İZMİR - Olay, 12 Ağustos 2012 tarihinde 9781 Sokak ile 3800 Sokak kesişiminde meydana geldi. Asayiş şubede görevli ekip otosu, iddiaya göre, devriye görevini yaptıktan sonra yol kenarına park etti. Bu sırada, ehliyetsiz olan Erhan Barlak'ın kullandığı otomobil, Ünal Basmacı'nın kullandığı ekip otosuna çarptı. Ekip otosundan inen polis memurları, tutanak tutmak istedi. Ceza yazılmasına engel olmak isteyen Erhan Barlak, yanındaki ağabeyi Emrah Barlak ve Faruk Karahan ile polis memurları arasında tartışma başladı. Arbede sırasında, polis memurları biber gazı sıktıktan sonra havaya ateş etti, Erhan Barlak ve 2 kişi ise sandalyeyle üzerlerine yürüdü. Polis memuru İmran Kahya, meslektaşına sandalyeyle saldırıldığını görünce silahını tekrar ateşledi. Bu sırada Emrah Barlak karnından, kardeşi Erhan Barlak ve Faruk Karahan bacaklarından yaralandı. Yoldan geçen Halil Altın ve Seyyid Ekinci de seken kurşunla hafif yaralandı. Yaralılardan Emrah Barlak kaldırıldığı hastanede öldü. Olayın ardından gözaltına alınan polis memuru İmran Kahya, açığa alınıp tutuklandı.
Soruşturmayı yürüten savcı, kasten adam öldürme ve kasten yaralama ile suçlanan polis memuru İmran Kahya'nın yanı sıra Erhan Barlak'a 'zincirleme olarak kamu görevlilerine görevlerinden dolayı alenen hakaret', 'zincirleme tehdit' ve 'kişinin yerine getirdiği kamu görevleri nedeniyle yaralamaya teşebbüs' suçlarından 2 yıl 9 ay ile 9 yıl arasında hapis, Faruk Karahan'a da 'kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle basit yaralama' suçundan 2 ile 5 yıl arasında ceza talebiyle dava açtı.
İzmir 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 28 Kasım 2014 tarihindeki karar duruşmasında, sanık polis memuru İmran Kahya'ya, Emrah Barlak'ı kasten öldürmekten önce müebbet hapis cezası verildi. Haksız tahrik, fiilin olası kasıtla işlenmiş olması, pişmanlık ve iyi hal indirimleri yapılarak bu ceza 8 yıl 4 aya düşürüldü. Erhan Barlak'ı kasten silahla yaralama suçundan ise 3 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Heyet, Faruk Karahan'ı kasten silahla yaralama suçundan da Kahya'ya önce 1.5 yıl hapis cezasına hükmetti. Haksız tahrik, iyi hal ve pişmanlık indirimleriyle bunu 7 ay 15 güne indirdi. Bu cezayı erteledi. Mağdurlar Seyyid Ekinci ve Halil Altın'a karşı kasten silahla yaralama suçundan sanık polise önce 6'şar ay, ardından haksız tahrik, iyi hal ve pişmanlık indirimleriyle 2 ay 15'er gün olmak üzere toplam 5 ay hapis cezası vererek bu cezaları da erteledi. Böylece sanık İmran Kahya, toplam 11 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, müşteki sanıklar Erhan Barlak'a, 4 polise hakaret ve zincirleme tehditten 3 yıl 5 ay 3 gün, Faruk Karahan'a görevi yaptırmamak için direnmekten 1 yıl 10 ay hapis cezası verdi.
Mahkemenin kararını beğenmeyen taraflar, temyiz için Yargıtay'a başvurdu. Dosyayı inceleyen Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, polis memuru İmran Kahya'nın eylemlerinin meşru müdafaa sınırları içerisinde olduğunu belirterek mahkemenin verdiği ceza kararını bozdu. Kahya'nın beraat etmesi gerektiğini belirten Ceza Dairesi, ayrıca tahliyesine karar verdi. Diğer sanıklar hakkındaki karar ise onandı. Bozma kararının ardından polis memuru Kahya tahliye edildi. İzmir 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya tutuksuz sanık İmran Kahya, başka bir suçtan tutuklu sanık Erhan Barlak, annesi Gülpaşa Barlak, babası Nusrettin Barlak ve tarafların avukatları katıldı.
Baba Barlak, olayda çocuğunu kaybettiğini belirterek adaletli bir karar verilmesini istedi. Mağdur ve müştekilerin avukatı Abdurrahman Aykut Dikencik, Yargıtay'ın kararına uyulmaması gerektiğini ve yeniden tahkikat yapılmasını talep etti. Sanığın olay anında hiddetle agresif bir şekilde hareket ettiğini belirten Dikencik, sanığın cezalandırılmasını talep etti. Olay anında müvekkiline sandalyeyle saldırıldığı sırada silahın ateşlendiğini söyleyen Kahya'nın avukatı Tolga Yurdakul, Kahya'nın beraatını talep etti. Son sözü sorulan sanık Kahya, olaydan dolayı üzüntü duyduğunu belirterek, "Takdir mahkemenindir" dedi.
Mahkeme heyeti, Yargıtay'ın verdiği bozma kararına uyulduğunu açıklayarak, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ilgili maddesinin 'Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez' hükmü gereğince sanığa ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi. (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |