Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisince Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitinge katılarak, vatandaşlara hitap etti.
Konuşmasına, "Anadolu'nun incisi, gönlümüzün birincisi Muş. 1071'de Anadolu'nun kapılarını İslam'a açan Muş. Sultan Alparslan'ın, Yavuz Sultan Selim'in emaneti Muş. Yemen'e giden evlatlarına yaktığı ağıtlarla milletimizin yürek tellerini titreten Muş." ifadeleriyle başlayan Erdoğan, "Sizleri selamların en güzeliyle selamlıyorum Muş." ifadesini kullandı.
Muş'un ilçelerini de tek tek sayarak selamlayan Erdoğan, "Muş'u ve sizleri çok özledim. Aramızdaki şu muhabbeti, şu sevdayı anlatmaya inanın kelimeler yetmez." diye konuştu.
"GÖNÜLLERİMİZE ASLA SINIR ÇİZDİRMEYİZ"
81 vilayetin ve 82 milyon vatandaşın her birinin kendilerinde ayrı kıymeti olduğunu dile getiren Erdoğan, "Her bir karış toprağında bir yiğit yatan bu vatana öyle kuru sözle değil imanla, aşkla büyük bir tutkuyla bağlıyız. Tam 40 yıldır 'Yaratılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz' diyoruz. Tam 17 yıldır ahseni takvime hayran olmuşuz, hayranıyız. Buyurun Müştak Babalar gibi bu milletin kardeşliği için çalışıyoruz. Kim ne derse desin gönüllerimize asla sınır çizdirmeyiz." şeklinde konuştu.
Alandaki gençlerin, "Recep Tayyip Erdoğan" şeklindeki tezahüratları üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gençler, hanımları görüyorsunuz değil mi? Allah'ın izniyle Malazgirt'ten tutun da merkeze kadar, ilçelerimiz dahil inanıyorum ki evelallah bu seçimde Muş'un hanımları bu işin kaderini belirleyecek. Beyler kıskanmayın. İnanıyorsunuz değil mi buna? Çünkü kale içeriden fethedilir. Kalenin içinde bayanlar var, hanımlar var ve bu işin kaderini belirleyecekler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kim ne yaparsa yapsın ebedi kardeşliğimize leke sürdürmeyiz. Kim hangi oyunu çevirirse çevirsin aramıza kimsenin girmesine müsaade etmeyiz. 780 bin kilometrekarelik vatan toprağı üzerinde ameliyat yapılmasına göz yummayız. Şehirlerimizin arasına fitne sokulmasına asla izin vermeyiz. Buna önce benim Muşlu kardeşlerim izin vermez. Çünkü bu topraklar birlik ve beraberliğin kıymetini çok iyi bilir. Kütahya gibi, İzmir gibi, İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep gibi Muş da işgalin ne demek olduğunu, devletsizliğin ne kadar çetin bir imtihan olduğunu çok iyi bilir." değerlendirmesinde bulundu.
Alandaki coşkuyu işaret eden Erdoğan, "Şu güzelliğe bak, şu muhteşem duruma bak. Bu rahmete, bu yağmura rağmen yol boyunca binlerce Muşlu kardeşimi gördüm. Şimdi burada sizleri aynı şekilde görüyorum. Bir dağılma yok, yine bir, birlikte, iç içesiniz. Allah sizlerden razı olsun." dedi.
Ağrı'dan Muşlulara selam getirdiğini söyleyen Erdoğan, "İnşallah pazar günü sizler yeni bir tarih yazacaksınız. Buna hazır mıyız? Tüm hanım kardeşlerim kapı kapı dolaşıyor muyuz? Gençler dolaşıyor muyuz?" diye sordu ve "Evet" yanıtını aldı.
Muş'un 1. Dünya Savaşı'nda iki yıl boyunca Rus ve Ermeni çetelerinin saldırıları altında büyük yıkımlar ve zulümler yaşadığını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Muş diğer Anadolu şehirleriyle aynen bugün burada olduğu gibi kenetlenerek işgalin yaralarını kısa zamanda sarmayı da başarmıştır. Nasıl bir asır önce bu toprakları kanımızla tekrar vatanımız kılmışsak, namerdin alnına zaferi beraber kazımışsak bugün de bölücü heveslere aynı iradeyle karşı çıkıyoruz. 34 yıldır Kürt kardeşlerimizin canından, evlatlarının kanından beslenen canilere, PKK terör örgütüne ve onun desteklediği siyasi partinin mensuplarına inşallah bu topraklarda yer olmadığını pazar günü göstereceğinize inanıyorum."
"ANALARIN SESİNİ BU TERÖR ÖRGÜTÜ DUYDU MU?"
Vatandaşlara, "Buna hazır mıyız?" diye soran ve "Evet" yanıtı alan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunların bir hizmeti oldu mu? Bunlar çukur, çamur, çöp, sadece bunu yaptılar ve Güneydoğu'da binaların altında, bodrumlardan tünelleri açanlar bunlar değil mi? Bunlar hizmet için yoklar, yapmak için yoklar, bunlar yıkmak için varlar, yıkmak. Bunlar 14-15 yaşındaki sabileri analarından koparıp Kandil'e kaçıranlar değil mi? Diyarbakır Belediyesinin önünde aylarca inim inim inleyen anaların sesini bu terör örgütü duydu mu? Bunlar bana geldi, oturdum, dertleştim.
Şu anda bile işte o dağda, Kandil'dekiler 13, 14, 15, 16 yaşındaki kızları, Kürt kızlarını kaçıranlar bunlar değil mi? Bunlara şöyle bir Osmanlı tokadı pazar günü yakışmaz mı? Bunu yapalım. Okullarımızı, camilerimizi, kütüphanelerimizi yakan alçakları dün olduğu gibi bugün de yine beraberce hezimete uğratacağız. Bir daha mabetlerimizin üstüne namahrem eli değmesin, ezan-ı Muhammediler semalarımızdan eksilmesin diye hep birlikte sırt sırta verip çetin bir mücadele yürütüyoruz. Bunlara aman yok."
İstanbul'un fethini kabullenemeyen "müstevli uşaklarına" inat büyük ve güçlü Türkiye ideali yolunda emin adımlarla ilerlediklerini belirten Erdoğan, "Yüz yıl önce bu topraklarda verilen mücadeleyle bugün bizim Suriye'de, Irak'ta, Akdeniz'de verdiğimiz mücadele arasında hiçbir fark yoktur." diye konuştu.
104 sene önce Çanakkale'de ne için savaşılmışsa bugün de aynı gaye uğrunda canlarını dişlerine taktıklarını kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz farklı düşünsek de birileri hala tarihe bakıp öç almanın, intikam almanın, İstanbul'u Konstantinopol'e çevirmenin hesabını yapıyor. Birileri hala bu toprakları, 780 bin kilometrekareyi çok görüyor. Birileri hala Türk'le Kürt'ün, Arap'la Çerkez'in, Sünni ile Alevi'nin arasına derin uçurumlar kazmaya çalışıyor. Birileri hala on binlerce TIR silah vererek etrafımızı terör koridoruyla kuşatıp bizi Anadolu'da sıkıştırmak istiyor. Birileri ekonomimizi kur, faiz, enflasyon cenderesine alarak, Türkiye'nin şahlanışını durdurmaya çalışıyor. Birileri bizim şu meydandaki dayanışmamızı şu muhabbetimizi...
Bakın muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl. Birbirimizi Allah için sevmemizi hala bu terör örgütü hazmedemiyor. Ben sizi Allah için seviyorum. Biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Birileri hala göğü delen minarelerimize, gökyüzünü günde beş vakit Allah'u Ekber nidalarıyla süsleyen ezanlarımıza tahammül edemiyor. Mertçe karşımıza çıkmadıkları için de mesajlarını ya Suriye'den ya Irak'tan ya Kandil'den ya Pensilvanya'dan ya Avrupa Parlamentosu'ndan ya da 16 bin 500 kilometre uzaktan veriyorlar. Onlar bize mesajlarını piyonları aracılığıyla veriyor. Biz de onlara cevabımızı Muş'tan Rabia'mızla veriyoruz."
"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu yapan Erdoğan, alandaki kalabalıkla beraber, "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." dedi.
"CHP ZİHNİYETİNİN AÇTIĞI YARALARA ŞİFA OLMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Bir Muş türküsünün, "Güz gelince çöker duman / Yaz gelince çayır çimen / Aşıkları eder figan / Yanar gider Muş Ovası / Karasu akar boyunca / Murat suyu gider ince / Dolaşır gider boyunca / Şen olasın Muş Ovası" sözlerini okuyan Erdoğan, "Biz de Muş ovası, Muş şen olsun, benim Muşlu kardeşlerim mutlu, huzurlu olsun diye sizlerin hizmetkarı olduk." diye konuştu.
Kimseyi ötekileştirmeden, etnik kimliğinden dolayı hiçbir vatandaşı ayırmadan 81 ilin her birine eserlerle imza attıklarını kaydeden Erdoğan, şunları ifade etti:
"Bir taraftan yılların ihmalini gideriyor, diğer taraftan CHP zihniyetinin insanımızın yüreğinde açtığı yaralara şifa olmaya çalışıyoruz. Bölgelerimiz arasında artık gelişmişlik farkı olmasın, Ankaralının faydalandığı hizmetlerden Muşlu, Ağrılı, Vanlı kardeşlerim de faydalansın diye gayret gösteriyoruz. Hiç kimse kendisini bu topraklarda sahipsiz, öksüz, yetim, garip hissetmesin diye mücadele ediyoruz."
"MUŞ'A 17 YILDA 11,5 KATRİLYON LİRALIK YATIRIM YAPTIK"
Muş'ta AK Parti hükümetinin 17 yılda yaptığı yatırımları ve hizmetleri kısa filmle alandaki kalabalığa izleten Erdoğan, "Halep oradaysa arşın burada. Ben, Bay Kemal gibi değil, sadece Muş'a yapılan eserlerle konuşuyorum. Muş'a 17 yılda 11,5 katrilyon liralık yatırım yaptık." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muş'ta 3 bin 611 yeni derslik inşa ettiklerini, şehre Muş Alparslan Üniversitesini kazandırdıklarını, yükseköğrenim öğrencileri için 3 bin 321 kişi kapasiteli yurtlar yaptıklarını, ayrıca bu yıl Muş ve Malazgirt'te bin 250 kişi kapasiteli yeni yurtlar açacaklarını dile getirdi.
Başvuran her üniversite öğrencisine 500 Türk lirası kredi/burs imkanı tanıdıklarını anımsatan Erdoğan, Türkiye genelinde 1 milyon 186 bin öğrenciye kredi, 414 bin öğrenciye karşılıksız burs verdiklerini vurguladı.
Muş'a gençlik merkezi, kapalı yüzme havuzu, spor salonu, Malazgirt ve Bulanık'a spor salonları inşa ettiklerini anlatan Erdoğan, Muş Atletizm Pisti ve Bulanık Gençlik Merkezi'nin yapımı, Malazgirt Gençlik Merkezi'nin ihalesi, Varto Gençlik Merkezi'nin proje çalışmalarının devam ettiğini belirtti.
MUŞ'A İKİ MİLLET BAHÇESİ
Muş'a iki millet bahçesi yapacaklarını açıklayan Erdoğan, bunlardan birinin eski stadın yerine yapılacak Millet Bahçesi, diğerinin ise Malazgirt Millet Bahçesi olduğunu söyledi.
Muşlu ihtiyaç sahiplerine, şehit yakınlarına, engellilere toplamda 2 milyar lira tutarında sosyal yardım yaptıklarını anlatan Erdoğan, sağlık alanında Muş'a 300 yataklı Muş Devlet Hastanesi, 150 yataklı Muş Kadın ve Doğum Çocuk Hastalıkları Hastanesi, 100 yataklı Bulanık Devlet Hastanesi dahil olmak üzere 7'si hastaneden oluşan 39 sağlık tesisi inşa ettiklerini dile getirdi.
Malazgirt Devlet Hastanesinin yapımının devam ettiği bilgisini veren Erdoğan, Muş Devlet Hastanesini 300 yataklı iki ek blokla büyüteceklerini kaydetti.
Alandaki kalabalığın Muş'a Eğitim ve Araştırma Hastanesi yapılması talebi üzerine Erdoğan, "Eğitim ve araştırma hastaneleri illerin büyüklüğüne göre değişiyor. Şu hastaneler, sayısal olarak Muşumuza yeter. Burada böyle bir sıkıntı olduğu anda zaten biz havada, karada bunları yaparız. Bundan hiç endişeniz olmasın." karşılığını verdi.