Gıda terörüne çare zabıta değil mühendis!

Halk sağlığının korunması için gerçekleştirilen denetimler kapsamında İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, kentte bulunan gıda işletmeleri ve firmaları yılda bir kez denetleniyor. Bakanlığının gıda denetimi konusunda yetersiz kaldığını belirten TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, yerel yönetimlerin de bu konuda aktif rol alması gerektiğini söyledi.

İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'e konuşan ve belediyelerin zabıta memurlarıyla gıda denetimi yapmasını eleştiren Toprak, zabıtaların denetçi kalibrasyonunun bulunmadığını ifade ederek, belediyelerin denetimlerindeki etkinliğini artırabilmek için sektörel bazlı uzmanlaşmış denetçilere ihtiyacı olduğunu savundu. Belediyelerin denetim yapabilmeleri için bünyelerinde gıda mühendisi istihdam etmeleri gerektiğini dile getiren Toprak, “Eğer sosyal bir belediye olmaktan bahsediyorsanız halkın sağlığını da koruma altına almalısınız” ifadelerini kullandı.

BELEDİYELERE GIDA MÜHENDİSİ ÇAĞRISI
Belediyelerde gıda mühendisi istihdam edilmesi gerektiğini kaydeden TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, “Gayri Sıhhi Müessese (GSM) ruhsatı belediyeler tarafından üçüncü sınıf işletmelere verilir. Görevli söz konusu yerin uygun olup olmadığına karar verir. GSM ruhsatı olmayanlar kişiler işletme açamaz. Karar vermesi gereken kişi bu konuda eğitim almış olan gıda mühendisleri olmalıdır. Bu sebeple belediyelerin ya ruhsat birimlerinde gıda mühendisi istihdam etmesi ya da gıda mühendisleri odasından onay belgesi istemesi gerekir. Şu anda birçok belediyede gıda mühendisi istihdam edilmediği için böyle bir ruhsat verilmesi gerektiğinde sıradan bir belediye personeli gidip işletmeyi görüyor ve ruhsat veriyor” diye konuştu.
 
GIDA DAİRE BAŞKANLIĞI KURULMALI!
Zabıtalar aracılığıyla yapılan denetimlerin yeterli olmadığını dile getiren Toprak, “Gıda kontrolleri bakanlık aracılığıyla yapılıyor ama yerel yönetimler de gıda terörüyle mücadelede etkin rol alabilirler. Belediyeler, işletmeleri ve pazar yerlerini denetliyor ama bunu zabıtalar aracılığıyla yapıyorlar. Yani sadece gramaja bakılıyor. Bu sebeple diyoruz ki belediyelerde gıda mühendisleri istihdam edilmeli, hatta ‘Gıda Daire Başkanlığı’ kurulmalı. Eğer sosyal bir belediye olmaktan bahsediyorsanız her şeyi imar olarak görmeyip halkın sağlığını da koruma altına almalısınız. Belediyeler işletmelere ruhsatı veriyorsa, gıda mühendisi istihdam ederek denetim de yapmalı” ifadelerini kullandı.

ÜRETİCİ PAZARLARI HİJYENDEN UZAK
Çeşitli ilçelerdeki üretici pazarlarının da hijyenden uzak olduğunu savunan Toprak, “İzmir Enternasyonel Fuarı, 10 gün boyunca açıktı. İnsanlar orada yemek yedi. Ama bu fuarı kim denetledi? Bakanlığa çağrı yaptık, denetim yapın ve sonuçları kamuoyuyla paylaşın dedik. Kentte gastronomi fuarları açılıyor. El yıkayabilecek kadar dahi su bulunmayan bir ortamda gıda üretimi yapılıyor. Bu ekipmanlar ne kadar dezenfekte ediliyor? Üretici pazar yerlerinin desteklenmesi gerekiyor ama seçilen yerler ne kadar doğru? Eğer bir üretici pazarı açıyorsanız altyapısını oluşturmak zorundasınız. Yazın üretici pazarlarında 40 derece sıcaklığın altında saatlerce bekleyen yiyecekler görüyoruz. İnsanlar bu ürünleri nasıl bir ortamda yapıp getiriyor bilmiyoruz, gıda güvenliği yok. Belediyenin üreticilere gıda üretimine uygun bir yer ayarlaması gerekiyor. Bir gıda mühendisinin de bu ürünleri tüketici ile buluşmadan önce denetlemesi gerekiyor ki ürünler kontrol altında olsun. Bunun yanı sıra yiyeceklerin saklanması için soğuk tezgah imkanı sunulmalı” açıklamasında bulundu. (İlkses Gazetesi)