İZTO Başkanı Özgener: İzmir'de orta kesim daha fazla!

İzmir Ticaret Odası ocak ayı olağan meclis toplantısı İZTO Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde yaşanan kayıplarını acısını yürekten paylaştığını dile getirip,"Aynı travmaları tekrar yaşamamak için vakit kaybetmeden hep birlikte kalıcı çözümler üretmek zorundayız" dedi.

Turizm tesislerinde yangın denetiminin kuruluş işlemleri esnasında yapıldığını belirten Özgener, "Sonrasında tesiste, tadilat ve düzenleme yapılmadığı sürece bir kontrol zorunluluğu öngörülmüyor. Yangına uygun teknolojiler her geçen gün gelişirken, ihtiyaç duyulan yeni düzenlemenin bir an önce hayata geçmesini ve bu belirsizliğin tamamen ortadan kalkmasını umuyoruz. Yeni bir yasal düzenleme ile turizm tesislerinin yangın denetimlerinin ne sıklıkla yapılacağı, tesisi ziyaret edenlerin söz konusu denetimleri açıkça görebileceği bir bilgilendirme levhasının, gerek fiziksel olarak tesisin içinde gerek ise dijital ortamda ulaşılabilir olması önem taşıyor. Ayrıca turizm tesisinin denetimlerinin hangi kurum tarafından yapılacağı da açıkça belirtilmeli. Tesisin, denetim sonucunda yangın yeterlilik belgesi alamaması halinde, gerekli düzenlemeleri yapana kadar faaliyetine sınırlama getirilmesi ve bunun kamuoyu ile paylaşılması gerekiyor. Yangın ve diğer konularda yasal düzenlemelerin netlikle yapılması da bundan sonraki kayıpları önleyecektir" diye konuştu.

'2025-2027 OVP HEDEFLERİNİ OLUMLU BULDUĞUMUZU CUMHURBAŞKANI YARDIMCISINA İLETTİK'

İZTO, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Borsası'ndan oluşan 46 kişilik heyet ile 10 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ı ziyaret ederek sektörlere yönelik öneri ve beklentilerini içeren kapsamlı rapor paylaştıklarını aktaran Özgener, "2025-2027 Orta Vadeli Programda (OVP) açıklanan iş gücü reformu başta olmak üzere; sanayi, üretim, yatırım, eğitim, tarım ve vergi gibi alanlarda konulan hedefleri olumlu bulduğumuzu ilettik. Bu alanlardaki çalışmaların, enflasyonu düşürmenin maliyetini azaltırken, ekonomik alandaki uzun dönemli başarı şansını daha da artıracağını paylaştık. Ekonomik programın kararlılıkla uygulanması ve makro ihtiyati tedbirlerin hafifletilmesi sonucunda; cari dengenin düzelmesi, Merkez Bankası rezervlerinin çoğalması, Kur Korumalı Mevduat'ın azalarak TL varlıklara olan ilginin artması ve ülkemizin kredi risk priminin düşmesi gibi gelişmelere bağlı olarak ülkemize yatırımcı ilgi ve güveninin arttığını vurguladık. Enflasyonu düşürme önceliği ile çalışan Merkez Bankası'nın son dönemde kararlılıkla ve istikrarla yürüttüğü para politikalarının; maliye, ücret politikaları ve yapısal reformlarla desteklenmesinin piyasada güveni pekiştireceği ve reel sektör maliyetlerini azaltacağı kanaatinde olduğumuzu ilettik" dedi.

Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomik istikrarımızın devamı için büyümenin kompozisyonunu da değiştirmemiz gerektiğini özellikle vurguladık. Bunun için de yüksek iç talebin ve ithalatın yönlendirdiği büyümeden; üretime, sabit yatırımlara ve ileri teknoloji payının arttığı ihracata dayalı bir büyüme ve kalkınma modeline hızla geçmemiz gerektiğini dile getirdik. Cumhurbaşkanı Yardımcımız, 2025 yılının sonlarına doğru enflasyonun bugünkü kadar gündemde olmayacağını dile getirirken, tek haneli rakamları görene kadar mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini vurguladı. İzmir İş Dünyasınca dile getirilen konuların değerli olduğunu, ilgili bakanlıklarla görüşerek konuların çözüme kavuşturulması için takipçisi olacağını belirtti. Kentimizin sadece Ege Bölgesi için değil, ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayacak bir şehir olduğunu özellikle vurguladı."

'İŞGÜCÜ DÖNÜŞÜMÜ İZMİR AÇISINDAN ÖNEMLİ'

Özgener, küresel ekonominin 2025'te yüzde 2,7 büyüyeceğini, bölgesel değişimlerin yüksek olabileceğinin öngörüldüğünü söyledi. Dünya iş gücü piyasasında keskin değişim yaşandığını aktaran Özgener, "Dünya Ekonomi Forumu'nun yayınladığı iş gücü raporunda, küresel ölçekte büyük yenilikler olacağı; teknoloji, yeşil dönüşüm, demografi ve ekonomideki gelişmeler ile birlikte farklı bir dönemin başlaması öngörülüyor. 2030'a kadar mevcut iş gücü piyasasındaki 92 milyon kişinin işini kaybedeceği; farklı niteliklere sahip 170 milyon kişilik iş gücü talebi oluşacağı tahmin ediliyor. Bu durumun eğitim ve öğretimde de değişiklikler yaratması bekleniyor. Küresel çapta iş gücünde yaşanan değişim göz önünde bulundurulduğunda hem makro düzeyde hem de şirketler düzeyinde gerekli önlemlerin alınması ve çalışma alanında mutlaka bir ekonomi politikası tepkisi verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Vasıflı işgücü oranının ülkemiz geneline göre yüksek olduğu İzmir açısından da işgücü dönüşümünün önemli olacağını değerlendiriyoruz" diye konuştu.

'ÜLKEMİZ ENFLASYONUNUN YÜZDE 30 SEVİYESİNDE KALACAĞINI ÖNGÖRÜYORUZ'

Merkez Bankası'nın, geçtiğimiz hafta perşembe günü politika faizinde 250 baz puan indirime gittiğini ve faizi yüzde 45 seviyesine çektiğini hatırlatan Özgener, "Politika faizinin Haziran'da yüzde 38, yıl sonunda yüzde 30'a ineceğini tahmin ediyoruz. Enflasyonun aralık ayındaki yavaşlamadan sonra ocak ayında bir miktar artacağını ancak sonrasında tekrar düşüş trendine geçeceğini öngörüyoruz. Bankalar ayrıca işletme ve bireysel kredilere olan talebin arttığını ve 2025'in ilk çeyreğinde yurt içi finansman koşullarında daha fazla gevşeme beklendiğini rapor ediyor. Talep koşullarının arz durumundan daha pozitif bir görünüm gösterdiği senaryoda, ülkemiz enflasyonunun yüzde 30 seviyesinde kalacağını öngörüyoruz" diye konuştu. Ekonominin gidişatına dair en önemli ölçütlerinden birisinin de gelir dağılımı olduğunu aktaran Özgener, "Para miktarı arttıkça gelir eşitsizliği artıyor. İzmir, en zengin yüzde 20'nin aldığı pay olarak 47,1 ile büyükşehirler arasında gelir eşitsizliğinin bir parça daha iyi olduğu bir yer konumunda. Bu durum, İzmir'de orta kesimin daha fazla olduğunu oraya koyuyor" ifadelerinde bulundu.

'BİLİMPARK BÜYÜYECEK'

İZTO ve İzmir Ekonomi Üniversitesi'nin kurucusu olduğu İzmir Bilimpark'ın yüzde 100 doluluk oranıyla faaliyetlerini sürdürdüğünü aktaran İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, "Teknoparkımızda yer almak isteyen yatırımcılar taleplerini bizlerle paylaşmaya devam ediyor. Bu ilginin artarak sürmesi bizlere doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Yeni taleplerin karşılanması için Bilimpark öz kaynağı ve Odamızın desteğiyle 2.700 metre karelik ilave bina inşaatına başlayacağız. Bu büyümenin kentimize ve ülkemize büyük katkı sağlayacağına inanıyorum" dedi.

İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde ortak derslikler, kütüphane, yemekhane ve benzeri birimlerin yer aldığı B Blok betonarme işlerinin tamamlanma oranı yüzde 96'ya ulaştığı bilgisini veren Özgener, "Mekanik, elektrik, asansör ve ince inşaat işleri ihalesi yapıldı. Mühendislik ve Fen Edebiyat fakültelerinin yer aldığı G ve H Blok, kaba inşaat ve birinci etap altyapı işlerinde tamamlanma oranı yüzde 60,42'ye ulaştı" dedi. Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ay TÜBİTAK'tan müjdeli bir haber aldık. Üniversitedeki bilimsel çalışmaların ekonomik değere dönüşmesi için stratejik adımlar içeren özel bir proje hazırlayan üniversitemiz, yaklaşık 3 milyon TL hibe desteği almaya hak kazandı. 24 ayda tamamlanacak proje kapsamında; üniversite-sanayi iş birliği, teknoloji transferi ve fikri mülkiyetle ilgili çalışmalar gerçekleştirilecek. Girişimcilik ve inovasyon konusunda eğitimler düzenlenecek. Üniversitedeki araştırmalarla ilgili hedef sektörler belirlenerek pazar araştırması, rekabet ve maliyet analizi oluşturulacak. Bilimsel projelerin sanayiye entegre olması sayesinde yeni iş kolları doğacak ve istihdam fırsatları yaratılacak." (DHA)