Malatya'da, 24 Şubat 2016 tarihinde, F-4 tipi iki savaş uçağının ve 5 Mart günü de Konya'da aynı tip uçağın düşmesiyle tüm dikkatlerin Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na çevrildiği bir ortamda, askeri pilotların eğitimlerinin yapıldığı tek üs olan Çiğli 2'nci Ana Jet Üs Komutanlığı'nda bu iki olay öncesinde önemli bir iddia gündeme geldi. Uçuş öncesi kontrol görevi 9 Şubat'ta verilen 2 astsubay, kontrolünü yaptığı uçağın sağ ve sol kanatlarının altındaki iniş takımlarına ait (uplock switch) kablonun kesik olduğunu fark etti. Bu durumun uçuş emniyetini etkileyecek durumda olması nedeniyle astsubaylar, durumu hemen komutanlarına bildirdi. Olay, soruşturma kapsamına alınıp, araştırılmaya başlandı.
- FETÖ ASKERİ LİSELERE GİRECEKLERE 'MÜLAKET PROVASI' YAPTIRMIŞ...
ASTSUBAYLAR, GÖZALTINA ALINDI
Soruşturma sırasında, ilginç bir durum yaşandı. Olayı komutanlarına bildiren kontrol görevindeki 2 astsubay, 6 Mart 2016 tarihinde, 'askeri eşyayı kasten tahrip suçundan' şüpheli sıfatıyla tutuklanmaları talebiyle İzmir'deki, Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkeme 2 astsubayı serbest bıraktı. Ardından askeri savcılık tarafından iddianame hazırlanıp, toplam 5 astsubay hakkında dava açıldı. Askerler, 'iş yükü nedeniyle' uçaklarda tahribat yapmakla suçlandı. İddianamede, bir Twitter hesabından yazılanlar, delil olarak gösterildi.
SORUŞTURMANIN ARKASINDAN ONLAR ÇIKTI
Askeri mahkemede 5 askerin yargılanması sürdüğü sırada yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasındaki süreç, bu davanın başlangıcında kurulan kumpası da gözler önüne serdi. Buna göre, 15 Temmuz darbe girişimini yöneten askerlerden o gece bombalama yapan uçakları koordine ettiği öne sürülen Çiğli'deki üssün Kurmay Başkanı Albay Elmas'ın, 5 astsubayla ilgili soruşturma talebinde bulunduğu anlaşıldı. Bunun üzerine dönemin Çiğli 2'nci Ana Jet Üs Komutanı Hava Tümgeneral Selçuk'un, soruşturma başlatılması emrini verdiği ayrıca 'üssün imamı' olarak bilinen 'Paşa' lakaplı ve Marmaris'te Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı otele suikast girişiminde bulunan askerler arasında yer alan astsubay Zekeriya Kuzu'nun da yetkisi ve görevi olmamasına rağmen ifade verme işlemlerinde hazır bulunmasını istediği ortaya çıktı. Selçuk'un ayrıca kimlerin soruşturmacı ve bilirkişi olacağını da bizzat belirlediği öne sürüldü. Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki suikast timi davasında 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve ayrıca 54 yıl hapis cezasına çarptırılan Kuzu'nun da soruşturmacılar tarafından 'yazman' olarak görevlendirildiği anlaşıldı. Selçuk, Elmas ve Kuzu'nun yanı sıra bu soruşturmada görev alan diğer askerler de sonraki süreçte meslekten ihraç edilip, tutuklandı. Ayrıca bu davaya bakan hakimlerden üsteğmen İhsan Hoş da yine ihraç edilip, tutuklanan askerler arasında yer aldı.
BİLİRKİŞİLER, 'SABOTAJ DEĞİL, YIPRANMA' DEDİ
Devam eden davada, mahkeme tarafından sonradan görevlendirilen yeni bilirkişiler, kablo kesiklerinin sabotaj değil; yıpranmadan kaynaklandığı tespitinde bulundu. Hem yaşanan gelişmeleri hem de bilirkişi raporlarını göz önünde bulunduran Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi, 5 asker hakkında beraat kararı verdi. Askeri savcılığın da bu beraat kararına itirazda bulunmadığı öğrenildi. (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |