Narlıdere ilçesi, Atatürk Mahallesi'nde yaşayan Aras ailesinin en küçük oğlu Hasan, geçen 1 Ocak'ta evinin salonunda oyun oynarken bir kaza yaşadı. İlkokul 1'inci sınıfa giden Hasan, tabletini prize takarken elektrik akımına kapıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi'nde gözetim altına alınan Hasan'ın, midedeki yiyeceklerin akciğerine kaçması nedeniyle solunumu durdu. Sağlık ekiplerinin müdahalesiyle kalbi çalıştırılan Hasan, 26 günlük tedavinin ardından taburcu edildi.
Pazarcılık yaparak geçimini sağlayan baba Mehmet Aras (50), yaşadıkları olayı şöyle anlattı: "Tatil olduğu için gündüz saatlerinde hepimiz evdeydik. Hasan salonda oyun oynuyordu. Tabletin şarjı bitince prize takmak istedi. O anda prizden bir kıvılcım çıktı. Titremeye başladı ve koltuğun üstünden aşağı düştü. Hemen kucaklayıp hastaneye götürdüm. Acilde yaklaşık 20 dakika şok uygulayıp kalbi çalıştırdılar. Çocuk nöbet geçirmiş ve kusmuş. Yiyecekleri dışarı atamamış ve akciğerine kaçmış. 8 gün yoğun bakımda kaldı. Toplam 26 gün tedavi gördük. Hasan yaşadı ama ne tarafa yatırsak öyle kalıyor, dönemiyordu. Doktorlar 'Bu duruma kendinizi alıştırın' dedi. Konuşamıyor, yürüyemiyordu. Gözde kıpırdama yoktu. Ağlarken sesi çıkmıyordu. Şimdi konuşmaya, yemek yemeye başladı. Burnundaki besleme hortumunu çıkardık. Emeklemeye ardından yürümeye başladı. Allah bize bağışladı. İnancımız vardı ama 4 ay çok zor günler yaşadık."
‘HİÇ UMUDUM YOKTU’
Oğlunu kaybettiğini düşündüğünü söyleyen anne Adile Aras (37) da "Hiç umudum yoktu, onu kaybettiğimi sandım. Ama gelişimini gün gün görüyoruz. Böyle kalacak sanıyordum. Yavaş yavaş bu duruma geldi. Doktorlar bizi en kötüsüne alıştırdı. Onun acısını görmek istemiyordum. Şimdi mutluyum. Tekrar okula gitsin istiyorum" dedi.
EYLÜLDE OKULUNA DÖNECEK
Narlıdere Belediyesi Engelli Danışma Merkezi Müdürü ve psikolojik danışman Besim Toker, Narlıdere Zihinsel Engelliler Derneği olarak Narlıdere Belediyesi'nin desteğiyle 2004 yılından bu yana engelli bireylere fizik tedavi, sağlık, eğitim, spor, hukuk ve sosyal desteğin yanı sıra istihdam sağladıklarını söyledi. Merkezin bir yerel yönetim ve sivil toplum işbirliğinin örneği olduğunu anlatan Toker, 140 çocuğa hizmet verdiklerini belirterek Hasan'ın yaklaşık 2 aydır tedaviye geldiğini söyledi. Toker, şöyle konuştu: "Hasan buraya kucakta geldi. Yoğun eğitim ve tedavi sonunda bu duruma geldi. Şimdi yürüyor, konuşuyor, özel eğitim alıyor. Okuluna ara verdi. Ama onu yeni döneme yetiştireceğiz. Yaşı küçük olduğu için hızlıca ilerliyor. Doktorlar 1 sene içinde eski haline döneceğini düşünüyor. İlk geldiğinde korkutucu bir tablo vardı. Ama yaşı küçük olduğu için tedaviye hemen yanıt verdi. Haftada 3 gün buraya geliyor. Ona akademik eğitim de veriyoruz. Şu an dil, konuşma eğitimi de alıyor."
EN BÜYÜK BAŞARI HASAN'IN
Fizyoterapist Mahbube Doğru da Hasan'ın çok azimli bir çocuk olduğunu belirterek "Oturma dengesi, emekleme ve diz üstünde durma yoktu. Bağımsız ayakta duramıyordu. Derslere başladıktan sonra hızlı bir gelişim gösterdi. Anne ve babanın bu süreçte desteği çok önemliydi. Bu bir ekip işi. Bağımsız yürüyebiliyor. Denge ve koordinasyon becerileri günden güne iyileşmeye başladı. Algısı açıldı. İnce motor becerileri kötüydü. Şimdi ciddi bir kazanım elde ettik. Hasan çok azimli çok istekli, derse aktif katılıyor. En büyük başarı Hasan'a ait" dedi.
Destek olan diğer fizyoterapisti Ahsen Gülçin Parğan ise Hasan'ın iyi bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu söyleyerek, "Hasan Fenerbahçe'yi çok seviyor. Maça gitmek istiyor. Fenerbahçe sevgisi onun tedavisine de destek oldu. Bu sevgi bir araç oldu. Onunla birlikte daha motive edici çalışıyor" diye konuştu.(DHA)