“Temiz bir çevre” ve "Daha yeşil bir kent" hedefleri doğrultusunda önemli adımlar atan İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin geleceğine yön verecek bilimsel çalışmalarından birini daha tamamladı. Değişen iklim koşullarına karşı dayanıklılığı artırabilmek amacıyla Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Sağlıklı Kentler ve Temiz Enerji Şube Müdürlüğü ile Peyzaj Araştırmaları Derneği tarafından yürütülen "Dirençli Kentler İçin Bir Çerçeve: Yeşil Odaklı Uyarlama" projesinin sonuç raporu açıklandı.
Hazırlanan İzmir İklim Modeli’nde, kent için 2050 ve 2100 yılları dönem aralığındaki iklim senaryoları oluşturuldu ve pilot bölge olarak belirlenen Balçova ilçesinde yoğunlaştırıldı.
Yağışlar hangi ayda yoğunlaşacak?
İzmir iklim modelinde "orta iyimser" ve "en kötümser" senaryolar ele alındı. Rapora göre, 2050 yılından sonraki 50 yıllık süreçte İzmir´in alçak kesimlerinde sıcaklık artışı beklenirken, yüksek kesimlerde ise havan giderek soğuyacak ve yıllar geçtikçe ortalama değerler düşecek. Yine aynı senaryoya göre, kentteki yağış rejimi de değişiyor. Yağışlar belirli dönemlerde yoğunlaşacak. Özellikle Mart ve Nisan aylarında meydana gelen yağışlar, 2050 sonrası süreçte Mayıs ayında toplanacak. Kış aylarında yağış miktarı artacak. İlkbahar, yaz ve sonbahar dönemlerinde yağışlar yüzde 50 oranında azala cak. Oluşan bu durumu, tarımı da olumsuz şekilde etkileyecek.
Radyasyon oranı da artıyor
Küresel iklim değişikliğine karşı gerekli tedbirler alınmadığı ve ihtiyaç duyulan yeşil alanlar yaratılmadığı takdirde, İzmir´i ciddi bir kuraklık bekliyor. "Dirençli Kentler İçin Bir Çerçeve: Yeşil Odaklı Uyarlama" projesinin sonuç raporuna göre, iklim değişiklikleri radyasyon oranını da belirgin şekilde artıracak ve yaşanan bu durum, kent nüfusundaki artışla birlikte toplumu da olumsuz etkileyecek .
İşte öneriler
“Sıcaklık ve Yağış Değişimleri”, “Arazi Kullanımlarının Planlanması”, “Yeşil Alanların Yönetimi”, “Yağış Suyu Yönetimi”, “Karbon Tutma ve Hava Temizleme” başlıklarının yer aldığı eylem planında İzmir için şu önerilere yer verildi:
* Suyun depolanması ve kullanımında daha dikkatli olunması,
* İklimle uyumlu bir şehir yaratabilmek için ekolojik nitelikleri yüksek yeşil alanların miktarının artırılması, bu alanların birbiriyle fiziksel olarak bağlanması,
* Yeşil yüzey miktarını artırmak için çatı bahçeleri ve düşey bahçeler oluşturulması,
* Farklı fiziksel özelliklere sahip yerel türler tercih edilerek bitki çeşitliliği ve yoğunluğunun artırılması,
* Yağış suyunun hızını azaltacak bitkilendirme sistemi oluşturulması,
* Yağmur sularının ayrık sistemde toplanması sağlanarak parklarla bütünleştirilmesi,
* Tarım arazilerinin korunması,
* Kent içindeki refüjlerin ve kaldırımların su tutma hendekleri şeklinde tasarlanması,
* Yeşil alanlarda suyu tutmak için çukur, hendek veya yağmur bahçelerinin tasarlanması,
* Karbon tutma ve hava temizleme için bitkilendirme çalışmalarında kitleli, geniş taç yapısına sahip ağaçların kullanılması, yüzey sıcaklığını azaltmak için çınar, ıhlamur, meşe gibi bitkilerden yararlanılması, çatı bahçelerinin oluşturulması,
* Özellikle yol kenarlarında ağaç miktarının artırılması,
* Çakalburnu Dalyanı Sulak Alanı ve İnciraltı Kent Ormanı’nın korunması,
* Kurak iklim koşullarına uyumlu ıhlamur, çitlenbik, menengiç, meşe, doğu çınarı, erguvan, sığla, servi gibi ağaç türlerinin tercih edilmesi,
* Yeşil alanlarda çim yerine daha az su isteyen, kuraklığa dayanıklı, bakım masrafı az yer örtücülerin kullanılması,
* Bulunduğu alanın yeraltı su sistemini değiştiren ve doğal türlerle rekabet eden yabancı yurtlu okaliptüs ağacının alandan uzaklaştırılıp yerli türlerle değiştirilmesi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |