ve karaya 2,5 kilometre kala durdular. Orada, 'Bunları denize atın.' dediler. Ben onlardan rica ettim, yanımdaki erkek ve kadın yüzme bilmiyor, dedim. Kadın da bana aynı şekilde, yüzme bilmediğini söyledi. Göğsüme vurdular ve tutup denize attılar. Üzerimizde can yeleği de yoktu. Dalgalar çok yüksek olduğu için bizi sağa sola savurdu. Karşıda taşlık bir bölge gördüm ve oraya doğru yüzdüm. Çıktığım yerde 5 saat kaldım. Uyumuştum, uyandıktan sonra her yerimdeki yaraları gördüm. Sabah olunca 150 metrelik sahil şeridi boyunca yürüdüm ve kadını gördüm, kadın yüz üstü yatıyordu, ölü gibi görünüyordu. Daha sonra sağa sola baktım en azından bir ev göreyim diye fakat hiçbir şey göremedim. İzmir'e gidebilme umuduyla dağa tırmandım ve 2 kilometre yürüdüm. Çok şükür Türk jandarma devriye arabasını gördüm. Yunanlılarla karşılaşırım diye halen korkuyordum fakat Türk bayrağını görünce rahatladım. Beni karakola götürdüler, yemek, su ve battaniye verdiler. Yeniden doğduğumu düşündüm."
Yemenli göçmenin ifadesi üzerine Sahil Güvenlik ve Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından müşterek arama kurtarma çalışmaları başlatıldı.
Çalışmalar sonucu 24 Eylül'de 2 düzensiz göçmenin cansız bedeni Sazlık Koyu sahilinde bulundu. (AA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |