GERÇEKİZMİR - İzmir'de gündem TUSAŞ'a yönelik saldırı düzenleyen teröristin kardeşinin İZENERJİ'de çalıştığının ortaya çıkmasından sonra başlayan tartışma...
TUSAŞ'a yönelik saldırı düzenleyen teröristin İZENERJİ'de çalıştığının ortaya çıkmasından sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Valiliği'ne söz konusu şahsın çalıştırılmasına engel yeni bir durumun bulunup bulunmadığına yönelik yazı yazıldığını açıklamıştı.
İzmir Valiliği'nin "Valiliğimizden hukuki görüş sorulması, abesle iştigaldir" yanıtı sonrası ise CHP İzmir'den tepki gelmiş, AK Partili vekiller de konuya ilişkin açıklamalarda bulunmuştu.
BÜYÜKŞEHİR'DEN BEKİR PAKDEMİRLİ ÖRNEĞİ!
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından konu hakkında yapılan yeni açıklamada kentin en büyük mülki amirliğinin resmi yazışma üslubuna ve hukukuna uygun olmayan bir yanıt verdiği dile getirilirken suçun şahsiliğine vurgu yapıldı. Açıklamada üstü kapalı İzmirli Eski Tarım ve Orman Bakan Bekir Pakdemirli örneği dikkat çekti. Tarım ve Orman Bakanlığı yapan Bekir Pakdemirli'nin ağabeyi Eski Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Dr. Mehmet Pakdemirli FETÖ'den tutuklanmıştı.
Ağabeyi FETÖ'den tutuklanan Pakdemirli'nin bakan olarak atanması kamuyoundan ve muhalefetten tepki çekmişti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden konuya ilişkin yapılan açıklama şöyle:
“Belediyemiz iştirakinde şoför olarak çalışmakta olan M.A.’nın 23 Ekim 2024 tarihinde TUSAŞ’a düzenlenen terör saldırısının faillerinden biriyle akrabalık ilişkisi olduğunun öğrenilmesi üzerine, işyeri dosyasında çalıştırılmasına engel sabıka kaydı veya güvenlik soruşturması şerhi bulunmamakla birlikte durumun hassasiyet ve özellik arz etmesi sebebiyle personelimiz izne çıkarılmış ve 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması Kanunu kapsamında çalıştırılmasına engel yeni bir durumun bulunup bulunmadığı İzmir Valiliği’nden sorulmuştur.
AYNI ÜSLUPLA CEVAP VERMEYİ UYGUN BULMUYORUZ!
İzmir Valiliği’nce 4 Kasım Pazartesi günü önce saat 16.00’da basına servis edilen sonra 16.25’te belediyemizin KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) adresine iletilen yazıda ‘Belediyenizde yüzlerce insanın işine son verilirken Valiliğimizden görüş istenmemişken, eli kanlı bir teröristin kardeşi olunca, vicdanı muhasebe yapılması ve Valiliğimizden hukuki görüş sorulması, abesle iştigaldir’ şeklinde kentimizin en büyük mülki amirliğinin resmi yazışma üslubuna ve hukukuna uygun bulmadığımız bir cevap alınmıştır.
Valilik makamınca resmi yazışma usulleri terk edilerek önce basına servis edilen yazıdaki üslubu eleştiriyoruz, fakat aynı üslupla cevap vermeyi de uygun bulmuyoruz.
Bununla birlikte; 2021 Şubat ayında belediyemizde işe alınmış olan adı geçen personelin işe girişinde İzmir Valiliğinden “güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması” istenildiğini, personelin işyeri dosyasında çalıştırılmasına engel sabıka kaydı veya güvenlik soruşturması şerhi bulunmadığını, TUSAŞ saldırısını yapan teröristlerden birinin akrabası olduğunun öğrenilmesi üzerine durumun hassasiyeti ve özelliği nazara alınarak ve Güvenlik Soruşturması Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 11/6 no.lu bendine de atıfta bulunularak ilgili personel hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması talep edildiğini, Valilik cevabında personele ilişkin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bilgisi verilmeksizin ‘bir teröristin kardeşi olunca vicdani muhasebe yapılması Valiliğimizden görüş sorulması abesle iştigaldir’ denildiğini, kamuoyumuzun bilgisine sunmak isteriz.
Anayasamızın 1’nci maddesine göre ‘Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir’, hukuk devletinde idarenin her türlü tasarrufunun hukuka uygun olması, kanun ve yargı denetimine tâbi olması asıldır. Belediyemizden 2021 yılında adı geçen personelin istihdamına başlanırken güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması için İzmir Valiliği’ne sunulan yazı ile 2024 yılında bir terör olayının ardından terör suçlularından biri ile akrabalık ilişkisi bulunduğu değerlendirilen ilgili hakkında güvenlik bilgisi talep yazısı aynı yasal zemine dayanmaktadır ve hukuka uygundur.
BEKİR PAKDEMİRLİ ÖRNEĞİ!
Diğer taraftan, Anayasamızın 38’nci maddesi ‘ceza sorumluluğu şahsîdir’ şeklindedir; Türk Ceza Kanunu’nun 20’nci maddesinde de ‘ceza sorumluluğu şahsîdir, kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz’ denilmektedir. Nitekim anılan kanun hükümlerinin uygulaması, geçmişte, ‘terör’ suçundan tutuklanan bir rektörün kardeşinin aynı günlerde ‘bakan’ olarak atanması işlemlerinde olduğu gibi pek çok örnekte görülmüştür.
Bu kapsamda; Anayasa’ya, yasalara ve hukuk ilkelerine bağlılık gereği, suç şüphesi veya suçla ilişkililik konusunda en yetkili makamdan bilgi talep edilmesi ve bu anlamda kamu güvenliğinin sağlanmak istenmesi, mülkî makamın da bu talebi karşılıksız bırakmayıp sonucunu bildirmesi, kamu idaresinin bir görevidir.
Kamuoyunun bilgisine arz ederiz.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |