İzmir'in Konak Meydanı'ndaki eski Sümerbank binası önünde toplanıp, üzerinde 'Performans değerlendirmesini kabul etmiyoruz, mesleğimiz onurumuzdur, dokunma' yazılı pankart açan Eğitim İş İzmir 1 No'lu Şube üyeleri, performans sistemine karşı eylem yaptı. Eğitim-İş İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Adem Yıldırım, bu sitemin hayata geçirilmesi halinde öğretmenlerin her yıl, öğrencilerin, velilerin, meslektaşlarının ve eğitim yöneticilerinin değerlendirmesi ile karşı karşıya kalacağını söyledi. Bakanlığın 4 yılda bir düzenleyeceği sınavla öğretmenlerin mesleki yeterliklerini ölçeceğini belirten Yıldırım, bakanlığın amacının eğitimde ücretli, sözleşmeli ve güvencesiz istihdamı yaygınlaştırmak olduğunu ileri sürdü. Yıldırım, "Türkiye'de eğitimde yaşanan nitelik sorununun nedeni öğretmenlerin 'sözde düşük' olan performansları değildir. Öğretmen eğitimin temelidir ancak öncelikli olan eğitime yaklaşım anlayışının ulusal olması, siyasi değil ulusal ve bilimsel hedeflerin ön plana çıkarılmasıdır" dedi.
EĞİTİMCİLER İŞ GÜVENCESİ İSTEDİ
Bugün ülke genelinde eğitimde verilen kararların tamamen siyasi olduğunu savunan Yıldırım, kariyer ve liyakatin hiçe sayılarak yandaşlık temelli kadrolaşmanın hakim olduğunu öne sürdü. Okulların ihtiyaca ya da talebe göre değil siyasi iktidara, vakıflara, derneklere göre dönüştürülüp şekillendirildiğini ifade eden Yıldırım, "İhtiyaç olmasa da imam hatipleşmede ısrar edildiği, eğitimin temel unsurlarından olan müfredatın dahi içinin boşaltıldığı, sınav sistemlerinin bilimsel veriler ve istatistiklerin değerlendirilmesi ile değil talimatla değiştirildiği, kadrolu öğretmen atamasının durdurularak mülakat ile sözleşme öğretmen alımının hakim kılındığı bir anlayışın terk edilmemesi halinde başarının yakalanması mümkün değildir" dedi. Sistemin birçok sorunu da beraberinde getireceğini ifade eden Adem Yıldırım, iş güvencesini ortadan kaldırdığını söylediği uygulamaya karşı, hiçbir öğretmenin performansını ölçmeyeceklerini de açıkladı. Yıldırım, açıklamasının devamında şunları söyledi:
'KALICI ÇÖZÜMLER İSTİYORUZ'
"Ayrıca öğretmen yeterliliğinin, performansın ölçülmesi gibi uygulamaların öğretmeni okula, öğrenciye değil yeterlik sınavına, performansa odaklayabileceği sürekli bu sürecin stresine maruz kalabileceği, olası yeterlik sınavı başarısızlığında 'Bu öğretmen başarısız sınavı geçemedi' algısının her şeyi alt üst edebileceği ortadadır. Eğitim-İş olarak, bakanlığın eğitimde yaşanan sorunlara kalıcı çözümler üretmek ve okullarda bilimsel, laik, ulusal, demokratik ve nitelikli bir eğitim anlayışını yerleştirmek yerine, öğretmeni itibarsızlaştıracak, iş güvencesini ortadan kaldıracak bir eğitim anlayışını yerleştirmesine izin vermeyeceğiz."
Eğitimciler, açıklamanın ardından dağıldı. (DHA)