Yaklaşık iki yıl önce meydana gelen heyelan nedeniyle büyük hasar gören ve afet bölgesi ilan edilen İzmir Eğridere Mahallesi kaderine terk edildi. Heyelanda 30 ev ve 15 ahır hasar görmüş, kaymakamlık kararıyla evlerde yaşayanlar tahliye edilmişti.
Olayın üzerinden 19 ay geçmesine rağmen evlerinden çıkarılan mahalle sakinleri için yeni ev yapılmadı, bir süre verilen kira yardımları da kesildi. Yıkıntıların içinde konteynerlarda yaşamak zorunda kalan mahalle sakinleri hem isyan ediyor, hem de verilen sözlerin yerine getirilmesini istiyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, İzmir’in Bornova İlçesi’ne bağlı Eğridere Mahallesini ziyaret ederek, heyelan bölgesinde incelemelerde bulundu. Gazeteci kökenli olan Atila Sertel, evleri zarar gören vatandaşlarla bir araya gelerek bölgenin son durumunu görüntüledi ve mağdur vatandaşlarla röportaj yaptı.
VERİLEN SÖZLER UNUTULDU
2019 yılı Şubat ayında meydana gelen heyelan sonrası bölgeye iktidar mensubu çok sayıda siyasinin geldiğini ve sözler verdiğini hatırlatan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, “O dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan AKP’li eski Bakan Nihat Zeybekçi de Eğridere’ye gelip söz verenlerdi. Bakan Zeybekçi, ‘Merak etmeyin, devlet tüm zararlarınızı giderir. Evleri yıkılan vatandaşların evlerini, ahırlarını yapar. Kimse açıkta kalmaz. Bu devlet afetlerden sonra şehirler yaptı. Van’da, Simav’da, Dinar’da yeni şehirler kurdu. Buradaki evleri ve ahırları da en güzel şekliyle yapacaktır’ demişti. Bugün gelinen noktada bir çivi dahi çakılmamış. Evleri zarar gören vatandaşlarımızın kira yardımı kesilmiş, 21 metrekarelik konteynerlarda yaşamaya mahkum edilmiş. Kanallar kırılmış, fosseptikler dışarı akıyor. Eğridere’yi heyelan yuttu ancak en acısı da AKP iktidarı unuttu. Mahalle sakinleri isyan ediyor, çözüm bekliyor. İktidardakiler onların bu haklı isyanına kulak vermeli” diye konuştu.
MAĞDUR VATANDAŞLAR NE DEDİ?
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, bölgedeki incelemelerinin ardından konteynerlarda yaşayan Yalım ve Boğaziçi aileleriyle görüştü. İşte o ailelerin isyanı:
Adem Boğaziçi:
“Evlerimiz yıkıldıktan sonra gelen yetkililer, hiçbir ücret almadan evlerinizi, ahırlarınızı yeniden yapacağız dediler. Taahhütname imzalattırdılar. Bu evrakları imzaladıktan sonra bizden para istediler. 150-200 bin liralardan bahsediliyor. 3-5 inekle biz bu paraları nasıl ödeyelim. Yiyecek ekmek dahi zor buluyoruz. Geçimimiz zor sağlıyoruz. 21 metrekarelik konteynerda yaşamaya mahkum edildik. Bunu bize reva görenler gelsinler kendileri yaşasınlar.”
Ahmet Yalım:
“Eviniz, ahırınız her şeyiniz kusursuz olarak verilecek denildi. Hiçbir şey verilmedi. Sonra para istediler parayı da kabul ettik ama yine de hiçbir şey yapılmadı. Bizim köyümüz çok eski bir köydür. Daha önce hiç heyelan olmamış. Ancak burada birisi hobi bahçeleri yaptı. Heyelan da o nedenle oldu. İki senedir 35 kişi mağduruz. Bu kişiyi sorgulamadılar dahi. Bu kişiyle şimdi mahkemeliğiz. Bu kişiyi neden koruyorlar anlamakta zorlanıyoruz.”
Nuriye Boğaziçi:
“İki senedir sıkıntı yaşıyoruz. Kiraya çıktık sonra kira yardımı kesildiği için geri döndük. Jandarma her hafta geliyor çıkın buradan diye baskı yapıyor. Ev yapılmadı, kira yardımı yok. Biz nereye gidelim? Sokakta mı kalalım?”
Halime Yalım:
“Ölen kocamın Bağkur emekli aylığı ile geçiniyorum. Şimdi bizden 200 bin lira para istiyorlar. Ben de kuru ekmek parası yok. 200 bin lirayı nereden bulayım? Evimde 40 yaşındaki oğlumla yaşıyorum. Buraya gelip size yeni ev yapacağız dediler. Çocuklarınıza iş vereceğiz dediler. Ne çocuklarımıza iş verdiler ne de bize sahip çıktılar.”