Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Memleket Partisi Lideri Muharrem İnce tek günlük programı için geldiği kentte İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği’ni (İZDEDA) ziyaret etti.
Depremzedelerin yaşadığı mağduriyetleri ve taleplerini dinleyen Memleket Partisi Genel Başkanı İnce, yaptığı açıklamada, "Burada gördüğüm belediye de sınıfta kalmış, devlet de sınıfta kalmış" dedi.
"BU KADAR AZ OLMAMIZIN NEDENİ UMUTSUZLUK"
Ziyarette Memleket Partisi Lideri İnce'ye talep ve sorunlarını anlatan İZDEDA Başkanı Haydar Özkan, TMMOB’un açtığı emsal davasına yeniden tepki gösterirken, hükümete kredi çağrısını da yineledi.
Özkan şunları söyledi: Buradaki insanların bu kadar az olmasının nedeni umutsuzluk. Bizim derneğimiz en çok genel başkan ağırlayan dernek ama biz hiçbir çözüm üretemiyoruz. 79 binden fazla ağır, orta ve az hasarlı daire var burada. İzmir’de Bornova, Bayraklı ve Karşıyaka daha çok etkilendi. Burada ada bazlı Bayraklı’da 7 proje alanı inşa edildi. Bunlar yapıldı 700 tanesi teslim edildi. Bunların bazılarının doğalgazı bağlanılamadı, elektriği bağlanılamadı. Daireler küçük olduğu için sığmayan insanlar oldu. Şehir hastanesinin olduğu yerde rezerv alanda da konutlar inşa edildi. Haziran ayında biteceği söyleniyor ama 80 binin içinde 75 kişi orta hasarlı ve az hasarlılar. Depremden sonra biz ısrarla biz kentsel dönüşüm kredisi artırılsın dedik artırıldı ama faiz oranıyla hiç uğraşılmadı. Bir daire maliyeti şu an 800 bin lira. Yüzde 20 emsal aldık, TMMOB gitti mahkemeye verdi. Biz depremzedeyiz biz bu konuyu ekonomik olarak görüyoruz. Görmüşsünüzdür gökdelenleri, onlar varken emsali fazla görmeleri umudumuzu kırıyor. Biz depremzede olarak görülmek istiyoruz ve farklı bir kredi sistemi geliştirilmesini istiyoruz. Bana depremzede gibi değil kentsel dönüşümcü gibi davranılıyor. 2 yıl ötelemeli yapın diyoruz. Hepimiz kiradayız!
"BELEDİYE DE DEVLET DE SINIFTA KALDI"
Depremzedelerin sorunların dinleyen İnce: 30 Ekim günü deprem olduğunda İstanbul’da toplantıdaydık, 1 gün sonra buradaydım. Çalışmalara devam ediyorlardı. Orada hemen aklıma 1999 depremi geldi. 'Eyvah' dedim, 'Bizim yaşadığımızı İzmirliler de yaşayacak' dedim... O kadar kötü anılarım var ki o zaman. Ağustos sonuna doğru o zaman bir dershanenin müdürüyüm. Velilerini aradığım çocuklar ölmüş. Annesi dedi ki ‘Hocam haberiniz yok mu biz onu kaybettik!’ Burada gördüğüm belediye de sınıfta kalmış, devlet de sınıfta kalmış. Ben bunu 99’da ağır atlatmış biri olarak ben 5 sene sandalye sallandığı zaman korkuyordum. Yapmanız gereken bir şey kendinizi sağlam tutmaya çalışın, geçer bu günler buna inanın. Benim dershanem vardı dershaneyi kapattık, para yok, maaş yok. Partinin de il başkanıydım, sekreter kız geldi, başkanım maaşımı alacaktım dedi. Cebimde 300 lira vardı, 250 lirasını sekreter kıza verdim. Bunları yaşadım. Kredi konusunu gündeme getireceğim hiç kuşkunuz olmasın. Moralinizi yüksek tutmaya çalışın...
EŞEKLE Mİ TAŞIYORDUK HASTALARI?
İZDEDA ile yapılan görüşmenin ardından İnce, Balçova’da gençlerle bir araya geldi. İktidarı sert sözlerle eleştiren İnce, “Çocukken politika hep ilgimi çekerdi. Eski gazetelerde hep politika sayfalarını okurdum. 11 yaşındayken teyzem bana ne olacaksın dedi, ben milletvekili, başbakan olacağım dedim. Benim size ağabeyiniz olarak tavsiyem, politika ilginizi çekiyorsa ve beğendiğiniz bir parti varsa hemen o partiye üye olun. Görev yapın, çalışın. Sonunda boşanmakta var tabi. Ben yıllarca çalıştığım partiden boşandım. Türkiye’de siyaset kurumunun konuştuğu ilere bakın, biz gelmeden önce buzdolabı yoktu saki biz yiyeceklerimizi ağaç kavuğunda saklıyorduk. Doğru ambulans yoktu biz eşekle mi taşıyorduk hastaları. 200 liracık diyor, ortağı çıkıyor paranız yoksa yüzerek geçin diyor. Kurbağa mı serbest stil i söylemiyor. Çok kuyruk vardı diyor et ve süt kurumu. Biraz daha zam yap müşteri sıfırlansın, kimse gelmesin. Bunlar balatayı sıyırmışlar, kayış kopmuş, kafayı sıyırmışlar” diye konuştu.
METNİN İÇİNDE ATATÜRK GEÇMİYOR
İnce, konuşmasının ardından gençlerin sorularını yanıtladı. Muhalefetin 6’lı mutabakat metni ile ilgili soruya yanıt veren İnce, “Ben bu mutabakata katılmıyorum çünkü ilkesiz, metnin içinde Atatürk geçmiyor, neden. Birileri kızmasın... Metnin içinde İstanbul Sözleşmesi yok. Ne yapacağız yani? Yarın o 6lı iktidar oldu diyelim bunlar içinde yok, laiklik yok. Mesela eğitim ne olacak. Yazmamışlar oraya ben o maada olsam o metne imza atmam. Atatürk olacak laiklik olacak eğitimi tarikatlara bırakmayacağız. Cemevleri de yok, Alevilere haksızlık yapılıyor bu ülkede. Ne Cumhur ne Millet tek yok Memleket! Böyle demeyelim, onu küstürmeyelim diye olmaz. Böyle bir metin ortaya çıkarsa orada bir varlık olmaz. Diyelim ki 6’lı iktidar oldu, eğitimi ne yapacaklar? Tarikatların elinden alacaklar mı almayacaklar mı? Bildikleri tek şey Erdoğan gitsin, tabiî ki gitsin ama sadece bu sorunu çözmüyor. Sonra ne yapacağın da önemli. ” ifadelerini kullandı.
RULO YAPIP GÖNDERECEĞİM
İnce, “Memleket Partisi sizce Davutoğlu’nun partisinden daha az oy alır mı? Ali Babacan’ın partisinden daha mı az oy alır? Ama anketlerde bizi yazmıyorlar bize. Seçimden sonra rulo yapıp lastikleyip göndereceğim onlara. Belki suyunu kaynatır içerler diye, yanlış anlamayın” çıkışını yaptı.
BAŞARISIZ KADININ ARKASINDA ERKEK VARDIR
Kadın istihdam oranıyla ilgili soruya yanıt veren İnce, “Kadınların ne yazık ki yüzyıllardır böyle bir problemi var. Siyasetle uğraşmamın nedeni kız torunumun saçlarını savuran özgürce bir kadın olması için. Kadınların başarısı tartışmasız, fırsat verilirse erkeklerden daha başarılı olurlar. Başarısız bir kadın varsa onun arkasında mutlaka bir erkek vardır” açıklamasını yaptı.
OY BÖLDÜĞÜMÜZ YOK!
Memleket Partisi’nin CHP’nin oylarını böldüğü yönündeki tartışmaları değerlendiren İnce, “Her şeyin başı matematik... Bunu söyleyenler matematik bilmeyenler. İkili bir sistem var, bu iktidar tarafı bu muhalefet. Ben bu tarafa yani Cumhur İttifakı’na geçmediğim sürece bu bardağın içinde kalmış oluyorum zaten o zaman bölme diye bir şey olmaz. Bölme için parlamenter sistem olması lazım. Bunu söyleyen yalancılar insanları korkutuyorlar. İzmir’de bir sürü memnuniyetsiz adam var CHP’ den. Yeter ki AKP gelmesin diye veriyorlar ya oyu, o oyları almak için yapıyorlar bunu. Biz millete seçenek olmak istiyoruz. Mecbur muyuz ya? Konya seçmenine kızıyorlar, Erzurum’a kızıyorlar bu kadar oy mu olur AKP’ye diye. Kendinizi de sorgulayın İzmir’de memnun musunuz belediyelerden? Milleti aşağılamak kolay, makarnacı kömürcü demek kolay. Bulunduğun yerde memnun değilsen ağaç değilsin ya yerini değiştireceksin. Biz yeni bir seçenek sunuyoruz oy böldüğümüz yok ama onlar bizim oyumuzu bölmezse birinci parti oluruz” şeklinde konuştu.
ANCAK YARGI KARAR VERİR
Kılıçdaroğlu’nun iktidara gelmeleri durumunda Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’yı serbest bırakacaklarına yönelik sözlerine sert çıkan İnce, “Bir siyasetçiye yakışmayan bir söz, doğru değil. Siyasetin görevi birilerini tutuklatmak ya da özgür bırakmak değildir. Yargının bağımsız, adil, dürüst hızı etkim olmasını sağlamaktır. Bu kararı Erdoğan da, Kılıçdaroğlu da, ben de veremem. Ancak yargı karar verir. Siyaset kurumu olarak bizim yargıyı bağımsız hale getirmemiz lazım” ifadelerini kullandı.
HELALLEŞMEK GÜZELDİR AMA...
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ söylemi üzerine konuşan İnce, “Türkiye’de gericilerin 70-80 yıldır palavraları gezer ortalıkta. Örneğin camilerimizi ağır yaptılar. Camiye at bağlanmış mıdır savaş yıllarında evet. Savaşta bağlarsın atı, sonra badana boya yaparsın olur biter. Ama yıllarca bu konuyu sömürdüler. Ama arkadaş da pandemide camileri kapattı. O da nasip oldu. Bu sahtekarlar yıllardır Atatürk’e, İsmet Paşa’ya bu yalanları söylüyor Kılıçdaroğlu da çıktı helalleşeceğiz dedi. Onlara göz kırptı. Baktı ki tepki geliyor geri vitese taktı. Helalleşmek güzeldir ama önce hesaplaşmak şartıyla” dedi.
DOĞRU BULMUYORUM
Mehmet Ali Çelebi’nin partiden istifasının ardından sosyal medya hesabından paylaştığı açıklamaya ilişkin konuşan İnce, “Ben kendisiyle konuştuğumda ailedeki sağlık sorunlarını göstererek istifa ettiğini söylemişti sonra yazdıklarını gördüm. Doğru bulmuyorum. Allah yolunu açık etsin, zaman her şeyin ilacıdır” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE DOĞRU YAPTI
Türkiye’nin Rusya-Ukrayna krizindeki tavrını desteklediğini söyleyen İnce, “Ben Türkiye’nin krizdeki tavrını destekliyorum. Doğru yaptı, aktif tarafsızlık diyorlar buna. Bunu doğru okumanız lazım. Rusya Ukrayna’nın NATO’ya üye olmasını istemiyor. Kuzey akım boru hattı var o da problem. Üçüncüsü de buğday. Ukrayna’da kara toprak denilen bir yer var. Buğday aynı zamanda silah gibi, mermi gibi. Rusya bunu kaybetmek istemiyor” diye konuştu.
ÇARPICI ‘BALÇOVA’ ÇIKIŞI
Ön seçim tartışmaları üzerinden muhalefete sert eleştirilerde bulunan İnce, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi... Dünyada yok. Bu garabet bir tek bizde var. Güçlendirilmiş parlamenter sistem diye bir şey de yok dünyada. Önemli olan şudur adına ne dersen der, güçler ayrılığı. Yasama yürütme ve yargının nasıl seçildiği. Çok demokrat ya bu muhalefet... Siyasi partiler kanununu hiç konuşmuyorlar, ön seçim yok. Düşünün Balçova’da sen aday olamıyorsun, karım olsun diyorsun. Partide başka kimse var mı diye hiç sormuyorlar. Sen mi demokrasi getireceksin Türkiye’ye? Bir tane belediye başkanı ön seçimle gelmemiş. Bunu konuşmuyorlar hiç. Önemli olan yasama yürütme yargıdaki güçler ayrılığıdır, adı önemli değildir. Erdoğan, tıpış tıpış gidecek. İstanbul’dan, Ankara’dan nasıl gittiyse saraydan da tıpış tıpış gidecek” dedi.
EĞİTİM SİSTEMİNİ YIKMAYI DÜŞÜNÜYORUM
İnce, “İktidara geldiğinizde Türkiye’deki eğitim sistemini değiştirmeyi düşünüyor musunuz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Hayır düşünüyorum, yıkmayı düşünüyorum. Böyle bir düzen olmaz, eğitimin en temel konusu çocuk kimin tartışmasıdır. Çocuk devletin de ailenin de toplumun da değil. Ben çocuğuma kuduz aşısı yaptırmam diyemezsin, senin malın değil çünkü. Dindar bir nesil yetiştireceğim diyemezsin. Matematik öğretmek, laboratuar açmak gibi bir görevimiz var bizim. Özgüveni yüksek, eleştiren, sorgulayan, tarih bilinci olan bir nesil hedefimiz var. Özgür, omuzlarının üzerindeki çıkıntıyı küpe takmak için kullanan değil, itiraz eden bir gençlik olmalı hedefimiz" diye konuştu.
BEN OLSAM BİR LİRA HARCAMAM
İktidarın Kanal İstanbul projesine dair görüşlerini de paylaşan İnce, “Ben yapacağına inanmıyorum. Ben cumhurbaşkanı olsam Kanal İstanbul’a bir lira harcamam. Ama su sorununu çözmek için damlama sulamaya geçmemiz lazım. Bunun maliyeti 15,5 milyar dolar, tam Kanal İstanbul kadar. Ben cumhurbaşkanı olsam Kanal İstanbul yerine Türkiye’nin su sorununu çözerim” dedi.
YAŞAR OKUYAN’A SORUN!
Bir gencin EYT’liler ile sorduğu soruya verdiği yanıtta Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan’ı işaret eden İnce, “50 sene CHP’ye küfretti. Şimdi CHP’ye üye... Ben 50 sene hizmet ettim. Bu EYT’lileri sen bu hale getirdin ne hale getirdin diye Yaşar Okuyan’a bir sorun. Neden bu insanları sefalete sürükledin diye bir sorun” diye konuştu.
ÖZGÜVENLERİ YOK
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayını hala açıklamamasını sert sözlerle eleştiren İnce, “Hiçbiri kendine güvenemiyor, ben Erdoğan’ı yenerim diyemiyor bir tek ben diyorum. Mücadele edemezler onu biliyorlar, özgüvenleri yok. 20 senedir Erdoğan orada yıpranmıyor da sen niye yıpranıyorsun? Özgüvenleri yok o kadar basit” dedi.
PAKETLEYECEĞİZ BU KADAR BASİT!
Konuşmasının sonunda mülteci meselesine de değinen İnce, “Erdoğan herkes ile barıştı. Esad ile barış da Suriyelileri gönderelim artık. Ben Cumhurbaşkanı olduğumda Şam’a büyükelçi atacağım. Esad ile konuşacağım. Türkiye Cumhuriyeti olarak da yardım edeceğiz. Göndermenin yollarını arayacağız, bu kadar basit. Kaparım kapıyı kardeşim burası hayır kurumu değil. Paketleyeceğiz gidecekler bu kadar basit” açıklamasını yaptı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |