FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock'taki içeriklerle ilgili detaylı çalışma yürüten İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı mesajlardan yola çıkarak örgütün "mahrem" yapılanmasını gözler önüne seren bilgilere ulaştı.
ByLock mesajlarıyla deşifre olan E.K. adlı kadın, FETÖ'nün mahrem ablalarıyla ilgili itiraflarda bulundu. Mahrem abla, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini de yetkililere iletti.
E.K'nın verdiği bilgilerle fotoğraflardan da teşhis ettiği mahrem ablaların kişisel bilgi, bağlantı ve örgütte kullandıkları kod isimlerini doğrulatan cumhuriyet savcısı, zanlıyı adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.
"NE KADAR AZ KİŞİYLE GÖRÜŞÜRSEM O KADAR İYİYDİ"
Örgütle lise son sınıfta tanıştığını belirten mahrem abla, "2010'da üniversiteyi kazandım ancak teklif edilmesine rağmen FETÖ'nün yurdunda kalmadım. Üniversitenin ilk yılında sorumluluğumu üstlenen abla beni öğrencilerin yaşadığı eve götürmedi. Evli örgüt ablaların evine götürerek sohbetlere katılmamı sağladı." şeklinde ifade verdi.
FETÖ içerisinde gizliliğe önem verildiğinden herkesin kod isim kullandığını vurgulayan E.K, üniversite ikinci sınıftan itibaren örgüt ablaları ve liseli öğrenciler arasında koordinasyonu sağladığını anlattı.
Kendisine verilen özel görev nedeniyle hiçbir üniversiteliyle muhatap olmadığına dikkati çeken E.K, "Yalnızca liselerden sorumlu oldum. Görevim hep sabit kaldı, hiç değiştirmediler. Herhangi bir sohbete katılmazdım. Ne kadar az kişiyle görüşürsem benim için o kadar iyiydi. Bana bir mahremiyet yüklemişlerdi. Üniversite son sınıfa kadar bu şekilde devam etti." ifadelerini kullandı.
MEMLEKET, OKUL VE AİLEDEN KONUŞULMAYACAK...
Kendisinden sorumlu ablanın 17-25 Aralık 2013 sürecinin ardından başkasına ait GSM hattına ByLock'u yüklettiğini, talimatları buradan aldığını, normal telefonla konuşmanın yasak olduğuna işaret eden mahrem abla, ailesinin karşı çıkmasına rağmen Ankara'da hakim ve savcıların olduğu bir eve yerleştiğini belirtti.
Ailesinin, örgüt içerisinde aktif olduğunu bilmediğini kaydeden E.K, şu bilgileri verdi:
"Ailem, yalnızca örgütün evlerinde ders çalıştığımı biliyordu. Bu yüzden babamla tartıştım. Babamla küsüp mezun olduktan birkaç ay sonra Ankara'daki hakim ve savcı çalışma evine gittim. Ankara'da, ismini hatırlamadığım bir kişi ankesörlü telefonla arayarak benimle iletişime geçti. OSTİM tarafında bir örgüt evine yerleştirildim. Benimle kalan 3 kişinin de kod ismi vardı. Ben de burada kod adımı kullandım. Eve girmeden önce bana sık sık tembih edilmişti. Memleket, mezun olunan okul ve aileyle ilgili hiçbir konunun konuşulmaması tembihlenmişti. 2-3 ay sonra bizi aniden evlerimize gönderdiler." (AA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |