Adnan Menderes Havalimanı skandal olarak nitelendirilebilecek bir kayıp vakasıyla gündemde... Bir havayolu firması ile Ankara’dan İzmir’e seyahat eden Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Fulden İbrahimhakkıoğlu’nun ‘Salem’ adlı kedisi, Adnan Menderes Havalimanı’nın apronunda kayboldu. 15 günden beri kedisini bulabilmek için apron çevresinde arama yapan İbrahimhakkıoğlu’nun endişeli bekleyişi sürüyor.
İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre yetkililerin duyarsız davrandığını iddia eden İbrahimhakkıoğlu, daha önce de kedisiyle uçak yolculuğu yaptığını ancak bugüne kadar hiçbir sorun yaşamadığını belirterek “Meseleyi o denli üzerlerinden atmak istiyorlar ki ‘Belki bakmadığın için kaçmıştır’ bile dediler. 4 seneyi aşkın süredir beraberdik. Yapılan ihmallerden ve planlama yokluğundan havalimanının vahşi ortamında kalakaldı. Onu çok özlüyor ve bir an önce kavuşmayı her şeyden çok istiyorum” ifadelerini kullandı.
BAŞKA BİR KEDİ GÖSTERİLDİ
Yaklaşık 4 yıldır birlikte yaşadığı can yoldaşı ‘Salem’ adlı kedisinin nasıl kaybolduğunu anlatan İbrahimhakkıoğlu, “31 Ocak Pazartesi akşamı normalde hep kabinde beraber seyahat ettiğim kedim Salem’i kabine kayıtlı olan bir köpek olduğu için Esenboğa Havalimanı’nda uçak altına vermek durumunda kaldım. Saat 21.00 sularında Adnan Menderes Havalimanı’na vardığımda bir görevli Salem’in kafesini açıp kaçtığını söyledi. Kafesi benden teslim alan Esenboğa Havalimanı’ndaki Anadolu Jet çalışanının ‘seal’ adını verdikleri koruyucu banttan takmamış olduğunu söylediler. Dediklerine göre, Adnan Menderes Havalimanı’na iniş yapmamızın ardından kafesi uçaktan indirmek için kullandıkları banta koyar koymaz Salem kafesini açıp kaçmış. Beni ilk kafesinin yanında bekliyor diye aprona çağırdılar ama gittiğimde kafesin yanında başka bir kedi duruyordu. ‘Salem nerede?’ diye sorduğumda o kediye işaret ettiler. ‘Bu Salem değil’ diyerek ağlamaya başladım. Etrafa ‘Salem’ diye seslendim ama karanlık ve gürültülüydü. Kameralardan Salem’in yerini tespit edeceklerini söylediler. Birkaç saatlik beklemeden sonra siyah bir kedi gördüklerini söylediler ve bölgeye gittik. Vardığımızda koşarak kaçan bir kedi gördüm ve adını seslenerek gittiği yöne doğru yürüdüm. Tahminimce kalabalık ve gürültüden iyice ürkmüş olan Salem saklanıyor, saklandığı yer tespit edilecek olursa da kaçıyordu. Otobüsleri çalıştırdılar kedi çıksın diye. Salem’in asla o gürültülü kısımda barınmayacağını biliyordum. Sessiz yerlerde onu çağırdım ama bulamadım” diye konuştu.
YETKİLİLER DUYARSIZ DAVRANIYOR
Olayın yaşandığı günden bu yana yetkililerin duyarsız davrandığını iddia eden İbrahimhakkıoğlu, “Aklıma gelen her yere telefon açmaya başladım. TGS, Salem’i aramaya devam edeceklerini ve havaalanında herkese haber verdiklerini söylemişti ama ben kimi arasam konuya dair hiçbir bilgileri olmuyordu ve herkese başıma gelenleri en baştan tek tek anlatıyordum. Ertesi gün eğer Salem’i aramak istersem TGS özel izinle beni aprona alacağını söyledi. O gün babamla tüm gün Salem’i aradık. Hava yağmurluydu ve hiçbir yerde bulamadık. Birkaç gün sonra Salem’in son görüldüğü yere tilki kapanı kuruldu. Ben de kokusuna gelir umuduyla Salem’in kullanılmış kumunu götürüp teslim ettim. Bazı vardiya şefleri Salem’i görmediklerini, bazı vardiya şefleri ise her vardiya görüldüğünü ancak kimseyi yanına yaklaştırmayarak kaçtığını söyledi. Günlerce Salem’in durumuna dair bir ses çıkmayınca 7 Şubat Pazartesi DHMİ’yi arayarak Adnan Menderes Havalimanı’na geri gittim. Telefonda bana nöbetçi amirlikle görüşmem gerektiği söylendi ancak nöbetçi amir ısrarla benimle görüşmeyi reddetti. DHMİ’yi tekrar aramamı istediler ve ancak bu şekilde nöbetçi amirliğin dahili numarasını aldım. Konuştuğum kişi ‘Ben birilerini yolladım, orada kedi medi yok’ dedi. Belki ben çıkar çağırırsam sesime gelebileceğini anlattım. ‘Orada zaten bir sürü kedi var. Bir sürü de tilki...’ dedi. ‘Sizin için bu herhangi bir kedi olabilir ancak benim için yoldaşım, arkadaşım’ dedim. TGS araya girmeden bana izin vermeyi reddetti” dedi.
“BELKİ BAKMADIĞIN İÇİN KAÇMIŞTIR!”
Daha önce de uçakla yolculuk yaptığını ancak bugüne kadar hiçbir sorun yaşamadığını kaydeden İbrahimhakkıoğlu, şunları söyledi: “Daha sonra TGS aracılığıyla aramaya başladık. O günkü arama çalışmalarım da sonuç vermedi. En son 10 Şubat Perşembe günü mülki idare amirliği izniyle apronda Salem’i aramaya gittim. Apron şefi iki gündür görülmediğini söyledi. TGS’nin konuya gereken ciddiyetle ve özenle yaklaşmadığını düşünüyorum. Her geçen gün bu işin peşi daha fazla bırakılıyor. Konuya dair bir tutanak bile tutamadılar çünkü böyle bir tutanakları bile yokmuş. Meseleyi o denli üzerlerinden atmak istiyorlar ki en son bana ‘Belki bakmamışsındır ondan kaçmıştır’ bile dendi. Orası bir havalimanı ve 2 aylıktan beri elimde büyüyen Salem oralarda bir yerde, kaosun, gürültünün içinde. Artık ‘Yorulunca gelir’ gibi gevşek cevaplar duymak istemiyorum ve gerekirse profesyonel yardım alınarak yerinin tespit edilmesini istiyorum. Burada kaybolan birinin ceketi, çantası, yerine konabilecek bir şeyi değil. Bu bir can... 4 seneyi aşkın süredir hep ikimiz beraberdik. Senede iki kez İzmir’e ailemin yanına seyahat ederdik ve daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştık. Yapılan ihmallerden ve stratejik planlama yokluğundan Salem şimdi bildiği ve sevdiği her şeyden uzakta, havalimanının vahşi ortamında kalakaldı. Onu çok özlüyor ve bir an önce kavuşmayı her şeyden çok istiyorum.” (Çağla Geniş / İlkses Gazetesi)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |