İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZENERJİ şirketinde özel güvenlik görevlisi olarak çalışan Hülya Onaylı'ya, geçen yıl 20 Eylül saat 21.30 sıralarında, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'ndaki Köprü tramvay durağından, tuvalet ihtiyacını karşılamak için yolun karşısına geçmek isterken Bahadır Sıgalı yönetimindeki 35 AOA 048 plakalı otomobil çarptı. Tramvay istasyonu güvenlik görevlisi, evli ve 2 çocuk annesi Hülya Onaylı, kaldırıldığı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kurtarılamadı. Onaylı'nın cenazesi, Örnekköy Mezarlığı'nda toprağa verildi.
'MAYIS AYINDA KARAR ÇIKTI'
Kaza sonrası gözaltına alınan otomobilin sürücüsü Bahadır Sıgalı, tutuklandı. Kazaya ilişkin hazırlanan iddianamede Sıgalı trafik ihlali, Hülya Onaylı da kırmızı ışık ihlali yaptığı için kazanın oluşumunda etken olduklarına vurgu yapıldı. Kazayla ilgili kurum, kuruluş ve 3'üncü kişilerin hata ve ihmallerinin görülmediği de bildirildi. İddianamede, Bahadır Sıgalı'nın 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle cezalandırılması talep edildi.
Ara duruşmada tahliye edilen sanığa ev hapsi verildi. Mayıs ayında 9'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada karar çıktı. Hakim, sanığı 'taksirle ölümüne neden olma' suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırdı, iyi hali göz önüne alınarak ceza 3 yıl 4 ay hapse çevrildi. Öte yandan sanığın ehliyetine 1 yıl 4 ay süreyle el konuldu ve adli kontrol tedbirleri de kaldırıldı.
'SÜRÜCÜ, GEREKEN DİKKAT VE ÖZENİ GÖSTERMEDİ'
Mahkeme, gerekçeli kararını açıkladı. Gerekçeli kararda yargılama süresince alınan bilirkişi raporları yer aldı. Bilirkişi raporunda Sıgalı'nın gereken dikkat ve özeni göstermediği, sol şeritte tramvay durağı bölgesi ve yaya geçidine yaklaşırken her an yayaların yoldan geçme ihtimali olduğunu düşünmediği belirtildi. Bahadır Sıgalı'nın aracının teknik özellikleri ile birlikte hızını ve seyrini trafik durumunun ve mahallin konumuna uyarlamadığı, istikametini etkin olarak kontrolünde bulundurmadan tehlike arz edecek şekilde seyrettiği, yaya geçidinde üzerinde reflektör yeleği ile görünürlüğü çoğalan yayanın geçişini zamanında fark etmediği de raporda yer buldu.
HÜLYA 'ASLİ', SÜRÜCÜ 'TALİ' KUSURLU
Keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporunda sürücünün kavşağa yaklaşırken yavaşlamadığı ve ihlal yaptığı belirtildi. Ek bilirkişi raporunda ise Sıgalı'nın hızının 94,1 olduğu belirlendi. İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nce hazırlanan raporda ise Sıgalı'nın idaresindeki araç ile seyri sırasında ışık kontrollü yaya geçidinde kendisine yeşil ışık yanarken geçişini tamamladığı sırada mevcut hızının kazanın sonucu üzerinde etkisinin bulunması dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları nedeniyle kazada tali derecede kusurlu bulunduğu belirtildi. Onaylı'nın ışık kontrollü yaya geçidinde yayalara kırmızı ışık yanarken yaklaşmakta olan sanık idaresindeki otomobilin hareket alanını kapatarak kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle asli derecede kusurlu olduğu belirlendiği raporda yer aldı.
'KUSURLU HAREKETLERİYLE ÖLÜM ARASINDA NEDENSELLİK BAĞI VAR'
Alınan raporlar, dinlenen tanık ve toplanan deliller ışığında değerlendirme yapan mahkeme, sürücü Sıgalı'nın olay anında ve hemen öncesinde sağdaki şeritler bakımından görüş açısını kapatacak herhangi bir aracın bulunmadığının, yolda yeteri kadar aydınlatma ışıklarının bulunduğu ve normal şartlar altında azami 70 kilometre hızla seyir halinde olması gerektiğinin altını çizdi. Kavşağa yaklaştığı için olası olumsuzlukların önlenmesi adına sanığın hızını azaltması gerektiğine vurgu yapılırken, Sıgalı'nın ticari taksi şoförü olduğu ve trafik kurallarını bilebilecek konumda olduğu kararda yer aldı. Sanığın hız sınırlarına uymayarak ve tramvay köprü durağının bulunduğu yaya geçidine 94 kilometre hızla tedbirsiz ve dikkatsiz bir şekilde girerek kazayı önleme adına etkili bir direksiyon ve fren tedbirinden kendisini mahrum bıraktığının altı çizildi. Bu tedbirsizlikten ötürü sürücünün, yaya geçidinin neredeyse son metresinde gerçekleşen kazayı önlemekte yetersiz kaldığı, kusurlu hareketleri ile ölüm arasında nedensellik bağı bulunduğuna kanaat getirildi ve sanığın 'taksirle bir kişinin ölümüne neden olma' suçunu işlediği sonucuna varıldığı ifade edildi.
'ALT SINIRDAN BİR MİKTAR UZAKLAŞILDI'
Mahkeme, gerekçeli kararda Hülya'nın ölüm şeklindeki sonucun olumsuzluk derecesi göz önüne alınarak alt sınırdan bir miktar uzaklaşılarak ceza tayini yapıldığını belirtti. Sanığın yargılama sürecinde pişmanlık gösteren davranışları ve cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri lehine takdiri indirim hükümlerinin uygulandığı da gerekçeli kararda yer aldı. Mahkeme, bu gerekçelerden ötürü sanığa 'taksirle ölümüne neden olma' suçundan iyi hal indirimiyle birlikte 3 yıl 4 ay hapis cezası verirken, sanığın ehliyetine 1 yıl 4 ay süreyle el konuldu. (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |