Gizem TABAN/GERÇEKİZMİR - İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, Gerçekİzmir’e önemli açıklamalarda bulundu.
Kırkpınar, 31 Mart yerel seçimlerini İzmir özelinde değerlendirirken, Millet İttifakı kapsamında CHP’nin aday çıkarmayıp İYİ Parti’nin adayıyla sandığa gidilen Kiraz’da neden seçim kaybedildiği ve İYİ Parti’nin İzmir’deki tek belediyesi olan Tire’deki belediyecilik anlayışı hakkında da önemli mesajlar verdi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Tunç Soyer’in Varyant’ta bulunan Şatoya taşınma kararını da yorumlayan Kırkpınar, 23 Haziran’da tekrarlanacak İstanbul seçimi ile ilgili de öngörülerini açıkladı. 31 Mart öncesinde CHP ile yapılan ittifak doğrultusunda İzmir için ortaya koyduğu 30-0 iddiasının temeline yönelik de konuşan Kırkpınar, AK Parti’ye de eleştirilerde bulundu.
CHP İLE UYUMLU BİR SEÇİM GEÇİRDİK
31 Mart yerel seçimlerinde CHP ile yapılan ittifakı İzmir özelinde nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz, 31 Mart yerel seçimlerinde ittifak yaptığımız CHP ile İzmir’de çok uyumlu ve özverili bir seçim geçirdik. Kırkın üzerinde belediye meclis üyemiz, biri belediye başkanı olmak üzere 8 büyükşehir belediye meclis üyemiz oldu. Geleceğe umutla ve iddialı bakan bir siyasi parti olduk.
CUMHUR İTTİFAKI İZMİR’DE ÇÖKMÜŞTÜR
Yerel seçim öncesinde verdiğiniz demeçlerde Millet İttifakı’nın İzmir’de 30-0 yapacağını iddia etmiştiniz, hedef koymuştunuz. Ancak ittifak kapsamında büyükşehir ve 25 ilçe belediyesi kazanıldı. Bu konu hakkındaki değerlendirmeleriniz neler?
Zemini boş olan bir şeyin üzerine iddia edilmez. Ben bunu İzmir’de gördüm. Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 17 yıldır geldiği noktada; F-35’lerle S-400’ler arasına sıkıştırılmış bir kriz sarmalı, kendi toprakları dışında operasyon yapmak durumunda kalan sıkıntılı bir sürece girdik. 2011 yılında bu yana 5 milyon Suriyeli mültecimiz oldu, 40 milyar dolara yakın da harcamamız oldu. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in dış politika felsefesinden uzaklaşırsanız, bunun üzerinden gitmezseniz, hataya düştüğünüzü kabul edip bir adım geriye çekilmezseniz, o zaman sıkıntının boyutu sınır ötesinde kalmaz sınır içine taşınır. Halk özellikle tarım alanında da çok sıkıntı yaşadı. İzmir’imiz sanayi ve endüstri yönüyle de tarım alanına sahip bir ilimizdir. Dolayısıyla ben 30-0 iddiasını bu noktadan ortaya koydum, oturttuğum zemin buydu. Ben bu iddiayı ortaya koyduğumda dönemin AK Parti İl Başkanı (Aydın Şengül) bu iddiayı alaya alıcı bir demeçte bulunmuştu. Gördük ki 25-0 oluyormuş. Onların ifade ettiği gibi, onlarla birlikte Cumhur İttifakı’nın diğer ortağının il başkanının ifade ettiği gibi; ‘Orayı alamazlar, burayı alamazlar, alacakları 15 tane ilçe’ gibi olmadı, biz 25 ilçe aldık. Bence Cumhur İttifakı İzmir’de çökmüştür.
KİRAZ’DA DSP ADAYI ALGI YARATTI!
Millet İttifakı kapsamında CHP’nin aday çıkarmayıp İYİ Parti’nin adayıyla sandığa gidilen Kiraz’da seçim açık ara farkla kaybedildi. Sizce Kiraz neden kazanılamadı?
Orada, henüz CHP ile ittifak durumu gerçekleşmeden CHP’den eski bir ilçe başkanı, belediye başkan aday adayı olarak ortaya çıkmıştı. İşbirliği söz konusu olduktan sonra CHP’nin Kiraz’da İYİ Parti’yi desteklemesinde anlaşmaya varıldı. Ancak CHP aday adayı Demokratik Sol Parti’ye (DSP) geçerek oradan belediye başkanlığına aday oldu; ‘CHP burada olmadığı için DSP’den aday oldum ancak seçilirsem CHP’ye geçeceğim’ şeklinde bir algı yaratarak CHP’nin seçmen kitlesini yanına aldı. Burada bizim özeleştiri yapacağımız belki birkaç nokta var ama şunu açıkça ifade edeyim; Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer o dönem adaydı ve ısrarlı bir şekilde olaya el koyarak, İYİ Parti’nin kazanması için gayret etti. Fakat nedense başarılı bir sonuç alamadık.
İYİ BELEDİYECİLİK ÇEVRE İLÇELERE DE ÖRNEK OLACAK
İYİ Parti’nin İzmir’deki ilk ve tek belediyesi Tire oldu. Belediye Başkanı seçilen Salih Atakan Duran ile ilgili değerlendirmeleriniz neler? Tire’yi nasıl bir belediyecilik anlayışıyla yönetecek?
Salih Bey; ahlakıyla, siyasi duruşuyla, bilgi birikimiyle, becerisiyle, donanımıyla Türk siyasetinde olması gereken profillerden bir tanesidir. Çalışkan, kabiliyetli, özverili bir arkadaşımızdır. Tire’de iyi şeyler yapacağına eminim. Tire, verimli ovalarıyla hem tarımda hem hayvancılıkta çok kolaylıkla, çok güzel şeylerin ortaya çıkabileceği bir yer. Hem tarımsal kalkınma, hem kooperatifleşme, hem projeleri yönünde güzel şeyler yapacağına inanıyorum. Tire aynı zamanda bölgede, bana göre bir endüstri başkentidir, organize sanayi bölgesi vardır. Tire, meyve konusunda bile iyi bir atılım yaparak öne çıkabilir. Salih Bey’in şehirleşme ile ilgili çok güzel planları var ama bence en önemlisi aday iken söz verdiği ne varsa yaptı. Stadyumun adını ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk Stadyumu’ yaptı. Belediye binasına T.C ibaresini koydu, makam aracını kullanmıyor. Tasarrufu, üretimi seven, toplumla ilişkisi kuvvetli olan bir arkadaşımız. İyi bir belediyecilik örneği göstererek önümüzdeki yerel seçimlerde sanıyorum ki Tireliler kendisinden vazgeçmeyecektir. Ayrıca iyi belediyeciliği de çevre ilçelere örnek olacak şekilde gerçekleştirecektir.
SOYER’İN ŞATO KARARI İÇİN NE DEDİ?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Tunç Soyer’in Varyant’ta bulunan şatoya taşınma kararı hakkında olumlu ve olumsuz eleştiriler yapıldı. Siz bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Demokrasinin, adaletin, hukukun olmadığı yerde tartışılması gereken şeyler; ‘Nasıl demokrasiyi yeniden taşırız, hukuku yeniden nasıl temin ederiz, adaleti yeniden nasıl tecelli ederiz’ olması gerekirken bir büyükşehir belediye başkanının görev yaptığı sürede oturacağı yeri mi tartışalım? Boş işler bunlar. Üstelik yer belediyeye ait. Tunç Bey’den hizmet ve icraat anlamında beklentilerini söyleseler anlarım ama eşi ve çocuklarıyla oturacağı bir yerin tartışma konusu olması hakikaten komik bir durum.
ŞUAN PARLAMENTER SİSTEME DÖNMEYİ EN ÇOK İSTEYEN AK PARTİ’DİR!
23 Haziran’da tekrarlanacak olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için öngörünüz nedir?
31 Mart seçimlerinden 10 gün sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazandınız diyip mazbatasını verilen Millet İttifakın Adayı Ekrem İmamoğlu’nda 6 Mayıs’ta mazbatasının geri alınmasıyla yeni bir sürece girdik. Ama iddia ediyorum; En az 3-5 puan farkla Ekrem İmamoğlu yeniden kazanacaktır. 23 Haziran’da Ekrem İmamoğlu’nun Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanmasından hemen sonra da Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi tartışılmaya başlanacaktır ve bence parlamenter sisteme şuan en çok dönmeyi isteyen AK Parti’dir. Çünkü bu sistem yüzde 51 istiyor. Eğer yüzde 51 alamazsanız sizin tepenizde demokrasi kılıcı gibi sallanan eklemlenmiş bir partiye mecbur kalıyorsunuz. Koalisyonlara karşıyız dediler ama getirdikleri modelde koalisyon yaşıyorlar. Siyasi istikrarın ekonomik istikrarı da sağlayacağı Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün gördü ki yüzde 52’de oy alsa yabancı yatırımcılar buraya gelmiyor. Çünkü hukuk tam anlamıyla çalışmıyor, demokrasimizde sıkıntılar var, adalet tesis edilemiyor. Şuan da kilitlenmiş, kayba uğramış bir ekonomimiz var, yurt dışında ülkemizin temsili noktasında sıkıntılarımız var. Bunları aşmak lazım, bunları aşmak için de yenilenmek lazım. O yüzden bence 4 buçuk yıl değil, 1 yıl içerisinde seçim olacaktır.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|